Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/666 E. 2022/355 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/666 Esas
KARAR NO: 2022/355 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2017
KARAR TARİHİ: 21/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- tarihli maddi hasarlı trafik kazası sebebi ile müvekkil şirketin aracında meydana gelen maddi zarara ilişkin huzurdaki davanın HMK md. 107 uyarınca belirsiz alacak davası olarak görülmesi ile —- değer kaybı bedeli, —aracın tamir süresince kullanılamaması sebebi ile mahrum kaldığı kazanç kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle arz ve izah olunan sebeplere binaen değer kaybı ve kazanç kaybı bedeline ilişkin talep ettikleri miktarın HMK 107/1 maddesi gereği talep ettikleri alacaklarının miktar ya da değerini bu aşamada tam ve kesin olarak belirleme imkanı olmadığından , HMK 107/2 gereğince dava konusu alacakların miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olduğu anda arttırmak kaydı ile bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra 6100 sayılı HMK 107 Md. Uyarınca iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmadan alacak miktarını belirlenecek miktar kadar artıracaklarını, davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesi talebi ile şimdilik —- değer kaybı ve şimdilik — kazanç kaybı bedelinin (kazanç kaybından davalı sigorta şirketinin sorumlu olmadığını) kaza tarihi olan—- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, — tarihinde meydana gelen hasarlı trafik kazasında maddi hasar nedeniyle oluşan değer kaybı zararının tazmini için işbu davayı açtığını, kazaya karışan — plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde —- başlangıç ve bitiş tarihli —-sigortalı olduğunu, araçta değer kaybı oluşmadığı tespit edildiğinden müvekkil şirketçe davacıya ödeme yapılmadığını, kaza dolayısıyla talep sahibi tarafından müvekkil şirkete yapılan başvuru üzerine —- nolu hasar dosyası açılmış ve yapılan değerlendirmeler sırasında alınan ——tespit edilmiştir.” denilerek aracın kilometresi yüksek olduğu için yapılan hesaplama işlemi sonucunda değer kaybı oluşmayacağının belirtildiği, Müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davanın reddi talepleri asıl olmakla, değer kaybı talepleri, genel şartlarda açıkça belirlenmiş olduğu, yapılacak hesaplamada genel şart hükümlerinin esas alınması gerektiği, kazanç kaybı taleplerinin teminat dışında olduğunu, hiçbir şekilde kabul manasına gelmemek kaydıyla, talep edilen faiz türünün hatalı olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, ayrıca, hiçbir şekilde kabul manasına gelmemek kaydıyla, sigortacı olan müvekkil şirketten kaza tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasının hatalı olduğunu ifade etmek istediklerini, sigortacı olan müvekkil şirketten ancak K.T.K 98. ve 99. maddeleri uyarınca, gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan— iş günü sonrasından itibaren, böyle bir müracaat bulunmadığı takdirde ise, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, izah edilen sebeplerle; haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde davalı olarak müvekkil şirket ve—-ise de, tutanaklardan da görüleceği üzere —–sevk ve idaresinde olduğunun belirtildiği, davanın aleyhe sonuçlanması halinde araç sürücüsüne rücu edileceğinden ve araçta meydana gelen zarar ve kazanç kaybından sürücünün de müvekkil şirket kadar sorumlu olduğundan, öncelikle davanın araç sürücüsüne ihbarını talep ettiklerini, sürücünün artık müvekkil şirkette çalışmadığını bilinen son adresi —–olduğunu, dava dilekçesinde müvekkil şirket sürücüsünün kaza tutanağına göre %100 kusurlu olduğu ileri sürülmekte ise de, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan kusur oranının afaki şekilde tespit edilmesinin mümkün olmadığını bu iddianın yargılamaya muhtaç olduğunu, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, meydana gelen hasar ve kazanç kaybı için —- yazı yazıldığı ve talepte bulunulduğu, tarafımıza işbu dava dilekçesi tebliğ edilene kadar hiçbir talepte bulunulmadığı, ayrıca, davacı tarafından talep edilen ve müvekkil şirketin sorumlu olduğu kazanç kaybına yönelik olarak müvekkil şirketten davalı müvekkil şirkete herhangi fatura örneği gönderilme davacının hiçbir somut veriye dayanmayan taleplerinin kabulü mümkün olmadığını, bu husuların yanı sıra bu taleplerin müvvekkil şirketten dava öncesi talep edilmemesi nedeni ile müvekkil şirket davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, bilindiği üzere, —-ettirenin üçüncü kişilere verdiği zararları onun adına karşılamak üzere, hem üçüncü kişileri, hem de sigorta ettireni koruma amacı ile oluşturulmuş bir zarar sigortası türü olduğunu, — gereğince davacının hasar iddiası ile ortaya çıkacak tüm taleplerin muhatabının —– Olduğunu, yine dava dilekçesinde, müvekkilin sorumlu olduğu kazanç kaybının gerekçesi olarak davacının aracın çalışmadığı dönemde araçtan elde edeceği maddi gelirden mahrum kaldığı ve araç şoförünün giderleri gerekçe olarak gösterilmiş ise de, davacının araçlarının çalışma şekli ve mahrum kaldığı zararın berlisiz olduğunu, araç şoförünün giderlerinin işçi giderlerinin zorunlu giderler olması nedeni ile müvekkil şirkete yüklenmesinin de mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; davacı tarafından açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava,——tarihli maddi hasarlı trafik kazası sebebi ile oluşan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Davacı, —- tarihli maddi hasarlı trafik kazası sebebi ile oluşan zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, yargılama sırasında —- tarihinde yürürlüğe giren İİK ve bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanunun 61.maddesi ile değiştirilen TTK.nun 4/2 maddesi uyarınca dava değerince göre basit yargılama usulüne geçilmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—- poliçe ve hasar dosyası celp edilmiş, —-dosyasına ait gerekçeli karar ve istinaf karar evrakı celp edilmiş, —- dosyasına ait davacı vekili tarafından dosyaya sunulan alacak kayıt dilekçesi alınmış,— ait müzekkere cevabı dosyaya alınmış, —- tarihli müzekkere cevabı dosyaya alınmış, — tarihli bilirkişi raporu alınmış, —tarihli bilirkişi heyet raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
—– sayılı davalı —-iflasına karar verildiği, davalı şirketin tasfiyesinin basit tasfiye usulüne göre yapıldığı ve iflas kararının —-tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dolayısı ile eldeki davada, davalı —– yargılama aşamasında iflas etmesi sebebiyle davanın kayıt ve kabul davasına dönüştüğü görülmüştür.
Bir iflas alacaklısının, sıra cetveline yazılmasını talep ettiği alacağı iflas idaresi tarafından tamamen ya da kısmen reddedilmesi durumumda iflas idaresi aleyhine kayıt kabul davası açılabilmektedir.
İflas masasına iflas tarihi itibariyle mevcut olan alacaklıların kaydı yapılabilir. İflas tarihinden sonra doğan alacaklar için sıra cetveline itiraz davası açılamaz. ——-
Kayıt kabul davasında, taraflar iddia ve savunmalarını alacak davasında olduğu gibi ispat etmekle mükelleftirler.
İİK’nın 195/1. maddesinin “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü uyarınca iflas tarihine kadar doğan iflas alacağı ve fer’ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK’nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. İİK’nın 196/3. maddesi uyarınca asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. —–
Somut olayda,— müzekkere cevabı gereğince davacı tarafça talep edilen—alacak talebinin tamamının kabul edilerek sıra cetveline kaydının yapıldığı anlaşılmakla eldeki davanın konusuz kaldığı anlaşılmış, davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. ——-
Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçlar yönünden ;
Kayıt kabul davaları alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, alacağın iflas masasına kaydına karar vermekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir.
Yine kayıt kabul davaları, alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın ödenmesine yönelik bulunmadığından, bu tür davalarda vekalet ücreti ve harcın maktu olarak belirlenmesi gerekir.—–
—-Kural olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir.—– Ancak, feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.—
Mahkemece konusuz kalan davada yargılama gideri ve vekalet ücretine davanın açıldığı tarihteki davacı ve davalının haklılık durumları gözetilerek karar verilmesi gerekir.
-Somut olayda; eski yönetici —- davalı arasında —– başlangıç tarihli beş yıl süreli kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmamakta, kiralananın ise yargılama devam ederken boşaltıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, taşınmazı eski yönetici ile yapılan kira sözleşmesine dayanarak kullanan davalı hakkında elatmanın önlenmesi isteminde bulunamayacağından davaya devam edilmesi halinde açılan davanın ret edilmesinin gerektiği, davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği, dolayısıyla vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığı hususu dikkate alınmaksızın…” şeklinde belirtilmiştir.
Eldeki dava da, davacının dava açmakta haklı olduğu, dava konusu alacağının —– sıra cetveline kaydedilmesi dikkate alındığında mahkememizce yargılamaya devam edilmesi halinde davanın kabul ile sonuçlanmasının gerektiği, davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından yargılama gideri ve vekalet ücretinin (ön inceleme aşamasından sonra olduğundan tamamına) davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması sebebiyle ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40-TL harcının mahsubu ile artan 49,30 -TL eksik kalan davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 209 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 871,80‬-TL yargılama giderinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan 11,00-TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/1-2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.1000,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/04/2022