Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/650 E. 2022/288 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/650 Esas
KARAR NO: 2022/288
DAVA: Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2017
KARAR TARİHİ: 05/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dilekçesinde özetle; davacı —– alanında faaliyet gösteren bir firma olduğu, ——amacıyla aldığı işlerin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bölümlerini taşeron firmalar aracılığı ile yerine getirdiği, böyle bir işbirliği amacıyla bir araya gelen davacı şirket ile davalı,—– adresinde bulunan taşınmazın —– işinin yapımı konusunda — tarihinde anlaşmaya vardığı, varılan bu anlaşma ile davalı, sözleşme konusu —–tarihleri arasında anahtar teslim bitirmeyi, yüklenici firma olarak kabul ve taahhüt ettiği, varılan sözlü anlaşmanın ardından davalı, müvekkil ile yazılı bir sözleşme imzaladığı, işi alırken yapılan tüm görüşmeleri kendisi adına gerçekleştiren davalı, sözleşme imzalarken —- isimli bir firma üzerinden,—–kaşesi ile sözleşmeyi imzaladığı, işi bu firma üzerinden yürüteceğini ancak bizzat kendisinin yapacağını, bu konuda hiçbir problem yaşanmayacağını, ödemeleri de kendisinin tahsil edeceğini söyleyerek davacı ikna ettiği, davacının ise zamanın kısıtlı olması, işin biran evvel başlaması ve yetişmesi gibi kaygıları olduğu için işi davalıya teslim ettiği, sözleşme bedeli —— olarak kararlaştırıldığı, bu bedel işin anahtar teslim bedeli olduğu, yapılacak olan iş ve bu işi yapmak için kullanılacak malzemelerin tamamı davalı tarafından karşılanacağı, davacı sözleşme bedelini, sözleşmede kararlaştırıldığı üzere düzenli şekilde ödediği, —– imzalandığı ve davalı bu şirketin ortağı olduğunu söylediği için yapıları ilk ödemeler —– hesabına yapıldığı, bu hesaba yapılan ödemeler henüz iş başlamadan avans niteliğinde yatırılan ödemeler olduğu, davalı hiçbir şekilde müvekkile danışmadan, onay almadan sözleşme bedelinin üzerinde fatura kesmiş bulunmadığı, bununla birlikte söz konusu inşaatta faturalarda yer aları ürün adedi kadar ürün kullanılmadığı, inşaattan çıkan ürünler tek tek tespit edildiğinde çoğunun eksik ve bozuk olduğu görüldüğü, bu durumda tüm sözleşme bedelini ödeyen davacının davalıya borcu olmadığı gibi alacağı bulunmadığı, kesilen faturalar gerçeği yansıtmadığı, tüm bunlar mında alın ilirkişi raporu ile tespit edileceği, davalı ise açıkça kötüniyetli tahsil çabası içerisinde olduğu, davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine, ——üzerinden başlatılan takibin iptaline, takdir edilecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesine yatacak paranın alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama sırasında cebri icra ile ödeme yapılma zorunluluğu hasıl olur ise davaya istirdat davası olarak devam edilmesine, haksız ve kötüniyetli davalının —–aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, dosyaya ibraz edilen tarihsiz sözleşme taraflar arasında imzalanmıştır.Sözleşmeye ve ekine bakıldığında, davacı tarafın iddia ettiği gibi anahtar teslimi yönünde bir kabul ve taahhüt bulunmamaktadır.Sözleşme ekinde belirtilen kalemlerdeki işler, müvekkil tarafından yapılması kabul ve taahhüt edildiği, davalı sözleşme yapılırken—– arkadaşının şahıs şirketinde birlikte iş yaptığı, bu hususu davacı şirket yetkilisi —– söylemiş, işi baştan sona kendisini yapacağını belirttiği, davacı şirket yetkilisinin, buna bir itirazı olmadığı, iş devam ederken müvekkil kendi şahsi şirketini kurmuş, bilahare davacıya kendine ait olan faturaları kestiği, davacı tarafta bu hususa muvafakat ettiği, davacı taraf, sözleşme bedelinin —– olarak kararlaştırıldığını iddia ettiği, ancak, sözleşme bedeli sözleşmede belirtilmediği, sözleşmede anahtar teslimi iş yapılacağına dair bir madde bulunmadığı, çünkü taraflar iddia edildiği şekilde anlaşmadığı, sözleşme ekine bakıldığı zaman yapılacak işler kalem kalem ele alınıp bir fiyatlandırma yapıldığı, sözleşmenin konusuna bakıldığında, —–olarak yapılacak iş belirlendiği, sözleşmede kesinlikle işin anahtar teslimi —–yapılacağına ilişkin bir ibare olmadığı gibi böyle bir anlaşmada taraflar arasında bulunmadığı, davacının bu iddiasını kabul etmemiz mümkün olmadığı, davacı tarafından, sözleşme bedeli olarak belirtilen kalemlerden —-müvekkil adına yapılan ödemeler dışında yapılan ödemelerin hiçbirini kabul etmemekteyiz.Sözleşmeyle ve anlaşma ile ilgisi olmayan ödemeler de sözleşme gereği ödenmiş gibi gösterilmeye çalışılmıştır.—– sadece anlaşma gereği takması gereken bir —–istenmediği için takmadığı, —- bedeli de olan —– alacak kalemimizden düştükten sonra tarafımızca takip açıldığı, davacı taraf, sözleşmemiz ile ilgilisi olmayan davalı tarafından yapılmamış yapması da kararlaştırılmamış işler için kendisince başkalarına yaptırılmış ve başkalarınca kesilen faturaları davalıya mal etmeye çalıştığı, davacı taraf sözleşmenin kapsamını çarpıtıp farklı aksetmeye çalışmaktadır.Sözleşme, anahtar teslimi karşılığında—–ödeneceğini içermediği, dosyaya ibraz edilen taraflar arasında yapılan sözleşme, kalem kalem yapılacak işler belirtilerek bir fiyat verilmiş bir sözleşme olduğu, yalnız davalıdan davacı şirket tarafından sözleşme harici işlerde yapması istendiği gibi sözleşme gereği kurulan santrale sözleşmede olmamasına rağmen ekler yapılması da istendiği, davalının bu işleri de yapıp, davacı şirkete bu işlere ilişkin fatura kestiği, davalının davacı şirkete yaptığı ve kullandığı malzemeleri kalem kalem faturalandırdığı, faturalar da belirtilen bütün malzeme davacının yaptırdığı işte kullanıldığı, davalı ile davacının birlikte belirlediği santrali davalının getirip kurduğu, bu santrale ilişkin faturayı da kestiği, davalının çalışılacağı alandan, —- bitirip çıkmadıkları için işe sözleşmede belirtilen tarihte başlamasına rağmen işi süresinde bitirmesi mümkün olmadığı, davacı başkasına yaptırdığı işi, davalının yaptığı iş gibi göstermeye çalışmadığı, davalının kestiği fatura ve sözleşme incelendiğinde —– olmadığı görüleceği, davacı şirket yetkilisi —- tamamen kötü niyetli hareket ettiği, dosya da var olan deliller ve toplanacak deliller ve dinlenecek tanıklar ile bu durum ispatlanacaktır.Davacı şirket yetkilisi, hem mezkur davayı açmakta hem de davayı açmadan iki gün önce delilleri kurnazca karardığı, davacı taraf işin anahtar teslimi olduğunu ileri sürmekte ise de sözleşmede bunu gösterir hiçbir beyan bulunmadığı davacı şirket yetkilisi ve arkadaşı tarafından tutulan tutanak, yeni taşeron ile yapılan sözleşme hakkında açıklamada tarafımızdan bulunulduğu, mantık silsilesi kurulduğunda muvazaalı oldukları açıkça görüldüğü, bu sözleşme ve tutanağa itibar edilmesi mümkün olmadığı, asıl kötüniyetli olan davacı şirket olduğu,—– tarihinde personel geçiş sisteminin kurulmasına önce onay vermesine rağmen sonra engel olduğu, ayrıca, müvekkile her hangi bir kusur ve ayıplı mal ihbarı yapılmadığı, davacı tarafın, muvazaalı tutanak ve sözleşme düzenlemesi, müvekkilimin alacağı bulunduğu halde alacağını vermemesi başlı başına kötü niyetli olduğu, ayrıca tedbir kararı ile davalının alacağını tahsili de engellendiği, işbu nedenle asıl bizim lehimize, alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği, açıklanan nedenlerle haksız ve kötüniyetli açılmış davanın reddi ile lehimize, alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacının—- nolu dosyada borçlu olmadığı iddiasının tespitine ilişkin açılan menfi tespit davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı alacaklının faturadan kaynaklı alacağından bahisle davacı borçlu aleyhine giriştiği icra takibine davacının; davalı ile ilgili taşınmazın ——- yapımı konusunda —– tarihinde anahtar teslim olarak anlaştıkları, sözlü anlaşma sonrasında yazılı sözleşme yaptıkları, davalının sözleşmeyi ——kaşesi ile imzaladığı sözleşme bedelinin düzenli şekilde ödemeye başlanılıp işin yapımına devam edildiği, başlangıçta ödemelerin —- yatırıldığı, sonrasında davalının onay almadan fatura bedeli üzerinde fatura kestiği, söz konusu inşaatta faturada yer alan ürün bedeli kadar malzeme kullanmadığı, yapılan işçilik ve kullanılan malzemenin kusurlu olduğu tespit edilince düzeltilmesi için görüşme yapıldığı ve süre verildiği, ancak işin yapılmayacağı anlaşılınca sözleşmeyi fes ettiğini davalının da şantiyeden ayrıldığını, o zamana kadar yapılan işlerin tamamının hatta fazlasıyla ödemesinin yapıldığı, akabinde başka bir taşeron ile işin tamamlandığı, sözleşmenin —– değerinde olduğu, ancak yapılan ödemenin eksik ve kusurlu ifaya rağmen fazlasıyla ödeme yapıldığı, bu itibarla davalıya borcunun bulunmadığından dolayı borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatına karar verilmesi yönünde tespit davası açılmış olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememiz davasına konu —- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz davalısı —- asıl alacak ve işlemiz faiz nedeniyle başlatılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce —- tarihli ara karar ile dosyanın mahkememizce resen seçilecek —– denetleme uzmanı bilirkişilere tevdi edilerek rapor düzenlenilmesinin istenildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; davacı —- açısından; davalı —- bir eser sözleşmesi bulunduğu ancak bu sözleşmede bir teknik şartname bulunmadığı için davalının orta kalite imalat yapmak zorunda olduğu, ancak davacının davalı taraftan ayıba bağlı olarak bir hak talebinde bulunmadığı, davacının sözleşme bedelini tamamen ödediğini iddia ettiği, davalı —-açısından; taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre; yapılacak işin toplam bedelinin —-olduğu, bedelin sözleşmede götürü bedel olarak kararlaştırılmış olduğu, davacının davalı tarafa üzerinde mutabık kaldıkları —- tutarında ödeme yaptığı ve eksik yapılan ve davalı tarafından da kabul edilen klima takılması kalemi düşüldükten sonra bu bedelin sözleşmede davacının ödemeyi taahhüt ettiği miktarı ödemiş olduğunu gösterdiği, dolayısıyla davalının davalıdan eksik ödeme yaptığına dair herhangi bir hak talebinde bulunamayacağı, davalı tarafın sözleşmede yazan bedele göre davacı taraftan talep edebileceği bir bedel olmadığı için başlatılan icra takibinin de yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığına dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Davanın niteliği ve davaya konu talep dikkate alınarak dosyanın önceki bilirkişi heyetine mahkememizce resen seçilecek bir mali müşavir bilirkişinin de eklenmesi ile oluşan heyete tevdi ile davalı tarafın iddiaları da gözönüne alınarak ilave iş yapıp yapmadığı, davalı tarafça düzenlenen faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususunun da incelenerek ayrıntılı ve tarafların tüm iddialarını karşılar nitelikte rapor tanzim edilmesi yönünden karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli ek raporda özetle; tüm delillerin münakaşası, İİK md.67/II kapsamına giren talebin takdiri, her türlü hukuki tavsif ve nihai karar tamamıyla —- ait olmak üzere, dava ve takip dosyasında mevcut bilgi ve belgeler ile davacı tarafın lehine delil niteliğindeki defter kayıtları ve müstenitlerine göre, mali inceleme sonrasında kök raporda ve ek raporda yapılan değerlendirmeyi değiştirmeyi gerektirecek hususu rastlanmamış olup, her türlü değerlendirme ve takdirin mahkemeye ait olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında bahse konu iş merkezinde elektrik ve bilgisayar işlerinin yapılması hususunda eser sözleşmesi yapıldığı, sözleşmede iş tutarının —–tarihleri arasında yapılacağının kararlaştırıldığı, sözleşme her ne kadar davacı ile dava dışı—- arasında imzalanmış görünse de, sözleşme taraflarının davacı —– olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, sözleşme ve eklerinde yapılacak işe ilişkin teknik şartname bulunmadığı, ancak —- gereğince edimin ortalama nitelikten düşük olamayacağı, davacı tarafın ayıp dolayısıyla bedelden indirim, sözleşmeden dönme ya da tazminata dayalı olarak borçlu olmadığı iddiası bulunmadığı, davacı taraf sözleşme gereğince borcu ödediğini ve davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, her iki tarafın da mutabık olduğu ödemeler toplamının — olduğu, davalının —- tutarındaki klimanın kendilerince takılmadığını beyan ettiği, bu durumda toplam iş bedeli olan — bu tutarın düşülmesi gerektiği,—dahil fatura bedelinin —- olacağı düşünülürse; takılmadığı beyan edilen klima bedeli düşüldükten sonra davalının davacıdan sözleşmeye göre talep edebileceği tutarın —–olması gerektiği ve davacının yaptığı ödeme gözönüne alındığında davalı tarafın davacıdan sözleşmeye göre ödenmesini talep edebileceği bir miktarın kalmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ İLE;
-Davacının —— sayılı dosyasına konu borçtan sorumlu olmadığının tespitine,
2-Şartları bulunmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 2.675,87-TL harçtan başlangıçta alınan 668,97-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 2.006,90-TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 668,97-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 259,50-TL tebligat ve posta gideri ve 3.350,00-TL olmak üzere toplam 3.640,9-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.875,89-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
9-Davacı tarafça dosyaya yatırılan teminatın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 392/2 maddesi gereği yasal süre sonunda davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı taafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde —- Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
.05/04/2022