Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/647 E. 2021/352 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/647 Esas
KARAR NO: 2021/352
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 07/06/2017
KARAR TARİHİ: 23/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-sevk ve idaresindeki — plakalı aracın çok hızlı bir şekilde —- çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında —-öldüğü,—– sebebiyet verdiği trafik kazası neticesinde kaçtığı, kazanın oluşmasında —- plakalı aracın sürücüsü ——- göre tam kusurlu bulunduğu, davalı —-kazaya sebep olan —- plakalı aracın kazanın meydana geldiği tarihteki —olması sebebiyle sorumlu olduğu, —-müracaat etmelerine rağmen bugüne kadar ödeme yapılmadığı, davalı şirketin — tarihindeki başvuruyu — tarihinde teslim almasına rağmen yanıtsız bıraktığı, davalı– kazaya kusuruyla sebebiyet veren — plakalı aracın sürücüsü olması, —– plakalı aracın maliki olması sebebiyle sorumlu olduğu, ölenin henüz —–yaşında genç biri olmasına ve nişanlı olmasına ve destekten yoksun kalan anne babanın evlat acıları, kardeşlerinin kardeş acıları ve yine yuva kuracakken destekten yoksun kalan nişanlının da durumu da göz edilerek ve—– ifadelerden anlaşılacağı üzere sürücünün ağır kusuru ve yine sürücünün vermiş olduğu yalan ifadeler ve bunların ailedeki etkileri de dikkate alınarak, açıklanan nedenlerle —ölümü nedeniyle geriye kalan annesi— babası — nişanlısı —- maddi tazminat yönünden belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmek ve fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla;—- maddi tazminat, babası — maddi tazminat ve nişanlısı — maddi tazminat olmak üzere toplam —maddi tazminat ile — manevi tazminat, babası —manevi tazminat, kardeşi — manevi tazminat, kardeşi — manevi tazminat ve nişanlısı — manevi tazminat olmak üzere toplam —- manevi tazminat olmak üzere toplam ——- tazminatın kaza tarihinden itibaren en yüksek ticari faiziyle işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden sigorta limiti aşılmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme tahsiline; davalılardan alınmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine ve işleten ve sürücünün taşınır kazava sebep olan——- plakalı aracın üzerine ve diğer taşınır mallar, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.
SAVUNMA :
Davalılar —-cevap dilekçesinde özetle; Davalılar ile davacılar arasındaki uyuşmazlığın haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat alacağına ilişkin olduğu, davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, yetkili mahkemenin —— Mahkemeleri olduğu, ölümlü trafik kazalarında yoksun kalınan desteğin belirli olduğu, belirlenmesinin de mümkün olduğu, davacıların dava konusu maddi tazminat miktarı açıkça belirlenebilir olduğundan belirsiz alacak davası açmalarında hukuki menfaatleri olmadığı gibi usul hükümlerine aykırılık gereği maddi tazminat istemlerinin reddinin gerektiği, davacıların maddi destekten yoksun kaldığının söylenemeyeceği, müteveffanın kaza neticesinde hayatını kaybettiğinde henüz —– yaşında olduğu, herhangi bir işte de daimi çalışarak anne ve babası ile nişanlısına maddi destekte de bulunmadığı, müteveffanın vefatından —- asgari ücretle çalışmaya başladığı, müteveffanın çalışmaya başladığı tarih ve edindiği ücret, bu ücretin de anne-babası yada nisanlısına maddi destekte bulunmadığını ve bulunamayacağının, müteveffanın nişanlısı —— vefatından kısa süre sonra nişanlandığı ve şu an evlilik hazırlığında olduğu, hiçbir desteği olmayan müteveffanın ölümü sonrası da nişanlısı davacının destekten yoksun kaldığını söylemenin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ——– dosyasının kazanın oluşumunda kusura ilişkin bilirkişi raporunun kabulünün mümkün olmadığı, davacıların zenginleşme amacıyla davalıların karşılayabileceğinin çok üzerinde bir bedeli manevi tazminat adı altında istediği, müteveffanın erkek kardeşleri Davacı —–aralarındaki husumetin tüm mahalle sakinlerince bilindiği, tazminat talebinde bulunmalarının manevi tazminatı kazanç kapısı gördükleri, —-sadece kazaya karışan aracın maliki olup meydana gelen kazada hiçbir kusurunun bulunmadığı, davalı—- manevi tazminat yönünden sorumluluğunun da bulunmadığı, bu sebeple özellikle davalı —— yönünden manevi tazminat istemlerinin reddi gerektiği, açıklanan nedenlerle; öncelikle usule ve davaya ilişkin ilk itirazlarının kabulü ile davanın yetki ve görev yönünden incelenerek usulden reddini, davaya verilmiş olan cevapların kabulü ile birlikte hukuki yarar ve dayanaktan yoksun, hukuki menfaati bulunmayan davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını talep ettikleri görüldü.
Davalı —- usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —- tarihinde sürücüsü —- olan ——- plakalı — çarpması neticesinde —vefat ettiğinden dolayı, araç sürücüsü —— tam kusurlu olduğu iddia edilerek müteveffa —- anne ve babası ve kardeşleri ile nişanlısı ——– destekten yoksun kaldıklarından bahisle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında ——– tarihli duruşmada 7251 Sayılı Yasanın 58. maddesi ile TTK’nın 4/2 maddesinde yapılan değişiklik neticesinde yargılamaya basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
—- sayılı dava dosyası örneğinin —- üzerinden mahkememize gönderildiği ve bir örneğinin dosyamız içine alındığı, yapılan incelemede dosyada mahkemece —- alınan raporda, kazaya karışan — plakalı aracın sürücüsü — plakalı aracın sürücüsü —- aslı ve tamamen kusurlu olduğu yönünde tespit yapılmış, mahkemece sanık—— hakkında TCK’nın 85/1. maddesi gereğince bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Davacılar ile davalılar gerçek kişilerin nüfus kayıt örnekleri, sosyo ekonomik durumuna ilişin kayıtlar ilgili ——– tutanakları içeriğiyle incelenmiştir.
Trafik kazasının yaşandığı—plakalı aracın trafik sigortacısı olan davalı —– tarafından düzenlenen poliçenin incelenmesinde; aracın davalı — arasında————-kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatının — olduğu anlaşılmıştır.
—tarihinde — talimat yazıldığı,——– sayılı talimat numarası aldığı, tanık için çıkartılan adreste kapı numarası olmaması ve tebliğ parçasının dönüş sebebi nazara alınarak talimat yerine getirilememiş olduğu ve mahkememize iade edildiği görüldü.
— tarihinde —- tanıklar için talimat yazıldığı, — sayılı talimat numarası aldığı, tanıklar ——-duruşmada dinlenildiği, talimat gereği yerine getirildiğinden mahkememize iade edildiği görüldü.
— tarihinde — talimat yazıldığı—— sayılı talimat numarası aldığı, talimat gereği yerine getirildiğinden mahkememize iade edildiği görüldü.
Meydana gelen olay nedeniyle olaydaki kusur oranın tespiti için dosyanın — gönderildiği, —- raporunda özetle; Davalı sürücü—- %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Müteveffa sürücü——– kusursuz olduğuna dair kanaatini içeren rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememiz tarafından dosyanın aktüer bilirkişisine tevdi edildiği, bilirkişi tarafından — tarihinde düzenlenen raporda özetle; —-sıralarında davalı sürücü —sevk ve idaresindeki ——tarafından —-teminat altında olan — aracın —–yönüne doğru sol şerit üzerinde seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde, önünde ve aynı istikâmette seyreden müteveffa sürücü — sevk ve idaresindeki—- plakalı —- sağ arka yan kısımlarına idaresindeki aracın sel ön çamurluk kısmı ile çarpması sonucu — ölümü ile — sonuçlanan dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, —- sayılı raporunda; Davalı —- kazanın oluşumunda % 100 (yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğu, Müteveffa sürücü—- ise kusursuz olduğu kanaatine varıldığı, — davaya konu kazaya karışan —-adına kayıtlı ve —-vadelerinde teminat altında olduğunu, — tarihi dikkate alındığında poliçe teminat limitinin——– olduğu, sigorta şirketinin davacıların maddi/destekten yoksun kalma zararlarından sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve işbu poliçe linitleri dahilinde sorumlu olduğu, davacılar vekili tarafıhdan dava öncesine—- tarihinde davalı — yapılan yazılı başvuru —- tarihinde davalı şirket tarafından hasar dosyasının açıldığı, herhangi bir tazminat ödemesinin bulunmadığı, poliçenin — tarihinde tanzim edildiği dikkate alındığında — tarihinden sonra geçerli olah —- düzenlendiği, davacıların talep edebilecekleri tazminat hesaplanmasında; — tarihinde gelirmiş olduğu trafik kazası sonrası — tarihinde hayatını kaybeden—desteğinden yoksun kalan; Davacı anne —- toplam destekten yoksun kalma zararının, kazanın oluşumunda müteveffanın kusurunun bulunmadığının kabulü ile — olduğu, davacı baba — destekten yoksun kalma zararının kazanın oluşumunda müteveffanın kusurunun bulunmadığının kabulü ile —– olduğu, davacı müteveffanın nişanlısı — destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceği, davacı anne ve babanın toplam maddi zararının — olduğu, davalı— şirketi tarafından tanzim edilen poliçenin ——limiti dahilinde bulunduğu, dava dosyasında mübrez belgeler incelendiğinde; müteveffanın motosiklet kullandığı ve başında koruma başlığı/ kask yerine minfer tipinde bir;başlık bulunduğu, kaza sırasında başından çıktığı ve parçalandığı, —– ölüm sebebinin kafatası kemikleri kırığı ve beyin kanaması olduğu dikkate alındığında; aşağıda verilen örnek — doğrultusunda ve poliçenin —– alındığında mahkemenin müteveffanın kendi ölümü ile sonuçlanan kazada müterafık kusurunun bulunduğunu kabul etmesi halinde, müterafık kusur indirimin hesaplanan tazminat tutarlarına yansıtılması gerektiği, müterafık kusur indiriminin oranının mahkemenin takdirinde olduğu, temerrüt tarihi ve faiz yönünden; Davalı —-tazminatı talebi içerek talep dilekçesinin sigorta şirketinde kayıt altına alındığı —— tarihinin temerıüt tarihi olarak kabulünün ve aracın ticari taksi olması nedeni ile ticari avans faizi talep edilebileceğinin takdir ve hukuki münakaşasının mahkemeye ait olduğu, Manevi Tazminat; davacı anne ve baba için ayrı ayrı —-ve davacı müteveffanın kardeşleri için ayrı ayrı — olmak üzere toplam —- talep edilen manevi tazminatın tüm takdir ve hukuki değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu, —- tazminat taleplerinin teminat dışı olduğu, başka bir değişle davalı —— davacıların talep etmiş olduğu manevi tazminattan sorumlu olduğundan söz edilemeyeceğine ilişkin rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu —-tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu tespitlerine ve HMK 107/2 hükümlerine göre anne .— destekten yoksun kalma maddi tazminat bedelini — olarak babası— olan destekten yoksun kalma maddi tazminat bedelini —-olarak taleplerini arttırdıklarını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla; davacılar —maddi tazminat ,babası — maddi tazminat ve nişanlısı —maddi tazminat olmak üzere toplam— maddi destekten yoksun kalma tazminatı ile — manevi tazminat babası— manevi tazminat kardeşi — manevi tazminat, kardeşi — manevi tazminat ve nişanlısı—manevi tazminat olmak üzere toplam —manevi tazminat olmak üzere toplam —- tazminatın en yüksek ticari faiziyle işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden sigorta limiti aşılmamak ve maddi tazminat yönünden sorumlu olmak üzere üzere temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme tahsiline; davalılardan alınmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ettiği, ıslah dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği görülmüştür.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıların müşterek çocukları olan — vefat ettiği, meydana gelen kazada hem mahkememizce alınan — raporunda hem de ceza yargılamasında alınan kusur raporlarında davalı — %100 kusurlu olduğu ve müteveffa —– kusurunun olmadığının tespit edildiği, mahkememizce de olayın oluş şekline göre kusur değerlendirmelerinin yerinde olduğu kanaatine varıldığı, kazaya karışan ve davalı — sevk ve idaresinde olan — plakalı aracın ticari taksi olduğu, davalı– üzerine kayıtlı olup diğer davalı — nezdinde kaza tarihini de kapsar şekilde ——sigortalandığı, dava öncesinde davacıların sigorta şirketine başvuru şartını yerine getirdiği, ancak herhangi bir ödemede bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarında sahip oldukları sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmeleri için muhtaç oldukları paranın ödettirilmesidir. Yani, haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse, TBK’nun 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Destek kavramı, gerçekleşmiş veya gerçekleşmesi umulan bir bakım ilişkisini gösterir. Eylemli ve düzenli olarak bir kimsenin geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak biçimde ona yardım eden veya olayların olağan akışına göre eğer ölüm gerçek1eşmeseydi az veya çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. Bu manada, bir başka kişiye fiilen bakan, onu geçindiren veya ileride bakma, geçindirme ihtimali bulunan kişi, destektir. İlk durumda eylemli destek, ikinci durumda ise varsayımsal (farazi) destek kavramı söz konusudur. İfade olunan bu hususlar, gerek öğretide gerekse —– uygulamalarında kabul edilmiş olup, destek kavramının sadece mali olarak yardımı ifade etmediği, bakım ve hizmet etmek suretiyle sağlanacak katkıyı da kapsadığı genel olarak kabul edilmektedir. Somut olayda; davacı anne babanın müşterek çocukları olan müteveffanın ——- kararında destekten yoksun kalma tazminatı davalarında çocukların anne babaya destek olduklarının karine olarak kabulü gerektiği esası benimsenmiş olmakla, anılan karinenin aksini gösterir delilin dosyada bulunmadığı anlaşıldığından bağlayıcı nitelikteki —– vefat edenin davacı anne-babaya destek olduğunun kabulü gerektiği, müteveffanın nişanlısının ise ölenden fiili olarak destek aldığı, müteveffa ile aralarında desteklik ilişkisinin bulunduğu ispatlanamadığından müteveffanın nişanlısının destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceği, mahkememizce alınan raporda aktüer hesabına ilişkin değerlendirmelerin usul ve yasaya uygun hükme ve denetime elverişli olduğu, her ne kadar davalılar tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde kusur ve hesaplamaya itiraz ettiklerini belirtmiş iseler de gerek ceza dosyası ve gerekse rapor içeriği gözönüne alınarak raporun dosya kapsamına ve içtihatlara uygun olduğu kanaatiyle itirazlar reddedilmiş ve bilirkişi tarafından davacı anne—yönünden —destekten yoksun kalma zararının bulunduğu, davacı baba —yönünden —– destekten yoksun kalma zararının bulunduğu tespit edilmiş, davacılar vekilince bu miktarlar üzerinden dava ıslah edilmiştir. Ancak müteveffanın motorsiklet kullandığı ve başında koruma başlığı/kask yerine minfer tarzında bir başlık bulunduğu, kaza sırasında başından çıktığı ve parçalandığı, müteveffanın ölüm sebebinin kafa tası kemik kırığı ve beyin kanaması olduğu gözönüne alındığında tüm bilgi ve belgeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde her ne kadar müteveffanın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı değerlendirilmiş ise de müteveffanın kask kullanmaması nedeniyle davacılar desteğinin zararın artmasında kusurunun olduğu anlaşılmış olmakla içtihatlar doğrultusunda davacılar yönünden hesaplanan tazminattan % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, yapılan hesaplama neticesinde davacı anne —- davacı baba — olmak üzere toplam —tazminatın talep edebileceği; davalı —- maddi zararların gerçek zarar olması sebebiyle kabul miktarlarınca söz konusu zararlardan sorumlu olduğu, diğer davalıların da KTK 84 ve 85. maddeleri kapsamında sorumlu oldukları, destekten yoksun kalma tazminatının davalı — yönünden sigorta şirketine talep dilekçesinin kayıt tarihinin — olduğu, temerrütün — günü sonrası sigorta şirketinin — tarihinden, davalılar ——– işletilecek aracın ticari taksi olması sebebiyle avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve mütesilsilen tahsiline karar verilmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden yapılan değerlendirmede; Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2 maddesi hükmüne göre hükmedilecek tazminat bedelinin emsal içtihatlarda belirtilen hususlar gözetilerek takdir edilmesi gerektiği, bu hususların tarafların mali ve sosyal durumları, paranın alım gücü, ölüm olayının davacılar uhdesinde meydana getirdiği acı ve ızdırap boyutları ile olayın meydana gelmesinde tarafların kusur oranları olduğu, olayı oluş şekli, tarafların üzerinde yarattığı etki dikkate alınarak; davacı anne — baba — kardeşler—davacı — olmak üzere toplam — manevi tazminatın — tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılar —- tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
a-Davacı anne —- davacı baba — olmak üzere toplam — tazminatın —– tarihinden, davalılar ——- tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve mütesilsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b-Davacı —— açtığı maddi tazminat davasının REDDİNE,
c-Maddi tazminat yönünden karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan — ıslah harcı olmak üzere toplam —- mahsubu ile bakiye— harcın davalılar —– tarafından müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
d-Davacı tarafça yatırılan peşin olarak yatırılan —– ıslah harcı olmak üzere toplam —davalılar ——müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
e-Davacı taraf kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 19.443,64-TL nispi vekalet ücretinin davalılar—– müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
f-Davalı taraflar — kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.230,46-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılar —–verilmesine,
g-Davalı taraf — kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.230,46-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı —- verilmesine,
2-Manevi Tazminat Talebi Yönünden;
– Davacı anne— baba — kardeşler— davacı —olmak üzere toplam — manevi tazminatın — tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılar —- tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
a-Manevi tazminat yönünden karar harcı —-harcın davalılar ——-tarafından müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
b-Davacı taraf kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 18.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar —–. müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
c-Davalı taraflar —- kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 13.450,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılar ——– verilmesine,
3-Davacılar tarafından tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 635,70-TL tebligat, talimat, tanık ve müzekkere gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 300,00-TL — faturası olmak üzere toplam 1.667,1‬0 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.147,50-TL’sinin davalılar ——— müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, kalan tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre ——–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2021