Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/646 E. 2018/613 K. 22.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/646 Esas
KARAR NO : 2018/613

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2017
KARAR TARİHİ : 22/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 26/03/2016 tarihinde kişisel … hesabından yapmış olduğu paylaşımlarla ……. Vakfındaki olayla davacıyı ilişkilendirerek davacı şirketin çocuk tecavüzüne sponsor veya destek olduğu yönünde son derece ağır, haksız ve hukuka aykırı ithamlarda bulunarak davacı şirketin kişilik haklarına ve ticari itibarına ağır şekilde saldırıda bulunduğunu, davacının gençlere ve eğitime verdiği desteğin karalama kampanyasına dönüştürüldüğünü, …… isimli sosyal medya platformunun yalnızca ülkemizde değil dünyada yüz milyonlarda kişi tarafından kullanıldığını, paylaşılan bir yazının dakikalar içerisinde binlerce hatta milyonlarca kişi tarafından okunarak paylaşılabildiğini, TMK nun 25. maddesi ve TBK nun 49 ve 58 madeleri ile Türk Ticaret Kanunu 55-56 maddeleri uyarınca davacı şirketin kişilik haklarının ve ticari itibarının ihlal edildiğini, davalının açıklamalarının TTK nun 55 maddesine aykırı olup haksız rekabet hallerinden sayılan başkalarını veya onların faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek yada gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunarak üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek niteliğinde olduğunu, davalının paylaşımı ve paylaşıma konu olayın hassasiyeti nedeni ile davacının telafisi güç manevi zarara uğradığını bildirmiş, davalının davacı şirketin kişilik haklarını ve ticari itibarını ağır bir biçimde ihlal eden ve aynı zamanda TTK madde 55 uyarınca gerçeğe aykırı ve incitici beyanlarla davacı şirketin rakibini rekabette öne çıkararak haksız rekabete sebebiyet veren açıklamaları nedeni ile 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verimesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin ikametgah adresindesi nedeni ile …. Mahkemeleri olduğunu, davaya konu paylaşımların kendisi tarafından yapılmadığını, davaya konu paylaşımın yapıldığı hesabın kendisine ait olmadığını, söz konusu paylaşımın hakaret niteliği taşımamakla birlikte eleştiri niteliğinde olduğunu, halen üniversite öğrencisi olduğunu ve geçimini ailesinin katkısı ile sağladığını, 10.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davalının sosyal paylaşım sitesinde yaptığı paylaşım nedeni ile davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı, ticari itibarının ihlal edildiği, TTK nun 55. maddesi kapsamında gerçeğe aykırı ve incitici beyanlarla davacı şirketin rakiplerinin rekabette öne çıkarılmak suretiyle haksız rekabete sebebiyet verildiği iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı …. Hizmetleri A.Ş davalının kişisel …… hesabında yaptığı paylaşımın şirketin kişilik hakları ve ticari itibarını ağır biçimde ihlal eden ve aynı zamanda TTK 55.maddesi gereğince haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürmüştür. TTK nun 55/1-a maddesinde “…. …, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek ” iddiasına dayalı haksız rekabet eyleminin tanımı yapılmıştır.
Davalı … ilgili …… hesabının kendisine ait olmadığını ileri sürmüş, ayrıca söz konusu paylaşımın haksız rekabet teşkil etmediğini belirtmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı itibariyle, gerek AİHM ‘nin ilgili kararlarında ifade özgürlüğünün, demokratik bir toplumun vazgeçilmez esasını ve bu toplumun gelişiminin ve her bireyin kendisini geliştirmesinin temel koşulunu oluşturduğu, ifade özgürlüğünün çoğulculuk ,hoşgörü ve açık fikirliliğin gereği olduğu ve dar yorumlanmaması konusundaki kararları ,gerekse davalının somut olayda “…. “paylaşımının yapıldığı tarihlerde kamuoyunda dava dışı ……. Vakfı bünyesindeki bir yurtta öğretmen tarafından çocuklara cinsel saldırı niteliği taşıyan eylemlerin yazılı ve görsel basımda ve sosyal medyada uzun süre yer aldığı, toplumun büyük kesiminden tepki aldığı ve infial yarattığı , davacı şirketin ise bu infialin yaşandığı dönemde vakfa sponsor olduğunun öğrenilmesinin tepki çektiği , her ne kadar davacının bu vakıfla ve saldırı niteliği taşıyan eylemle birlikte anılmasının doğru olmadığı kabul edilmesi gerekli ise de , bir yandan da tüm toplumca kabul edilen ve …… firmasının güvenilirliğine ve bu yönde bir eylemle birlikte anılmasının toplum psikolojisinde bir algı yarattığı , davalının paylaşımının kamuoyuna yansıyan olayla ilgili bir tepki niteliğinde olduğu ve eleştiri niteliğinde sayılması gerektiği ve gerek AİHM sözleşmesi, gerekse Anayasanın 26.maddesi gereğince ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği , davalının kişisel …… hesabındaki paylaşımın davacı aleyhine rakipleri karşısında haksız rekabete meydan verecek mahiyette bulunmadığı ve ticari itibarına saldırı niteliğinde bulunmadığı kanaatine ulaşılarak açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 35,90-TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile artan 134,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …… deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. .