Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/611 E. 2018/1045 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/611 Esas
KARAR NO: 2018/1045
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/05/2017
KARAR TARİHİ : 06/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/08/2016 tarihinde davalı ——–Sigorta A.Ş. tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası teminatı altında olan ——-plakalı aracın, davacıya ait——-Plakalı araca çarpması ile —— ilçesi —– mevkiinde trafik kazası meydana geldiğini ve bu kaza neticesinde müvekkilinin aracının hasara uğradığını, —— ıslak imzalı Trafik Kazası Tespit Tutanağında sürücü ve araç sahibi —– asli kusurlu olduğunu beyan ettiğini, müvekkilinin —– ikamet ettiğini, ailesiyle geçici olarak tatil için —– geldiğini, kazadan sonra yurtdışına dönme zorunluğu olduğundan, hasara uğrayan araçları da geçici olarak—– bulunması sebebiyle hasar tespitini ve onarımını müvekkilinin —- yaptıramadığını, Almanya’ya dönünce hasar tespiti yapıldığını, ekspertiz raporu alındığını, bu rapor doğrultusunda —-Sigorta A.Ş.’ye karşı—– tarihli yazı ve ekleriyle birlikte talepte bulunulduğunu, bu rapor doğrultunda değer kaybı hariç, hasar bedeli 2.474,37 Euro, 3 gün araçtan yoksun kalmanın bedeli olarak 237,00 Euro ve 591,43 Euro ekspertiz raporunun bedeli olarak toplam 3.003,80 Euro talep edildiğini, —— Sigorta A.Ş. tarafından hasar dosyası açıldığını ve — – — Ltd. Şti. tarafından işleme alındığını, atanan dosyada yetkilinin kendisini aradığını, ancak sonuç alınamadığını, 800,00 TL’lik bir ödeme yapıldığını ve dosyanın kapandığını, araç değerinin —-a (KDV’siz 8.500,00 Euro) hasarla da herhangi bir orantısızlığı bulunmadığını, bu nedenle kalan bakiye için —— Eksper raporu doğrultusunda dava açma zarureti doğduğunu, hasarlı araçta kaza neticesinde değer kaybı oluştuğunu, bunun ayrıca tespit ve tazmini gerektiğini beyan ile, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan kalan bakiye ve değer kaybı için 5.000,00 TL’nin olay tarihi olan 14/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirkete yapılan ihbar üzerine uyuşmazlık konusu araç üzerinde meydana gelen zararın miktar ve niteliğinin belirlenmesi için eksper görevlendirildiğini, görevlendirilen eksper tarafından olaya ilişkin tüm belgelerin incelendiğini, yapılan ekspertiz sonucunda davacıya ait araç üzerinde KDV hariç 800,00 TL hasar bedelinin belirlendiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkili şirket tarafından sigorta teminatı altına alınan ————- plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olması nedeniyle %100 kusur oranına karşılık gelen 800,00 TL’nin ödenmesinin uygun bulunduğunun tespit edildiğini ve 800,00 TL’nin davacı tarafa ödendiğini, müvekkili şirketin sigorta poliçesinden kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen ———- plakalı aracın, müvekkili şirkete, 29.08.2016-2017 tarihleri arasında geçerli olan KTK Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta poliçesinden kaynaklanan bakiye sorumluluğun 31.200,00-TL olduğunu, davacıya ait———- plakalı araç ile ilgili —– tarihinde müvekkili şirkete yapılan ihbar sonucunda hasar dosyası açıldığını ve yapılan ekspertiz sonucunda belirlenen 800,00 TL zarar bedelinin davacıya ödendiğini, bir an için davacının haklı olduğu düşünülse bile; müvekkili şirketin sigorta poliçesinden doğan sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında olduğunu, davacının kaza tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığını, bu sebeple müvekkili şirketin yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını beyan ile, hüküm altına alınacak tazminat bedeli için dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazası nedeniyle davacı aracında meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı zararına ilişkin kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketi aleyhine açılan tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazı yazılarak hasar dosyası ve poliçe celp edilmiş, taraflarca sunulan aracın davalıya ait olduğu, servis ve onarıma dair kayıtlar ile yabancı ülke ekspertiz raporu ile yemini tercümana yaptırılan Türkçe çevirisi ve davalı tarafından 14/11/2016 tarihinde yapılan kısmi (hasar) ödemesine ilişkin dekont sureti dosya içerisine alınarak incelenmiştir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; dava dışı———— plakalı aracın — tarihleri arasında davalı ——– Sigorta A.Ş. tarafından —– sayılı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı; poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle araç başına maddi hasar limitinin 31.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Dosyada mübrez bilirkişi Yüksek Makina Mühendisi ——- tarafından düzenlenen 06/08/2018 tarihli bilirkişi raporu HMK. m.282. hükmü kapsamında değerlendirilmiş, ilgili kısımları dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Dava dilekçesinde hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin zararlar yönünden herhangi bir ayrım yapmaksızın —— TL talep edilmesi sebebiyle davaya konu edilen taleplerin ayrıştırılması için davacı vekiline HMK.m.31 hükmü kapsamında dava konusu değerlerin ayrıştırılması için süre verilmiş davacı vekilince sunulan 23/03/2018 tarihli dilekçede değer kaybı taleplerinin bulunmadığı, 2.474,37 Euro KDV dahil tamirat masrafı, yoksun kalma bedeli olarak 237 Euro, 591,43 Euro ekspertiz masrafı bedeli talep edildiği, şimdilik 3.000,00 TL nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talep edildiği bildirilmiş, davalı vekili ise 06/11/2018 tarihli celsede davacının değer kaybına ilişkin taleplerinin olmadığı yönünde değerlendirme yapılmasını kabul ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekili 20/08/2018 tarihli ıslah dilekçesinde ise dava değerinin fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile arttırılarak 8.853,11 TL’ye (hasar tutarı olarak 6.918,27 TL, yoksun kalma bedeli 782 TL, ekspertiz bedeli olarak 1.952,84 TL olmak üzere ödenen bedel düştükten sonra kalan) yükseltmiş, eksik harcı tamamlamış, dilekçe davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; 31/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait ——— plakalı yabancı menşeili araçta bakiye hasara ilişkin zararın oluşup oluşmadığı, değer kaybının bulunup bulunmadığı, kazadaki tarafların kusur oranları davalının bundan sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarının saptanması noktalarında toplanmaktadır.
Yukarıda yazılı hususlar, dosya kapsamı, yapılan yargılama ve bilirkişiden alınan denetime elverişli hükme esas alınan rapor içeriğine göre; davacıya ait —– plakalı —– plakalı araca davalının sigortalısına ait —– plakalı aracın —– tarihinde arkadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza tespit tutanağında —– plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, dosyada mübrez bilirkişi raporunda da davalı sigortalısının asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, kusur oranına ilişkin bu tespitlerin davacının başvurusu üzerine davalı tarafından açılan hasar dosyasındaki ekspertiz raporu ile uyumlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün herhangi bir kusuru olmadığı, Davalı sigorta şirketinin ——- Plaka sayılı araca Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi düzenlemiş olmakla, KTK. 91/1. mad. hükmü gereğince işletenin ve onun eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin KTK. 85/1. maddesi ve ZMSS Genel Şartları A .l.l. maddesi ile poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere hukuki sorumluluğunu üstlendiği dolayısıyla davalı sigortacının araç işletenin sorumluğunu üstlendiği ZMSS poliçesi teminatı kapsamın davacının aracında meydana gelen gerçek hasarı/zararı tazminle yükümlü olduğu, bilirkişi raporunda kaza sebebiyle davacıya ait araçta davacının yerleşik yeri Almanya’da yapılan tespit ile 2.475.37 Euro olarak belirlenen hasar miktarının değişen parçalar ve yapılan onarım ile uyumlu olduğu, söz konusu parçalara %10, işçiliğe ise % 20 oranında iskonto uygulanmak suretiyle KDV hariç 1.760,76 Euro hasar oluştuğu belirtilmiş, KDV dahil belirlenen 2.095,31 Euro’nun kaza tarihindeki Euro döviz cinsinin satış efektif kuru olan 3.3019 TL üzerinden karşılığının 6.918,49 TL olarak hesaplandığı, her ne kadar davalı tarafından 14/11/2016 tarihinde yapılan 800 TL tutarındaki ödeme ile sorumluluğun kalmadığı yönünde savunma yapılmış ise de emsal içtihatlar uyarınca davacının adresinin Almanya olması sebebiyle zararın, yurt dışında uğranılan gerçek zarar miktarına göre belirlenmesi gerektiği (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/12717 esas ve 2012/1397 kararı ve Y.HGK. 2014/28 E, 2015/1745 K. ve 24.06.2015 K. Sayılı kararları) dolayısı ile söz konusu ödeme sonrasında bakiye 6.118 TL üzerinden sorumluluğunun devam ettiği, her ne kadar ıslah dilekçesinde araçtan yoksun kalınma bedeli ile ekspertiz bedeli talep edilmiş ise de dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmı ile konu kısmında bakiye hasar bedeli ile değer kaybının talep edildiği, davacı vekilinin imzası ile tutanak altına alınan ön inceleme duruşma tutanağında da bu kapsamda belirlenen hukuki ihtilaf noktalarından sayılan değer kaybına itiraz etmediği gibi yoksun kalmadan doğan zararın da tutanakta ihtilaf konusu olarak belirlenmediği, dava dilekçesinde istem konusu edilmeyen bir hususun kısmi ıslaha konu edilmeyeceği gibi davacının tacir de olmadığı dolayısı ile yoksun kalma bedelini talep edemeyeceği, yine davacı tarafından talep edilen ekspertiz bedelinin ise Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin emsal nitelikteki içtihatları gözetilerek davanın kabul oranına göre yargılama giderleri içerisinde hükmedilmesi gerektiği, bu alacaklar yönünden istemin yerinde olmadığı değerlendirilmiş, değer kaybı yönünden talebi olmadığı beyanına ise davalı vekilince muvafakat verildiği, dava ve ıslah dilekçelerinde her ne kadar olay tarihinden itibaren yasal faiz talep edilmiş ise de davalı sigortanın faize ilişkin sorumluluğunun KTK 99. Maddesi uyarınca başvurudan itibaren 8 iş günü içerisinde hak sahibine ödeme yapmak zorunda olduğu hükmü kapsamında 8. İş günü sonrasında temerrüte düştüğünün kabul edilmesi gerektiği, davacı tarafından davalı sigorta şirketine 04/11/2016 tarihinde yapıldığı ve davalı tarafından da 14/11/2016 tarihinde ödeme yapıldığı dikkate alınarak ancak bu tarihten itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile 6.118,27-TL’nin 14/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 6.118,27-TL’nin 14/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 417,94 TL harçtan başlangıçta yatırılan 85,39 TL peşin harç, 65,80 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 151,19 harcın mahsubu ile bakiye 266,75 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan toplam 151,19 TL harcın(peşin+ıslah) davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk dava masrafı, 138,700 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 1.952,84 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 2.727,54 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre(%69 kabul) 1.882,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/11/2018