Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/601 Esas
KARAR NO: 2020/124
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 23/05/2017
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı şirket arasındaki anlaşma gereği davalı şirketin, müvekilinin yapacağı umre ve hac organizasyonlarında müvekkilinin müşterilerinin vizelerini almayı taahhüt ettiğini, müvekkilinin ————umre programı yaptığını ve bu grup için vize, uçak bileti, yemek, otel ödemesi olarak davalı şirkete —————— banka aracılığıyla ödediğini, ayrıca umre yolcularının tamamının pasaportlarını —- arasındaki tarihlerde ——– seferde davalı şirkete ilettiğini, müvekkilinin vize işlemleri için üzerine düşen tüm yükümlülükleri zamanında yerine getirmesine rağmen davalı şirketin — günü için vize almadığını, müvekkilinin birden fazla kez umre için uçak biletleri ayarlamış ise de, davalı şirketin oyalamaları nedeniyle —– biletlerinin iptal edildiğini, sonuç olarak müvekkilinin ——– umre programını davalı şirketin parayı almasına rağmen vize, uçak bileti, yemek, otel ayarlamalarını yapmaması nedeniyle gerçekleştiremediğini, sözlü yapılan görüşmelerde davalı tarafça bir iki gün sonrasına yetiştirilebileceğinin beyan edildiğini, ancak gelinen süreçte müvekkilinin ve müşterilerinin oyalandığının ortaya çıktığını, bunun üzerine müvekili tarafından ihtarname ile sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, —— ve pasaportların iadesinin talep edildiğini, davalı şirketin pasaportları ve ——— etmediğini, bu nedenle müvekkili tarafından ———– İcra Müdürlüğü’nün ———– esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı şirketin ise takibe haksız olarak itiraz ettiğini, müvekkili tarafından davalı şirketin, piyasada dolandırıcılık suretiyle para topladığının anlaşılması üzerine— Cumhuriyet Başsavcılığının——- soruşturma sayılı dosyasıyla şikayette bulunduğunu ve—————– bildirim yapıldığını belirterek takibin devamına, davalı şirketin kötü niyetli olarak takibe itirazı nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı şirkete bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirket ile ———-yılından itibaren çalışmaya başladığını, bu dönemde davacı şirketin üçüncü kişi ile yapmış olduğu sözleşme gereği davalının hac ve umre ziyaretini gerçekleştirdiğini ve davacı tarafından bir kısım ödeme bakiyesi yapılmadığını, davacı şirketin yetkilisi olan———- tarafından davalının yetkilisine kalan bakiye için senet düzenlenip verildiğini, davacı şirketin ——— ayında yapmayı planladıkları hac ve umre ziyaretini yine davalı ile yapmak istediklerini beyan ettiklerini ve bunun üzerine davalının kalan bakiye borç ile birlikte yeni organizasyonun ödenmesiyle birlikte ve peşin olması kaydıyla yapabileceklerini söylediklerini, davacı şirketin bu durumu kabul ederek ———kişinin vize işlemlerine başlamasını istediğini, davalının vize için işlemlere başladığını, davacının davalıya bir kısım ödemeler göndermiş ise de bu — kişilik hac ve umre organizasyonu için davacı tarafından ödenmesi gereken tutarın —— olduğunu, bu bedelin——————- hizmet bedellerinden oluştuğunu, yine verilen senetler karşılığı da ödenmesi gereken miktarın——–olduğunu, davacı ile belirtilen bu toplam bedel olan —– peşin olarak ödenmesi kararlaştırılmış olmasına rağmen müvekkili şirkete toplamda ———- gönderildiğini, davacının iddia ettiği gibi davacının ve müşterilerinin oyalandığı ve kandırıldığı gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacının kendisinin sorun yaşadığı ve yaşamaya devam ettiği üçüncü firma olan ——- yaşadığı sıkıntıları müvekkili şirkete yüklemeye çalıştığını, davacı şirketin —— yaşamış olduğu problemler nedeniyle diğer kardeş firmaları olan —————- mağdur olduğunu ve bundan kaynaklı olarak hali hazırda savcılık soruşturmaları ve menfi tespit davasının devam ettiğini, davacı firma hakkında yapılan savcılık şikayetlerinin sebebinin davalının olmadığını,————-yaşamış oldukları sorun ve aldatmaca olduğunu, davacı tarafın kendi asıl yükümlülüğü olan ödemeyi tam olarak yapmadığını, davacı taraf, müvekkilini mahkeme önünde kötü niyetliymiş gibi göstererek haksız amacını elde etmeye çalıştığını, bu sebeple de icra dosya borcuna itirazın haklı olduğunu beyan ile davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirketin ———— umre programını davalı şirketin ödemesini almasına rağmen vize, uçak bileti, yemek ve otel ayarlamalarını yapmaması nedeniyle umre programını gerçekleştiremediği iddiası ile davalı şirket hakkında yapılan icra takibinde davalının borca itirazının iptali istemine ilişkindir.
—— İcra Müdürlüğünün ——— esas sayılı dosyasında davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine sözleşme ve ihtarname kaynaklı icra takibi başlattığı, davalı borçlunun borcunun bulunmadığından dolayı itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraflarca bildirilen ve sunulan deliller toplandıktan sonra dosya, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bir mali müşavir ve bir sözleşme denetim ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiye tevdii edilerek; bilirkişilerden dava dilekçesinde dile getirilen iddialar ile cevap dilekçesinde dile getirilen savunmalar, dosyada toplanan deliller ve incelenecek taraflara ait defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak tespitler dikkate alınarak ön incelemede belirlenen uyuşmazlık konularında ve sonuç olarak davacının takip tarihi itibariyle takip konusu ettiği alacaklarını davalı taraftan talep edip edemeyeceği, talep edebileceği alacakları var ise hangi miktarda, hangi türde alacaklarını talep edebileceği konusunda ek rapor alınmasına gerek bırakmayacak, ayrıntılı, gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte rapor alınmasına karar verilerek tayin edilen SMMM ve bağımsız denetçi ——– sözleşme denetimi ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi ——– rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti mahkememize ibraz ettikleri raporunda; taraflar arasında sözlü şekilde, TBK’nun m.502 vd. maddeleri hükümlerince ——– kurulduğu, yazılı bir sözleşme bulunmadığından edimlerin ne olduğu, ifa edilip edilmediği hususunda kanaate varılamadığı, bununla birlikte dosya kapsamı gereğince sunulan——-Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ve soruşturma dosyasında ise davalının yükümlülüklerini yerine getirmediği yönünde kanaate varıldığı,—-. T.———– kararı gereğince davacının, davalıya gönderdiği —— yevmiye numaralı noter ihtarnamesinin davalı muhataba — tarihinde ulaştığı, sözleşmenin ——— tarihinde “haklı bir sebep olmasa bile” sonlandığı sonucuna varılabileceği, kaldı ki taraflar arasındaki sözleşmenin TBK’nun 512. maddesi gereğince de taraflardan biri tarafından “her zaman” tek taraflı olarak sona erdirilebileceği, taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme ya da haricen başkaca somut belgede ödeme vadesi bulunmadığı ve davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin tebliğ şerhine havi ihtarname ya da eş eğer belge bulunmadığından ve takip öncesinde davacı alacağı muaccel olmadığından davacının takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı, davacının, davalı tarafından —- İcra Dairesi’nin —– dosyasına yapmış olduğu itirazın——– TL üzerinden isteyebileceği, davacının yasal ticari defterleri usul yönünden incelendiğinde—— yılına ilişkin ticari defterlerinden yevmiye defterinin açılış tasdikinin zamanında yapıldığı, ancak kapanış tasdiklerinin ve diğer defterlerin ibraz edilmediği, davalının yasal ticari defterleri usul yönünden incelendiğinde ——– yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, davacının kayıtlarında davalıya ait hesap hareketlerinin incelenmesinde davacının hem kendisinin ödemiş olduğu ödemelerin hem de davalıya verildiği iddia edilen senedin defterlerinde kayıtlı olmadığı, hatta kendi defterlerinde davalı ile ticari ilişkinin gözükmediği, davalının kayıtlarında davacıya ait hesap hareketlerinin yapılan incelemesinde davalıya —– TL borç kaydettiği, karşılığında—- TL alacak kaydetmek suretiyle ——- tarihi itibariyle davacının kendi defterlerinde davalıdan ——- alacaklı gözüktüğü, davacı tarafından sunulan dekontların incelenmesinde ise davacı tarafından davalı adına uçak, vize, vemek ve otel ödemesi şeklinde açıklamalı olarak toplamda —ödeme gönderildiği, davalı tarafından sunulan dekontların yapılan ödemelere ilişkin olduğu, dekontların—- karşılığının ise — olduğu, davalı sunulan senet fotokopilerinde davacı yetkilisi —– tarafından keşide edilen ve toplam tutarı —– senetlerden birinde ——– davacı şirketin de kaşesinin, imzasının bulunduğu, bu senetlerin her iki tarafın da defterlerinde kayıtlı olmadığı, taraflar arasında sözlü şekilde kurulmuş sözleşme gereğince davacının bedel ödeme borcunun ne olduğunun tespit edilemediği, tarafların incelenen ticari defterleri, dava dosyasına sunulan delillerde davacı tarafın davalıya ———— ödeme taahhüdünde bulunduğuna dair somut bir delilin de bulunmadığı, taraflar arasında aynı nitelikteki önceki ilişkiden kaynaklanan bakiye alacağın mevcut olmadığı bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve dosya kapsamı ile taraflara ait defter ve kayıtlar üzerinde mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen gerekçeli, ayrıntılı, denetime ve hükme elverişli nitelikteki bilirkişi raporu ile; taraflar arasında sözlü şekilde, TBK’nun m.502 vd. maddeleri hükümlerince —— kurulduğu, yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafça ————– umre programı yaptığı grup için vize, uçak bileti, yemek, otel ödemesi olarak davalı şirkete————– banka aracılığıyla ödediği, davalı şirketin kararlaştırılan tarih umre programının müşterileri için vize alamadığı, umre programının organizasyonu işi için davalıya bedeli ödenmesine rağmen davalının vize işlemlerini icra etmemesi nedeniyle davacının umre tur organizasyonunun yapılamadığı, davacının bu nedenle sözleşmeyi fesihte haklı olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davacının davalıya ödediği bu bedelin iadesini talep edebileceği, davacının yaptığı ——— ödemenin takip tarihi itibariyle TL karşılığı ———— davalı tarafça davacıya —– tutarlarında yapılan karşı ödemelerin mahsubu sonucu davacının bakiye alacağının ——– olduğu anlaşılmakla yapılan takibe davalının itirazı belirtilen miktar kadar kısım yönünden haksız olduğundan itirazın kısmen iptaline, alacak likit olduğundan davalının haksız icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın kısmen kabulü ile, davacı tarafça davalı aleyhine ————- İcra Dairesi’nin —- E sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin — TL asıl alacak yönünden devamına,
Takibin devamına karar verilen alacağa talepte bulunulduğu üzere takip tarihinden itibaren yıllık yasal faiz işletilmesine,
Takibin devamına karar verilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 21.368,41 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 5.652,00 TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 15.716,41 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça peşin yatırılan 5.652,00 TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kabul edilen bölümü için davacı yararına AAÜT nin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 30.347,06 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın reddedilen bölümü için davalı yararına AAÜT nin 13(1-2) maddesi uyarınca takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru ücreti, 145,70 TL tebligat-müzekkere gideri ve1.800,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.945,70 TL’nin davanın ret – kabul durumuna göre 1.838,74 TL.’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleştiğinde yatarın tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/02/2020