Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/585 E. 2021/1033 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/585 Esas
KARAR NO: 2021/1033
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11.05.2017
KARAR TARİHİ: 09.11.2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından —- sigortalı— ilgili bulunduğu — davalının sorumluluğuna tam ve hasarsız olarak teslim edilmiş olmasına karşın, emtianın —-sevki esnasında davalının sorumluluğunu gerektirecek şekilde alıcısına emtianın hasarlı teslim edildiği, olay sonrası düzenlenen —- göre, davalının kendisinden beklenen gerekli dikkat ve ağırlaştırılmış özenin gösterilmemesi nedeniyle dava konusunun meydana geldiğinin, bu aşamada davacının şirkete yapılan hasar ihbarına müteakip yapılan inceleme sonucu hasarın nevi ve miktarı kesin olarak belirlendiği, davacı şirketçe sigortalısına sigorta tazminatının ödendiği, işbu hasar nedeniyle davalılar, —- gereğince objektif/kusursuz sorumluluğu bulunmakla; söz konusu emtianın hasar ve zarara uğramasından B.K. ve TTK nin amir hükümleri gereğince emtiayı teslim aldığı andan, teslim edeceği ana kadar meydana gelecek tüm zarar ve ziyadan sorum olduğu, davacı —- maddeleri gereğince ve—-sigortalısının haklarına halef olduğu, ayrıca münhasıran ödeme yaparak temlik alacaklısı sıfatıyla dava hakkı kazandığı, dava açılmadan önce, davalı—— gönderildiği, işbu ihtara davalı şirket tarafından, ödeme talebinin diğer davalı —- yönlendirildiğini bildirmekle—- nezdindeki poliçesinde yer alan —- muafiyet bedeli davacı şirkete ödenmiş, bakiye alacak için davanın açıldığı, dava öncesi davalı — aleyhine—– ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça takibe itiraz ettiği, fazlaya dair dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla; —- bedelinin, ödeme tarihi —tarihinden itibaren işleyecek —- avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen tahsilini talep ve dava ettikleri görüldü.
SAVUNMA :
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle;——yapılan taşımalardan doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir” şeklinde olduğunu, dava konusu taşıma işleminin —– tarihinde açılması sebebiyle zamanaşımına uğradığını, davacı sigorta şirketinin; —– dayandığını belirterek yaptığı ödemenin hasarı teminat altına alarak yapıldığını söylemenin muallak olduğunu, davacı sigorta şirketinin dava konusu alacak miktarı iddiasını somut olarak belgeleyemediğini, bu yüzden davanın reddi gerektiği, dava konusu olayda asıl önemli olanın —— taşımacının hatasından değil de istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz” ve ——- taşımacının Sorumlu tutulamayacağını, dava konusu ürünlerin yüklemesinin, istiflenmesinin ve boşaltılmasının davalı şirketçe yapılmadığını, taraflarca bu konuda açıkça yapılmış bir düzenleme yok ise, genel olarak yüklemenin ve boşaltmanın gönderen ve gönderilenin yükümlülüğünde olduğunu, dava konusu taşıma işleminin fiilen —– tarafından gerçekleştirildiğini, bu sebeple —- çekişmeye konu taşımada taşıyıcı sıfatının bulunmadığı bu anlamda çekişmeye konu hasar/zarardan sorumlu tutulamayacağını ekspertiz raporunda iddia edilen hasarın — tarihinde gerçekleşmesine rağmen, tanzim edilen raporun —- davanın kabulü anlamına gelmemek kaydı ile davalı şirket zarardan sorumlu tutulacak ise; bu zararın diğer davalı sigorta şirketinden karşılanması gerekeceğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydı ile CMR Konvansiyonu’nun 27/1. Maddesi gereğince istenilecek faizin %5’den fazla olamayacağını, açıklanan nedenlerle; öncelikle davanın zamanaşımı yönünden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise yasal mevzuata aykırı, haksız, mesnetsiz davanın davalı şirket yönünden reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı sigorta şirketi üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Yargılamaya konu davanın —– tarihinde — zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, davacı delilleri arasında yabancı dilde yazılmış belgelerin bulunduğunu, HMK’nun 223. Maddesi uyarınca belgelerin—- mahkemeye sunulmadığı ve tebliği işleminin de yapılmadığını, diğer davalı —– tarihleri arasında sigorta poliçesinde belirtilen şartlar ve limitler dahilinde —–sigortalı bulunduğunu, davacı sigorta şirketinin dava konusu zararı tazminle yükümlü olduğunu ve halefiyetin doğru temele dayandırdığını ispat etmesi gerektiğini, sigorta şirketinin ödemekle yükümlü olmadığı bir hasarı rücu hakkına sahip olamayacağından aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, dava dışı sigortalıya ödenen paranın ——- taşıma sırasında taşıyıcının sorumlu olduğu bir olay sırasında meydana geldiği sabit olmayan ve yağmur suyu ve/veya malın terlemesinden kaynaklanan ıslanma zararının—– ödenmemesi gerektiğini, taşımayı yapan aracın taşıma sırasında bir kazaya karışmamış olmasının yanı sıra davaya konu hasarın ambalajlama kusuru nedeniyle meydana geldiğinden taşıyıcının olayda kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, —— hasar ihbarının yapılmadığını, davaya konu taşımanın ——- taşıma olması sebebiyle; kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, taşıyıcının ve davalı şirketin sorumluluğunun CMR 23/2 maddesine göre belirlenmesinin gerektiği, davacının talep ettiği tazminat miktarı ve faiz oranının fahiş olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, —- göre yılda —— hesap edilecek faiz, ödeme isteğinin yazılı olarak gönderildiği tarihten başlatılmak suretiyle talep edilmesinin icap ettiğini, davanın dava dışı fiili taşıyıcı——– talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle; Davacının HMK 121.maddesi uyarınca davaya ilişkin delilleri ile HMK’nun 223.maddesi uyarınca yabancı dildeki belgelerin ——-mahkemeye sunması ve tarafına gönderilmesine kadar davaya karşı cevap ve delil sunma haklarının saklı tutulmasına, davanın dava dışı ——ihbarını, davaya konu alacak zamanaşımına uğradığından zamanaşımı def’iilerinin nazara alınarak davanın zamanaşımı yönünden reddini, davalı şirket aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafından—- dava dışı sigortalısına yaptığı ödemenin halifiyet ilkesine göre davalılardan tahsiline yönelik rücuen tazminat alacağı davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —– tarihli duruşmada 7251 Sayılı Yasanın 58. maddesi ile TTK’nın 4/2 maddesinde yapılan değişiklik neticesinde yargılamaya basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Poliçe incelemesinde; —- Olduğu,—- sigorta vadesi olan, nakil aracı azami teminat limitinin —- olduğu, poliçede muafiyet olmadığı görülmüştür.
—- dosyasının uyap üzerinden celp edildiği, dosya incelemesinde;—- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —— alacağa ilişkin ilamsız takip yoluyla yapılan haciz olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi ile ilgili bilgi bulunmadığı,———tarihinde —- dosyasındaki takip konusu yetkiye, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın —– alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —– tarihli raporda özetle; Dava dosyasındaki mevcut bilgi ve belgeler ışığında, açıklanan nedenlerle; icra takibine esas tazminatın, halefiyet ilkesinden hareket edilerek rücuen veya temlik alacaklısı sıfatıyla davalılardan talep edilebileceği, icra takibine yapılan itirazın bu nedenle yerinde olmadığı, sonuç ve kanaatine varılmış olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —- tarihli ek raporda kök rapordaki görüşlerin aynen benimsedikleri görülmüştür.
——dosyanın yapılan incelemesinde; dosyada bulunan bilirkişi ek ve kök raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığı değerlendirilmekle; dosyanın bir —— alanında uzman, bir sigorta uzmanı ve bir sektör uzmanından oluşacak yeni bir bilirkişi heyetine tevdi ile, taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarını çözecek, hüküm kurmaya ve denetime elverişli, gerekçeli, ayrıntılı, ek rapor alınmasına gerek bırakmayacak rapor düzenlenmesinin istenilmesine,” şeklinde ara karar kurulduğu, dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edildiği, yeni bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —– tarihli raporda özetle; Dosyada mevcut raporlar, iddia ve savunmalar ile sunulan deliller üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; Davacı ödemesinin —- miktarında olduğu; bundan bedel artış farkı düşüldüğünde davacının rücu edebileceği miktarın —– hesaplandığı, davacının ödemesi miktarı aşılmamak koşulu ile gerek TTK m.1472 ve gerekse TBK m.183 ve devamı hükümlerine göre davalılara rücu edebileceği, hesaplanan rücu edilebilir tazminat miktarına karşın, davada talep edilen tazminat miktarının —– olduğu, dava konusu zararın taşıyıcının CMR m.17/1 kapsamında sorumlu olduğu dıştan ıslanma hasarından kaynaklandığı, yükteki ıslanmanın zayiat mertebesinde zarara yol açtığı, belirtilen miktarlar bakımından sovtaj dahi uygulanamadığı, ayrıca hasar ihbarına gerek olmaksızın hasarın varma yerinde derhal tespit edildiği, fiili taşıyıcının 3.kişi taşıyıcı olmasına karşın, davalının akdi —–taşıyıcısı olduğu ve sorumluluk risklerini davalı sigortacıya sigorta ettirdiği, her iki davalının yük ilgilileri ve/veya yük sigortacısına karşı müteselsilen sorumlu olduğu, zamanaşımı irdelemeleri karşısında nihai hesaplama ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, davacı lehine hükmedilecek tazminata yıllık —– uygulanabileceği, değerlendirme ve irdelemeleriminin gözetilerek faiz başlangıç tarihinin mahkemece tespiti gerektiği, sair talep ve itirazlar bakımından nihai takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğuna dair sonuç ve kanaatlerini bildirir rapor sunmuş oldukları görüldü.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, hükme esas alınan —— tarihli bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketinin TTK’nın 1472 vd. maddeleri gereğince dava dışı sigortalısına yapmış ödemeye karşılık olmak üzere halefiyet ilkesi gereğince rücu talebinde bulunduğu, davaya konu taşıma işinde dosyada mübrez ekspertiz raporunda emtianın koku yaymaya başladığı ve filizlenmenin olduğu, tohum tanelerinin ele yapıştığı, paket içinde nemlenmenin olduğunun tespit edildiği, —- ——- ıslak/hasarlı olarak reddedildiği, hasarın nakliye sırasında ——– koşulları nedeniyle açılması sonucu buradan—– ıslanması sonucu meydana geldiğine ilişkin tespitlere yer verildiği, mahkememizce dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan hükme esas alınan —— tarihli bilirkişi raporunda dorsenin en arka dip tarafında ortam nem oranının yükselmesi ve ıslanma ile ısınma ve kızışmanın oluşumu neticesinde bozulmanın meydana geldiğinin,—– sözleşmesine konu yük bakımından kısmi zayi tespit edildiğinin, zayi olan malın kıymetinin —–olabileceğinin belirtildiği, yine hasarın yükün taşınması sırasında ıslanmasından meydana geldiği, davaya konu taşıma işinde tentenin rüzgar veya benzeri bir etki ile açılması ve yükün ıslanmasının taşıyıcı kusuru olduğu, —-gereğince taşıyıcının taşıtın kusurundan kaynaklı zarardan da sorumlu olduğu, ———– hesaplandığı, oysa ekspertiz ve bilirkişi raporunda hesaplanan bedelin sorumluluk üst sınırının altında kaldığı, davalı —– davaya konu taşıma işinin asıl taşıyıcısı olarak dava dışı alt taşıyıcı —– kusurundan da sorumlu olduğu, diğer davalı sigorta şireketinin ise davalı şirketin —–olduğu dolayısıyla davacı sigorta şirketince dava dışı sigortalısına yapılan ödemenin davalılardan tahsilini gerekeceği, zamanaşımına yönelik itirazların ise ——-düzenlemeleri gözönüne alındığında taşıma sırasında tentenin açılması nedeniyle zararın oluştuğu anlaşıldığından taşıyıcının artık ağır kusurundan bahsedilmesi gerekeceğinden zamanaşımı süresi — yıl olarak kabul edilmiş ve zamanaşımı süresinin dolmadan iş bu davanın açıldığı kabul edilmiş ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile, —-dava tarihinden işleyecek 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereği uygulanacak faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
—- alacağın dava tarihinden işleyecek 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereği uygulanacak faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 7.304,20-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.837,85‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.466,40-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.837,85‬-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 348,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.800‬,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.179,9‬0-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 14.108,09-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili, davalı——– vekili vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ——— Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09.11.2021