Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/569 E. 2019/511 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/569 Esas
KARAR NO : 2019/511
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE
TİCARET MAHKEMESİ’NİN
ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/05/2017
KARAR TARİHİ: 25/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili asıl davada dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile dava dışı firma olan ———-arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı ———– da söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalayaak sorumluluk altına girdiğini, borcun ödenmemesi üzerine müvekkil banka tarafından——-. Noterliğinin ———- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile imzalanan sözleşmeler uyarınca yasal yükümlülük bedellerinin 05.12.2016 tarihi itibari ile kat edilerek muaccel hale geldiğini, muaccel hale gelen ———TL ve ödenen ——- TL.nin 7 gün içinde ödenmesi aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, ihtarnamede anapara, faiz, kur farkı, KKDF, BSMV ve diğer kalemler ayrıntılı olarak belirtilmesine rağmen borçlular tarafından ödenmediğini, davalı ve diğer borçlular tarfından borcun ödenmemesi üzerine Bakırköy 6. İcra Müdürlüğünün ——— esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalının yetki yönünden itiraz etmesi üzerine tahsilde tekekkür etmemek üzere İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün——- esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafından bu takibe de itiraz edildiğini, takibe konu alacakta davalının sözleşmesi gereği tahsis edilen kredi borcu oluğunu, müvekkil bankanın yasalarla belirlenen oranlara uygun olarak işlettiği faiz olduğunu beyan ederek, İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün ———– Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı firma olan ———–arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzaladıklarını, dava dışı———–da söz konusu Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi sözleşmesini müşterek boçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza atarak sorumluluk altına girdiğini, davalı şahsa ve yine dava dışı firmaların imzaladığı ticari kredi çercevesinde gayri nakdi çek kullanıldığının ve çeklere ait çek yasal yükümlülük bedelleri müvekkil bankaca ödenmek zorunda bırakıldığını, ancak kullandırım neticesinde ödenen ve ödenme riskinde bulunan bu yasal yükümlülük bedelleri imzalandığını;Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi sözleşmesi dayanak gösterilen talep deilmişse de sözleşme hüküklerine aykırı davranılarak ödemelerin gerçekletirilmediğini, davalının ve diğer dava dışı borçluların söz konusu sözleşmelere aykırı davaranarak borcunu ödememesi üzerine müvekkili banka tarafından ———— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile imzalanmış olan sözleşmeler uyarınca çek yasal yükümlülük bedellerinin 05/12/2016 tarihi itibariyle kat edilerek muaccel hale geldiğinin, muaccel hale gelen 6.890,00 TL ve ödenen 1.170,96 TL nin 7. gün için ödenmesi için ihtar gönderildiğini, Muaccel hale gelen toplam borcun iş bu ihtarnamede anapara, faiz,Kur farkı KKDF,BSMV ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken diğer kalemler ayrıntılı olarak belirtilmiş olmasına rağmen, davalı asıl boçlu borcunu ihtarnameye rağmen ödemediğini ve davalı ve diğer boçlular tarafından borcun ödenmemesi üzerine tüm boçlular aleyhine Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu icra takibine davalı ve diğer dava dışı şahıs olan ———an itiraz edilmesi üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’nün ——– esas dosyası ile dava dış———a aleyhine de İstanbul Anadolu 11. İcra müdürlüğü’nün ———- esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini ve davalı ve dava dışı şahıs olan ————– tarafından icra takiplerini haksız olarak itirazı edildiğini söz konusu itirazlar neticesinde, dava dışı ———– aleyhine İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- esas sayılı dosyası ile itiraz açıldığını bu dosyasının halen derdest olması nedeniyle usul ekonomisi yönünden açılan İstanbul Anadolu 5 Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin——–esas sayılı dosyası ile de birleştirilmesini, birleştirme sonrasında İstanbul Anadolu 11 İcra Müdürlüğünün———– esas sayılı dosyasında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla itirazın iptalini takibin devamına, davalılar aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ———vekilinin asıl davada vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, davalının borcunun kefaletten kaynaklandığını, iddia etmiş ise de, dayanılan kefalet sözleşmesi şekil şartlarına uyulmadığından geçersiz olduğunu, kefalet sözleşmesinin geçerliliği için gerekli dört unsur bulunduğunu, hangi türde olursa olsun sözleşmenin yazılı şekilde yapılması, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın sözleşmede belirlenmiş olması, kefalet tarihinin sözleşmede yazılı olması, kefalet sözleşmesine kefil tarafından yükümlülük altına girdiği azami kefalet miktarı limiti ile kefalet tarihinin ve kefaletin müteselsil olması halinde bu hususunda da aynı anlama gelen ifade ile kendi el yazısı ile yazılması ve imzalanması gerektiğini, dava dilekçesi ekinde de yer alan dava dışı ————- İle davacı banka arasında akdedilen davalının kefil oluğu iddia edilen Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi incelendiğinde ——– efil sıfatıyla sözleşmeye 20.12.2013 tarihinde imza attığı görülsede sözşemede kefilin sorumlu olduğu azami miktar ve müteselsil kefaletin kendi el yazısı ile yazılmadığı, bilgisayar yazısı olduğu, hukuken geçerli olmayan ve sorumluluk doğurmayan bir kefalet sözleşmesinin mevcut olduğunu beyan ederek, davanın reddi ile davacının takip talebinde yazılı olan miktarın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yarılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Birleşen davada tensiple birlikte birleştirme kararı verildiğinden davalının savunması alınamamış, mahkememizin 10.05.2018 tarihli celsesinde binleşen dava yönünden dilekçeler teatisinin sağlanması için davalı tarafa tebligat yapılmış , davalı ——— tarafından süresi içinde davaya cevap verilmemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle asıl ve birleşin davada davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, davacı ile dava dışı borçlular ve davalı arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi nedeni ile hesabın kat edilerek ihtarname tebliğ edilmesine rağmen ödenmeyen kredi borcundan kaynaklanan alacağı için davacı bankanın davalılar ve diğer borçlular hakkında alacağın tahsili amacıyla yaptığı icra takiplerine davalıların borca itirazının iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——– Esas sayılı dosyasının mahkememiz dosyası ile birleştirme kararı verilerek mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen dava yönünden dilekçeler aşaması tamamlanmış, her iki icra dosyası da celp edilerek incelenmiş, taraf delilleri toplanmış, dosyanın davanın niteliği gereği alanında uzman bankacı bilirkişiye tevdi ile rapor düzenlenmesi yönünde ara karar oluşturulmuştur.
Davaya konu her iki icra dosyasında da davacı banka, davalılar ile dava dışı diğer borçlu hakkında kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için ilamsız icra yoluyla takip yapmış, davalıların ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süre içinde borca ve ferilerine itiraz etmesi nedeniyle davalılar hakkındaki takip durmuştur.
Toplanan tüm deliller ve ——— tarihli bilirkişi raporu ile taraflar arasında genel kredi sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşmede asıl borçlunun dava dışı ——– davalıların müteselsil kefil ve borçlu olduğu, ancak incelenen 20.12.2013 tarihli genel kredi sözleşmesinde davalıların sözleşme tutarı ve sorumlu olduğu kefalet limiti belirtilmeden ve müteselsil kefalet ibaresi de el yazısı ile değil matbu olarak yazılmak suretiyle her iki davalı tarafından imzalandığı, davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi’nin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe(01.07.2012 tarihinden sonra ) girmesinden sonra düzenlenmiş olup, yeni TBK’nın 583 ve 584. maddeleri uyarınca kefalet sözleşmesinin geçerli olması için kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtilmesinin şart olduğu, her ne kadar davacı vekilince davalıların müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğu iddia edilmiş ise de açıklanan nedenler ve yasanın açık hükmü karşısında , müteselsil kefalete ilişkin sözleşmenin geçersiz olduğu göz önünde bulundurularak davalıların davaya konu genel kredi sözleşmesinden müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olmasında yasal koşullar oluşmadığından asıl dava ve birleşen dava yönünden davanın reddi ile asıl davada davacı bankanın takip başlatmakta ve dava açmakta kötüniyetli olduğu dosya kapsamı ile anlaşılmadığından davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin 2017/569 esas sayılı dosyasındaki davada;
1-Davanın reddine,
Davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
2-Karar harcı 44,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 142,09 TL harcın mahsubu ile artan 97,69-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davanın reddedilen bölümü için davalı yararına karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ilgili maddeleri uyarınca takdir edilen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
Mahkememizin 2017/1437esas sayılı birleşen dosyasındaki davada;
1-Davanın reddine,
2-Karar harcı 44,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 142,09 TL harcın mahsubu ile artan 97,69-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin ve davalı asilin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/04/2019