Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/568 E. 2019/189 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/568 Esas
KARAR NO : 2019/189
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/05/2017
KARAR TARİHİ: 21/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ———– adresinde bulunan bağımsız bölümün maliki olduğunu, malikinde bulunan eşyaları ziya ve hasar rizikolarına karşı ———-tarihinde davalının yetkili acentesiyle Konut Paket Sigorta Poliçesi yaptırdığını, poliçede teminat kapsamında, konut ve içinde buluna eşyalar, bina yardım, Yıldırım infilak, cam kırılması, terör gibi rizikoların teminat altına alındığını, malikinde bulunan eşyaların 2015 yılı haziran ayında başlayan askeri operasyonlar ve terör olayları sırasında tamamen zayi olduğunu, davalı … şirketine yönelttikleri tazminat taleplerine herhangi bir cevap verilmediğini ve ödemekle yükümlü olduğu sigorta tazminatını ödemediğini beyan ederek, Davanın kabulünü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL.nin zarar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkil şirket nezdinde ————- vade tarihli ——– numaralı ——–numaralı ve ————numaralı Konut Paket Sigorta Poliçesi bulunduğunu, davacı tarafın söz konusu poliçe ve teminatlara ilişkin olarak taleplerini ayrı ve açıkca belirtmediğini, uğradığı zararı da beyan etmediğini, müvekkil şirketin yalnızca gerçek zarardan sorumlu olduğunu, iş bu zararın dava tarafından ispatlanması gerektiğini, davacı tarafın beyan yükümlülüğünü kasten ihlal ettiğini, hasarın teminat dışı olduğunu, davacı tarafın taşınmazın zarara uğradığını iddia ettiğini, iş bu zararın ilgili kanun kapsamında kaymakamlık tarafından karşılandığını beyan ederek, davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibari ile taraflar arasında mevcut bulunan Konut Paket Sigorta Poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesi gereğince kapsamını her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları oluşturmaktadır. Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (k) bendinde Tüketici “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, (l) bendinde ise Tüketici İşlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yasa koyucu, bu hükümle, tüketicinin taraf olduğu sigorta sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmiştir.
Aynı Kanun’un 73. maddesinde, bu Kanun’dan kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinin görevine girdiği düzenlenmiş, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer Kanun’larda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı gerçek kişi tarafından davalı şirketten, ———- vade tarihli ———numaralı ——- numaralı ve———- numaralı Konut Paket Sigorta Poliçesi kapsamında 2015 yılı haziran ayında başlayan askeri operasyanlar ve terör olayları neticesinde davacının maliki olduğu taşınmazında ve taşınmazında bulunan eşyalarda meydana gelen ziya ve hasarların tahsiline yönelik olarak açılan dava olduğu, davacı, davalı … şirketi ile konut sigorta poliçesi işlemini yaparken tüketici olarak hareket etmiş olup, 6502 sayılı TKHK’nın 3/k bendinde tanımlandığı gibi ticari veya mesleki amaçlarla hareket ettiğini kanıtlayan bir savunma veya delil de dosyada mevcut değildir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir. TTK.4, Tüketici Kanunu 3,73,83 ve HMK.114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine, dosyanın görevli Tüketici mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Nitekim Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2018/22 E. 2018/92 K. Sayılı kararında ve yine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2018/457 E. 2018/1517 K. Sayılı kararında ve daha birçok Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına da davaya konu uyuşmazlığın ve benzer uyuşmazlıkların çözüm yeri Tüketici Mahkemeleri olarak belirlenmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU TÜKETİCİ MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/02/2019