Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/567 E. 2019/947 K. 05.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1239 Esas
KARAR NO: 2019/945
DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/10/2017
KARAR TARİHİ: 05/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin araç kiralama işiyle iştigal ettiğini, davalının sevk ve idaresinde olan——– plaka sayılı kamyonun —- tarihinde müvekkiline ait —– plaka sayılı araç ile karıştığı trafik kazasında davalı sürücünün %100 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğünü, kaza sebebi ile müvekkiline ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, davalının bu hasardan sorumlu olduğunu, davalının hasar bedelini ödememesi üzerine İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’ nün ——– esas sayılı icra dosyasında icra takibi yaptıklarını, kazaya sebebiyet veren davalı üzerine kayıtlı ——– plaka sayılı araca teminatlı veya teminatsız olarak üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını, davalının İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’ nün ——– esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile ödeme ihtarının tebliğ tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte takibin kaldığı yerden devamına, davalının itirazı haksız ve kötüniyetli olduğundan alacağın % 20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin müvekkilinin yerleşim yeri Mahkemesi olan İzmir Mahkemeleri olduğunu, ayrıca görevsizlik itirazları da olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, işbu sebeple görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesini, davacının davayı hak düşürücü sürede açılmadığını, müvekkili şirkete kayıtlı — plaka sayılı aracın %100 kusurlu olduğu iddia edilmiş ise de davacının ispata yarayan delilinin olmadığını, davanın müvekkiline ait aracın sigortalısı ——– aracın sürücüsüne ihbarını, davacının tedbir isteminin reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin yaptığı itirazların haklı ve yerinde olduğunu, tüm bu sebeplerle davanın esastan reddine, mahkeme aksi kanaatte olursa davanın esasına girilmesi halinde haksız ve mesnetsiz açılan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Yargıtay —- Hukuk Dairesinin—— tarih ve—— esas ——– karar ile ——- tarih ——– esas ve — karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde davaya konu temel uyuşmazlık, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen hasar, değer ve kira kaybına ilişkin tazminatın davalı taraflardan tahsili istemine ilişkin olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 3. maddesinde ise, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlenmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda, davacı şirketin kiralama işiyle iştigal ettiği, davalı şirketin hurdacılık ve atık işleme, otopark işletmeciliği alanında faaliyet gösterdiği anlaşılmış ise de, davacı ya ait ——— plakalı araç ile davalıya ait ——– plakalı aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda, davacıya ait araçta hasar, değer ve kira kaybının meydana geldiğini belirterek, bu hususlara ilişkin tazminatın davalıdan tahsilini talep etttiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiden ve tarafların ticari işletmesinden kaynaklanmadığı, davacının aracı ile davalıya ait aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklandığı, bu haliyle uyuşmazlığın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu anlaşıldığından, davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —- Hukuk Dairesi’nin ——tarih ——– ——- Karar sayılı kararı ile de tarafların her iki tarafı şirket olsa dahi uyuşmazlık ticari işletmelerden kaynaklanmayıp haksız fiilden kaynaklı trafik kazası sonucu meydana gelen tazminat talebine yönelik ise görev yeri Asliye Hukuk Mahkemesi olarak tayin edilmiştir.
Yukarıda anlatılan nedenlerle TTK’nun 4(1) maddesindeki düzenleme nedeniyle somut davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup davaya bakmanın mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
İlişkin olarak, davacı vekili ile ihbar olunan vekilinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/09/2019