Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/558 E. 2019/977 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1424 Esas
KARAR NO: 2019/1043
BİRLEŞEN——– ESAS SAYILI
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 08/02/2010
KARAR TARİHİ : 24/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin işleteni olduğu ——— sevk ve idaresindeki ——- plaka sayılı aracın ———– tarihinde ———– yolu —— kavşağında kaza yaptığını, kaza yapan aracın ———– tarihli kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını, müvekkilinin davalıya sigorta borcunun bulunmadığını, kaza sonucu davalının müvekkili şirkete herhangi bir ödemede yapmadığını, tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunun bildirildiğini, bunun üzerine Kadıköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin ———- D.İŞ dosyası ile araç üzerinde tespit yaptırdıklarını, araçtaki zararın ——— TL olduğunun bilirkişilerce tespit edildiğini belirterek bu miktarın ———tarihinden yada dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Mahkememizin iş bu dosyası ile birleşen—— esas dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile aynı beyanlarını tekrar ile kaza yapan aracın camının değiştirilmesi için servise götürüldüğünü, —–nezdindeki poliçenin gözükmediğini, bunun üzerine——— tarihinde kasko yaptırdıklarını, ——- daha önce açtıkları davada verdiği cevap dilekçesinde poliçenin iptal edildiğini belirtmesi üzerine iş bu davalı—— aleyhine açtıklarını belirterek ————— TL’nin ——— tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı——- vekili cevap dilekçesi ile; ——– başlangıç tarihli poliçesinin primlerinin ödenmemesi sebebiyle kasko sigortası genel şartları değişen C/1. Maddesi gereğince ———- tarihinden geçerli olmak üzere iptal edildiğini, iptal zeyilnamesinin sigortalıya iadeli taahhütlü mektupla bildirildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesi ile; ——– plaka sayılı aracın ——- başlangıç tarihli kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını, yaptıkları araştırmaya göre aynı tarihleri kapsar şekilde aracın ——–da kasko poliçesi ile sigortalandığını, bu sebeple sigorta sözleşmesinin çifte sigorta sözleşmesi yapılmış olması sebebiyle geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME Ve GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibari ile —–tarihinde meydana gelen kazada ———–bünyesinde ———– tarihli kasko sigorta poliçesi ile sigortalı araçta oluşan —— TL zararın ——- tarihinden yada dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faizi tahsili talebine ilişkindir.
Davanın safahatı incelendiğinde; mahkememizce yapılan yargılama sonunda——- esas, ——–karar sayılı ilamında, davacının davalı —– aleyhine açtığı davanın reddine, davacının birleşen —— esas sayılı dava dosyasında açtığı davanın kısmen kabulü ile —– TL’nin —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ——— tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiştir.
Mahkememiz hükmü davalı ——- şirketi vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay —–. Hukuk dairesinin ——- tarihli ———- esas —— karar sayılı hükmünde ————– tarafından düzenlendiği gözönüne alınarak, davacıya ait —- plaka sayılı aracı ile ilgili davalı ——– şirketi tarafından düzenlenen kasko sigortası primlerinin ödendiği bilirkişi raporu ile de belirlendiğinden ödemenin yapıldığı ————- davalı ——– şirket-acenta ilişkisi olup olmadığının ilgili mercilerden araştırılarak gerektiğinde davalı ——- ticari defter ve kayıtlarında da bu yönde de araştırma yaptırılması ayrıca davacı şirketin iptal edildiği söylenen poliçe ile ilgili prim ödemelerinin acenta tarafından davalı şirket kayıtlarına aktarılıp aktarılmadığı, yine davalı şirket tarafından poliçe iptali sonucu primlerin davacı şirkete iade edilip edilmediği konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp, tahsil edilen primlerin davalı şirket kayıtlarına intikal ettirilmemesinin davalı şirketin acentası ile iç ilişkisi olduğu üzerinde durulmalı, ticaret sicil kayıtlarına göre poliçedeki adresi aynı olan davacı şirkete prim ödeme konusunda ihtar yapılmadan ihbarsız fesih olup olamıyacağı davalı——- yönünden geçerli bir sigorta poliçesinin varlığı üzerinde durulduktan sonra somut olayda TTK 1286.mad. düzenlenen “çifte sigorta”olup olmadığı tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu konular tartışılmadan yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru görülmemiştir” gerekçesi ile mahkememiz hükmü bozulmuştur.
Davalı ——- vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla Yargıtay—- Hukuk dairesinin —– esas ——karar sayılı ——– tarihli hükmünde düzeltme isteminin reddine dair karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda yeniden yargılama yapılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan rapor içeriğine göre; “somut olayda davacı tarafa ait —— plakalı araç için düzenlenen ——— vadeli, —- gün süreli ve ——– sayılı kasko poliçesi primlerinin, “doğru acenteye ödenmediği” sabit olduğundan, somut olayın vuku bulduğu tarihte davalılardan ———– yönünden rizikoya teminat sağlayan geçerli bir poliçenin bulunmadığı, davalı———- ve/veya onun —–kodlu acentesi dava dışı ———–; davacının farklı bir tüzel kişiliği olan—————-kredi kartı ile yaptığı ödemelerin akıbetini araştırma (veya düzenlediği poliçenin iptaline ilişkin zeyil in 2. sayfasında, “hesaplanan primin yapılan ödeme miktarına göre değişeceğini” kayıt altına aldığı ve kendisine ya da acentesine yapılan herhangi bir ödeme de olmadığı halde zeyildeki prim miktarının tamamım veya bir kısmını iade etme yahut da kredi kartı ile tahsilât yapan——— yerine davacıya herhangi bir miktarı geri ödeme) mükellefiyeti altında olmadığı, bu konu ile ilgili olarak düzenlenen ihbarsız iptal zeyili davacı tarafın eline geçmemiş olsa bile davacının bu durumu bir şekilde öğrendikten sonra “diğer davalı———- kendi acentesi” olan (dolayısıyla da poliçe düzenlemeye ve prim tahsiline ——-yönünden değil diğer davalı ——. yönünden yetkili olması gereken) dava dışı ——–. tarafından düzenlenen ———- vadeli, ——- sayılı kasko sigorta poliçesine; davacı,—— tarih ——— sayılı ——–olarak ——günlük prim için ——–TL. ödemek suretiyle ——— plakalı aracını kasko muhataralarına karşı belli bir dönem için (çifte sigorta yaptırmadan) yeniden sigorta korumasına aldırdığından ve dava konusu riziko da ——– sayılı (davalı ———– dava dışı acentesi ——— tarafından, davacı yararına tanzimli) bu poliçenin vadesi içinde vuku bulduğundan, dosyaya ——– tarihinde ek rapor sunan bilirkişi heyeti tarafından ——-TL. olduğu saptanan ve takdiri mahkemeye ait olan zararın tazmini bağlamında davacı karşısında —— değil) ———— mesuliyetinin doğduğu,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacı ile yapılan yargılama ve yargılama sırasında alınan denetime elverişli rapor içerikleri ile uyulan Yargıtay bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde davacı vekili davacının maliki olduğu aracın——–tarih kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davalının her hangi bir ödeme yapmadığını, tazminat taleplerinin reddedildiğini belirterek araç üzerinde yapılan tespit miktarını davalıdan tahsilini talep etmiş, birleşen dava dosyasında ise davacı ——– nezdindeki poliçenin gözükmemesi üzerine ———– tarihinde kasko yaptırdıklarını belirterek tespit edilen hasar miktarını birleşen dosya davalısından tahsilini istemiştir.
——- değerinin tamamı sigorta olunan bir menfaatin aynı kimse tarafından aynı rizikolara karşı sigorta edilmesi olarak özetle tanımlanmakta olup esasında, bu şekilde sigortanın yapılamayacağı, yapılmış ise sigortanın geçerli olması için diğer sigortayı yapan şirketin rızasının alınarak sorumluluğu kabul etmesi şartının arandığı bir sigorta durumudur. ——–TTK 1286 maddesinde düzenlenmiştir. Bilindiği üzere sigorta şirketi ile sigora akdinin yapılmış olması, sigortacının sorumluluğunun başlamış olmasını gerektirmez. Sigortacının sorumluluğunun başlayabilmesi için primin tamamının veya taksitli ödemenin ilk taksidinin ödenmiş olması gerekmektedir.———– uyulan Yargıtay bozma ilamı gereğince ticari defterlerinin incelenmesi için oluşturulan ara karara riayet etmemiş, ticari defterlerini inceleme için hazır bulundurmamıştır. Somut olayda davacı tarafa ait ——— plakalı araç için düzenlenen ———- sayılı kasko poliçesi primlerinin olması gereken doğru acenteye ödenmediği sabittir. Bu nedenle—–açısından geçerli bir poliçe mevcut değildir. Bu kabule göre de —– sigorta yapıldığı iddiası davada gerçekleşmemiştir. Davalı—— —— yapılan kredi kartı ödemelerinin doğru acenteye yapılıp yapılmadığının araştırma yükümlülüğü altında olmaması gerekir. Davacının ———— sayılı yaptırdığı poliçenin geçerli olduğu, rizikonun da bu poliçenin geçerli olduğu tarihte meydana geldiği kabul edildiğinden; mahkememizce yaptırılan hasar konusundaki raporda kabul edilen—–TL hasar bedelinin ———- yaptığı poliçenin kapsamında bulunduğu kabul edildiğinden davacının ——–hakkında açtığı davanın reddine, davacının Mahkememizin bu dava dosyasıyla birleşen ——-esas sayılı dava dosyasındaki açılan davanın kısmen kabulü ile, —- TL alacağın ——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ——– alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının——- hakkında açtığı davanın REDDİNE,
2-Davacının Mahkememizin bu dava dosyasıyla birleşen —- esas sayılı dava dosyasındaki açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
——-TL alacağın ——–tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ——— alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3- Asıl davada alınması gereken 44,40 TL karar harcının başlangıçta yatırılan 592,05 TL’den mahsubu ile 547,65 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Birleşen davada alınması gerekli 2.602,61 TL harçtan, başlangıçta yatırılan 592,05 TL’nin mahsubu ile 2.010,56 TL eksik harcın davalı ———- tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Birleşen davada davacı tarafça yatırılan 592,05 TL harcın davalı ——— tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 29,60 TL ilk masraf, 160,45 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.638,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.828,35 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%96 kabul) 1.747,27 TL’sinin davalı ———– alınarak davacıya verilmesine, geri kalan 81,08 TL’nin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı ——- tarafça sarfedilen 100,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 4,43 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı ——- verilmesine, kalan 95,57 TL yargılama giderinin davalı——— üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı———-tarafından sarfedilen 55,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile anılan davalı tarafa ödenmesine,
10-Davacı vekili kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 4.541,00 TL vekalet ücretinin davalı ——– alınarak davacıya verilmesine,
11-Birleşen davada davalı ——– kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 1.768,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
12-Asıl davada davalı———- kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 1.768,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
13-Davalı ——- vekili kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 4.735,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
14-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili, davalı—— vekili ve davalı —— vekilinin yüzlerine karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/09/2019