Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/527 E. 2019/247 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/527 Esas
KARAR NO : 2019/247
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/05/2017
KARAR TARİHİ: 26/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03.12.2009 tarihinde saata 21.30 sıralarında müvekkil şirket sigortalısı ——- sevk ve idaresindeki ———– plakalı çekici aracın seyir halinde iken yayalara kırmızı ışık yanmasına rağmen karşıya geçmekte olan, Davalı ——– aracın ön kısımları ile çarparak yaralandığını, İstanbul 29. Sulh Ceza Mahkemesinde dava kapsamında alınan ilk bilirkişi raporuna göre sigortalısının %25 kusurlu bulunduğunu, söz konusu rapora binaen davalı vekilinin —– tarihinde müvekkil şirkete sigortalı aracın ZMM sigortasından tazminat ödenmesi için müracatta bulunduğunu ve başvuruya istinaden müvekkil şirketin ——– TL ödeme yaptığını, İstanbul Anadolu 29. Sulh ceza mahkemesinin——– Esas sayılı kararı ile söz konusu rapora dayanılarak sigortalısının suçu işlediği sabit olmadığından beratine karar verildiği ve kararın kesinleştiğini beyan ederek, davanın kabulü ile, 10.10.2016 tarihinde ödenen 91.488,90 TL.nin 10.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkil şirkete ödenmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ———– vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; 03.02.20109 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ———- Plakalı tır çekicisinin vasisi bulunduğu eşine çarparak yaralanmasına sebep olduğunu, araç sürücüsüne taksirle yaralama suçundan beraat kararı verildiğini, eşinin konuşma yeteneğini yitirmesi nedeni ile, işaret dilini tam bilemediğinden tüm sorulara cevap veremediğini, vasisi olduğu eşinin yıllarca yatağa bağlı kalınmasına neden olunan, sanığın beraat etmesinin yanlış olduğunu beyan ederek yatağa bağlı vasisi olduğu eşinden paranın geriye ödenmesi hususundaki davacının açmış olduğu davanın reddine, harç ve masraflar ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası nedeniyle davalı tarafa maddi tazminat ödeyen davacının ödediği bedelin, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği, davalıdan istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce İstanbul Anadolu 67.Asliye Ceza Mahkemesi’nin (Kapatılan Anadolu 29.Sulh Ceza Mahkemesi ————-K. Sayılı dosyası,———– poliçe nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi örneği ve hasar dosyası, davalıya ait nüfus kayıtları, İstanbul Anadolu 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ———- Esas sayılı dosyanın kesinleşmiş ilamı dosyamız arasına alınmış, incelenmiştir.
İstanbul Anadolu 67.Asliye Ceza Mahkemesi’nin (Kapatılan Anadolu 29.Sulh Ceza Mahkemesi ————-K. Sayılı dosyasının incelenmesinde; 03.12.2009 tarihli trafik kazası sebebiyle 10/12/2012 tarihinde iddianamenin kabulüne karar verildiği, yargılama sırasında kusur tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, alınan 11.10.2013 tarihli bilirkişi raporunda dosyamız davalısı ———–asli kusurlu bulunduğu, dosya kapsamında alınan ——–tarihli ———– raporunda da dosyamız davalısı———- asli kusurlu olduğu , sanık şoför ——— ise atfi kabil kusurunun bulunmadığı tespit edilmiş, alınan raporlar doğrultusunda ——– tarih ve ———- Karar sayılı karar ile sanık ——— üzerine atılı suçu işlediği sabit olmadığından sanığın beraatine yönünde hüküm kurulmuş, Yargıtay 12.Ceza Dairesi’nin ————– K.sayılı Onama Kararı ile kesinleşmiştir.
Mahkememiz dosyasının incelenmesinde ise davacı sigorta şirketinin ——-tarihinde davalıya yapılan ödemenin istirdatını talep ettiği görülmüştür.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin ———–K. sayılı ve daha bir çok kararında belirttiği üzere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”, 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, ZMSS’nin amacı, trafik kazaları sonucu 3.kişilere verilecek zararların güvence altına alınmasıdır.
Somut olayda, davacı tarafından, sigortalının ————- olduğu ZMSS poliçesi ile teminat altına alınan aracın yaptığı kaza sonucunda, davalı yaralanmış olup, 10.10.2016 tarihinde davalıya ———– TL ödeme yapılmış ve sonrasında Adli Tıp kurumu raporu ve kesinleşen Yargıtay ilamı doğrultusunda sigortalının kusurlu olmadığından bahisle ödemenin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iadesi talep edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;her ne kadar davacı tarafça Sulh Ceza Mahkemesinde alının ilk bilirkişi raporunda sigortalısına %25 kusur atfedildiği ve ödeminin yapıldığı ileri sürülmüşse de ceza dosyası kapsamında alınan raporlarda davalının asli kusurlu bulunduğu, nitekim sanığın beraatine karar verildiği ve Yargıtay kararı ile onandığı davacı sigorta şirketinin ise ödemeyi daha sonradan yaptığı anlaşılmış olmakla birlikte , davacı sigorta şirketinin ancak sigorta poliçesi çerçevesinde ödeme yapmakla yükümlü olup kendisi tarafından düzenlemiş olan poliçeye dayalı olarak ödeme yaparken basiretli bir tacir gibi davranarak gerekli incelemeyi yapması gerekirken bu şekilde davranmayıp ödemeyi iradi olarak gerçekleştirdiği, her ne kadar TBK’nın 78/1 maddesi “Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.”hükmünü havi ise de, davacı sigorta şirketinin, kendi düzenlemiş olduğu poliçeye dayalı olarak yaptığı davaya konu ödemeyi “kendisini borçlu sanarak” yapmış olduğunu ileri sürmesinin mümkün olmadığı, davacı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında ödeme yapıp yapmaması gerektiğini bilecek durumda olduğu, bu durumda, yapılan ödemenin lütuf (ex gratia) ödemesi olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu ödemenin davacı sigorta şirketine sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak talep hakkı vermeyeceği anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 44,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 -TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5–Davanın reddine karar verilmesi sebebiyle, davanın reddedilen bölümü için , davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 10.069,04-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı,26/02/2019