Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/506 E. 2020/99 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/506 Esas
KARAR NO : 2020/99

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2017
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM:Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı şirket bir çok şirkete bilgisayar yazılımı hazırlanması ve bilgisayar yazılımı çözümleri sunan, aynı zamanda bilgisayar yazılımları üzerine ————— ile çözüm ortaklığı yapan alanında saygın bir firmadır.——- akdedildiği, söz konusu sözleşme ile davacı Şirket tarafından davalıya verilecek hizmetler ve davalının almış olduğu hizmetler karşılığı ödeyeceği bedeller kararlaştırıldığı, akdedilen sözleşmedeki yükümlülükler davacı Şirket tarafından eksiksiz olarak yerine getirilmiş ve davalı tarafından da yazılımın kurulum bedeli ödendiği, akabinde davacı şirketten, davalının kullanımı için kurulan yazılım sistemleri ile ilgili teknik destek hizmeti verilmesi talep edildiği, bu doğrultuda davacı Şirket ve davalı söz konusu desteğin, bir kişinin günlük destek hizmetinin karşılığı —————olmak üzere davacı Şirket tarafından sağlanması konusunda mutabık kalındığı, 2015 yılının başında bu destek hizmeti için aylık beş çağrıyla sınırlı olmak üzere 3.000 USD tutarında bir avans ödemesi alındığı, ancak söz konusu destek hizmeti hacmi 2015 yılında avans ödemesi tutarını fazlasıyla aştığı, davalı firma 2015 yılını takiben, 2016 yılında da davacı firmadan teknik destek hizmeti satın almaya devam ettiği, davacı firma Davalı ile olan iyi ilişkilerinden dolayı ve Davalı tarafından gelen talep doğrultusunda uzunca bir süre verdiği bu teknik destek hizmeti için fatura kesmemiş, ödeme talep etmediği, davacı Şirket, davalıya —– ayına kadar verilen teknik destek hizmetlerine ilişkin detaylı bilgiyi ——– tarihinde elektronik posta yoluyla davalıya bildirdiği, davalı tarafından verilen hizmetlere ilişkin hiçbir itirazda bulunulmadığı, davacı Şirket söz konusu destek hizmeti bedellerini davalı ————– tarihinde faturalandırmış ve davalı Şirkete fatura gönderildiği, bunun üzerine———————– yevmiye numaralı ihtarname ile fatura ve fatura içeriğine itiraz ettiğini, davalının Müvekkil Şirkete böyle bir borcu bulunmadığını belirterek faturayı iade ettiğini bildirdiği, faturada belirtilen bedelin 5 (beş) işgünü içerisinde ödenmesini davalıdan talep ederek faturayı davalıya resmi yollarla tebliğ ettiği, söz konusu ihtarnameye davalı tarafça cevap verilmediği gibi ilgili fatura bedeline ilişkin ödeme de yapılmadığı, davacı tarafça verilen hizmete uygun bir şekilde fatura kesildiği, itiraz edilmesi üzerine resmi yollarla tekrardan fatura tebliğ edildiği halde davalı tarafından faturaya ve verilen hizmete ilişkin hiçbir itirazda bulunulmamasına rağmen ödeme yapılmamış olduğundan davayı açarak, tüm haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000 USD, ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA:Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Usul ve esas itibariyle kesinlikle haksız olan davanın reddi gerektiği, davacı firma, taraflar arasında imzalanan 23/12/2011 tarihli sözleşmesine dayanarak ödemeyi talep ettiği, taraflar arasında akdedilen 23/12/2011 tarihli sözleşme satıma konu ürünün canlıya geçirilmesi esnasına kadar olan süreci kapsadığı, davacı firma, kendi edimini ifa ettiğim ve müvekkil şirketin ise destek hizmeti kapsamında yapması gereken ödemeyi yapmadığını iddia etse de, mezkur ———————— tarihli sözleşmede ‘destek hizmeti’ olarak hiçbir düzenleme bulunmadığı gibi taraflar arasında ——————- olarak akdedilen avnca bir sözleşme de bulunmadığı, senet ile ispat kuralları mucinince davacı iddia ettiği sözleşmeyi ve sözleşme kapsamında hak iddiasında bulunduğu meblağı yazılı delil ile ispat yükümü altında olduğu, fatura kesilmesi, alacaklının varlığının ispatı olmadığı, davalı firma, davacı tarafından haksız vere keşide edilen faturaya muttali olur olmaz bövle bir borcu olmadığından dolavı faturaya itiraz etmiş ve Beyoğlu —————. Noterliğinin ihtarnamesi ile iade edildiği, davaya konu borcu kabul etmemekle birlikte dayanak belgeninde fatura olarak kabulü mümkün olmadığı, davacı dürüstlük kurallarına uygun hareket etmesi gerektiği, davacı firma tacir olup basiretli hareket etmekle mükellef olduğu, dürüstlük kurallarını bir kenara atarak, dilediğince ve çelişkili tutumu ile husule getirdiği güvene aykırı keyfi işlem tesis edemeyeceği, zaman aşımı itirazında bulunduğu, kısmı dava şartlarının mevcut olmadığı, davaya konu nizanın —– tarihli ve ——————– tutarlı fatura olduğu gözetildiğinde davacının belirli meblağın yerine 2.000 USD yi dava konusu yapmasında hukuki yarar bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen fatura, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkiye dayanmamakta olup, bilakis haksız ve dayanaksız olmakla ikame olunan davanın reddi gerektiği, açıklanan ve davalı vekilinin dilekçesinde belirttiği hususlarla usul ve esas yönünden davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında kurulan sözleşme nedeni ile oluşan alacağın tahsiline yönelik olarak açılan alacak davası olup davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —– tarihli raporda özetle,” davacı tarafından incelemeye sunulan ——– yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK, İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı tarafından incelemeye sunulan ———— yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında adam/gün hizmet ücret bedelinin günlük 400 $ + KDV olarak belirlenmesi, ayda 5 adet çağrı için yıllık sabit ücretin Yıllık 3.000 $ + KDV olarak belirlenmesi ve davacı tarafça davalıya düzenli olarak hizmet verildiğinin anlaşılması üzerine davacı tarafa sabit ücret olarak————— alacaklı olduğu, davalı yan tarafından davacı yana ——— yılında standart hizmet ücreti aşan destek hizmeti bedeli olarak ————-ücret ödemesini yapılmasının uygun olduğu, bununla birlikte piyasa koşullarında tutar yönünden yüksek kabul edilebilecek sabit+değişken destek hizmet bedelinin sözleşme yapılmaksızın verilmesi, piyasa koşullarında hizmet verilen süre içerisinde periyodik dönemler halinde fatura kesilmemesi, davalı tarafça hizmet ücretlerinin onaylandığına dair bir belge sunulamaması sebepleriyle ———————- tarih aralığına ait destek çalışmalarının davacı yan tarafından davalı yana hangi bedel üzerinden verildiğinin ispata muhtaç olduğu ” yönünde tespitte bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, yasal mevzuat ve güncel Yargıtay içtihatları ışığında yapılan değerlendirmede sonucunda taraflar arasında imzalanan ————– Sözleşmesi kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirkete sözleşme kapsamında yazılım kurulum hizmetleri sağlandığı, davalı şirket tarafından da yazılım kurulum bedelinin ödendiği, akabinde kurulan yazılım sistemleri ile ilgili teknik destek hizmetinin verilmesi konusunda sözlü olarak anlaştıkları, bu hususların tanık anlatımları ile doğrulandığı, davacı şirketin 2015 ve 2016 yılı kasım ayına kadar verilen teknik destek hizmetlerine ilişkin detaylı bilgileri elektronik posta ile davalı tarafa bildirdiği, akabinde ———– tarihinde faturalandırdığı, davalı şirketin—— yevmiye numaralı ihtarname ile faturaya itiraz ettiği ve faturayı iade ettiğini bildirdiği, bunun üzerine davacı şirketin —— yevmiye numaralı ihtarname ile davalıya hizmet dökümünü sunarak 5 işgünü içerisinde borcu ödemesini bildirdiği ancak ödeme yapılmaması üzerine dava açıldığı, davalının aralarında imzalanan 23/12/2011 tarihli sözleşmede destek hizmeti olarak hiç bir düzenlemenin bulunmadığı gibi başka bir sözleşmenin de olmadığını savunduğu, ayrıca davacının taraflar arasında ayrıca düzenlenen sözleşmeyi ve sözleşme kapsamında hak iddiasında bulunduğu meblağı yazılı delille ispat etmesi gerektiğini savunduğu, davacı şirketin davalı şirkete yazılım destek hizmeti sağladığı hususunda tartışma bulunmadığı, davacı vekilinin dosyaya sunduğu 1 adet flash bellek ve ——————–tarihli cevap yazısına ekli bir —–bilirkişilerce incelendiği, —– bellekte yapılan teknik incelemede kayıtların doğrulanması amacıyla listeden rastgele kayıtlar incelendiği ve kayıtların birbiri ile uyumlu, doğru ve güvenilir olduğunun tespit edildiği, yine bilirkişi raporunda incelenen —— tarih aralığındaki kayıtların sözleşme süresinin 6-12 ay olarak belirlenmesi, ücret alınmayacak adaptasyon sürecinin %15 ile sınırlı tutulması ve piyasa koşullarında böyle bir desteğin sözleşme olmaksızın sağlanmasının mümkün olamayacağı, yine davacının dolayısıyla taraflar arasında imzalanan 23/12/2011 tarihli sözleşme kapsamında olamayacağının da haklı olarak belirtildiği, bu anlamda tanık anlatımlarında da açıkça belirtildiği üzere bu hususta tarafların şifai olarak anlaştıklarının kabulü gerektiği ve bedel hususunda ise davaya konu hizmetin sunulduğunun ispatlanmış olması ve bilirkişi raporu ile sunulan hizmetin piyasa koşullarında sözleşme yapılmaksızın günlük 400 USD bedel ile verildiği tespitleri birlikte değerlendirildiğinde hizmet süresi ve hak edilen hizmet bedelinin raporda belirtilen miktar kadar olduğu, —— yılında standart hizmeti aşan destek hizmeti bedeli olarak 28.273,50 USD toplam 31.273,50 USD ücret ödemesi yapılması gerektiği, davacının davalıdan bu miktarda alacağı olduğunun anlaşılması karşısında davacının davasının kabulü ile 2.000 USD alacağın dava tarihinden ve 29.273,50 USD alacağın ise ıslah tarihinden tahsil tarih,ne kadar 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
-2.000 USD alacağın dava tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-29.273,50 USD alacağın ıslah tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 12.087,33 TL harçtan başlangıçta alınan 121,26 TL harç ve sonradan alınan 2.856,00-TL harcın mahsubu ile kalan 9.110,07 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 121,26 TL peşin harç, 2.856,00-TL ıslah harcı olmak olmak üzere toplam 2.977,26 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 313,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 3.345,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan —— uyarınca hesaplanan 20.760,06 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereği davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.