Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/501 E. 2018/913 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/501 Esas
KARAR NO : 2018/913
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2017
KARAR TARİHİ : 02/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mal satımına ilişkin sözleşme düzenlendiğini, müvekkili şirket ile davalı şirketin tacir olduklarını, elektronik yolla fatura keşide edildiğini, faturaya davalı tarafından itiraz edilmediğini, ….tarihli …TL’lik cari hesap alacağının tahsil edilmemesi üzerine borçlu şirket aleyhine İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün ….. esas numaralı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine ve tüm ferilere itiraz edildiğini, itiraz nedeniyle takibin durduğunu, davalı tarafın itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA. : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından başlatılmış takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirkete tebliğ edilen ödeme emrine müvekkilinin itiraz ettiğini, icra takibine konu fatura suretlerinin tebliğ edilmediğini, davaya konu icra takibine geçilen faturaya konu malların müvekkili şirket yetkilisine teslim edilmediğini, müvekkili şirket veya yetkilisinin davacı şirketten herhangi bir mal sipariş etmediğini, icra takibine ve itirazın iptali konulu davanın hakkaniyete aykırı bir şekilde haksız açıldığını, davanın reddine, davacının haksız ve kötü niyetli hareket etmiş olduğunu, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taralar arasında mal satışına ilişkin kurulan ticari ilişki kapsamında oluşan cari hesap alacağına ilişkin başlatılan takibe itirazın İ.İ.K. 67 maddesi kapsamında iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası celp edilmiş taraflarca dosyaya sunulan cari hesap ekstresi ve fatura suretleri birlikte incelenmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile davalının aktif mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş ise de HMK 389 maddesi uyarınca sadece uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebileceği düzenlendiğinden davacı yanın ihtiyati tedbir talebi tensiben reddedilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde;…. tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ….; borçlusunun ….. olduğu; takibin…. tarihli ….-TL tutarındaki cari hesap alacağı dayanak gösterilmek suretiyle 2.709,08-TL asıl alacak ve 85,14-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ….-TL alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresi içerisinde verilen 14/11/2016 tarihli itiraz dilekçesinde borca ve ferilerine itiraz edildiği icra müdürlüğünce 15/11/2016 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, huzurdaki davanın 03/05/2017 tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, dosya daha sonra tarafların tacir olması ve davacı yanca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi Mali Müşavir …… tarafından düzenlenen 05/03/2018 tarihli rapor HMK 282. maddesi kapsamında denetime elverişli görülmüş ve hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; mal satışı sebebiyle kurulan ticari ilişkiye istinaden davacı tarafından düzenlenen faturalara konu borç kapsamında malların davalıya teslim edilip edilmediği, takip tarihi itibariyle takibe konu faturalarda davacının davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile itirazın iptali ile icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre, taraflar arasında satış akdine ilişkin ticari ilişki kurulduğu, davacı şirketin 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin HMK.222 maddesi kapsamında kendi lehine delil teşkil ettiği, davacı şirketin ticari defterlerine göre davacı şirketin takip tarihi itibariyle talebi gibi davalı yandan 2.709,08-TL alacaklı olduğu, davalı vekiline ön inceleme duruşmasında usulüne uygun ihtarda bulunulmuş olmasına rağmen inceleme günü defterlerini hazır etmediği ve herhangi bir mazeret de bildirmemiş olması sebebiyle ticari defterlerinin incelenemediği, davanın itirazın iptali davası olması sebebiyle ispat yükünün davacıda olduğu, bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının davalıya hitaben düzenlediği 4 adet irsaliyeli faturada davalı şirkete ait kaşe ve imzaların bulunduğu, davalının ticari defterlerinin sunmaması sebebiyle “bir tarafın diğer tarafın o belgelerle iddiasını ispat etmesini engellemek için belgeyi ibraz etmemiş olduğundan” yola çıkarak bu davranışı yaptırıma bağlayan HMK m. 220/3 hükmü karşısında davacının ticari defterlerinde yer alan kayıtlara aksi yönde bir delilin sunulmaması ve borcun olmadığı yönündeki savunmanın yerinde olmadığı değerlendirilerek davacının malı teslim ettiğine ve alacak iddiasına dair ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği, dava ile her ne kadar itirazın iptali talep edilmiş olsa da harca esas değer olarak takip ile istenen asıl alacak miktarının gösterilmesi sebebiyle işlemiş faiz talebi yönünden değerlendirme yapılmadığı, sonuç olarak davacının asıl alacak miktarı yönünden iddiasını ispat ettiği kanaatine varıldığından davanın kabulü ile, İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın, dava konusu edilen asıl alacak miktarı olan 2.709,08-TL üzerinden iptaline, takibine bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan asıl alacak miktarı üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 542,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı yanın itirazın iptali isteminin İ.İ.K. 67 maddesi kapsamında değerlendirilmesinde;
1-Davanın kabulü ile, İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın, dava konusu edilen asıl alacak miktarı olan 2.709,08-TL üzerinden iptaline, takibine bu miktar üzerinden devamına,
2-Asıl alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan asıl alacak miktarı üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 542,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 185,06-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 46,27-TL harcın mahsubu ile bakiye 138,79-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 77,67-TL ilk masraf, 108,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 785,67-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak, davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/10/2018