Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/497 E. 2018/357 K. 03.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/497 Esas
KARAR NO : 2018/357

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2017
KARAR TARİHİ : 03/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında “Güder Adadepe Evleri projesinin dış cephe prekast s öve, prekast lento, prekast kat silmeleri, prekast balkon silmeleri, cephe prekast sütun imalat işlerinin yapılması işi” ne ilişkin 10.10.2013 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşmenin imzalanmasına müteakip söz konusu sözleşmede tanımlanan iş gereğince edimlerini yerine getirmeye ve imalat yapmaya başladığını, ne var ki davalı yanın davranışları ve edimlerini ifa etmemesinin müvekkili açısından sözleşmeye bağlı kalınmasını imkansız ve çekilmez kıldığını, Müvekkili tarafından sözleşme gereğince —- Bankası A.Ş. — şubesine ait 27.900.00TL bedelli — nolu teminat mektubunu davalı tarafa verilmiş olmasına rağmen sözleşme gereğince yapmakla yükümlü olunan 27.900.00TL bedelli avans ödemesinin gerçekleştirilmediğini, bu duruma rağmen müvekkilinin basiretli tacir olması gereği sözleşmeden kaynaklı edimlerini layıkıyla yerine getirmeye başladığını ve bu çerçevede 58.8m2 toplam metrajlı kat silmesi, 31.68m2 toplam metrajlı Harpuşta, 4.00 m2 toplam metrajlı yivli U kolon ve 16.2m2 toplam metrajlı yuvarlak kolon imalatı gerçekleştirdiğini, müvekkili tarafından söz konusu imalatların gerçekleştirilmiş olmasına rağmen davalı şirketin sözleşmenin 13.maddesi hükmü gereğince düzenlemekle yükümlü olduğu hak edişlerini bir türlü düzenlemediğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından İstanbul —- Noterliğinin 01.11.2013tarih — yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiğini,ihtarnamede müvekkili tarafından verilen 27.900.-TL bedelli teminat mektubuna rağmen işin başlaması için gerekli olan avans ödemesinin yapılmadığı, avans ödemesi yapılmamasına karşılık müvekkilinin basiretli tacir olması gereği imalat gerçekleştirdiği, gerçekleştirilen imalat nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin 8.maddesinde yer alan poz tablosu uyarınca hak ediş düzenlenmesi ve ödemenin yapılması gerektiğinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalı tarafça 06.11.2013 tarihinde tebliğ alındığını ve söz konusu hususlar yönünden davalının temerrüde düşürülmüş olmasına rağmen davalı yanın edimlerini yerine getirmemekte ısrar ettiğini ve müvekkilinin sözleşmeye bağlı kalmasını çekilmez bir hale getirdiğini, ve müvekkilinin İstanbul —- Noterliğinin 20.11.2013 tarih — yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek sözleşmeyi haklı olarak fesh etmeye mecbur bırakıldığını, müvekkili tarafından yapılan imalatların münhasıran 10.10.2013 tarihli sözleşmede kararlaştırılan iş için yapıldığını, bilirkişi marifeti ile imalatların BK. m 106 uyarınca tevdi edildiği—- adresindeki depo/ardiyede yapılacak keşif neticesinde anlaşılacağını, bu nedenle imalatın tevdi edildiği ardiyede bilirkişi marifeti ile gerçekleştirilecek ölçüm ve bu ölçümler uyarınca sözleşmenin 8.maddesinde yer alan poz tablosu gereğince yapılacak hesap sonucu ortaya çıkacak bedelden fazlaya ilişkin hakları kaydıyla şimdilik 12.000.-TL nın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalı yanın haksız davranışlarıyla müvekkilini elde edeceği kardan yoksun bıraktığını, eğer davalı yanın edimlerini yerine getirse sözleşme ilişkisinin devam edeceğini ve müvekkilinin de sözleşmede kararlaştırılan işi nihayete erdirebileceğini ve sözleşme gereği karşı taraftan 93.000.-TL+KDV ödeme alacağını bu alacağı ödemeden 22.000.-TL+KDV kar elde etmeyi amaçladığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşme ilişkisine güvenilerek ve iyi niyetli olarak yapılan imalatlar nedeniyle 12.000.-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ve sözleşmenin haklı olarak fesh edilmesi nedeniyle müvekkilinin yoksun kaldığı kara ilişkin 5.000.-TL sının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama masraf ve ücreti vekalet alacağının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu davanın tamamen haksız usul ve yasal ilkelere aykırı aynı zamanda açıkça kötü niyetli olarak ikame edilmiş olması nedeniyle kabul edilemez bulduklarını, öncelikle davayı ve alacak miktarını kabul etmemek ve kabul anlamına gelmemekle birlikte, davalı tarafın dava konusu alacak miktarını tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin mümkün olması itibariyle belirsiz alacak olarak iş bu davayı ikame etmesinin usul kurallarına açıkça aykırılık teşkil etmekte olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü taraflar arasında akdedilmiş olan 10.10.2013tarihli sözleşmenin kendileri tarafından haklı olarak fesh edildiğine dair iddia ve beyanlarının doğru olmayıp, fiili gerçekliklerle bağdaşmadığını, davacı tarafın “27.900.-TL bedelli —- nolu teminat mektubu davalı tarafa verilmiş olmasına rağmen sözleşme gereği yapmakla yükümlü olunan 27.900.-TL bedelli avans ödemesi müvekkili gerçekleştirilmemiştir. Müvekkil tarafından söz konusu imalatlar gerçekleştirilmiş olmasına rağmen davalı şirket sözleşmenin 13.maddesi hükmü gereğince düzenlemekle yükümlü olduğu hak edişimizi bir türlü düzenlememiştir. Bunun üzerine müvekkil tarafından İstanbul — Noterliğinin 02.11.2013 tarih — yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilmiştir.” denilerek devamında, İstanbul —-Noterliğinin 20.11.2013 tarih ve — yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmenin haklı olarak fesh edildiğini beyan ettiğini, oysa ki davacı tarafın 02.11.2013 tarihinde keşide ettiği ihtarnameden beş gün önce müvekkili şirket tarafından davacı tarafa 10.10.2013 tarihli sözleşmenin 3.3.maddesi uyarınca gerekli ekip ve makine teçhizatının işyerinde bulundurulmadığı ve 17.maddesine göre işin başında lüzumu kadar işçi bulundurmadığı gerekçesiyle sözleşmenin fesh edildiğine ilişkin 28.10.2013 tarihinde Üsküdar — Noterliğinin — yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, davacı tarafın sözleşmenin feshine ilişkin keşide etmiş olduğu ihtarnamenin geçersiz olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacı tarafın keşide ettiği 20.11.2013 tarihli ihtarnamesine cevaben Üsküdar— Noterliğince 29.11.2013 tarih —- yevmiye numaralı ihtarname düzenlenerek 28.10.2013 tarihli ihtarnamede de belirtildiği üzere söz konusu sözleşmenin davacı taraftan kaynaklanan sebepler doğrultusunda feshedildiği, sözleşmenin ilgili maddeleri doğrultusunda teminat mektubunun iadesinin mümkün olmadığı, yine aynı şekilde avans ödemesinin de davacı tarafa gönderilemeyeceği, fesih bildiriminden sonra gerçekleştirilen imalatların da teslim alınamayacağı hususunun bildirildiğini, davacı tarafın sözleşme ilişkisine güvenerek yaptığını iddia ettiği imalatların bedelinin müvekkili şirketin ödemekle yükümlü olmadığını, müvekkili şirketin haklı sebeplerle akdi feshetmesinden sonra davacı tarafça gerçekleştirildiği iddia edilen bir kısım imalatın bedelinin müvekkili şirketten talep etmesinin usul hükümleri ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmadığını, davacı tarafından talep edilen yoksun kalınan kar bedelinin haksız olduğunu, yoksun kalınan karın talep edilebilmesi için davacı tarafın haklı sebeplerle akdi fesh etmiş olması gerektiğini, oysaki davacı tarafın sözleşmeyi fesh eden taraf olmadığı gibi asla haklı tarafta olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Dava ilk olarak mahkememizin —- Esas sayılı dosyasına kaydedilmiş ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kabulü ile 30.600,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, söz konusu karar davalı tarafından yapılan temyiz neticesinde Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2016/72 esas ve 2016/2540 karar sayılı ilamında yazılı sebeplerle bozulmuş mahkememizce dosya yeni bir esas kaydedilerek bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve bozma ilamında belirtilen hususlar dairesinde yargılama sonuçlandırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve yargıtay bozma ilamında yazılı hususlar doğrultusunda, taraflar arasındaki 10/10/2013 tarihli eser sözleşmesi yapıldığı, davacının sözleşmede belirtilen imalat işlerini yapmayı üstlendiği, sözleşme kapsamında davacının teminat mektubu verme edimini yerine getirdiği, ancak davalının aynı tutarlı avans ödemesi edimini yerine getirmediği, davacının ödememezlik defini kullanma hakkına sahip olmasına rağmen sözleşme konusu imalat işlerinin yapımına başladığı ve kendi imalathanesinde yapması gereken işleri yerine getirdiği ve 02/11/2013 ihtarnameyi keşide ederek 27.900,00-TL’lik avans ödemesinin yapılmasını, tamamlanan işlere ilişkin hakedişin düzenlenmesini ve imalatları kabule hazır olduğunu bildirdiğini ve davalıya bir süre tayin ettiği, bunun üzerine davalının her hangi bir yanıt vermemesi ve ihtarnamesinde belirtilen işleri yapmaması sebebiyle bu kez davacı tarafından davalı aleyhine 20/11/2013 tarihli ihtarname keşide edildiği ve borçlunun temerrütü hükümleri uyarınca sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği, feshin geçerli bir fesih olduğu, yapılan fesih halinde halinde kar kaybının istenebilmesi için sözleşmede buna ilişkin düzenleme olması gerektiği, ancak sözleşmede böyle bir düzenlemenin bulunmadığı, T.B.K. 125/son maddesi uyarınca sözleşmeyi haklı olarak fesheden tarafın ancak olumsuz zararını isteyebileceği, olumlu zararını isteyemeyeceği, bu nedenlerle davacının imalat bedeline ilişkin 12.000,00 TL ‘yi davalıdan isteyebileceği ancak kar kaybı talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava ve ıslah dilekçeleri birlikte değerlendirilerek, davanın kısmen kabulü ile, dava dilekçesiyle talep edilen imalat bedeline ilişkin 12.000,00-TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının kar kaybı yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 819,72-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 290,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 667,37-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 318,40-TL ilk masraf, 203,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.721,40-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.229,22-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 63,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 18,53-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/04/2018