Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/494 E. 2018/1164 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/696 Esas
KARAR NO : 2018/1117
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2012
KARAR TARİHİ : 16/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı şirket ile olan ticari ilişkisi nedeniyle davalıya sattığı ürünler karşılığında 15/07/2011 ile 07/09/2011 tarihleri arasında düzenlediği ve ödenmeyen fatura alacaklarının tahsili amacıyla icra takibi yaptığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davalının yalnız epoksi malzeme aldığı ürünün ayıplı olduğu iddialarının gerçek dışı olduğunu, ticari deneyimsizliği nedeniyle doğan hata ve kusurun tamamen davalıya ait olduğunu bildirmiş, itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, müvekkilinin davacıdan zemin kaplama malzemesi alıp zemine uygulama yaptığını, ancak malzemenin hatalı kimyevi içerikli olması nedeniyle pürüzlü ve dalgalı bir zeminin meydana geldiğini, Sulh Hukuk Mahkemesi değişik iş dosyasında tespit işlemi yaptırdıklarını, yapılan incelemede su bazlı olması gereken malzemelerin solvent içerdiğinin ve ayıplı olduğunun anlaşıldığını, bunun üzerine zararlarının tazmininin ihtarname ile talep edilmesine rağmen davacı tarafça zararın giderilmediğini bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davacı tarafından davalıya satılan zemin kaplama malzemesine ilişkin davacı tarafça fatura edilen ve icra takibine konu edilen bedelin ayıplı olduğu iddiası ile ödenmemesi üzerine davacı tarafça alacağın tahsili için davalı hakkında yapılan icra takibinde davalının borca itirazının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık alacağın kaynağını oluşturan zemin kaplama malzemesinin ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm temyiz edilerek dava konusu malzeme numunelerinin laboratuvar ortamında konularında uzman bir bilirkişi heyetine incelettirilerek solvent içerip içermediğinin saptanması yönünden rapor alınıp solvent içerdiğinin tespiti halinde solventsiz açıklaması bulunan kutalar içinde satılıp teslim edilmiş olması nedeniyle somut olayda iğfal durumu ve bunun davaya etkisi de tartışılarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılama yapılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı, davacı tarafın fatura konusu zemin kaplama malzemesini davalıya sattığı, ürünlerin bulunduğu kutular üzerinde solventsiz ibaresinin bulunduğu, yapılan incelemeye göre satılan ürünlerin içinde solvent bulunması nedeniyle zemin kaplama malzemesinin uygulama sonunda istenilen sonucu vermediği dosya kapsamı itibari ile tartışmasızdır.
Bozma ilamında da belirtilmek üzere malzemenin solvent içerip içermediğinin laboratuvar ortamında uzman bilirkişi tarafından tespitinin yapılması, buna göre ürünün ayıplı olup olmadığının tespit edilmesi uyuşmazlığın çözümü açısından gereklidir. Ancak davaya konu ürünün——Üniversitesi Laboratuvarındaki incelemesinin 24/11/2011 tarihinde yapılıp ürünün bu tarihten önce üretilmiş olması nedeniyle laboratuvar ortamında bilirkişi incelemesi yapılmak üzere aynı üründen numunenin teslimi davacı taraftan istenmiş, davacı vekili 20/02/2018 tarihli dilekçesinde müvekkili firmanın hammadde ve üretim sektöründeki faaliyetini sonlandırdığı gibi elde kalan bir ürün ve numuneninde bulunmadığını bildirmiştir. Bu bildirime göre laboratuvar ortamında uzman bilirkişi tarafından yapılacak incelemede kullanılacak bir ürün bulunmamakla bozma ilamında belirtildiği üzere uzman kimya mühendisinden dosyada toplanan delillerin değerlendirilmesi suretiyle rapor alınmış, bilirkişi raporunda laboratuvar sonuçlarına göre ürünün insan akciğerlerini tahrip edecek kadar kokulu solvent içerdiğinin, malzemenin tanıtım broşürüne uygun olarak solvent içermemesi gerektiğinin bu durumun kullanıcıyı yanıltıcı nitelikte olup satıcının hatalı olduğunun, malzemenin su bazlı değil solvent bazlı olduğunun tespit edildiğini, bu duruma göre malzemenin gizli ayıplı olduğunun kabul edilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tespit dosyası, laboratuvar raporu ile bozma sonrası alınan mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen bilirkişi raporu ile davacı şirket tarafından davalıya satılan zemin kaplama malzemesinin bulunduğu kutularda solventsiz ibaresinin bulunmasına rağmen laboratuvar sonuçlarında da tespit edildiği üzere ürünün insan akciğerlerini tahrip edecek kadar kokulu solvent içerdiği, malzemenin tanıtım broşürüne uygun olarak solvent içermemesi gerektiği, bu durumun kullanıcıyı yanıltıcı nitelikte olup satıcının hatalı olduğu ve davalı tarafından yapılan uygulamada malzemenin su bazlı değil solvent bazlı olması nedeniyle istenilen sonucun alınamadığı, malzemenin niteliği itibariyle gizli ayıbı içerdiği ve sonucun düzgün bir zemin elde edilememesinin ötesinde insan sağlığını tehdit eder kimyevi içerik nedeniyle davalının fatura bedelini ödememesini gerektirir ağırlıkta olduğu, davalının ihtarname ile durumu davacıya bildirdiği, bedelin ödenmesinden öte zararın tazminini talep ettiği, buna göre davacının ayıplı ürün nedeniyle fatura bedelini davalıdan talep edemeyeceği davalının itirazında haklı olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 35,90 TL harcın peşin yatırılan 297,35 TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 261,45 TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı taraf yararına AAÜT’nin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 3,621,88,TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 100,00 TL altı adet tebligat giderinden oluşan toplam 900,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren on beş gün içinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere davacı ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2018