Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/481 E. 2021/901 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/481 Esas
KARAR NO: 2021/901 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/03/2016
KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilimiz davalıdan —– bedelle—– satın aldığı, davalı sözleşmeye konu edimlerini yerine getirmeden, detayları verilen kısımları eksik olarak kule vinci müvekkiline teslim edildiği, bu eksiklikler fatura ve irsaliye belgelerinden anlaşılacağı, davalının müvekkiline eksiklikleri tamamlama konusunda sözler verdiğini ancak bugüne kadar yerine getirmediğini, müvekkilinin bu süreçte oyalandığını, davalının son dönemde ekonomik zorluklar içerisinde olduğu ve edimlerini yerine getiremeyeceği haricen yapılan araştırmalarda ortaya çıktığı, tarafların aralarında yaptıkları sözleşme, ticari defter ve kayıtları, fatura ve irsaliyeler, ayrıca vincin kurulu olduğu bölgede yapılacak incelemede bahsi geçen eksikliklerin tespit edilebileceği, davalı şirket tarafından satılan ——- gereği teslim edilmesi gereken ancak teslim edilmeyen kısımların —- ayakta durmasına yarayan ağırlık şase taşlarının, eksik kısımlarınının ——- civarında olduğu, bunlara ilişkin emsal fiyatların mahkememize ibraz edildiği, müvekkilinin aldığı vinç karşılığında sözleşme sırasında —– tutarında çekler verildiği, bu çeklerin vadesi gelen kısmının ödendiği, ancak dosyada bilgileri verilen çek karşılığında müvekkilinin sözleşme edimlerinin tam yerine getirilmemesi ve izah edilen eksiklikler nedeniyle davalıya borcu bulunmadığı, bu çekin tahsil edilmesi müvekkilinin telafisi imkansız zararlara sokacağı, açıklanan ve resen takdir edilecek nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, çekin taraflarına iadesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının — —- olduğunu mahkememizin yetkisiz olduğunu, yetkili —–olduğunu, ayrıca zamanaşımı söz konusu olduğunu, davanın esas yönünden de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedine (çek) dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı, —- tarihli — davalının —— aldığını, karşılığında davalıya çekler verdiğini, davalı tarafından teslim edilen — ayıplı olduğunu, davalıya verilen——bedelli çekin bedelsiz kaldığını, anılan çek sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama aşamasında çekin davalıya ödenmesi sebebiyle dava konusu ödenen çek bedelinin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —– yetkisizlik kararı ile ” Dava süresi içerisinde yetki itirazı bulunduğu, bu nedenle öncelikle yetki hususunun değerlendirilmesi gerekmiş, taraflar arasında düzenlenen —-tarihli satış sözleşmesinde tacir olan her iki tarafın yetki şartı koydukları sözleşme—– yetkili kılındığı ayrıca dava konusu uyuşmazlığın genel yetkili olan davalının yerleşim yerinde görülmesi gerektiği anlaşılmış, bu nedenle yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine dair davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş,” yetkisizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilmiş olmakla, ,—- dosyası uyap üzerinden celp edilerek dosya arasına alınmış, ——- celp edilerek dosya arasına alınmış, — celp edilmiş, — dosyaya konu çekin fotokopisi dosya arasına alınmış, yargılama sırasında—– değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı tarafından sunulan —– tarihli dilekçesi ile dava konusu senedin ödendiği ve davanın istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun aslında bulunmadığını ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Usul hukukumuzda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir. Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i (savunma) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, HMK’nin 201.maddesinde düzenlenen miktardan az bir miktara ilişkin olsa bile tanıkla ispat olunamaz; ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir. —-
Çek, bir ödeme aracı olup çekteki imzayı inkar etmeyen davacı, çekin bedelsiz olduğunu kesin delille ispatla yükümlüdür.—–
Somut dosya bakımından değerlendirme yapıldığında; davacı dava konusu çekin bedelsiz kaldığını iddia ettiğinden anılan çekin bedelsiz kaldığını kesin deliller ile ispat etmesi gerekmektedir.
Davacı vekilinin dosya kapsamındaki beyanları dikkate alındığında şu hususları açıklamakta fayda bulunmaktadır. Eldeki dosyanın konusu taraflar arasındaki —- tarihli satış sözleşmesine konu olan ve davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan — olması sebebiyle davalıya verilen —– bedelli çekin bedelsiz kaldığınına ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmalığa —– esasen bu husus davacının da kabulündedir.
Her ne kadar dosya kapsamında davacı vekili dosyaya konu vincin —- dosyasına konu vinç ile aynı olduğu beyan edilmiş ise de;— dosya içeriği, — sayılı icra dosyası — tarihli haciz tutanağı ve davacı vekili tarafından sunulan —- tarihli dilekçe ve ekleri dikkate alındığında davacının aksine —- sayılı dosyasına konu vincin iş bu dosyamıza konu vinç ile aynı olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekiline mahkememizce verilen kesin sürelere rağmen ayıplı ve eksik olduğu iddia edilen ——- uzunluğundaki kule vincin yerini bildiremediği, HMK 94/3 maddesi gereğince bu yöndeki hakkının ortadan kalktığı anlaşılmıştır. Başka bir deyişle davacı ayıp ve eksik mal teslimi iddiasını yöntemince ispat edememiştir. Davacıya yemin deliline başvurması hatırlatılmasına rağmen buna ilişkin beyan dilekçesi sunmadığı anlaşılmış, davacı tarafça yöntemince ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.256,91- TL harcın mahsubu ile artan 1.197,61-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 10.368,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerinekarşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/10/2021