Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/469 E. 2018/441 K. 30.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/469 Esas
KARAR NO : 2018/441

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2017
KARAR TARİHİ : 30/04/2018

Yukarıda tarafları yazılı dosyasının yapılan inceleme sonunda;

İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin davalıya ekipman hizmeti verdiğini, sunduğu hizmetler karşılığında fatura düzenlediğini, davalının borcunu ödememesi üzerine icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini bildirmiş, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA;
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının tüketici olup ticari ve mesleki olmayan amaçla hareket ederek evine güvenlik ekipmanlarının kurulması için davacı şirketle anlaştığını, bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu, davaya konu taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacının güvenlik sistemini tam çalışır vaziyette teslim etmediğini, defalarca konuşulmasına rağmen sonuç alınamadığını, sorunların devam etmesi üzerine davalının bir başka şirketten servis yardımı alarak sistemi çalışır hale getirdiğini ve üçüncü şirkete ödeme yaptığını, davacının hizmeti ayıplı sunduğunu bildirmiş, davanın görev, zaman aşımı ve esas yönünden reddine, davacının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalıya ait ikametinde davacı tarafça güvenlik sistemi kurulmasına ilişkin sözleşmeden kaynaklanan alacağın ödenmediği iddiasıyla yapılan icra takibinde davalının borca yaptığı itirazının iptali istemine ilişkindir .
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 25/05/2015 tarih ve 2014/14664 esas 2015/9298 karar ile 06/02/2016 tarih 2015/9854 esas ve 2016/1152 karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşlmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
TTK nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalar tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK nun 4(1)-a ve devamı bentlerinde yazılı uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar mutlak ticari davalardır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanun 2 ve 3 maddelerinde mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan vekalet sözleşmesi dahil yapılan sözleşme ve hukuki işlemler tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 10/03/2016 tarih, 2015/4474 Esas ve 2016/3589 Karar sayılı ilamında 6502 sayılı yasanın 3/1 maddesinde eser sözleşmelerinin tüketici işlemi olarak kabul edildiği ve bu tür itilaflara aynı kanunun 73.mad. Gereğince Tüketici Mahkemesinde bakılacağının öngörüldüğü belirtilmiştir.
Somut olayda, taraflar arasında güvenlik sistemi kurulması konusunda anlaşma yapıldığı yönünde bir uyuşmazlık yoktur. Davacı, güvenlik sistemi kurulması hizmetini veren ticaret şirketi olmasına rağmen davalı gerçek kişidir. Tüm dosya kapsamı ile davacının kurduğu güvenlik sisteminin davalıya ait ikameti olan evde yapıldığı bellidir. Buna göre davalının gerçek kişi olup hizmet ve eser sözleşmesinin yerine getirildiği sözleşmeye konu yerin ikamet edilen yer niteliğinde olduğu dikkate alındığında davanın mutlak ve nispi nitelikli ticari dava niteliğinde bulunmadığı, davalının tüketici nitelikli gerçek kişi, davacının ise tüketici kanunu kapsamında mal ve hizmet sunan ticaret şirketi olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflardan birinin tüketici, diğerinin tüketici yasası kapsamında hizmet veren olması halinde tüketicinin korunması hakkındaki kanun 2,3 ve 73. maddeleri uyarınca anlaşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemeleri görevli olmakla ve mahkememizin görevsiz olup görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesi olduğu, görevin dava şartlarından olup HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dosyanın bir bütün halinde görevsizlik kararına tabi olduğu dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU TÜKETİCİ MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kararın tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/04/2018