Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/467 E. 2020/768 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/467 Esas
KARAR NO: 2020/768
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2017
KARAR TARİHİ : 17/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında temizlik hikmeti sağlanması hususunda —– tarihli —- olduğunu, sözleşmenin süresi başlıklı maddede tarafların sözleşmenin —- tarihleri arasında geçerli olduğunu, sözleşmenin sona ermesine —-ün kala yenilenmediği takdirde, sözleşmenin —– yer alan artışlar dikkate alınarak bir yıl daha uzatılacağını kararlaştırmış olduklarını, bu kapsamda sözleşmenin —–süreyle uzadığını ve müvekkili şirketçe davalı şirkete hizmet verilmeye devam edildiğini, davalı şirket vekilince müvekkili şirkete —— yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini ve—- gerekçesiyle sözleşmenin —– taraflı olarak fesih edileceğinin bildirildiğini, müvekkili şirketçe sözleşmeden doğan sorumluluklarının eksiksiz yerine getirildiğini ve sözleşmenin —– tarihine kadar devam ettiğini bildiren cevabi ihtarnamenin davalı şirkete gönderildiğini, davalı yanın ihtarnamesinde gerekçe olarak ileri sürdüğü iddialarının yasal dayanağı bulunmadığından işbu feshin haksız olduğunu, müvekkili şirketin söyleşmede kararlaştırıldığı üzere davalı şirketin temizlik hizmeti için —– adet personel istihdam ettiğini, sözleşmenin —- kısmında belirtildiği üzere davalı tarafından müvekkili şirkete ödenmesi kararlaştırılan aylık hizmet bedeli —-iken bu rakamın —tarihi itibarıyla artışlar dikkate alınarak her bir personel için —-tarihine kadar müvekkili şirket tarafından faturalar kesildiğini, temizlik hizmeti için istihdam edilen çalışanların müvekkili şirkete olan aylık maliyet tabloları ışığında, yoksun kalınan karın —-olup, sözleşmenin bitimine kadar kalan —- için müvekkili şirketin uğramış olduğu kar kaybının —- olarak bulunacağını, olacağını iddia ederek, Fazlaya İlişkin haklan saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, sözleşmenin haksız feshinden dolayı uğranılan ——tutarındaki kazanç kaybının yasal faiziyle davalıdan alınarak müvekkili davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen —–tarihli ——müvekkili davalı şirketin davacı şirketten iki personel ile temizlik hizmeti almaya başladığını, müvekkili şirketin anılan sözleşmenin devamı esnasında taahhüt ettiği edimlerin tamamını tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiği halde davacı şirketin taahhüt ettiği edimlerini basiretli bir tacir gibi yerine getirmediğini, davacı şirketin çalışma sürecinde müvekkili şirkete ait işyerinde görevlendirdiği iki personel ile ilgili denetim ve gözetim yükümlülüğünü müvekkili şirketçe müteaddit defalar uyarılmasına ve mevcut şikayetler bildirilmesine rağmen yerine getirmediğini, müvekkili şirket bünyesinde çalıştırılan davacı şirket personelinin çalışmaları sürecinde, davacının kendilerine ücretlerini tam olarak ödemediği yönlü şikayetlerini dile getirdiklerini ve bu durumun yapılan işin veriminin ve hizmet kalitesinin düşmesine sebebiyet verdiğini, davacı şirket yetkilisine bu durumun iletildiğini, davacının ise kayıtsız bir tutum sergileyerek açıklama yapma gereği dahi duymayarak fesih anına kadar bu sorunun devamlılık kazanmasına yol açtığını ve müvekkili şirketin istihdam edilen personelin sorunları ile uğraşmak zorunda kaldığını, —– itibarıyla müvekkili davalıya ait işyerinde davacı yanca istihdam edilen personelin fesih sanrası statüleri göz önünde bulundurulmadan, müvekkili fesihte haklı olup, olmadığı hususlarının sübuta ereceğini savunarak, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin haksız feshi iddiasına dayanılarak, uğranıldığı iddia edilen zararın tahsili istemine ilişkin açılan alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında taraflarca bildirilen deliller toplanmış, bu doğrultuda——– dosyası uyap üzerinden celp edilerek mahkememiz dosyası içine alınmış, taraflar arasındaki sözleşme ve ihtarnameler incelenmiş, —– —- davacı çalışanlarına ilişkin dosyalar celp edilip incelenmiş, davacı şirkete ait kayıtlar ilgili vergi dairesinden celp edilip mahkememiz dosyası içine alınmış, davalı vekili tarafından tanık dinletme isteminde bulunulmuş olup, davalı tanıklarından — — oturumunda dinlenmiş, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Tanık —– tarihli oturumda ”Ben davalı şirkette ustabaşı olarak çalışmaktayım. Yaklaşık 20 yıldır çalışmaktayım. Temizlik yapan arkadaşlar sürekli bizim bölüme geliyorlardı. Paralarını almadıklarını ve eksik aldıklarını söylüyorlardı. Temizlik şirketine bağlı olduklarını biliyordum. Biz paramızı ayın — alırken onlar ayın —-alıyorlardı. Ben davacı şirket yetkililerini bir ya da iki defa şirkete geldiklerini gördüm. Onun dışında görmedim. Temizlik çalışanları sürekli muhasebeye gidip şikayette bulunuyorlardı. Bize de sürekli söylüyorlardı. Hizmet aksamaya neden oluyordu. Tanıklık ücreti talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Taraf delilleri toplandıktan sonra, uyuşmazlığın çözümü için dosya alınanda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından —–tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen raporda özetle, ” Taraf şirket defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olduğunu, tarafların karşılıklı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinden, davacı şirket tarafından davalı şirket adına aralarında akdedilen sözleşme kapsamında aylık periyotlarda düzenlenmiş bulunan aylık hizmet hakediş faturalarının davalı şirket tarafından davacı şirkete sözleşmede belirlenen şartlar dahilinde ödenmiş olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen en son hizmet satış faturasının —– dönemini kapsayan —— dahil —– tutarlı fatura olup, taraflar arasında borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı, —– kayıtlarının incelenmesinde, dava dışı çalışan —– Tarihiden —– tarihine kadar davalı —— Tarihinden —- tarihine kadar dava dışı —–firmasında istihdam edildiği, —- Tarihinden itibaren ise davacı —–çalışmaya başladığı, —-tarihi itibarıyla —— Belirsiz Süreli iş Sözleşmesinin İşveren tarafından haklı sebep bildirmeden feshi” yoluyla iş akdine son verilerek işten çıkış bildiriminin yapıldığı,—- yılında —– Bildirimi yapılan —— olduğu, çalışan —– numarasıyla ——- tarihinden itibaren —— aldığının tespit edildiği, dava dışı çalışan —- tarihinden —- tarihine kadar davalı ——tarihinden —- tarihine kadar dava dışı —— istihdam edildiği, —– tarihinden itibaren ise davacı şirketle çalışmaya başladığı, ——- Tarihi İtibarıyla—– Belirsiz Süreli İş Sözleşmesinin İşveren tarafından haklı sebep bildirmeden feshi” yoluyla iş akdine son verilerek işten çıkış bildiriminin yapıldığı, —— bildirimi yapılan brüt ücretin —–olduğunun tespit edildiği, davacı şirketin davalı şirket adına —- yılında düzenlediği ve toplam tutarı —– tutarlı aylık hizmet faturalarının —– çelişmediği, aylık hizmet tablosuna esas alınan brüt ücretin ——beyanına konu edilen ücret olduğu ve davacı şirketin ticari defterlerinde personel gideri olarak tahakkuk ettirildikleri, tahakkuk ettirilen ücretlerin yasal kesintiler sonrası personele ödenmesi gereken net ücretlerinin personele ödenmiş oldukları, davacı şirket personelinin davacı şirketten aylık ücret hakkedişinin bulunmadığının tespit edildiği, ——- dosyada ——- tarafından talep konusu yapılan alacak kalemleri içerisinde ücret alacağı bulunmamakta olup, talep edilen alacak kalemlerinin ——- kalemlerinden oluştuğunun görüldüğü, davacı şirketin talepleri bakımından yapılan değerlendirmede, davacı tarafından davalı şirkete —– tarihine kadar fatura edilen —— Hakkedişlerinde ihbar tazminatına yer verildiği ve ihbar tazminatı karşılığı olarak tahakkuk ettirilen tutarların davalı şirketten tahsil edildiği, taraflar arasında akdedilen —- için geçerli ————– başlıklı bölümünde; ——– vergileri, yıllık izin ücretleri, kıdem ve ihbar tazminatları da dahil olduğu yönünde düzenlemenin bulunduğunun görüldüğü, yine ————– bünyesindeki çalışma sürelerine ait kıdem ve ihbar tazminatlarının da yükleniciye ait olduğunun düzenlendiği, —– çalışanların iş akitlerini davalı şirketle ticari ilişkisinin son bulduğu —— tarihi itibarıyla sonlandırmış olduğu, dolayısıyla iş akdi sona erdirilen ve önceki dönemlere ilişkin ihbar tazminatı karşılığı davalı şirketten tahsil edilerek davacı şirket uhdesinde depo edilen ihbar tazminatı yükümlülüğünden davacı şirketin sorumlu tutulabileceği, davalı şirketin çalışan personelin ihbar tazminatına ilişkin yükümlülüklerini Aylık Hakedişler dahilinde sözleşmenin ve davacı şirketçe personelin iş akitlerinin sona erdirildiği ——-tarihine kadar sözleşmeye uygun bir şekilde davacı şirkete ödemiş olduğundan ve işçilerin fiilen çalıştırılmadığı döneme ilişkin olarak ihbar tazminatı talebinde bulunulamayacağından, davacı şirketin davalı şirketten ihbar tazminatına yönelik talep edebileceği bir bakiye alacağının bulunmadığı, işçilerden ———-sayıyla açtığı davada, ihbar ve kıdem tazminatı işçilik alacaklarının tahsilinin talep edildiği; huzurdaki davacı ile davalı hakkında müteselsil tahsil kararı verildiği; kabul biçimi itibariyle de talebin mükerrerlik teşkil ettiği, sözleşmenin haksız feshi halinde kâr mahrumiyeti talebinin gündeme gelebileceği; davalının fesih bildiriminde işçilere ücretlerinin eksik ödendiği bu nedenle işyerindeki verimin düştüğü asıl işlerin yürümesine mani hal oluştuğunu ileri sürdüğü; gerek yargılama sırasında tanık olarak dinlenen —— beyanı, gerekse İş Mahkemesi dosyasında —– günü tanık olarak dinlenen —– beyanlarında yüklenicinin maaşları geç ödediği yönünde anlatım yer aldığı; dosya delillerine göre, feshin haklı olup olmadığının nihai takdiri Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, davacı şirketin davalı şirkete fatura ettiği, davalı şirketinde yasal nitelikli bir itiraza konu etmeksizin ve benimseyerek ticari defter kayıtlarına aldığı ve bedellerini ödediği davacı şirket aylık hizmet hakkedişlerinde, —- adı altında işçi toplam maliyetinin —– tekabül eden komisyon kalemine yer verilmiş olup, davacı şirketin talebine konu ettiği —– talebinin bu komisyon kaleminden ibaret olduğu, çalışan —– buna isabet eden ——- olabileceği, davacı şirketin kar mahrumiyeti talep edebileceği yönünde hüküm kurulması halinde, hesaplamaya esas alınabilecek —— aylık tutarının —- olduğu; kesinti yöntemi kapsamında, benzeri bir işi bulabileceği makul ay sayısı ile —- çarpımının bu yöndeki zararı temsil edeceği; ya da kalan sözleşme süresi olan —–devrede toplam tutarı olan ——– üzerinden yapılacak indirim sonrası bulunacak tutarın tazmininin istenebileceği” yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu her iki taraf vekiline de tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından rapora ilişkin herhangi bir beyan ve itiraz dilekçesi sunulmamış olup, davalı vekili tarafından rapora karşı sunulan—– tarihli dilekçesinde , öncelikle kesin süre içinde bilirkişi ücreti yatırılmadığı için bilirkişi raporunun delil olarak değerinin bulunmadığını hükme esas alınmamasını, aksi halde rapordaki kar mahrumiyetine ilişkin hesaplamayı kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, ——- dosyası ve gerek mahkememiz huzurunda gerekse ———– sayılı dosyasında dinlenen tanık beyanları göz önünde bulundurularak yapılan değerlendirmede, taraflar arasında——– tarihli hizmet sözleşmelerinin imzalandığı ve sözleşmenin feshine ilişkin davalı şirket tarafından ——-tarihli ihtarnamenin davacı şirkete gönderildiği ve ———tarihinde sözleşmenin tek taraflı feshedileceği hususunun bildirildiği ihtilafsız olup, ihtilafın sözleşmenin haksız olarak feshedilip edilmediği , haksız fesih var ise davacının haksız fesihten kaynaklanan bir zararının olup olmadığı ve varsa miktarına ilişkindir. Öncelikle feshin haklı olup olmadığı yönünde inceleme yapılması esas olup, sözleşme hükümleri incelendiğinde, her iki sözleşmede de davacının yüklenici, davalının işveren olarak yer aldığı, sözleşme süresinin —-yıl olarak kararlaştırıldığı, ——- tarihli sözleşmede, işin kısmen yahut tamamının işverenin bilgisi dışında devir ve temlik edilmesi yahut işveren talimatlarına uyulmaması sebebi ile işveren tarafından —— önceden yükleniciye bildirmek kaydı ile ihtar gerekmeksizin ve sebep göstermeksizin sözleşmeyi tek taraflı olarak fesh edebileceğinin ve sözleşmenin sona ermesine —— sözleşme yenilenmez ise sözleşmenin otomatik olarak uzayacağının düzenlendiği, yine ——- sözleşmede işin kısmen yahut tamamının işverenin bilgisi dışında devir ve temlik edilmesi halinde işveren tarafından —– önceden yükleniciye bildirmek kaydı ile ihtar gerekmeksizin sözleşmeyi tek taraflı olarak fesh edebileceğinin ve sözleşmenin sona ermesine —– kala sözleşme yenilenmez ise sözleşmenin otomatik olarak uzayacağının, anılan sözleşmenin Kıdem ve İhbar tazminatı başlıklı maddesinde kıdem ve ihbar tazminatlarından sözleşmenin son bulması halinde yüklenicinin (davacının) sorumlu olacağı düzenlendiği görülmüştür. Davalı tarafından —— tarihli ihtarname ile davacı tarafından sunulan hizmetten beklenen faydanın sağlanamadığı, işçilere eksik ödeme yapılması sebebi ile iş yerindeki verimin düştüğü , davacı tarafça görevin gereği gibi yerine getirilmediği, temizlik hizmeti alınmasının ek bir katkı sağlamadığı gibi ayrı bir problem oluşturduğu belirtilerek sözleşmenin yenilenmeyeceği ve —— tarihinde tek taraflı feshedileceği bildirilmiştir. Davacı vekili huzurdaki davada ve karşı ihtarnamesinde sözleşmenin otomatik olarak uzadığını ——- tarihine kadar devam ettiğini iddiaların gerçeği yansıtmadığını iddia etmiş ise de gerek mahkememiz huzurunda dinlenen tanık beyanı gerekse İş Mahkemesi’nde dinlenen tanık beyanları göz önünde bulundurulduğunda, temizlik bölümünde oluşan işçilerin maaşlarında gecikme olduğu, bu durumun hizmette aksamaya neden olduğu anlaşılmakla, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin temizlik hizmet sözleşmesi olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, davalı tarafın sözleşmeyi akdetme amacı ve sözleşmeden beklenen genel fayda nazara alındığında anılan problemlerin davalı yönünden sözleşmeye feshetmesinde haklı nedenler olduğu, sözleşmenin haklı olarak ve davacı tarafa yaklaşık —— günlük bir süre verilerek feshedildiği, kaldı ki Türk Borçlar Kanunu’nun 435. Maddesi gereği, taraflardan her birinin haklı sebeplerle fesih sebebini yazılı olarak bildirmek kaydı ile sözleşmeyi derhal feshedebileceğinin düzenlendiği, dürüstlük kurallarına göre hizmet ilişkisinin sürdürülmesini gerektirmeyen bütün durum ve koşulların haklı sebep sayıldığı, yukarı da açıklandığı üzere taraflar arasında imzalanan sözleşmenin niteliği gereği davalı tarafın hizmet ilişkisini devam ettirmesi kendinden beklenemeyeceği ve feshin haklı olduğu yönünde toplanan tüm deliller itibariyle mahkememizde kanaat hasıl olmakla, davacının kar mahrumiyeti adı altındaki talebinin yerinde olmadığı ve reddi gerektiği, yine arada imzalanan sözleşme hükümleri göz önünde bulundurulduğunda dava dışı çalışanların ——- bünyesindeki çalışma sürelerine ait kıdem ve ihbar tazminatlarının yüklenici davacıya ait olduğunun iş akdi —– itibariyle sona erdirilen ve önceki dönemlere ilişkin ihbar tazminatı karşılığı davalı şirketten tahsil edilerek davacı şirket uhdesinde depo edilen ihbar tazminatı yükümlülüğünden davacı şirketin sorumlu olduğu, davalı şirketin çalışan personelin ihbar tazminatına ilişkin yükümlülüklerini —— dahilinde sözleşmenin ve davacı şirketçe personelin iş akitlerinin sona erdirildiği ——- tarihine kadar sözleşmeye uygun bir şekilde davacı şirkete ödemiş olduğundan ve işçilerin fiilen çalıştırılmadığı döneme ilişkin olarak ihbar tazminatı talebinde bulunulamayacağından, bu talebin de yerinde olmadığı ve reddi gerektiği anlaşılmakla davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Davalı vekilinin bilirkişi ücretinin kesin süre içinde yatırılmaması yönünde yapılan itirazlar bakımından yapılan değerlendirmede ise, her ne kadar mahkememizin —– tarihinde ücretin yatırılması hususunda kesin süre verilmiş gerekli ihtarlar yapılmış ise de Covid-19 tedbirleri kapsamında duruşma ve tüm işlemlerin ertelendiği, mahkememizce belirlenen gün ve saatte inceleme yapılamadığı, tutanakla yeniden —– tarihine inceleme günü tayin edildiği, tutanağın davacı vekiline —– tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça duruşma ve inceleme gününden önce —– tarihinde ücretin yatırıldığı, ücretin geç yatırılmasının inceleme yapılmasının ertelenmesine yol açmadığı , yargılamada gecikmeye sebebiyet vermediği, mahkemeler tarafından verilen kesin sürelerin amacının taraf hak ve yükümlülüklerini korumak olduğu gibi yargılamaya ivedilik kazandırmakta olduğu ve tarafların hak arama hürriyetinin önünde geçmesine engel teşkil etmemesi gerektiği ve benzer durumlarda ———- tarafından verilen kararlarda göz önünde bulundurulduğunda, davalının bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiş, neticede bilirkişi raporu aldırılmış ve yargılama sonuçlandırılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar harcı 54,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 193,05-TL harcın mahsubu ile artan 138,65-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 128,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde————Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/11/2020