Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/46 E. 2018/856 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/46 Esas
KARAR NO : 2018/856

DAVA : Sigorta (Ziraat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/01/2017
KARAR TARİHİ : 20/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Ziraat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …. ilçesinde ikamet eden, bölgenin tüm zor koşullarına rağmen tarımla uğraşan, sermayesi emeği olan bir çiftçi olduğunu, 21.06.2005 tarih ve 25852 sayılı Resmi Gazete ile yayınlanarak yürürlüğe giren 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu ile üreticilerin bu kanunda belirtilen riskler nedeniyle uğrayacağı zararların tazmin edilmesi amacıyla tarım sigortaları uygulamasına istinaden 02.03.2012 tarihinde davalıyla …. poliçe no lu açık alanda yetiştirilen sigortalanmış bitkisel ürünlerde meydana gelebilecek zararları kapsayan sözleşme tanzim ettiğini, 13.06.2012 tarihinde sigorta kapsamında olan ve nar ağaçlarının bulunduğu arazide fırtına sonucunda ürünlerinde hasar meydana geldiğini, bu olayın hemen akabinde davalı tarafa bu olay süresinde ihbar edildiğini , davalı kurumun da hasar tespitini yapmak üzere 17.06.2012 tarihinde ekip gönderdiğini, tespitler sonunda müvekkilinin söz konusu zararının 8.000,00 TL olduğunun belirlendiğini, bu miktarın 2.278,00 TL sinin davalı kurumca ödenmiş olup kalan 5.722,00 TL nin 04.12.2014 tarihinde ilgili kurumdan talep edildiğini, ancak davalı kurumun bu meblağı ödemeyeceğini bildirdiğini, müvekkilinin mağdur edildiğini, açıklanan nedenlerle müvekkilinin zararının davalı kurumun temerrüde düştüğü tarih olan 04.12.2014 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 2 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, bu nedenle öncelikle zamanaşımı itirazları olduğunu, açılan davada davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, bu nedenle davanın husumet yönünden de reddi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte olursa haksız açılan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,… sayılı poliçe kapsamında meydana gelen 5.722,00 TL tazminatın davalının mütemerrid tarihi olan 04.12.2012 itibaren avans faiziyle birlikte istemine yönelik davadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ,ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile , uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Davacı … (…… ) nin …. nolu devlet destekli bitkisel ürün sigorta poliçesine dayanarak bu poliçe kapsamında meydana gelen ürün zararının tazminini talep etmektedir. Söz konusu poliçe bitkisel ürün sigorta poliçesi olup 12/03/2012 başlangıç 02/11/2012 bitiş tarihini kapsamakta olup davacının sigortaladığı üründeki hasar sigorta dahilinde 17/06/2012 tarihinde meydana gelmiştir. Davacı … ‘in meydana gelen zarar sonrası başvurusuyla yapılan değerlendirmede 19/11/2014 tarihinde hesabına 2.278,08 TL sigorta kapsamında hasar tazminatı ödenmiştir. Bu durum taraflarca uyuşmazlık dışıdır. Davalı … zamanaşımı itirazında bulunmuştur. 6102 Sayılı TTK nun 1420/1 maddesinde “sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak 2 yıl ve 1482.madde hükümleri saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler herhalde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren 6 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar ” denmektedir. Zamanaşımı def’i davanın esası hakkında her türlü muameleye mani olduğu ve bu sorun halledilmeden davanın esası halledilemeyeceği belirtilmektedir. Somut davada davalının süresinde zamanaşımı def’inde bulunduğu belirlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve sigorta poliçesi kapsamında , sigorta dahilinde meydana gelen hasardan dolayı davacının başvurusu üzerine davalı …’nün sigorta dahilinde davacıya 19/11/2014 tarihinde ödeme yaptığı , davacının bu tarihten itibaren 2 yıl geçtikten sonra 12/01/2017 tarihinde dava açtığı , huzurdaki bu davada 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan keza süresi içerisinde davalının zamanaşımı itirazı da gözönüne alındığında davalı yanın zamanaşımı def ‘inin kabulü ile açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Zamanaşımı nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 35,90-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ….. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.