Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/457 E. 2018/345 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/457 Esas
KARAR NO : 2018/345

DAVA : Tazminat (Abonelik Sözleşmesi ve Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2017
KARAR TARİHİ : 02/04/2018
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/04/2018

Yukarıda tarafları yazılı dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;

İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının twitter hesabından davacı hakkında haksız rekabete sebebiyet veren ve son derece kötüleyici haksız ve hukuka aykırı ithamlarda bulunduğunu, davalının eylemlerinin TTK’nun kapsamında haksız rekabet niteliğinde olduğunu, davacı şirketin davalının eylemleri nedeniyle manevi zarara uğradığını bildirmiş, 10.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde; davaya konu mesajların kendisince atıldığını, iddialarını tekrarladığını, mesajlarının davalının haksız işlemlerine ve internet hızını haksız olarak düşürmesinden kaynaklandığını, davalı şirketten satın aldığı hizmetin iki farklı aboneliğe dayandığını, —-aboneliği için kendisine bildirilen tutardan her ay daha yüksek tutarda fatura gönderildiğini, — aboneliği için ise dondurma talebine rağmen işlemin gerçekleştirilmeyi fatura gönderilmeye devam ettiğini, bu nedenlerle takipçilerine ve ilgili kurum başkanlıklarını bilgilendirecek şekilde şikayetlerini sosyal medya üzerinden paylaştığını, şikayetlerini eleştiri amaçlı dile getirdiğini, bu şikayetlerin hiç kimsenini umrunda dahi olmadığını, davacı şirketin manevi zarar iddiasının gerçekten çok uzak olduğunu bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirketin abonesi olan davalının twitter hesabında yaptığı açıklamalar nedeniyle haksız rekabete yol açtığı ve davacının manevi şahsiyetine saldırdığı iddiası ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun kapsam başlıklı ikinci maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş, yasasının üçüncü maddesinde; Mal, alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi mallar, aynı yasada satıcı; kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişiler, tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
4077 sayılı yasanın 23. maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağı düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunması nedeniyle taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı ve davalının 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici, davacının ise satıcı tanımına uyduğu tartışmasızdır. Buna göre ilgili yasanın 23. Maddesi uyarınca uyuşmazlığı çözme görevi Tüketici Mahkemesine aittir.
Her ne kadar dava dilekçesinde taraflar arasındaki abonelik ilişkisine değinilmeden davalının twitterda paylaştığı açıklamalarının haksız rekabete yol açtığı, bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu iddia edilmiş ise de tüm dosya kapsamı ile davalının, davacının abonesi olup sunulan hizmetteki memnuniyetsizliğini dile getiren davaya konu açıklamaları yaptığı, davacı tarafın satıcı, davalı tarafın tüketici sıfatında olup taraflar arasında abonelik sözleşmesinin bulunması nedeniyle davacı tarafın davalının eylemlerinin haksız rekabete yol açtığı iddialarının somut uyuşmazlığı çözme görevi yönünden Asliye Ticaret Mahkemesini görevli kılmayacağı, uyuşmazlığın taraflar arasındaki ilişkiye göre yasa hükmü ile belirlenen ve özel ve ihtisas mahkemesi sıfatındaki Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği, nitekim Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 28/10/2015 tarih 2014/20463 Esas ve 2015/16869 Karar sayılı ilamında da benzer olayda iletişim hizmetleri veren şirketin hukuka aykırı ve haksız eylemleri nedeniyle abonenin manevi zarara uğradığı iddiasına yönelik uyuşmazlığı çözmede görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olarak belirlendiği, tarafların tacir olmadığı gibi davaya konu anlaşmazlığın ticari iş niteliğinde bulunmadığı, uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşılmakla somut davada Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup, uyuşmazlığın mahkememizde çözümünün mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK’nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU TÜKETİCİ MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
02/04/2018