Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/445 E. 2021/1202 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/445 Esas
KARAR NO : 2021/1202
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 18.04.2017
KARAR TARİHİ: 14.12.2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili asıl davada dava dilekçesinde özetle; —- sevk ve idaresinde iken yaya yolundan karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacı küçük —- çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini ve davacı küçüğün ağır yaralanarak malul kaldığını, davalı araç sürücünün—- belirtilen kuralı ihlal ettiğinin anlaşıldığını bu nedenle davalı, sigorta şirketinin davacı küçüğün maluliyet zararından ve bakıcı giderlerinden sorumlu olduğunu belirterek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; — sürekli maluliyet ve—- bakıcı giderleri olmak üzere toplam—addi tazminatın davalı sigorta şirketinin limitleri dahilinde kalmak kaydı ile temerrüt tarihinde itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacı küçük ile anne ve babası için ayrı ayrı———- olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada dava dilekçesinde özetle; — plakalı araç diğer davalı —- sevk ve idaresinde iken davacı — çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle davalılar aleyhine —- sayılı dosyasından dava ikame edildiğini , alınan raporlar doğrultusunda ıslah yoluyla müddeabih arttırımına gidildiği ve yeniden ıslah hakkı bulunmadığından bu davayı açtıklarını açıklanan nedenlerle davanın——tarihinden, davalı —– açısından asıl dava tarihi olan —- itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- vekilinin asıl davada cevap dilekçesinde özetle; Davalının —- başlı çalışan bir —— olduğunu, dolayısı ile söz konusu davanın—– karşı açılması gerektiğini, davalının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, kazanın arabasını yanlış yere park eden davacı baba —- aracından kendiliğinden inen diğer davacı küçük—- yola fırlamasından dolayı meydana geldiğini, davalının kaza sonrasında hemen davacı küçüğü hastaneye götürdüğünü ve——— da her gün evinde yapılmasını sağladığını, hatta ailece görüşmeye başladıklarını, —- tamamen iyileştiğini belirterek, davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Davalı —– vekilinin birleşen davada cevap dilekçesinde ise asıl davaya ilişkin sunmuş olduğu itirazlarını tekrar ettiği, ayrıca —– kararlarının geriye yürümeyeceğini, bu sebeple düzenlenen raporun geçersiz olduğunu ve birleşen davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı——asıl davaya ilişkin süresinde cevap dilekçesi sunmadığı, birleşen davaya ilişkin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile kusur durumunun net olarak tespitinin gerektiğini, şirketin poliçe limiti ile ve kusur oranında sorumlu olduğunu, davacının kusurunun ve zararın artmasına etki edip etmediğinin değerlendirilmesi gerektiği, gerçek zarar miktarının tespiti gerektiği, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinin sorumluluk kapsamında olmadığını, temerrüt tarihi ve faizin türüne itiraz edildiğini, öncelikle davanın usulden aksi halde esastan reddi gerektiğini beyan ve talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin ; birleşen dava ise haksız fiilden doğan maddi tazminat istemine ilişkin açılan ek dava niteliğindedir. Davacılar —– tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde çocukları —– plaka sayılı aracın—– düzenleyen davalı sigorta şirketi ile aracın kaza anındaki sürücüsünden maddi ve manevi tazminatının tahsili istemiyle kendi adlarına asaleten, çocukları adına velayeten asıl davayı açmıştır.
Asıl davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında —— tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K. nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek yargılama sonlandırılmıştır. Birleşen davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmiştir.
Davacıya ait hastane dosyaları, davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen hasar dosyası, — kayıtları, kazaya karışan araca ait trafik tescil kayıtları,—– tarafından düzenlenen sosyal ekonomik araştırma raporu getirtilerek dosya içine alınmış, davacı küçüğe meydana gelen trafik kazası nedeniyle rücuya tabi bir ödeme almadığı —– gelen cevap ile anlaşılmıştır.
Hasar dosyasının incelenmesinde, kaza tarihi itibariyle —-plakalı aracın trafik sigorta poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya dava tarihinden önce bir ödeme yapılmadığı, sigortalısının —– olduğu, aracın ambulans olduğu, kaza anındaki sürücünün de davalı —– olduğu anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin—— soruşturma dosyasının incelenmesi neticesinde, davalı——–üzerinde kullanmakta olduğu ambulans ile seyir halinde iken müşteki davacı —- yönetimindeki —–plakalı aracı park etmek isterken küçük —– araçtan——–yönetimindeki aracın sol ön tekerinin — bacağının üstünden geçtiği, —- yönetimindeki—– gidilerek gerekli tedavilerin yatırıldığı, müşteki davacı —- olay nedeniyle şikayetçi olmadığı, takibi şikayete bağlı suçtan dolayı şikayetçi olunmaması nedeniyle —- tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, karara —- tarafından itiraz edildiği,—— sayılı kararı ile itirazın kesin olarak reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce —– toplanmasından sonra davacının maluliyetinin değerlendirilmesi bakımından——tarihli rapor alınmış ve anılan raporda davacı küçüğün sürekli maluliyet oranının —- olduğu, olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin — aya kadar uzayabileceği ve bu süre içinde bakıcı yardımına ihtiyaç duymadığı belirlenmiş ise de kaza ve poliçe tarihi esas alındığında uygulanması gereken yönetmeliğin—— olduğu göz önüne alınarak, —- doğrultusunda rapor alınmış, alınan raporda davacı küçüğün sürekli maluliyet oranının bulunmadığı, olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin —– aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
Alınan —- tarihli maluliyet raporu uyarınca dosya orantısal kusur oranlarının tespiti ve hesaplama yapılması için bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ——tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen raporda özetle,” Davacı küçüğün ——açıklanan hükümler gereği yukarıda açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazasının oluşumunda etkenlik arz ettiği için birinci derecede % 75 oranında kusurlu olduğu; davalı sürücü —– sevk ve idaresinde bulunan —— paragrafında açıklanan hükümler gereği açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda ikinci derecede % 25 oranında kusurlu olduğu; davacı küçüğün—– fonksiyonel arız bırakmadan iyileşmiş olduğu, dolayısıyla tüm vücut engellilik oranının % 0 olduğu göz önüne alındığında sürekli iş göremezlik zararı talep edemeyeceği; kaza tarihinde —- yaşında olan küçük —–halen okul öncesi çağda olmadığı ve ev hanımı annesinin bakım ve kontrolünde olduğu dava dosyasında bulunan belgelerden anlaşılmakla, Takdir ve hukuki münakaşası elbette —- ait olmak üzere davacının yaralanmasının üst bacak bölümündeki kırık olduğu görülmekle; bakıcı gideri zararı talebinin tüm hukuki münakaşası elbette Yüce Mahkemeye ait olmakla , raporda —- aylık iyileşme dönemi için içtihatlar doğrultusunda bakıcı giderlerinin brüt asgari ücret üzerinden hesaplandığı ve—– olabileceği, davacı küçük —- kazanın |oluşumunda % 75 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda talep edebileceği bakıcı gideri zararının —- olduğu ” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından—— yönünden ıslah talebinde bulundukları beyan edilmiş, ıslah dilekçesi davalılar vekillerine tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi vekili tarafından bilirkişi raporuna ve ıslah dilekçesine karşı itiraz dilekçesi sunulmuş diğer davalı vekili tarafından yazılı olarak beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Mahkememizin— tarihli celsesinde, yargılamanın gelinen aşamasında, —— karar sayılı iptal kararı sonrası ve bir kısım—– göre alınan rapor esas alınarak ek rapor tanzim edilmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından—–tarafından oluşan yeni ———- –sonrası ve kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü durumunda zararın —- olduğu, kazanın oluşumunda davacının % 75 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda ise davalı sigorta şirketinden talep edebileceği sürekli maluliyet zararının —- olabileceği, davacı küçük —— kazanın oluşumunda % 75 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda talep edebileceği bakıcı gideri zararının — olduğu ” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacılar vekili tarafından —- sayılı dosyasında ek rapor ile belirlenen miktarın ıslah edilen kısım dışında kalan—— yönünden birleştirme talepli ek dava açılmış ve mahkememiz dosyası ile birleşmiş, davalılar vekilleri tarafından ek rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, soruşturma dosyası, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde davaya konu kazanın ——- plakalı aracı park etmek isterken davacı küçük —— araçtan inerek yola fırlaması sonucu —– yönetimindeki aracın sol ön tekerinin ——- üstünden geçmesi ve küçüğün yaralanması sonucu meydana geldiği, gerek soruşturma dosyasında toplanan deliller, gerek mahkememizce aldırılan kusur durumuna ilişkin rapor göz önüne alındığında, kazanın meydana geldiği mahal ve şartlar da göz önüne alındığında kazanın meydana gelmesinde görevi başında olan davalı ambulans sürücüsünün gerekli dikkati göstermeyerek ve karşıdan karşıya geçmekte olan davacı küçüğe yeterli ve gerekli uyarıda bulanmayarak tali düzeyde ve % 25 oranında kusurlu olduğu; davacı küçüğün ise içinde bulunduğu araçtan fırlayarak kontrolsüz şekilde kendi can güvenliğini tehlikeye atarak ve tedbirsizce taşıt yolundan karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı olayda asli ve % 75 oranında kusurunun bulunduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı ———- vekili tarafından görev ve husumet itirazında bulunulmuş ise de davaya konu trafik kazasının haksız fiilden meydana gelmesi, davalı sürücünün kaza tarihinde haksız fiil hükümlerine göre ve kusuru oranında yine aracın trafik sigortacısı konumunda olan davalı sigorta şirketinin de sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sorumlu olması dolasıyla adli yargının ve netice itibariyle mahkememizin görevli olup, davalıların anılan yasal düzenlemeler gereği meydana gelen maddi zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu açıktır. Tazminat yönünden yapılan incelemede ise kazanın meydana geldiği tarih ile poliçenin düzenleme tarihi dikkate alındığında uygulanması gereken ———— olup mahkememizce de bu yönetmelik doğrultusunda rapor aldırılmıştır. Yargılama sırasında ———-tarafından verilen kararlar göz önüne alınarak ——— esas alınarak ek rapor tanzim edilmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve alınan rapor doğrultusunda davacı tarafından ek dava açılmış ise de ———- haksız fiile dayalı tazminat taleplerinde uygulanması gereken yönetmeliğin haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik olması gerektiği ve kararlarında raporun kaza tarihi——– uygun olarak düzenlenmesi belirtildiğinden anılan yönetmelik hükme esas alınmış ve——— uygun olarak düzenlenen raporda davacı küçüğün daimi maluliyetini bulunmadığı , iyileşme süresinin —— aya kadar uzayabileceği belirlendiğinden, mahkememizce hukuk birliğinin sağlanmasına yönelik ve güncel verilen ——- benimsenmiş, aksi yönde ——— ki görüşlere iştirak edilmemiş netice itibariyle davacının sürekli iş göremezlik zararı talep edemeyeceği, bu noktada raporlar arası çelişkiden de bahsedemeyeceği göz önüne alınarak davacının asıl ve birleşen davaya konu sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davacının asıl davada maddi tazminata konu diğer bir talebi ise bakıcı gideri zararına ilişkin olup, ilk alınan —— tarihli maluliyet raporunda davacı küçüğün sürekli olarak bakıcı yardımına ihtiyaç duymayacağı belirlenmiş, ——- tarihli raporda ise bakıcı yardımı hususunda açıkça bir tespite yer verilmemekle birlikte ———tarihli raporunda davacı küçüğün ayak bileği hareket açıklığı tam olup kaynamanın tamamlandığı, hastanın desteksiz aksamadan yürüyebildiğinin belirtildiği, kişinin fonksiyonel araz olmadan iyileştiğinden vücut engellilik oranın bulunmadığı——– aya kadar iyileşme süresinin uzayabileceğinin belirtildiği görülmüştür. Davacı vekili tarafından bakıcı gideri talebi altında genel bir talepte bulunulmuş olup, hangi nitelikte bakıcı gideri talep ettiği somutlaştırılmamıştır. Öncelikle yaşam boyu bakıcı gideri ile geçici iş göremezlik süresi içindeki bakıcı masrafları niteliği itibariyle farklı olup, yaşam boyu bakıcı gideri haksız bir eylem veya hukuka aykırı bir olay sonucu ağır yaralanıp ileri derecede beden gücü kaybına uğrayan kişinin tek başına yaşamını sürdürmesinin mümkün olmadığı oturup kalkma yeme içme gibi eylemlerinde başka birisinin sürekli yardımı gerekiyorsa bu kişiye sürekli sakatlık tazminatı yanında ayrıca ödenmesi gereken zarar türü ve değer ölçüsü olmakla, bu giderin istenebilmesi için uzmanlar tarafından hazırlanacak ——muhakkak yaşam soyu birinin bakımına muhtaç olduğu hususunun yer alması gerekmekte, böyle bir tespit olmaması halinde yorum yolu ile sürekli bakıcıya ihtiyaç duyulduğunun belirlenemeyecek ve yaşam boyu bakıcı gideri talep edilemeyecektir. Talep edilebilme halinde de bir kısım kararlarda asgari ücretin net bir kısım kararlarda brüt ücretten hesaplanması uygun bulunmuştur. Somut olayda ise davacı küçüğün yaralanmanın niteliği ve sürekli iş göremezlik durumunun olmadığı göz önüne alındığında sürekli olarak bakıcı yardımına ihtiyaç duymadığı sabittir. Geçici iş göremezlik süresi içindeki bakıcı masrafları ise, hukuka aykırı bir olay sonucu yaralanan kişinin hastaneden taburcu edilmesinden sonra evdeki iyileşme dönemi içinde bir hasta bakıcı veya aile bireyleri tarafından bakılması gerekiyor ise tedavi giderleri kapsamında ayrı bir zarar türü olarak bakıcı gideri adı altında tazminat istemi olanaklı ise de bu hususun her olayın niteliğine göre değerlendirilmesi gerektiği iyileşme süresinin uzayabileceği yönündeki açıklamaların mutlaka bakıcı gideri talep etme hakkı vermeyeceği iyileşme dönemi içinde gerçekten bakıcıya ihtiyaç duyulmuş ise kanıtlanmak koşulu ile talep edilebileceği ve——– de sabit olduğu üzere sigorta şirketlerinin de tedavi giderleri kapsamında bakıcı giderinden sorumlu olduğu karşısında somut olayda her ne kadar bilirkişi raporunda bakıcı gideri hesaplanmış ise de yaralanmanın niteliği göz önüne alındığında somut olayda davacılar tarafından gerçekten bakıcıya ihtiyaç duyulduğu hususun ispatlanamadığı, yaralanan davacının küçük olmasının ayrıca annesi tarafından ayrı bir bakım gerektirecek şekilde bakılacağı şeklinde bilirkişinin yapmış olduğu değerlendirmenin mahkememizce benimsenmemekle bakıcı gideri talebine ilişkin maddi tazminatın da reddine karar verilmiştir. Açıklanan gerekçeler ile davacının asıl dosyadaki sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri ile birleşen dosyadaki sürekli iş göremezlik talebine ilişkin maddi tazminat davasının ayrı ayrı reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise, kaza tarihi ve olayın oluş şekli, tarafların sosyo ekonomik durumları, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün ambulans görevlisi olup görevi başındayken kazanın meydana gelmesi ve tali kusurunun olması, asli kusurun davacı küçükte olması, küçüğün sürekli maluliyetinin bulunmayışı, iyileşme süresinin — aya kadar uzayabileceğinin belirlenmesi, kaza sebebi ile kaza sırasında —- yaşında olan küçük çocuğun korku üzüntü ve acıya muhattap kaldığı hususları birlikte değerlendirildiğinde manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığı hususu da göz önüne alınarak olay sebebiyle duyulan korku ve acının kısmen de olsa giderilmesi göz önüne alınarak taktiren küçük —–kaza sebebi ile anne ve baba olan —– yaralanması sebebi ile korku endişe ve üzüntüye maruz kaldıkları göz önüne alınarak manevi tazminat talep edebilecekleri kanaatiyle ve az yukarıda açıklanan kıstaslar göz önüne alınarak taktiren her biri yönünden —– kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-Davacıların davalılar aleyhine açmış olduğu sürekli iş göremezlik ve bakıcı giderine yönelik maddi tazminat davasının Reddine
2-Davacıların davalı—– aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının Kısmen Kabulü ile ,
Taktiren davacı küçük —- olmak üzere toplam —- manevi tazminatın —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —– alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine
3-a-Alınması gereken maddi tazminat davası yönünden 59,30-TL karar harcından, davacı tarafça başlangıçta maddi tazminat yönünden peşin olarak yatırılan 17,07-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 22,71-TL toplamı 39,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 19,52-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına, ——
b-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 17,07-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 22,71-TL toplamı 39,78-TL harcın kendi üzerinde bırakılmasına
c-Alınması gereken manevi tazminat davası yönünden 341,55-TL harçtan, davacı tarafça başlangıçta manevi tazminat yönünden peşin olarak yatırılan 256,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 85,39-TL harcın davalı —– tahsili ile hazine adına irad kaydına,
d- Davacı tarafça manevi tazminat davası yönünden peşin olarak yatırılan 256,16-TL harcın davalı —— tahsili ile davacılara verilmesine
4-a-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi nedeniyle karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
b-Davacı—— yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi uyarınca hükmedilen manevi tazminat için takdir edilen 3.000-TL vekalet ücretinin davalı —– alınarak anılan davacıya verilmesine
c-Davacı —- yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi uyarınca hükmedilen manevi tazminat için takdir edilen 1.000-TL vekalet ücretinin davalı —— alınarak anılan davacıya verilmesine
d-Davacı —–yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi uyarınca hükmedilen manevi tazminat için takdir edilen 1.000-TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak anılan davacıya verilmesine
e-Davacı —–reddedilen manevi tazminat davası yönünden davalı —- yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi uyarınca takdir edilen 3.000-TL vekalet ücretinin anılan davacıdan alınarak davalı —- verilmesine
f-Davacı—- reddedilen manevi tazminat davası yönünden davalı—–yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi uyarınca takdir edilen 1.000-TL vekalet ücretinin anılan davacıdan alınarak davalı — verilmesine
g-Davacı —-reddedilen manevi tazminat davası yönünden davalı—– yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi uyarınca takdir edilen 1.000-TL vekalet ücretinin anılan davacıdan alınarak davalı ——verilmesine
5-Maddi ve manevi tazminat davası yönünden davacılar tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 280,50-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.111,9‬0-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 121,87-TL’sinin Davalı —– tahsili ile davacı taraflara ödenmesine, kalan tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi ve manevi tazminat davası yönünden davalı —- tarafından yapılan 115,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 108,36-TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı —- ödenmesine, kalan tutarın davalı —– üzerinde bırakılmasına,
7-Maddi ve manevi tazminat davası yönünden davalı —– tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine
A-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
1-Davacıların davalılar aleyhine açmış olduğu sürekli iş göremezliğe yönelik maddi tazminat davasının reddine,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar harcı davacı tarafça başlangıçta peşin olarak yatırılmış olmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
5-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi nedeniyle karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, davalı sigorta vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde————– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2021