Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/440 E. 2018/424 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/440 Esas
KARAR NO : 2018/424

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/04/2017
KARAR TARİHİ : 19/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından işletilen Köprü ve Otoyoldan; davalıya ait — plakalı aracın ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu—- İcra Müdürlüğünün — Sayılı dosya ile başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme Emrinin, davalıya 02.03.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından 02.03.2017 tarihinde dosyanın tamamına itirazda bulunulduğunu, itiraz konusu dosya alacağı hakkında takibin devamı amacıyla işbu davanın ikame edildiğini, bu nedenle davalının yaptığı itirazların iptali ile icra takibinin devamına; öncelikle teminatsız veya teminatlı olarak, davalıya art — plakalı aracın ve borçlunun diğer tüm hak ve alacakları üzerine mahkemece verilecek hükmün kesinleşmesine kadar geçerli olmak üzere İhtiyati Haciz Kararı verilmesine, davalının aleyhine %20‘ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin kaçak geçişine dair herhangi bir belge bulunmadığını, takibin haksız olduğunu, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ,ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile , uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu— İcra Müdürlüğünün — E sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine icra takibine giriştiği, davalı borçlunun borcunun bulunmadığından dolayı itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Celp edilen araç tescil kaydına göre ihlalli geçiş iddiasına konu aracın davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan ihlalli geçiş bildirimleri davalının maliki olduğu araç hakkında düzenlenmiştir.
Bilirkişi tarafından alınan raporda ,”davalıya ait —- plakalı aracın davacı …Ş. tarafından işletilen Gebze – İzmir Otoyolunun Hersek- Gemlik bölümü arasında ödeme yapmadan 2 defa geçiş yaptığı, araç sürücüsüne konuyla ilgili usulüne uygun olarak bildirimlerin yapıldığı, ancak davalı tarafından süresi içinde ödeme yapılmadığı; 6001 sayılı Kanunun 30. Md. Gereği 15 gün içinde ödenmeyen geçiş cezasının 10 kafa cezalı olarak ödenmesi gerektiğinin anlaşıldığı, davacının davalıdan iki adet geçiş için; davalıya ait — plakalı aracın 14.12.2016 tarihinde (saat) 19:38:46 da Hersek ( 0105) gişesinden giriş yaptığı, daha sonra Gemlik (0525) gişesinden 14.12.2016 tarihinde (saat:) 20:10:06 da cıkıs yaptığı esnada geçiş ücretinin ödenmemesi nedeniyle; geçiş Ücreti: 108,25 TL, davalıya ait — plakalı aracın 14.12.2016 tarihinde (saat:) 22:07.46 da Gemlik (0525) gişesinden giriş yaptığı, daha sonra Hersek ( 0125) Gişesinden 14.12.2016 tarihinde (saat) 22:29:45 de çıkış yaptığı esnada geçiş ücretinin ödenmemesi nedeniyle geçiş ücreti:1.082,50 TL olmak üzere: Toplam (2 adet geçiş için :1.190,75 TL isteyebileceği yönünde ” görüş ve beyan rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. Ücretin on katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, işletici şirket tarafından Hazine payı olarak, yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirimle ödenir. İşletici şirket tarafından Hazine payının eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, Hazine payının ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.(6001 SYK m 30/5).
Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.(6001 SYK m 30/7).
27/2/2018 tarih ve 30345 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 18/01/2018 tarih, 2017/166 Esas ve 2018/8 Karar sayılı ilamında; 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin 6639 Sayılı Kanun’un 33. Maddesi İle Değişiklik Yapılan (5) Numaralı Fıkrasının Birinci Cümlesinin İncelenmesi sonucunda, işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında, işletici şirketlerce işletme hakkının bir uzantısı olarak kontrolsüz geçişlerde takdir edildiği anlaşılan, geçiş ücretiyle doğrudan bağlantılı bulunduğu, işletme gelirleriyle irtibatlı olduğu ve işletme gelirleri üzerinde etki ve sonuç yarattığı değerlendirilen itiraz konusu kuraldaki cezanın, klasik anlamda idari yaptırım niteliğindeki idari para cezalarından farklı, idare hukuku alanından ziyade özel hukuk alanına yaklaşan, kendine özgü (sui generis) bir niteliğe sahip olduğu gerekçesi ile kuralın anayasaya aykırı olmadığı tespit edilerek anayasaya aykırılık başvurusu reddedilmiştir.
Toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, Karayolları Genel Müdürlüğü kayıtları, banka kayıtları, OGS/HGS hesap hareketleri, ihlalli geçiş bildirimleri, takip dosyası, araç tescil kayıtları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalının maliki olduğu —- plakalı aracın 14/12/2016 günü saat 19:38:46 ‘da Hersek girişinden köprü geçişi yaptığı ve aynı gün saat 20:10:06 ‘da Gemlik gişesinden çıkış yaptığı,yine davalıya ait —-plakalı aracın 14.12.2016 tarihinde (saat:) 22:07.46 da Gemlik (0525) gişesinden giriş yaptığı, daha sonra Hersek ( 0125) Gişesinden 14.12.2016 tarihinde (saat) 22:29:45 de çıkış yaptığı, HGS/OGS’nin bağlı olduğu hesap hareketlerine göre ihlalli geçiş bildirimine konu geçişin hesap hareketlerinde yer almadığı, ihlalli geçiş bildiriminde belirtilen geçiş ücret(ler)inin Karayolları Genel Müdürlüğünce yayınlanan köprü ve otoyollar ücret tarifesine uygun olduğu, ihlalli geçişe konu otoyol işletmesinin bariyer sistemi ile çalıştığı ve gişede durmadan geçişin mümkün olmadığı, gişeyi geçebilmek için ya OGS/HGS sisteminin kullanılması ya da nakit ödeme yapılmasının gerekli olduğu, otoyolu kullanan tarafın nakit ödeme yapmamış olması halinde OGS/HGS bakiyesini yeterli tutmakla en azından geçişten itibaren 15 gün içinde bakiyesini yeterli hale getirmekle yükümlü olduğu, OGS/HGS sistemi kullanmayan ve nakit ödeme de yapmayan sürücü/malik’in zaten ödeme yapmadan geçiş yaptığının bilincinde olduğu ve bu halde de 15 gün içinde geçiş bedelinin ödenmesi gerektiği, aksi halde gerek OGS/HGS bakiyesinin yeterli olmaması ve en azından 15 gün içinde bakiyenin yeterli hale getirilmemesi, gerek OGS/HGS sistemine dahil olmayanların nakit ödeme yapmamaları ve 15 gün içinde geçiş bedelini ödememeleri halinde ceza bedelinin tahsil koşullarının oluşacağı, ceza bedelinin tahsili için ihlalli geçiş bildirimi düzenlenmesinin ve/veya tebliğinin zorunlu olmadığı, davacının tarafı olmadığı; örneğin OGS/HGS hesabına tanımlı kredi kartı otomatik ödeme talimatı bulunsa dahi geçiş anında bakiyenin yetersiz olduğu hallerde OGS/HGS hesabına yükleme yapılamamış olmasının davalı ile otomatik ödeme talimatı verilen banka arasındaki bir hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden veya sürücünün ihlalli geçiş bildirimini araç malikine ulaştırmamış olmasının davalı araç maliki ile sürücü arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden ya da aracı kiralayanın ihlalli geçiş yapması halinde bu durumun davalı araç maliki ile aracı kiralayan arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden bu gibi hukuki ilişkilerden kaynaklanan savunmaların davacıya karşı ileri sürülemeyeceği gibi bunlardan dolayı davacının sorumluluğunun bulunmadığı, Kanun’un açık hükmü karşısında ihlalli geçiş nedeniyle oluşan alacağın davalı araç malikinden talep edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, davalı tarafça bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de itirazların soyut nitelikte olması ve bakiyenin olduğuna ilişkin yeterli olduğuna ilişkin herhangi bir kayıt sunulmaması nedeniyle yapılan itirazlara itibar olunmadığı, bu kapsamda ihlalli geçiş anında OGS/HGS hesabında yeterli bakiye bulunmayan ve 15 gün içinde de yükleme/ödeme yapılmayan ihlalli geçişe konu araçlar yönünden geçiş bedelini cezalı tutarı ile talep ve tahsil etme koşullarının oluştuğu, bu araçlar ve ihlalli geçişler için ceza bedeline ilişkin kısım yönünden takibe yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu, davalı tarafça geçiş bedelin de ödenmediği, davalı tarafın geçiş bedeline ilişkin sorumluluğunun devam ettiği bu kısım yönünden takibe yapılan itirazın da haksız ve yersiz olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulü ile İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün— sayılı takip dosyasında; davalının 1.190,75 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 1.190,75 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık 9.75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 238,15 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
İAA —.İcra Müdürlüğünün — sayılı takip dosyasında;
Davalının 1.190,75 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacak 1.190,75 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık 9.75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 238,15 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar harcı 81,34 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 49,94 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 67,40 TL ilk masraf, 119,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 486,40 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.190,75 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 19/04/2018