Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/430 E. 2020/88 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/430 Esas
KARAR NO: 2020/88
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2017
KARAR TARİHİ: 28/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında kurulan ———– tarihli ———-gereğince davacının, davalıların ———- üretilmiş ihracata konu ürünlerin yurt dışında satışı, pazarlaması kapsamında ihracata yönelik devlet desteklerinin alınması ve bu konuda mevzuat ve uygulama usul esasları çerçevesinde değişiklikleri takip ve sonuçlandırmaya yönelik danışmanlık hizmetleri verilmesinin kararlaştırıldığını, davacı tarafından yapılan işlemler ve danışmanlık hizmetleri karşılığında proje sonucu olarak ——- kira teşvik bedeli olan ——— TL kira teşvik bedeli —————- tarafından davalıların hesabına geçtiği, sözleşmenin 5. maddesi gereğince ödenmesi gereken primin davalılarca ödenmediğini, davacı tarafından davalılara tebliğ edilen —— tarihli,——–TL. bedelli faturanın ——-Noterliği’nin —- yevmiye nolu, ———— tarihli ihtarnamesi ile davacıya iade edildiğini, davalılar her ne kadar faturayı iade etmişlerse de davacıya gönderilen ihtarname ekinde fatura aslının mevcut olmadığını, bu faturanın iadesinin kabulünün de hiçbir şartta mümkün olmadığını,———- seyahat teşviki ile ————kira teşviki arasında bağlantının olmadığını, ayrı hizmetler olduğunu, yapılan işlemlerle ilgili olarak her hafta raporlamanın teşvik durum raporu adıyla davalılara mail ile gönderildiğini belirtmiş ve davanın kabulüne, —————- TL. alacak bedelini davalıdan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacının davalılara oluşturduğu devlet destekleri yıllık planına uygun olarak davalıların devlet hibe desteklerinden faydalanabilmesi için tebliğ uygulama usul ve esaslar kapsamında gerekli olan bilgi ve evraklar dâhilinde devlet desteklerinin başvurusunu yapmayı, başvuru işlemleri takip etmeyi, gerekli işlemleri yürütmeyi ve sonuçlandırmayı borçlandığını, sözleşmenin 4.1 hükmünce taraflardan birinin bu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini somut ve hukuka temel oluşturtabilecek deliller kapsamında yerine getirmediğini ispat durumunda tarafların eksikliklerini gidermek için gerekli adımların atılacağının kararlaştırıldığını, davacı tarafından danışmanlık hizmet bedeli adı altında —– TL. bedelli faturanın düzenlenerek davalıya gönderildiğini ve —— tarihinde tebliğ edildiğini, ancak söz konusu faturayı ve muhteviyatını ekteki mail yazışmalarından tarafların mutabakatına ayrı bir şekilde tanzim edilmiş olması sebebiyle kabul etmediklerinden—- Noterliği’nin—- yevmiye numaralı, ——— tarihli ihtarnamesi ile iade edildiğini, içeriğinin kabul edilmediğini, davacının sözleşmeyi ihlal ettiğini, davalıya vermeyi taahhüt ettiği hizmeti eksik verdiğini, ————— seyahati ile ilgili teşvik müracaatları davacı tarafından zamanında yapılmadığından bu seyahate ilişkin teşvikin alınamadığını, bu eksikliğin davacıdan kaynaklandığının ilgili evrak ve mail yazışmalarından anlaşıldığını, ayrıca davacı tarafından——– yapılan başvurunun da geç yapılmış olması nedeniyle (başvurunun ———- tarihi olarak gözüktüğünü) müvekkilin seyahat teşvikinin iptal edildiğini, şöyle ki ———- tarafından bu teşvikin – aylık süre içinde alınmasının gerektiğini, yani seyahat için yapılan ilk ödeme ile- aylık sürenin başladığını, —– seyahatinin —— tarihinde yapıldığını, ilk ödemenin ise biletin faturasını kesen—— tarihinde yapıldığını, yapılan ödeme ile sürecin —- tarihinde başladığını ve — tarihinde bittiğini, bunu bilen davalının ilgili evrakı —— tarihinde ——davacıya gönderdiğini, bu evrakla ——- süresinde başvuru yapılması gerekmekteyken davacı tarafından evrak gönderildiği halde başvurunun yapılmadığını, davacının davalıya mail ile —— tarihinde dönüş yaptığını, ancak sürenin geçtiğini, davacının —— seyahatinden alması gereken teşvik olan———–TL.lik fatura kestiğini, ancak bu faturanın davacıya ——— tarihinde iade edildiğini, geçmiş dönem primlerinin davacıya ödendiğini, taraflar arasındaki —– tarihli ——-TL. bakımından cari hesapta mutabık kalınmasına rağmen ——- TL. üzerinden fatura kesildiğini ve davalılarca iade edildiğini, sonrasında —- seyahati İçin teşvik başvurusunun yapılmamasından dolayı davalının uğradığı ————– zararın fatura bedelinden düşülmesi ile, yani ——————— faturanın talep edilmesine rağmen davacı tarafından gönderilmediğini ve fakat buna rağmen davalının davacıya —— tarihinde ————– ödeme yaptığını ———- davalının temerrüdünden bahsedilmeyeceğini belirtmiş ve davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, danışmanlık sözleşmesi kapsamında prim alacağına ilişkin alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —————– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi HMK 389. maddesi kapsamında sadece uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebileceğinden tensiben reddedilmiştir.
Tarafların vergi dairelerinden BA-BS formları celp edilmiş, Sözleşme sureti, ———– yazışmaları ve ihtarname suretleri dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
Davacı vekili ————– tarihli dilekçesinde davalıların dava açıldıktan sonra kısmi ödemede bulunduğunu ve fakat bakiye ———- TL nin ödenmediğini belirtmiştir.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya ilk olarak davalı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması için davalı tarafın adresi de gözetilerek —— Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış; talimat mahkemesince Mali müşavir bilirkişi ——- aldırılan ———– tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu faturaların davalının resmi kayıtlarına işlenmemiş olduğunu, dava tarihinden önce karşılıklı faturalar iade edildiği için resmi defterlerine göre bakiyenin — olduğunu, —-tarihinde ödeme ile davacının kestiği KDV hariç ——TL den davalının kendi kestiği KDV hariç —-TL faturayı mahsup etmiş olduğunu kalan — TL nin havale edilmiş olduğunu, bakiye ———- tarihinde havale etmiş olduğunu, bu ödemeler ile davalının resmi defterine göre — tarihi itibariyle ————–TL alacağının olduğu bildirilmiştir.
Talimat mahkemesinden rapor alındıktan sonra; bu kez TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca davacı tarafın ticari defterleri ve uyuşmazlık konusu üzerinde ve belirlenen hukuki ihtilaf noktalarında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve dosya Mali Müşavir ——— nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi ——– tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi heyeti tarafından sunulan — tarihli bilirkişi raporunda; davacının incelenen resmi defter ve belgelerinde ——- dava tarihi itibarıyla davalı .————–TL. alacaklı olduğu, davalının ——- tarihli cevap dilekçesinde —– (davalının düzenlediği fiyat farkı faturası) = —- TL. davacıya ödemeye hazır olduğunu, bu tutar yönünden taraflar arasında ihtilaf olmadığını açıkça ikrar etmiş olduğunu, dava tarihinden sonra davalı tarafından yapılan ödeme düşüldükten sonra———— alacaklı olduğu yönündeki kanaati bildirir rapora yapılan itirazlar kapsamında öncelikle mahkememizce————-tarihli celsede alınan ara karar uyarınca; dosyaya yapılan görevlendirmelere ek olarak dosyaya sektör uzmanı bir bilirkişinin eklenmesi ile daha önce rapor sunan bilirkişiler ile birlikte oluşturulacak heyetin ekin eki niteliğinde rapor tanzim etmesi için ara karar oluşturulmuş ise de; celp edilen BA-BS formları ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; taraf iddia ve savunmaları kapsamında usul ekonomisine ilişkin ilkeler de gözetilerek; sektör bilirkişinin eklenmesine gerek olmadığı değerlendirildiğinden iş bu ara karardan vazgeçilerek ek rapor alınmış aynı heyetten aldırılan ———– tarihli raporda; kök rapordan farklı herhangi bir kanaate ulaşılamadığını dair görüş bildirilmiş, söz konusu raporların ilgili kısımları denetime elverişli görülerek hükme esas alınmış, alacak tutarı yönünden ise gerekçede açıklandığı üzere raporlara itibar edilmemiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında imza edilen ——– tarihli danışmanlık ve yönetim sözleşmesi kapsamında davacının edimlerini gereği gibi ifa edip etmediği, eksik ifa söz konusu olup olmadığı, davalı yana yapmış olduğu ödeme ve fiyat farkı faturası sebebiyle KDV alacağının mahsup edilmek suretiyle yapılan —– TL ile ———–TL tutarlı ödemeleri haricinde davacının başkaca bir alacağının bulunup bulunmadığı, dava konusu edilen prim alacağı konusunda davalının takas/mahsup itirazının yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller bilirkişi raporunda yapılan bir takım tespitler kapsamında, taraflar arasında, ———— tarihli davalıların Türk markası ile ——– ürettiği ürünlerin yurt dışı pazarlaması ve ihracatına yönelik devlet desteğinin alınmasına ————- kurulduğu, sözleşmenin hükümleri incelendiğinde TBK 502 vd. maddelerindeki hükümlerini ihtiva ettiği ve davacının vekil, davalıların ise vekalet veren olduğu, sözleşmenin 1. Maddesinde davalıların ayrım gözetmeksizin müşteri olarak anıldığı ve yine sözleşmenin 4.2 maddesinde taraflardan birinin yükümlülüklerini yerine getirmediği takdirde tarafların eksiklikleri gidermek için gerekli adımları atacağının kararlaştırıldığı, dolayısı ile davalıların ayrı tüzel kişilik olmasına rağmen sözleşmenin bu maddesinin TBK 19/1 maddesi kapsamında yorumlanmasında alacak ve borçlulukta müteselsil sorumlu oldukları, dava konusu alacağın sözleşme kapsamında (sözleşmenin 5. maddesi) davacı tarafından verilen ——— kira teşviği hizmetine ilişkin olarak davalı tarafından alınan teşvik bedelinin % 5’i oranında düzenlenen fatura alacağı olduğu belirtilmiş ise de taraflar arasında yapılan ve aksi iddia ve savunmaya konu edilmeyen — yazışmalarında söz konusu bedelin —kira teşviği yanında ————— seyahat teşvikleri olduğu ve davalı tarafından ilgili kurumlarsan tahsil edilen toplamda — TL bedelin % 5 i miktarı olan —————— olduğu, söz konusu işin davacı tarafından yapıldığının her iki tarafında kabulünde olduğu, uyuşmazlığın davacının yerine getirmediği iddia edilen ————– seyahat teşviği kapsamında davalı tarafından keşide edilen —- TL fark faturasının davacı alacağından düşülmesi gerekip gerekmediği yönünde toplandığı, tarafların incelenen ticari defterlerinde davacının söz konusu hizmet bedelini davalılardan ———- Cari hesabında izlediği ve dava tarihi itibari ile anılan davalıdan ——— TL alacaklı olduğu, söz konusu davalının incelenen ticari defterlerinde ise söz konusu alacağa konu ve bu firmaya kesilen ———- tarihli faturanın kayıtlı olmadığı ve dava sonra olmak üzere ——– tarihli —–TL ve ————- TL ödeme ile davalının davacıdan -TL alacaklı olduğu, davalılar her ne kadar —- teşviği ile ilgili taraflar arasında mutabakat olduğunu ve yapılan—- yazışmalarında söz konusu teşviğin alınamamasının davacı tarafından kabul edildiğini belirtmiş iseler de sunulan e posta içeriklerinden tam anlamı ile davacının bu yönde bir irade beyanına ulaşılamadığı bunun yanında davacının takas mahsup defiine konu ettiği —– TL karşı alacağı yönünden ——- tarihli dilekçesinde davalı vekili ——– teşviği ile ilgili başvuruyu bizzat müvekkilinin yaptığı ve teşviğin alındığını, dava konusu fatura alacağına konu bakiye bedel olarak ———TL’nin davacı hesabına ödendiğini belirterek dava konusu edilen alacağın ödendiğini belirttiği, dolayısı ile takas mahsup defii yönünden inceleme yapılmasına yer ve gerek bulunmadığı kaldı ki davalının söz konusu faturayı kendi ticari defter ve kayıtlarına da işlemediğinin talimat mahkemesinden alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğu, davacı tarafından keşide edilen —– tarihli —- tutarındaki fatura bedeline ilişkin olarak davalının dava açıldıktan sonra davacıya toplamda ————– TL ödeme yaptığı ve davacının kayıtlarına işleyerek davalıya iki kez tebliğ etmesine rağmen alınmayan ve hatta BS bildiriminde bulunduğu faturayı davalının kayıtlarına işlememesinin sorumluluğunun (KDV miktarı yönünden) davacıya yansıtılamayacağı, davalıların yapılan ödemeler sonrası bakiye, söz konusu fatura KDV miktarı olan ———– den müteselsilen sorumlu olduğu ve bu tutarı birlikte sorumluluk esasları kapsamında davacıya ödemesi gerektiği, davacının dava dilekçesinde faiz talebini ek yüksek mevduat faizi olarak nitelendirdiği açıkça avans faizi talep etmediği de değerlendirilerek davacının bu isteminin HMK 33 maddesi kapsamında yasal faiz olarak kabul edilmesi gerektiği kabul edilerek; dava konusu alacağın———– TL’sinin dava açıldıktan sonra davacıya ödenmiş olması sebebiyle bu miktar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bakiye ———– TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusu alacağın ——— TL’sinin dava açıldıktan sonra davalı tarafından davacıya ödenmiş olması sebebi ile bu miktar yönünden davanın konusuz kaldığı değerlendirilerek karar verilmesine yer olmadığına,
2-Bakiye ——— TL yönünden davanın kabulü ile anılan miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 181,05 -TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 296,71 -TL harcın mahsubu ile bakiye 115,66 -TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 212,45 TL ilk masraf-TL 358,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.886,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.457,15 -TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İlişkin davalılar vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/01/2020