Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/428 E. 2018/352 K. 03.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/428 Esas
KARAR NO : 2018/352

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/04/2017
KARAR TARİHİ : 03/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi ve çocuklarının babası olan —-‘ın 09/05/2010 tarihinde Pendik yolu üzerinde …’nun sevk ve idaresindeki — plakalı aracın sebep olduğu trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini, olayda eşini kaybeden davacı eş ile 3 küçük çocuğun müteveffanın ömür boyu maddi yardım ve desteğinden yoksun kaldıklarını, davalı sürücü hakkında Kartal —-Asliye Ceza Mahkemesinin — Esas sayılı dosyası ile açılan kamu davasının halen devam ettiğini, davalı sürücünün sevk ve idaresindeki aracın diğer davalı …Ş nin ZMMS Poliçesi ile sigortalı olduğunu, 14/07/2010 tarihinde davalı … şirketine başvurulduğunu, ancak paranın geç ve eksik hesaplanarak ödendiğini, sigorta şirketi tarafından 05/11/2010 tarihinde yapılan 40.610,00 TL lik ödemenin noksan hesaba dayalı olarak ödenmesi nedeni ile itirazi kayıtlı olarak tahsil edildiğini, belirtilen nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı çocuk —- için 1.000 TL maddi tazminat ve 20.000 TL manevi tazminat, davacı çocuk Melisa için 1.000 TL maddi tazminat ve 20.000 TL manevi tazminat, davacı çocuk — için 1.000 TL maddi tazminat ve 20.000 TL manevi tazminat, davacı eş … için 5.000 TL maddi tazminat ve 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 09/05/2010 tarihinden itibaren davalı …Ş bakımından sadece maddi tazminatları sigorta poliçesindeki teminat limiti ile sınırlı olarak ve temerrüt tarihi olan 26/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; —- plakalı aracın —- nolu trafik sigorta poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, davacıların murisi —‘ın vefatı dolayısıyla varislerinin hak kazandığı destekten yoksunluk tazminatının 81.220,30 TL olarak belirlendiğini, ancak müteveffa murisin hem hatır için taşınmış bir kişi olduğunu hem de alkollü olduğunu bile bile …’nun kullandığı araca binmekle ağır bir kusur işlediğini, müvekkili şirketin bu duruma istinaden %50 indirim yapılması gerektiğini hükmederek yetkili ve görevli aktüer tarafından belirlenen 81.220,37 TL lik destekten yoksunluk tazminatında, hatır taşımacılığını ve alkollü olduğunu bildiği bir şahsın kullandığı araca binmekten kaynaklanan ağır kusura ilişkin toplam %50 oranındaki indirim tutarı olan 40.610,00 TL sini düşerek bakiye 40.610,00 TL sini 05/11/2010 tarihli ek ibraname ile davacıların hesabına ödediğini, yapılan bu ödeme ile müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ya tebligat yapılmış, davalı davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, trafik kazasında ölenin mirasçıları olan davacılar tarafından, araç sürücüsü kusurlu davalı ve sigorta şirketine karşı açılmış destekten yoksun kalma tazminat istemlerine ilişkindir.
Dava ilk olarak mahkememizin —- Esas sayılı dosyasına kaydedilmiş ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı tarafından yapılan temyiz neticesinde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/10663 esas ve 2016/10470 karar sayılı ilamında “Somut olayda kararın gerekçe kısmında “hatır taşımasının söz konusu olduğu kazada, murisin davalının aracına binerken onun alkollü olduğunu bildiği sabit olmakla taktiren bilirkişi raporunda belirtilen rakamlardan taktiren %25 oranında hakkaniyet indirimi yapılmıştır.” denilmiş olmasına rağmen hüküm fıkrasında ise %25 oranından daha fazla indirim yapılmak suretiyle tazminat miktarları belirlenmiş ve bu şekilde gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır. Bu hususlar yukarıda açıklanan ilkelere aykırılık oluşturduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş ve mahkememizce dosya yeni bir esasa kaydedilerek bozma ilamına uyulmuş ve bozma kararındaki esaslar doğrultusunda hatır taşıması sebebiyle mahkememiz kararında belirtilen indirim oranı uygulanmak suretiyle tazminat miktarları belirlenerek dava sonuçlandırılmıştır.
Bozma öncesi yapılan yargılama aşamasında toplanan ve taraflarca sunulan veraset ilamı, hasar dosyası, İstanbul Anadolu—Ağır Ceza Mahkemesinin( Kapatılan Kartal —.Ağır Ceza Mahkemesinin) — esas sayılı dosyası, — plakalı araca ait kayıtlar celp edilmiş, tarafların sosyal ekonomik durumları ile ilgili gerekli araştırma sonuçları ile alınan 30/05/2012 tarihli bilirkişi raporu incelenmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davalı tarafa ait —plakalı otomobilin, davalı …Ş tarafından — nolu poliçe ile 15/03/2010-2011 tarihleri arasında trafik sigortası teminatında olduğu, sigortanın olayı kapsadığı, 09/05/2010 kaza tarihi itibariyle güvence limitinin 175.000 TL olduğu, davalı … şirketi tarafından davacılara 05/10/2010 tarihinde toplam 40.610,19 TL ödeme yapıldığı, davacılar vekili tarafından bilirkişi raporu doğrultusunda 05/10/2012 tarihinde talebin ıslah edildiği, kesinleşen ceza mahkemesi karar içeriğine göre, olay günü davalı … ile birlikte alkol alan maktül —-‘ın bilinçli olarak davalının aracına bindiğinin sabit olduğu, yine, davalı sürücünün tespit edilen alkol oranının yüksek olması nedeni ile maktulün davalının alkolün etkisi ile hareket ettiğini bilmemesinin mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesine göre, davalı … şirketine sigortalı — plaka nolu otomobil maliki ve sürücüsü davalı …’nun, alkollü olduğu halde, meskun mahal dışındaki çift yönlü yolda araç trafiğinin ve yolun durumunu dikkate almadan hızlı seyir ettiği, hızla viraja ve köprüye girip direksiyon hakimiyetini kaybettiği, karşı yönden gelen araca çarpıp yoldan çıkarak kazaya neden olduğu sabit olduğu, buna göre şeride tecavüz etmeme kuralını, hız kuralını, alkollü araç kullanmama kuralını ihlal etmesi, dikkatsiz ve tedbirsiz davranması nedeni ile olayda birinci derecede ve tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Davacıların desteği olan ve kazada ölen yolcu —-‘ın, kaza öncesi davalı ile birlikte alkol aldığı, davalının yüksek oranda alkollü olduğunu bildiği halde aracına bindiği anlaşılmaktadır. Ölenin birlikte içki içtiği davalının arabasına binmesi hatır taşıması türü olup tazminattan hakkaniyete uygun bir indirim yapılmasını gerektirecektir. Bu hali ile hatır için karşılıksız taşımanın söz konusu olduğu olayda, mahkememizin daha önce vermiş olduğu kararda takdir edilen % 25 oranındaki indirim oranı yerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik hale gelen içtihatları uyarınca (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/7160 esas ve 2018/810 karar) bu oran % 20 olarak kabul edilerek hesaplama yapılmış ve takdiren reddedilen miktar üstünden yine önceki karardakinin aksine davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, yukarıda yapılan açıklamalar ve Yargıtay bozma ilamındaki hususlar dairesinde, 09/05/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ölen —‘ın eşi ve çocukları olan davacıların, — plakalı otomobil maliki ve sürücüsü davalı … ile sigortacısı olan davalılardan destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri, incelenen ceza dosyası içeriğinde maddi olgu olarak tespit edildiği üzere davacıların murisinin davalının aracına binerken onun alkollü olduğunu bildiği bildiği halde araca bindiği, dolayısıyla hatır taşımasının söz konusu olduğu kaza sebebiyle bilirkişi raporunda belirtilen rakamlardan yerleşik içtihatlar uyarınca takdiren %20 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, yine davalı …’nun kusurlu eylemi nedeniyle davacıların manevi zararlarını gidermekle yükümlü olduğu, manevi tazminat talep etme şartlarının tümüyle birlikte davacılar lehine oluştuğu kanaatiyle, tarafların mali ve sosyal durumlarına göre manevi tazminat miktarı Mahkememizce takdir edilerek davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların maddi tazminat taleplerine ilişkin dava dilekçesi ve ıslah dilekçeleri birlikte değerlendirilerek maddi tazminata ilişkin davaların kısmen kabulü ile,
a)Davacılardan … yönünden 74.379,50 TL nin (davalı ….— yönünden 09/05/2010 kaza tarihinden, davalı … şirketi yönünden ise 26/07/2010 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) davalılardan dayanışmalı olarak tahsili olarak davacıya verilmesine,
b)Davacılardan … yönünden 11.186,51 TL nin (davalı — yönünden 09/05/2010 kaza tarihinden, davalı … şirketi yönünden ise 26/07/2010 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) davalılardan dayanışmalı olarak tahsili olarak davacıya verilmesine,
c)Davacılardan … yönünden 12.201,92 TLnin (davalı ….—- yönünden 09/05/2010 kaza tarihinden, davalı … şirketi yönünden ise 26/07/2010 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) davalılardan dayanışmalı olarak tahsili olarak davacıya verilmesine,
d)Davacılardan —-yönünden 11.358,86 TL’nin (davalı ….— yönünden 09/05/2010 kaza tarihinden, davalı … şirketi yönünden ise 26/07/2010 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) davalılardan dayanışmalı olarak tahsili olarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
e)-Karar harcı 11.553,05-TL ‘den davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 1.306,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.246,25-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irat kaydına,
f)-Davacılar tarafından yapılan 1.326,70-TL ilk masraf, 281,35-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.808,05-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.215,20-TL’si davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
g)-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
ğ)-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 11.480,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
2-Davacıların manevi tazminat taleplerine ilişkin yapılan değerlendirmede, manevi tazminat davaların kısmen kabulü ile ,
a)Davacılardan … yönünden 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı .—-dan 09/05/2010 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte anılan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b)Davacılardan … yönünden 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı ..—-dan 09/05/2010 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte anılan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Davacılardan … yönünden 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı—–dan 09/05/2010 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte anılan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)Davacılardan—-yönünden 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı ….—-dan 09/05/2010 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte anılan davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
e)-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.950,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
3-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı tarafların yokluklarında, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/04/2018