Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/418 E. 2019/1177 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/418 Esas
KARAR NO : 2019/1177
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2017
KARAR TARİHİ : 05/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ——–müvekkili bankanın—–Şubesi ile imzalamış olduğu ———— müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalayarak asıl borçlu ile birlikte borcun ifasını yüklendiğini, bu tür kefalette alacaklının asıl borçluya müracaat etmeden doğrudan kefile başvurubileceğini,——— doğan borçların verilen süreler içinde ödenmemiş olması nedeniyle davalıya gönderilmek üzere ihtarname keşide edildiğini, davalının kredi hesabının kat edilmesine ilişkin ihtarnameye rağmen verilen süre içerisinde borcu ödemediğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen borcun ödenmemiş olması nedeniyle davalı hakkında İstanbul Anadolu -. İrc Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı borçlunun borca, faize ve tüm ferilerine yapmış olduğu itirazlar nedeniyle takibin durduğunu, davalının icra takibine yaptığı itirazının haksız dayanaksız ve borcun tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu, davalı aleyhine yapılan icra takibinin —— sözleşmesi banka kayıtları ve hesap kesim ihtarına dayalı olarak yapıldığını ve sözleşme hükümleri ile tespit edilen faiz oranı üzerinden takibe geçildiğini; davalı ihtarname ile temerrüde düşürüldüğünden ihtarnamenin tebliğinden sonraki dönem için işlemiş bulunan temerrüt faizi ve temerrüt faizinin gider vergisinden sorumlu olduğunu idida ederek itirazın iptali ile tekibin devamına karar verilmisini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının başlatmış olduğu icra takibine müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmaması sebebiyle, süresi içinde itiraz ettiğini, ödeme emrinin gönderilmiş olduğu tebliğ zarafında borcu gösteren hiçbir belgenin de bulunmadığını,ayrıca davacı banka tarafından kendisine gönderilen -. Noterliği’nin —– yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesinde yazılı borca —- Noterliği’nin ——yevmiye nolu ihtarname ile cevap vererek itirazda bulunduğunu, ihtarnamede borcun muhatabının dava dışı— olduğunu, kendisinin – tarihi itibariyle adı geçen şirketten ayrıldığını, anılan tarih itibariyle de davacı bankaya hiçbir borcunun olmadığını, bahsi geçen borcun, —- tarihlerinde dava dışı —– yetkilelerince çekilmiş olan —— kredilerden ve ———nolu kredi kartı harcamalarından kaynaklandığını, bu konuda tarafına bir bildirim yapılmadığnıdan çekilen bu kredilerden haberinin olmadığını, daha önceden kendisinin kefil olarak imzaladığı —- tarihli ———-istinaden davacı bankadan çekilen kredilerinin tamamının ödenerek kredi ve kefillik ilişkisinin sonlandırıldığını, kendisinin imzalamadığı, taraf ve/veya kredi kefil olmadığı sözleşmeden ötürü hakkında icra takibinin yapılmasınını ve hakkında adva açılmasının açıklaamaz bir durum olduğunu ve kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; davacı ile dava dışı asıl kredi borçlusu şirket arasında düzenlenen ve davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu iddia edilen kefaletnameye bağlı olarak hesabın kat edilerek ihtarname tebliğ edilmesine rağmen ödenmeyen kredi borcu nedeniyle alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın İİK 67. Maddesi kapsamında iptali istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası, genel kredi sözleşmesi, taahhütname ve kefaletname ile hesap kat ihtarnameleri dosya içerisine alınmıştır.
İtirazın iptali istemine konu İstanbul Anadolu – İcra Müdürlüğümün—– Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihli başlatılan takibin alacaklısının —- borçlularının dava dışı şahıslar ile birlikte davalı —- olduğu, takibin sözleşme, ihtarnameler dayanak gösterilerek toplamda —–TL alacağın tüm borçlulardan tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin davalı borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve yapılan itiraz sonrasında davanın İİK.’nın 67. Maddesindeki 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerinde açıldığı anlaşılmıştır.
Ön inceleme aşamasında belirlenen hukuki ihtilaf noktalarının teknik bilirkişi tarafından inceleme gerektirmesi sebebiyle dosya emekli bankacı bilirkişi —– tevdi edilerek rapor alınmış, anılan rapora karşı taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda aynı bilirkişiden ek rapor alınmış sunulan rapor içeriklerinde özetle; davacının alacağının takibe konu edilen —– nolu kredi kartı alacağı için – TL asıl alacak, — TL işlemiş faiz ve- TL BSMV olmak üzere— TL ve —–nolu kredi mevduat hesabı alacağı için – TL asıl alacak – TL işlemiş faiz ve — BSMV ile – TL ihtarname toplamı – TL olmak üzere toplam —- TL olduğu yönünde görüş bildirilmiş, iş bu rapor içerikleri HMK 282. maddesi uyarınca denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık; davacı banka tarafından dava dışı şirkete kullandırılan ve davalının da kefil sıfatıyla müteselsilen borçtan sorumlu olduğu iddiasıyla başlatılan icra takip dosyasında davalının şirketten ayrıldığı iddiasının kullanılan kredilere etkisi ve davalının dava konusu borçtan sorumlu tutulup tutulamayacağı bu kapsamda başlatılan takip tarihi itibariyle davacının muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı ile itirazın iptali ve tazminat hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda mahkememizce yapılan değerlendirme neticesinde, davacı bankanın —- ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında – tarihinde – TL bedelli genel kredi sözleşmesi (1 nolu -S) imza edildiği; söz konusu sözleşmede belirlenen kredi kullanım limitinin – tarihinde artırıldığı limitin —-TL’ye yükseltildiği, davalının söz konusu sözleşmede ve limit artırımında kefil olarak yer aldığı, yine davacı ile dava dışı şirjet arasında bu kez —- tarihinde bir genel kredi sözleşmesi daha imza edildiği (- nolu -) bu sözleşmede ise davalının kefil olarak yer almadığı, davalının —- tarihi itibari ile dava dışı şirketten ayrılmış olmasının imza edilen -nolu – deki kefaleti etkilemeyeceği zira şirket ortağı olunmasının kefalet ile bir bağının olmadığı, alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından takibe konu edilen ve – nolu genel kredi sözleşmesinden doğduğu rapor ile tespit edilen —— nolu krediden doğan —-TL olarak tespit edilen alacağı ile ——– nolu krediden doğan – olarak tespit edilen kredi alacağından davalının sorumlu olmadığı zira davalının söz konusu —– kefil olarak yer almadığı ve imzasının bulunmadığı, davacının söz konusu kredinin – nolu kredinin devamı niteliğinde olduğu iddiasının yerleşik yargıtay kararları kapsamında doğru olmadığı, davalının imzasının bulunmadığı genel kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olduğundan bahsedilemeyeceği; davacı bankanın takip tarihi itibari ile kullandırılan – nolu kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredi kartı kullanımı sebebiyle alacağının— TL asıl alacağı, – TL işlemiş faiz alaağı ve — BSMV olmak üzere toplam — TL alacağının bulunduğu, yine aynı sözleşmeden doğan—- nolu kredili mevduat hesabı sebebiyle — TL asıl alacak, —- TL işlemiş faiz ve — BSMV ile — TL ihtarname masrafı toplamı olarak — TL alacağının bulunduğu, davalının imza edilen sözleşmede yer alan kefaleti sebebiyle bu borçlardan sorumlu olduğu, bu krediler yönünden icra takibinde yazılı tutar ile alınan bilirkişi raporundaki farklılığın kat ihtarının tebliğ tarihi olan — değil de ihtar tarihi olan — tarihinden itibaren faiz hesabının yapılmış olduğu, yine kredi kartı borcuna istinaden —-tarihinde —-TL ödeme yapıldığının rapor ile tespit edildiği, davacının bu tutar uyarınca itirazın iptali isteminde hukuki yararının bulunmadığı, yine davacının kredi kartından doğan—-TL asıl alacağı ile kredili mevduat hesabından doğan —- TL asıl alacak miktarları için takip tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar % 30,24 oranında faiz işletilebileceği kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın—- nolu kredi kartı alacağı için – TL asıl alacağı, – TL işlemiş faiz alaağı ve- TL BSMV olmak üzere toplam —-nolu kredili mevduat hesabı sebebiyle —- TL asıl alacak, – işlemiş faiz ve -TL BSMV ile – TL ihtarname masrafı toplamı olarak -TL olmak üzere toplam -TL üzerinden iptaline, asıl alacak miktarlarına takip tarihinden ödeme tarihine kadar % 30,24 oranında faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafından dava açılmadan evvel kredi kartına yapılan – TL ödeme ile ilgili açtığı davasının hukuki yarar yokluğundan fazlaya ilişkin talebinin ise davalının sorumlu olduğu ispat edilemediğinden reddine, icra takibine konu diğer kredi alacakları yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan – TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen miktar yönünden davacının takip başlatırken kötü niyetli olduğuna dair dosyaya yansıyan bir delil bulunmaması sebebi ile şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün —- E. Sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın takibe konu edilen ——-nolu kredi kartı alacağı için —–TL asıl alacak,—- TL işlemiş faiz ve —TL BSMV olmak üzere —— nolu kredi mevduat hesabı alacağı için —- TL asıl alacak – TL işlemiş faiz ve – TL BSMV ile- TL ihtarname toplamı – TL olmak üzere toplam—- TL yönünden iptaline, söz tutarın asıl alacak miktarlarına takip tarihinden ödeme tarihine kadar %30,24 oranında temerrüt faizi işletilmesine,
2- İcra takibine konu—— nolu kredi kartı alacağı yönünden – TL’nin takip sonrası ancak dava öncesinde ödenmiş olduğundan, bu alacağa dair – TL yönünden açılan davanın hukuki yarar dava şartı noksanlığından reddine,
3-İcra takibine konu diğer kredi alacakları yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan —– TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen miktar yönünden davacının takip başlatırken kötü niyetli olduğuna dair dosyaya yansıyan bir delil bulunmaması sebebi ile şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
6-Karar harcı 501,00 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.677,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.176,23 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davacı tarafından yapılan 501,00 TL ilk masraf, 154,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.255,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 95,55 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 132,50 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 122,42 TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.873,04 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/11/2019