Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/402 E. 2022/187 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/402 Esas
KARAR NO: 2022/187
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/04/2017
KARAR TARİHİ: 09/03/2022
Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin, sahibi bulunduğu —— satın alınmış olduğunu ve henüz garanti kapsamında oldukları—–doldurmadıklarını, ilk bakımlarının dahi yapılmamış olduğumu, araçların, kira sözleşmesi bitip, iade edildiğinde, herhangi hasar varsa bir hasar olup olmadığı, varsa bakımlarının yapılması için servise götürüldüğünü, peryodik bakım döneminin gelmemiş olması nedeniyle servis tarafından bir işlem yapılmaksızın iade edildiğini belirtmiş, —plaka numaralı araç bakımından; Bu aracın,——satın alındığını, — tarihinde ekranında —–ikazının oluşması üzerine, yetkili servis tarafından servis binasına çektirildiğini, servis tarafından yapılan incelemede, aracın motorunun hasar gördüğünün ve onarım bedelinin yaklaşık —-olduğunun tespit edildiğini, araçtaki hasarın ciddi olması nedeni ile kusurun kiracıdan mı —- yoksa üretimden mi kaynaklandığının tespiti açısından, bu araç için ——sayılı dosyasında tespit işlemi yaptırtıldığını, yaptırtılan bu tespitte, araçta kullanım ve yakıt kaynaklı bir arızanın olmadığının, kullanım hatasının bulunmadığının tespit edildiğini, dava konun arızanın dış muayene ile tespit edilemeyen ve kullanma ile ortaya çıkan bir gizli ayıp olduğunun bildirildiğini, — numaralı araç bakımından; Bu aracın, —- satın alındığını, kiracıda bulunduğu sırada arıza yaptığını, aracın —— çektirildiğini, arızanın niteliğinin tespiti için—-başvurularak, araç üzerinde —— sayılı dosya üzerinden tespit işlemi yaptırtıldığını, bu tespitte,— uygun olarak yapılan ve piyasaya sürülen araca, —– takılmış olduğunun, motorun yatak sarmış olduğunun, kullanılamaz durumda olduğumun, araçta yağlama arızası olduğunu, araçtan —— bakıldığında, yakıtın araca bu hasarları veremeyeceğinin, meydana gelen arızanın aracın yağlama sistemindeki bir arızadan kaynaklanmış olduğunun, aracın —- geçmişe dönük —- arıza kaydımın bu hususu desteklediğinin, kullanıcı hatasının bulunmadığını, üretimden kaynaklanan yağlama sistemindeki bir arızadan kaynaklanmış olduğunun, bu arızanın sonradan ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiğini, — plaka numaralı araç bakımından; Bu aracın, ekli —- satın alındığını, aracın kiracıda bulunduğu sırada—- yaptığını, aracın—- çektirildiğini, yine, arızanın niteliğinin tespiti için — başvurularak, araç üzerinde — sayılı dosya üzerinden tespit işlemi yaptırtıldığını, bilirkişilerce yapılan tespitte, —plaka numaralı aracın yakıtının, standart değerlerde, katkısız olduğunun—, meydana gelen arızanın aracın —– kaynaklı olduğunu, aracın —-bu arızanın kaydedilmiş olduğunun, dosyadaki diagnostik hata arama testi sonucunda bulunduğunun, kullanıcı hatası olmadığının, üretimden kaynaklı yakıt sistemindeki bir arızadan kaynaklanmış olduğunun, sonradan ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde olduğunun, aracın, daha birinci yılını doldurmadığının ve—- olduğunun, dolayısıyla da —— olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiğini belirtmiş, açıklanan bu hususlardan dolayı; Yukarıda plaka numaralı bildirilen ve halen serviste olduğu ifade edilen—-, davalıya ödeme tarihi olan —-tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, araçların — kalmakta oluşundan dolayı—- kaybına uğradığını belirtmiş, fazlaya ilişkin talep haklarının saklı kalması koşulu ile —-davalıdan almarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin, yaptığı ve yaptırttığı tüm inceleme ve tespitlerden sonra, davacı tarafından yapıları başvuruyu; —— plaka numaralı araç için savunmalarımız bölümünde; araçta teknik düzenlemelere göre kabul edilen özelliklere sahip olmayan, kalitesiz yakıt kullanılmeş olması ve araçtaki ——–, uygun miktarın altına düşmesine ve kullanıcının, sistem tarafından —— uyarılmış olmasına rağmen, —- aldırış etmeyip, tedbir almaksızın kullanılmaya devam edilmesi sebepleriyle zararın ortaya çıkmış olması nedeniyle, garanti kapsamı dışı hal olarak tespit edildiğini ve garantiden onarım yapılması talebinin reddedildiğini,——— numaralı araca ilişkin savunmalarımız bölümünde; araçlarda gerçekleşen arızaların, arıza bildirimi sonrasında gerçekleştirilen ve teknik uzman incelemeleri sonucunda tespit edildiği üzere; aynı sebeplere istinaden ve araçta, teknik düzenlemelere göre kabul edilen özelliklere sahip olmayan, norm dışı, kalitesiz yakıt kullanılmış olması ve araçlara ilişkin tavsiye edilen peryodik bakım dönemlerine uyulmadığı, araçlar tarafından sistemsel olarak verilen uyarı göstergelerine itibar edilmeyerek, kullanıma devam edilmiş olması sebepleriyle ortaya çıkmış olduğunu, bunların tek sorumlusunun kullanıcı olduğunun ortaya çıktığını, müvekkili şirket tarafından, sözleşmenin herhangi şekilde ihlâlinin söz konusu olmadığını, dosyada mevcut Bilirkişi raporlarının, konu uzmanı olmayan kişiler tarafından düzenlendiğinin anlaşıldığını belirtmiş, bu hususların göz önünde bulundurulması ile davacıların kendi kusuru ile neden oldukları zararın tazminine yönelik, garanti kapsam dışı taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, TBK’nun 227. Maddesi uyarınca gizli ayıbı olan çekicilerden dolayı sözleşmeden dönme ve ödediği bedelin tahsili talebiyle menfi zararlarının tahsili talebidir.
Davacı alıcı olarak davalı da satıcı olarak taraflar arasında — adet çekici niteliğinde araç satışı konusunda anlaşma sağlandığı, her biri için — çekici için —- bedel karşılığında satış akdinin gerçekleştiği, henüz garanti kapsamındayken sık sık arızalanması nedeniyle yalılan tespit raporları neticesinde her üç çekici aracında gizli ayıplı olduğu gerekçesi ile TBK’nun 227. Maddede belirtilen alıcının seçimlik hakları içerisinde sayılan sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin tahsili talebidir.
Satın alınan araçlardan— plakalı araç için— esas sayılı dosyası ile ——- sayılı dosyası ile tespit raporu alındığı ve alınan her üç tespit dosyası ile de dava konusu edilen çekicilerin gizli ayıplı olduğu şeklinde rapor sunulduğu tespit edilmiştir.
Mahkememiz tarafından iki ayrı heyetten bilirkişi rapor alınmış olup ikinci bilirkişi heyeti daha teknik ve detaylı rapor hazırladığından hükümde de ikinci bilirkişi heyetinin —- tarihli kök rapor ve ekleri esas alınarak hüküm kurulmuştur.
— plakalı —- sayılı doyasındaki bilirkişi raporunun incelenmesi sonucu;— uygun olarak yapılan araca, —— takılmış olduğu, —— durumda olduğu, araçta yağlanma arızasının olduğu, araçtan alınan yakıt örneklerinin incelenmesi sonucu mevcut hasarlara neden olmayacağı, mevcut hasarların, aracın — arızadan kaynaklandığı, aracın —- bulunan geçmişe dönük iki adet arıza kaydının da bu durumu desteklediği, kullanıcı hatasının olmadığı, üretimden kaynaklanan ve yağlama sistemindeki bir arızadan kaynaklanmış olduğunun, bu arızanında sonradan ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde olduğu tespit edilmiştir.
— marka çekici için yine —–sayılı doyasında alınan bilirkişi raporunun incelenmesi sonucu; aracın yakıtının standart değerlerde ve katkısız olduğu —, meydana gelen arızanın aracın yakıt sistemindeki bir arızadan kaynaklandığı, aracın—– bu arızanın kaydedilmiş olduğu, kullanıcı hatasının olmadığı, üretimden kaynaklı yakıt sistemindeki bir arızanın mevcut olduğu, sonradan ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde olduğu, aracın garanti süresini doldurmadığı, —– olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.
—– sayılı doyasındaki bilirkişi raporunun incelenmesi sonucu; araçta kullanım ve yakıttan kaynaklı bir arızanın olmadığı, kullanım hatasının bulunmadığı, dava konusu arızanın dış muayene ile tespit edilemeyen ve kullanımı ile ortaya çıkan gizli ayıplı olduğu şeklinde bilirkişi raporu sunulmuştur.
Mahkememiz tarafından iki ayrı bilirkişi heyetinde de rapor alınmış, her iki bilirkişi heyet raporu da dava konusu edilen—- çekicinin gizli ayıplı olduğu şekilde rapor sunmuştur, en sonra alınan —— tarihli ikinci bilirkişi heyet raporunda da tespitler başlığı altında —– kafalarında, üst kapak yüzeylerinde aşınma görülmediği, enjektörlerin temiz olduğu, — olmadığı, —-olmadığı, —-olmadığı, yağ pompasında herhangi bir hasar olmadığı, araçta —– söz konusu olmadığı, motorun yatak sarma nedeninin —– sisteminde kullanılan yatakların ve boşlukların uygun değerde olmaması olduğu, meydana gelen arızanın kullanıcı hatasından ve kural ihlalinden kaynaklanmadığı sürücünün uyarı ışığını gördüğünde durduğu ve ——kilitlendiği, dava konusu arızanın dış muayene ile tespit edilmesinin mümkün olmayan arıza olduğu, kullanma ile ortaya çıkabileceği ve gizli ayıp niteliğinde olduğu, analiz raporları ile belirlendiği üzere kullanılan ——- sahip olup katkısız olduğu, meydana gelen arızanın araçların yakıt sistemindeki bir arızadan kaynaklandığı, aracın——– arızanın kaydedilmiş olduğu ve hata arama testi sonucu bulunduğu, kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, üretim hatası olduğu, yakıt sistemindeki bir arızadan kaynaklandığı ve sonradan ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde olduğu tespit edilmiştir.
Her üç çekici içinde alınan tespit raporları, dosyamızda alınan bilirkişi heyet raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, çekiciler üzerinde yapılan teknik değerlendirmeler sonucu her üçünün de garanti süresi dolmadan arıza verdiği, bu arızaların kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, analiz raporları ile belirlendiği üzere araçlarda standart değerde katkısız yakıt kullanıldığı ve yakıttan kaynaklı olmadığı, motorun yatak sarma şeklindeki arızanın araçların teknik yapısı sonucu yağlanma sisteminde kullanılan yatakların ve boşlukların uygun değerde olmaması nedeniyle sürekli olarak arıza verdiği, dış muayene ile tespit edilemeyecek nitelikte arıza olduğu, kullanma sonucu ortaya çıkacağı ve gizli ayıplı olduğu tespit edilmiştir.
Her iki tarafında—— ilişkin ticari defterleri incelenmiş ve tarafların ticari defterlerinin TTK’nun 64,66 ve VUK’nun 220-226 maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin tam olduğu ve tarafların lehine delil kabiliyeti niteliğinde olduğu tespit edilmiş ve her iki tarafın ticari defterleri birbiri ile örtüştüğü araçların fatura ve bedellerine ilişkin her hangi bir ihtilaf olmadığı fatura bedellerinin toplamı olan —— tarihinde tamamen ödendiği tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu —— tarihinde bedelinin tamamen ödendiği tespit edilmekle yapılan teknik incelemeler sonucu her üçünün de gizli ayıplı çıktığı anlaşıldığından TBK’nun 227/1. Maddesi uyarınca sözleşmeden dönme şartlarının oluşup oluşmadığıdır.
TBK’nun 227. Maddesinde “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı aşağıdaki seçimlik haklarından birini kullanabilir. — Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, —Satılanı alı koyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme —Aşırı bir masrafa gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, —İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme ” seçimlik haklarından ——-belirtilen sözleşmeden seçimlik hakkını kullanmak istemektedir. Bunun için alıcı, aldığı malı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönmek istemekte ve teslim aldığı malı elde ettiği bütün yararları ile birlikte satıcıya iade etmek zorundadır. Satıcıda daha önce kendisine ödenen bedeli faizi ile birlikte geri vermek zorundadır. Satıcı bunun yanında, alıcının menfi zararlarını da tazmin etmek zorundadır. Ancak eğer alıcı TBK’nun 227/1 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istiyorsa menfi zararlarının tazminini talep etmekte hakkı var ise de müspet zararlarını talep edemez. Zira sözleşmeden dönme hakkı kullanıldığı için sözleşmeye bağlı olan müspet zararların tazmininin talep hakkı hukuken yoktur, sadece sözleşmeden dönme hakkı kullanıldığı için menfi nitelikteki yapılan masraflar veya sözleşmenin sona ermesi nedeniyle elinden kaçırmış olduğu fırsatlar talep edilebilir.
Yapılan açıklamalar ve yargılama sonucu; davacının alıcı olarak davalının satıcı olarak aralarında akdedilen sözleşme uyarınca dava konusu olan ——– marka üç adet çekicinin satışı konusunda anlaşma sağlandığı, yapılan tespit raporları ve mahkememiz tarafından alınan teknik bilirkişi ile her üçününde üretim hatasından kaynaklı gizli ayıplı olduğu, dış muayene ile tespitinin mümkün olmadığı, çekicilerin kullanılması sırasında gizli ayıbın ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Davacı taraf TBK’nun 227/1 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hakkını kullanmak isteyerek aldığı çekicileri iade etmek ve ödediği bedeli de ödeme gününden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsil etmek hakkını kullanmak istemiştir. Her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucu tarafların ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin tam olduğu, birbiri ile örtüştüğü, fatura bedellerinin ödendiği, alacak ve borç kaydının olmadığı tespit edilmiştir.— fatura tarihli satış sözleşmesi uyarınca üç çekicinin bedeli olan—– tarihinde tamamen ödenmiştir. TBK’nun 219. Maddesi uyarınca alıcı, ayıba bağlı haklarını kullanabilmesi için öncelikle aldığı malın ayıplı olması, bunun daha önce bilinmiyor olması ve muayene sonucu tespit edilen ayıpların satıcıya bildirilmesi gerekmektedir. TBK’nun 223 maddesi uyarınca alıncının satın aldığı malı teslim aldıktan sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz malın kontrolünü yaparak gözden geçirme sonucu ortaya çıkan açık ayıpları derhal satıcıya bildirmek zorundadır, gizli ayıplar yönünden ise gözden geçirme ile tespit edilemeye işi niteliği gereği bir müddet kullanıldıktan sonra ortaya çıkması durumunda da ortaya çıkmasından itibaren derhal satıcıya bildirmesi gerekmektedir. Somut olayda dava konusu üç çekicinin — fatura tarihli bir satış sözleşmesi olup —–tarihinde bedeli ödenmiştir, dosya içerisindeki—- incelenmesi sonucu her üç satıcının gizli ayıplı çıktığı ve ödenilen bedelin ihtarın tebliğinden itibaren üç gün içerisinde geri iadesi talep edilmekle davacı alıcı TBK’nun 223. Maddesi uyarınca çekicilerin sık sık arızalanmasından dolayı tespit yaptırarak ardından durumu davalı satıcıya ihtar ederek üzerine düşen külfeti yerine getirmiştir. Bu hali ile gizli ayıplı çıkan çekicilerden dolayı davacı alıcının TBK’nun 227/1 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme ve ödediği bedeli faizi ile birlikte talep etme hakkı yerinde bulunmuştur. Bununla birlikte menfi zarar niteliğindeki tespit dosyalarında yapılan masrafları da talep edebileceği kanaatine varılmıştır, ancak müspet zarar olan kazanç kaybı talebi sözleşmeden dönme seçimlik hakkı kullanıldığı için TBK’nun 229. Maddesi uyarınca mümkün olmadığından bu talebin reddi gerekmiştir. Yasal faizin başlangıcı olarak ta davacı tarafından davalıya —— tarihli ihtarnamesi tebliğ edilerek ödenilen bedelin geri iadesi için — günlük süre verilmiş olap — günlük sürenin bitim tarihi de —- olduğundan temerrüt tarihi kabul edilerek bu tarihten itibaren yasal faiz uygulanmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Birlikte ifa kuralı gereği davacı öncelikle elinde bulunan—— plakalı çekicileri davalı tarafa teslim ettikten sonra ödediği bedeli istemeye hak kazanacağı şeklinde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen — dönme tarihi olan—- tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca yabancı para borcuna —— açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte tahsili ile davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilesine,
2-Davacının elinde bulunan —-plakalı araçların davacıdan alınarak davalı tarafa teslim edilmesine, birlikte ifa kuralı gereği teslimden sonra bedelin talep edilmesine,
3-Menfi Zarar olarak —–dava tarihi olan —— tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı tarafından alınarak davacı tarafa verilmesine
FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMLERİNE REDDİNE
4- Kazanç Kaybı Talebinin REDDİNE
5-Davacı tarafından bu dava sebebiyle masraf edilen 31,40 TL başvuru harcı ve 16.246,56 TL peşin harcın toplamı olan 16.277,96 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından bu dava sebebiyle masraf edilen tebligat/müzekkere/bilirkişi ücretinden ibaret 6.335,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
7-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 64.328,11 TL karar harcından, 16.246,56 TL peşin harcın mahsubu ile, bakiye 48.081,55 TL harcın davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA
8-Davacı şirket vekille temsil edildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 64.135,65 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
9-Davalı şirket vekille temsil edildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
10-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının, karar kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflara iadesine
İlişkin olarak, taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde———–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/03/2022