Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/400 E. 2019/490 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/400 Esas
KARAR NO : 2019/490
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 06/04/2017
KARAR TARİHİ 18/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili bankanın ——– Şubesi ile dava dışı kredi asıl borçlusu——– arasında Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi ve ekleri gereğince kendisine müvekkili banka tarafından cari hesap açıldığını ve kredi kullandığını davalı ——- ise iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, borçlunun süresinde ödemelerini gerçekleştiremediğinden kendisine kredi hesabının kat edilip buna ilişkin —-.Noterliği’nin ———- yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin gönderilerek borcun ödenmesinin talep edildiğini, borçluların bahsi geçen bakiye borcu ödemeyi gerçekleştirmemesi üzerine, davalı borçlunun sözleşmeden doğan borçları için T.C.İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğünün ———— Esas sayılı dosyasından kefalet limiti olan 63.200,00 TL üzerinden yasal takibe geçildiğini ancak davalı tarafından borcun tamamı yönünden takibe itiraz nedeni ile takibin durduğunu ve diğer hukuki gerekçelerine dayanılarak iş bu davanın açılma zaruretinin doğduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olarak İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğünün ———- Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle zamanaşımı itirazları olduğunu, davacı tarafın 1 yılık hak düşürücü süreyi geçirdiğini, bu nedenle zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmesini, esasa ilişkin davalının sözleşmede belirtilen adresini değiştirmediğini, buna rağmen kendisine ihtarnamenin tebliğ edilmediğini, müvekkili açısından temerrüdün söz konusu olmadığını, takip tarihine kadar temerrüt faizi ve işlemiş faiz yürütülemeyeceğini, sözleşmede TBK’na göre müşterek müteselsil kefil için geçerlilik şartları bulunmadığını, taraflar arasındaki GKS kefalet hükümlerine dayalı itirazın iptali davasında borçlar kanunu yürürlüğü ve uygulaması hakkında kanunun 4. Maddesine göre TBK’nın yürürlüğe girdiği sırada henüz hak doğurmamış fiil ve işlemlere de TBK hükümleri uygulanma zorunluluğu olduğunu, TBK 583 maddeski kefalet hükümlerinin şekil şartlarına da uygun olmayan bu sözleşme ile müşterek müteselsil kefalet nedeni ile davalının sorumluğuna gidilemeyecek ve hakkında takip yapılamayacağını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğünün ———— esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğünün ——— esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine kaynaklı icra takibine giriştiği, davalı borçlunun borcunun bulunmadığından dolayı itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi rapor içeriğine göre “davacı banka ile davalı —— müteselsil kefil sıfatı ile yapmış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi ve Limit Artırım Sözleşme tarihlerinin ——– tarih aralığını kapsadığı, kat ihtarına ve icra takibine konu kredilerin davalının imzaladığı sözleşme tarihlerinden sonra, dava dışı diğer müteselsil kefiller——- imzaladığı 2013 ve 2014 yıllarına ait Genel Kredi Sözleşmeleri ve Limit Artırım Sözleşmelerine dayalı olarak kullandırıldığı ve taksitli kredilerin itfa tablolarında söz konusu kefillerin imzasının bulunduğu, davalı —— dava konusu icra takibine konu kredilerden doğan bir borcunun bulunmadığı” yönünde görüş bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacı ile yapılan yargılama ve yargılama sırasında alınan bilirkişi tarafından denetime elverişli rapor ile davacı alacaklı İstanbul Anadolu 9. İcra dairesinde davalı borçlu ve diğer borçlular aleyhine giriştiği icra takibine Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmleri ile Ticari Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesi gereğince ödenmeyen borçtan dolayı giriştiği icra takibine davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davacı bankanın sunduğu deliller toplanarak Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi örnekleri ile birlikte davacı bankanın ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde uzman bankacı bilirkişi vasıtası ile inceleme yaptırılmıştır. Davalının, davacı bankanın —— Şubesi ile dava dışı kredi asıl borçlusu arasında yaptığı Kredi Sözleşmesini kefil sıfatı ile imza attığı sözleşme tarihini—- olduğu, davalının ise limit arttırım sözleşmesine———— tarihlerinde imza attığı, davalının gerek kefil olduğu gerekse limit arttırım sözleşmesi ile imzalayıp kefil olduğu miktarların toplamının 63.200,00 TL olduğu görülmüştür. Gerek Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi sözleşmesi gerekse sözleşme limitinin arttırılmasına yönelik davalının imza ve sözleşmeler birlikte değerlendirildiğinde davacı bankanın itirazının iptalini istediği takip konusu alacağın davalının kefil sıfatı ile imzasının bulunmadığı, dava dışı kefillerin kefaletinin bulunduğu belirlenmiş, yine denetlenebilir bilirkişi raporundan tespit edildiği üzere tekrarla davalının sunulan davacı delilleri içerisinde yer alan ticari taşıt kredisi ve rehin sözleşmesinde kefaletinin bulunmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş, davalının kötü niyet tazminatı istemi talebinin yine şartları oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın başlangıçta yatırılan 251,57 TL harçtan mahsubu ile 207,17 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 7.302,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/04/2019