Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/396 E. 2020/854 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/396 Esas
KARAR NO: 2020/854
DAVA : İtirazın İptali, Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ: 05/04/2017
KARAR TARİHİ: 15/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ve Rücuen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde; davacı şirkete işyeri —- ait olan—-servis kutu ve borulara,— davalılar şirketlerin gerçekleştirdiği kazı çalışması sırasında hasar vermesi nedeniyle zarar meydana geldiğini, olayda —— düzenlenen dava dosyasına sunulan Tutanak belgesinde 2. Davalının hasara neden olduğu —-ile birlikte kusurlu bulunduğunu, söz konusu olay nedeniyle ——işlemiş faizi olmak üzere — bekledikleri alacaklarının, —- dosyasında— tarihinde icra takibi başlattıklarını — değerinde olduğundan bahisle — alacaklarına —– hasar tespit edildiğini ve bu hasar miktarının sigortalıya —- tarihinde ödendiğini, tazminat ödeyen müvekkili şirketin sigortalısının hukukuna halef olduğunu, bütün bu nedenlerle, —— dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalıların itiraz ettiğini, %20 kötü niyet/icra inkar tazminatına hükmedilme sini, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsilini, itirazın iptalini talep ve dava etmiş olduğu görüldü.
SAVUNMA:
Davalı —– tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının kendileri aleyhine—— başlattığı icra takibine yetki itirazında bulunduklarını, davacı vekili tarafından yetki itirazına iptal isteminde bulunmadığı, —– ettiği anlaşıldığından böylece hukuken var olmayan bir takibe dayanılarak açılan iş bu davaya sayın mahkemenizce bakılması hukuken imkansız hale gelmiştir ifadesinde bulunduğu, Yine idarenin eylemi ile zarara uğradığı iddiasında olan davacının, ziyanını İYUK md.2 gereğince idare mahkemesinde açacağı tam yargı davası ile tazmin yoluna gitmesi gereğini iddia ettiği, —– takip mercilerin nezdinde maddi karşılığı olan haklarını talep ve dava edenlerin bu haklarını — olarak göstermeleri, borçlandırmaları gerektiğini düşündüklerini, takip ve dava konusu miktar arasında —– çevrilmeyen para alacağına döviz cinsinden faiz yürütülemeyeceğini düşündüklerini, davacının gerek takip ve gerekse dava aşamasında müddeabihi döviz olarak göstermiş olmasını usule aykırı bulduklarını, —- dayanak gösterilen tutanak, müvekkil idareye haber verilmeden tek taraflı olarak düzenlenmiş olduğunu, bu haliyle delil vasfı bulunmadığını, takip konusu alacağın yargılama yapılmadan miktarı anlaşılabilecek bir bedel olmadığım ve bu açıdan icra inkar tazminatı istenmesinin hukuken mümkün görünmediğini, takip ve davasını —— olarak gösteren davacının, ne takipte ne de iş bu davada bu keyfiyeti tevsik eden vesaiki kendilerine göndermediğini, davacının takip ve dava aşamasında birden fazla borçlu ve davalı gösterdiği, bu borçlular ile müvekkil —– muhtemelen var olan ihale eden/ihale alan/ iş sahibi/ müteahhit türünden ilişkinin içeriğine muttali olmadan talep ve dava edilen şeyden kim veya kimlerin sorumlu olduğunun anlaşılamayacağım, bu detaylar irdelenerek davacının talep ettiği tazminattan sorumlu olan veya olanların belirlenmesi gerektiği, bu gerekliliklere rağmen dava konusu edilen tazminatın haklılığı bir yana davacıdan talep edilebilirliğini, muayyen ve sorumlusu belirli bir alacak olduğunun iddia edilmesinin mümkün olamayacağı, bunun da icra inkar tazminatı talebinin hukuka uygun olmadığını gösterdiği iddialarıyla, yetki yönünden, görevsizlik sebebiyle ve alacağın tek taraflı tutulan bir tutanağa dayandırıldığı, hasar varit olsa dahi davacının bundan mütevellit tazminata halef olamayacağı, hasardan davalılardan hangisinin ne nispette sorumlu tutulacağı vs hususların belli olmadığı gözetilerek iş bu itirazın iptali davasının reddini, davacının icra icra inkar tazminatı talebinin reddi ile lehine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı takdirini talep ettiği görülmüştür.
Davalı—- tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu hasarın — meydana geldiği ve—- yargı çevresine girdiği, bu açıdan huzurdaki davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddi gerektiği, davalılardan ———– aldığını,—— arasında ihale sözleşmesi imzalanmış olduğu, oysa davanın sadece —— aleyhine açıldığı, dava dışı—–dahil edilmediği, bu hali ile taraf teşkili sağlanmadığı ve davanın esasına girilmesine engel teşkil eden usuli bir eksiklik doğurduğu, açıklanan nedenlerle davanın usulden reddedilmesi talep edildiği,—– tarafından dava konusu hasar olduğu iddia edilen mahalde çalışma yapmakta ancak çalışma esnasında gerekli önlemler alındığı, ortada bir hasar varsa bile iddia olunan hasar müvekkil şirketin kusurundan kaynaklanmadığı,—– tarafından konu yerde doğalgaz hattının varlığının anlaşılmasına yönelik gerekli ayırt edici uyarıcı mahiyette —– uygulaması yapmadığı,—- hatlarının şartnameye uygun döşendiğinin ortaya somut olarak konulamadığını, davacı —- olay ve gerekse tazminat tutarını tek taraflı belgeye dayandırdığı, —– tarafından düzenlenen—– yer alan onarım giderlerinin gerçek Zararı yansıtmadığı, onarımın——- mevcut araçları ve personeli ile gerçekleştirildiği, bunun için harici bir işçi/araç temin edilmediği, dolayısı ile bunların —– niteliğinde olduğu, ayrıca —-adı altında talep edelin tutarların gerçek anlamda yapılan bir işleme dayanmadığı, —- açma kapamasının yapılmadığı, dava dosyasına bu yönde bir belgenin de sunulmadığı, gerçeği yansıtmayan ve haksız bir şekilde talep edilen bu bedelin rücuen tahsilinin mümkün olamayacağı, dava dışı —-tarafından tutulan tutanaklarda iddia olanun hasar onarım bedeli —cinsinden belinlenmiş ancak davacı — icra takibi başlatmış, davacının —- yapıldığı belirtilen Ödemenin hangi tarihte ve hangi kur üzerinden nasıl ödendiğinin belli olmadığı, davacı tarafından talep edilen tazminatın tutarı bu yönüyle de haksız, fahiş ve mesnetsiz olduğu, Davacı ile dava —-arasında var olan sigorta poliçesinin iddia edilen onarım giderlerini ve özellikle sayaç açma kapama bedelini kapsayıp kapsamadığının belirsiz olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan —–yanlı düzenlenmiş, taraf olarak müvekkil şirket ile birlikte dava dışı —-adının yazıldığı, ancak adı geçen şahsın unvanı, görevi, yetkisinin belirtilmediği, bu yönüyle iş bu tutanağın hukuken geçerli olmayan, ispat gücü bulunmayan bir evrak niteliğinde olduğu nedeniyle açılan davanın esastan reddini talep etmiş olduğu görülmüştür.
Davalı —–göndermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacı şirket —- olup, müvekkilim de —– olduğu, bu nedenle de, taraflar arasındaki hukuki ilişki ticari ilişki olup, davamız dava şartı arabuluculuğa tabidir ve zorunlu arabulucuğa başvurulmamış olup, dava şartı yerine getirilmemiştir. bu nedenle de, davanın dava şartı yokluğundan esasa girilmeksizin usulden reddedilmesi gerektiği, birleşen davada da davalılarla arabuluculuk görüşmesi yapılmadığı, bu hususta davanın usulden reddedilmesi zorunlu olduğu, davamızın yetkisizlikle—- gönderilmesi gerektiği, dava konusu olayda; toprak kazıldığında, olması gereken —— olması gerektiği, bu —– olmazsa olmazı, keza —- şartnamesinde de doğalgazın toprak altında nasıl olması gerektiğine dair tüm teknik bilgiler mevcut olduğu, dava konusu olayda müvekkilimin vermiş olduğu bir hasar yoktur ve davalının herhangi bir kusuru olmadığı, davacı tarafça var olduğu iddia edilen hasarlar da tamamen tek taraflı olarak tutulan tutanaklarla tespit edilmeye çalışılmışsa da, müvekkilimin imzası olmayan ve tek taraflı tutulan tüm tutanaklara itiraz ettiğimizi bildirmek isteriz. Ayrıca şartnamede, hasarın da nasıl belgelenmesi gerektiğine dair bir usul mevcuttur ve davacı tarafça bu usule de uyulmadığı, bunlara ek olarak, hasar iddiası ile olarak kabul anlamına gelmemek üzere davacı tarafça —– tutarında maliyet hesabı çıkarmış olup, bu çıkarılan maliyet hesabını da hiçbir şekilde kabul etmediği, hasar iddiaları gerçeği yansıtmamakta olup, talep edilen rakamlar da oldukça fahiş olduğu, davacının talep ettiği —– birimini de kabul etmediği, davacı tarafça talep edilen faiz miktarına da itirazlarımız mevcut olup, davacı tarafça dava şartı arabuluculuğa başvurulmadan işbu dava huzura getirilmiş olup, davanın esasa girilmeksizin öncelikle usulden reddini, dava yetkisiz yerde açıldığından davamızda yetkisizlik kararı verilmesini ve davanın yetkili büyükçekmece mahkemesine gönderilmesini, olayda müvekkilimin kusuru olmadığının dikkate alınmasını, teknik şartname ve birim fiyat tarifleri şartnamesinin dikkate alınmasını, davanın reddine karar verilmesini ve yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasını talep ettiği görülmüştür.
Birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketi nezdinde———- davalı tarafından hasara uğradığını ve bu sebeple sigortalıya — tarihinde — hasar tazminatı ödendiğini, müvekkilinin ödediği — rücuen tahsilini teminen—- sayılı dosyasıyla dava açıldığını, iş bu davada —- tarafından davaya verilen cevapta ilgili —– sorumluluğunda gerçekleştirildiğini bu nedenle sorumluluğun her iki firma tarafından gerçekleştirildiğini beyanla —– dosyasıyla bu dava dosyasının birleştirilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, —– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği tazminatın rücuen tahsili amacıyla —– icra dosyasında —- aleyhine icra takibi başlattığı, takibe itiraz olması sebebiyle mahkememizde itirazın iptali davasını açtığı, yine —– sayılı dosyasında ise davalı —–rücuen tazminat davası açtığı, davaların birleştirildiği anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,—- takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —-olduğu; takibin —- yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlu—– tarihinde tebliğ edildiği, borçlu —- tarihli, borçlu —— tarihli dilekçe, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmıştır.
Deliller toplanmış, mahkememizce ihtilaf noktalarında rapor tanzimi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bu kapsamda bir makine mühendisi ve —– uzmanı bilirkişiye dosya tevdi edilerek rapor tanzim edilmesi istenmiş, bilirkişi heyeti tarafından —- tarihinde rapor sunulmuş, rapora karşı davacı vekili tarafından itirazlarını ve beyanlarını içeren dilekçe sunulmuş, mahkememizin — — kararı gereğince dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor düzenlenmesine dair karar verilmiş ve bilirkişi heyetince düzenlenen—- tarilhi ek rapor sunulmuş, alınan bilirkişi raporunun dosya içeriğine uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilmekle hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; olayın——–,—- sözleşmeli taşeronu —– ortaklığının gerçekleştirdiği kazı çalışmaları sırasında meydana geldiği, kazı çalışmaları sırasında —- hattının delindiği ve bu sırada gaz kaçağı olduğu, davacı sigorta şirketi ile dava dışı ——– hasar tespit tutanağına göre kazı çalışması sırasında — davalılarca hasar verildiğinin tespit edildiği, —- teknik tutanağında hasar sonucunda oluşan zararların detaylıca belirtildiği, onarımın—— yapıldığı, toplam onarım bedelinin —- olduğunun belirtildiği, —- hasar için yapılacak ödemeler başlığında hasarla ilgili harcama yapılan tarihteki —– çevrileceği şartının bulunduğu, sigortalı tarafından söz konusu hasar tutarının —- olarak hesaplandığı, davacı sigorta şirketi tarafından da bu tutarın ödendiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere toplam zararın — olduğu, ancak bunun —- boru hattında oluşan hasar —- onarım sonrası tekrar açılması ile ilişkili sayaç açma kapama bedelinden kaynaklandığı, —-sayaç açma kapama bedelinin rücuen talepe konu edilememesi gereği mahsup edilerek kalan tutar olan — dava tarihi olan —-hasar tutarının rücuen tazminata konu olarak dikkate alınabileceği, davalı taşeron——kusurlu olduğu, bu kusur oranı dikkate alınarak 1. maddede hesaplanan toplam ödenebilir tazminat tutarı—— Kişiye karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları sorumlu olacakları, davalı—- makinesi ile zarar verdiği olayda asıl işveren—-oranında kusurlu olduğu, bu kusur yönünden yapılan inceleme ile ödenebilir tazminat tutarı—– sorumlu olacağının belirtildiği, teknik bilirkişilerce yapılan kusur ve hasar tespitinin bilirkişilerin vasfı, uzmanlık alanı ve ünvanı gözetildiğinde mahkememizce de yerinde olduğu kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Asıl dava yönünden;
-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
a-Birleşen —- dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Davalı—- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile,—-alacak üzerinden takibin aynen devamına, fazlaya ilişkin asıl alacak ve işlemiş faiz talebinin reddine,
b-Davalı —-sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, —– asıl alacak üzerinden takibin aynen devamına, fazlaya ilişkin asıl alacak ve işlemiş faiz talebinin reddine,
c-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
d-Davalı —- kötü niyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
e-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 67,06-TL karar harcının davacı tarafça yatırılan toplam 87,91-TL harçtan mahsubu ile artan 20,85-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
f-Davacı tarafından yatırılan 67,06-TL nin davalılar davalı — ve davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
g-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 981,75-TL vekalet ücretinin davalı Davalı —–alınarak davacıya verilmesine,
e-Davalı — kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden isteme yönelik talebin reddedilen bölümü için AAÜT ilgili maddeleri uyarınca takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
g-Davalı —-kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden isteme yönelik talebin reddedilen bölümü için AAÜT ilgili maddeleri uyarınca takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
2-Birleşen dava yönünden;
a-Mahkememizin — sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Davalı —- açılan davanın kısmen kabulü ile, —- alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Kanun gereğince yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 67,06-TL karar harcının davacı tarafça yatırılan toplam 176,07-TL harçtan mahsubu ile artan 109,01‬-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
c-Davacı tarafından yatırılan 176,07-TL harcın Davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 981,75-TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
e-Davalı —– vekil ile temsil ettirdiğinden isteme yönelik talebin reddedilen bölümü için AAÜT ilgili maddeleri uyarınca takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak —– verilmesine,
3-Asıl davada ve birleşen davada davacı tarafından yapılan; 62,80-TL ilk masraf, 412,10 TL tebligat ve posta gideri, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.843,5-TL nin asıl dosya ve birleşen dosyada davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 28,43‬-TL nin davalı —- 255,91-TL nin davalı ——- alınarak davacıya verilmesine, kalan 2.303,24-TL tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı — tarafından yapılan 135-TL yargılama giderinden 133,65-TL nin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı —davalı —- tarafından yargılama gideri kullanılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde—- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..15/12/2020