Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/389 E. 2020/28 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/389 Esas
KARAR NO : 2020/28

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2017
KARAR TARİHİ : 21/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında —— tarihinde davalı şirketin yaptığı plastik ürünlerin müvekkili şirkete satımı konusunda sözleşme yapıldığını, sözleşme konusu malların tarihide teslim edileceği konusunda mutabakata varıldığını, müvekkili davalı tarafa teminat olarak ———– Şubesine ait —- vadeli, —– bedelli çeki —- tarihinde verdiğini, ancak sözleşme konusu malların süresinde teslim etmeyerek taahhüdüne aykırı hareket ettiğini, çekin iadesine ilişikn müvekkili ile davalı arasında protokol imzalandığını, protokolde —— tarihine kadar iade edileceğinin belirtildiğini, ancak davalı tarafından çekin porotokolde belirtilen tarihinde yine iade etmediğini, dava konusu çek hakkında tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin vermiş olduğu çekin iptaline, borçlu olmadığının tespitine iadesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraf delilleri toplanmış, dosya kapsamında yapılan incelemede taraflar arasında —— tarihli sözleşme ve bu sözleşme kapsamında —— tarihli protokol imzalandığı görülmüştür. Dava konusu kambiyo senetlerine ilişkin sözleşme ve protokolde senetlerin teminat senedi olarak verildiği düzenlenmiş ve davalı tarafça yargılama süresi boyunca sözleşme ve protokol altındaki imzalara ilişkin bir itirazda bulunulmadığı gibi mahkememizce yapılan ve gerekli şerhleri içeren tebligata da bir cevap verilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı , toplanan deliller, imzası inkar edilmeyen sözleşme ve protokol hükümleri dikkate alındığında dava dosyasına konu çekin teminat senedi niteliğinde olduğu anlaşılmış olup bu çek yönünden davacı şirketin davalı şirkete borcunun olmadığının tespitine, davacı vekilinin ispatlanamayan kötüniyet tazminat talebinin reddine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun açık hükümleri gereği çekin iptalini talep etme hakkının hamilde olması ve keşidecinin talepte bulunmasının mümkün olmaması sebebiyle yasal koşulları oluşmayan çeklerin iptali ve davacıya iadesi talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile,
-Davaya konu ————– Şubesine ait———— numaralı —- tarihli ——– bedelli, keşidecisi ——– lehtarı ——- ——— olan çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
-Davacı vekilinin kötüniyet tazminat talebinin reddine,
-Davacı vekilinin yasal koşulları oluşmayan çeklerin iptaline yönelik talebinin reddine,
2-Karar harcı——- davacı tarafça peşin olarak yatırılan—– harcın mahsubu ile bakiye —–harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ——peşin nispi harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan —- başvuru harcı,—- vekalet harcı,—- tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam ——yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—-.———- esaslara göre belirlenen —– nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.