Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/363 E. 2019/63 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/363 Esas
KARAR NO : 2019/63
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 28/03/2017
KARAR TARİHİ: 22/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı 3. Kişi —–plakalı araç tarafından —– tarihinde ———– plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, ——-araçta oluşan değer kaybı zararı alacağını müvekkiline temlik ettiğini, söz konusu araçta ——-TL değer kaybı oluştuğunun bağımsız eksper raporuyla sabit olduğu, ekspere —–TL ekspertiz ücretinin ödendiğini, —- sayılı aracın davalıya ZMMS sigortasıyla sigortalı olduğunu, K.T.K.’nın ilgili maddeleri gereğince söz konusu zararda ve ekspertiz ücreti alacağının davalının sorumlu olduğunu belirterek dava öncesinde yapılan başvuruya rağmen davalı tarafından zararın giderilmediği ve işbu davanın açıldığı belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik kaza sebebiyle oluşan değer kaybı için —-TL, ekspertiz ücreti için ——TL olmak üzere toplam —–TL’nin kaza tarihinden kabul olmaz ise ihtar tarihinden itibaren en yüksek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, alacağın temliki kapsamında davanın müvekkili şirkete yöneltilmesinin hukuken geçerli olmadığını, aktif husumet sebebiyle davanın reddi gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını zira dava dilekçesinde zararın açıkça miktarının belirtildiğini, bu sebeple davanın hukuki yarar dava şartı noksanlığından reddi gerektiğini, esas ilişkin olarak ise davacı taleplerinin kabul edilmediğini, kusurun ve zararın ispat edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddinin gerektiğin belirtmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davalı, aktif husumet ve belirsiz alacak davası açılamayacağı yönünde hukuki yarar dava şartı noksanlığı itirazlarında bulunmuştur. Davalının aktif husumete ilişkin dava şartı noksanlığı itirazının davacının gerçek kişi tacir olması sebebiyle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı bu nedenle hukuki yarar noksanlığı itirazının ise dava konusu edilen değer kaybının teknik hesaplamayı gerektirmesi, davacı yanın yaptırmış olduğu eksper incelemesinin kesin delil olmaması ve emsal içtihatlar uyarınca benzer davalarda HMK 107 maddesi uyarınca belirsiz alacak davası açılabileceği yönünde verilen kararlarda dikkate alınarak bu yöndeki dava şartı noksanlığı itirazının reddine karar verilmiştir.
Hasar dosyası ve poliçe ile malik kayıtları celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan ekspertiz raporu, ekspertiz faturası, servis tamir formları ve kaza tutanağı ve ihtarname ile devir sözleşmesi sureti incelenmiştir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde;————- plakalı minübüsün,————– başlangıç ve bitiş tarihli olarak davalı .- tarafından —–sayılı trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığı; poliçede araç başına maddi zarar için verilen teminatın —– TL olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından sunulan —– tarihli devir sözleşmesi uyarınca dava dışı …, maliki olduğu ——-plakalı araç için dava konusu edilen değer kaybı zararına ilişkin haklarını davacı …’a devretmiş; söz konusu şahsın bildirilen adresine tebligat çıkarılmış verilen süre içerisinde herhangi bir beyanda bulunulmamış olması sebebiyle içeriğinin ikrar edildiği kabul edilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Dosyada mübrez Makina Yüksek Mühendisi ———– tarafından düzenlenen ——- tarihli bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Davaya konu uyuşmazlık, —–tarihinde meydana gelen trafik kazasındaki kusur oranları, dava dışı …’ya ait ——plakalı araçta kaza sebebiyle değer kaybı oluşup oluşmadığı; oluştuysa miktarı, zarara ilişkin alacağı devralan davacının değer kaybı ve ekspertiz masrafını kusurlu olduğu iddia edilen aracın ——- zorunlu trafik sigortacısı davalıdan tahsil edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı ve yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, 22/02/2016 tarihinde dava dışı …’ya ait ——- plakalı araç ile davalı şirketin sigortalısı ———- plakalı minübüsün kazaya karıştıkları, davalının kaza tarihi itibariyle dava dışı sigortalısının aracını zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortaladığı dolayısı ile KTK. 91/1. mad. hükmü gereğince işletenin ve onun eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin KTK. 85/1. maddesi ve ZMSS Genel Şartları A .l.l. maddesi ile poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere hukuki sorumluluğunu üstlendiği, davacı tarafa ait ——–plakalı aracın, ——— otomobilin —– tarihinde trafiğe çıktığı olay tarihinde yaklaşık 8 yaşında olduğu, kilometresinin —- km olduğu, kullanım şekli, kaza öncesi ve sonrası durumu, kaza nedeniyle uğradığı hasar durumu dikkate alındığında genel şartlara eklenen formül uyarınca 79 TL değer kaybının oluştuğu, davalı taraf sigortalısının kazada asli olarak % 100 oranında kusurlu olması sebebiyle davalı …-.’nin araç işletenin sorumluğunu üstlendiği ZMSS poliçesi teminatı kapsamın davacının aracında meydana gelen gerçek hasarı/zararı tazminle yükümlü olduğu, sigortalı aracın ticari nitelikte araç olması sebebiyle avans faizi talebinin yerinde olduğu ve davacının dava tarihinden önce ——tarihinde davalıya başvurduğu, davalı sigortanın faize ilişkin sorumluluğunun KTK 99. Maddesi uyarınca başvurudan itibaren 8 iş günü içerisinde hak sahibine ödeme yapmak zorunda olduğu hükmü kapsamında 8. İş günü sonrasında temerrüte düştüğünün kabul edilmesi gerektiği bu sebeple 15/03/2017 tarihi itibariyle davacının avans faizi talep edebileceği, yine davacı tarafından talep edilen ekspertiz bedelinin ise Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin emsal nitelikteki içtihatları gözetilerek davanın kabul oranına göre yargılama giderleri içerisinde hükmedilmesi gerektiği, bu alacak yönünden istemin yerinde olmadığı, ancak raporda belirtildiği üzere Hazine Müsteşarlığı’nın 28/07/2015 tarihli ekspertiz ücret tarifesine ilişkin genelge esas alınarak yapılan belirlemede KDV dahil 177 TL ücretin makbul olduğu, bu miktar uyarınca yargılama giderlerine eklenmesi gerektiği kanaatine varılarak; davanın kısmen kabulü ile 79 TL değer kaybı tazminatının 15/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 79,00-TL değer kaybı tazminatının 15/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 5,40-TL’den davacı tarafça peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,00-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 67,40-TL ilk masraf, 165,60-TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti ve 177,00-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.009,40-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 121,93-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 79,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan dayanışmalı olarak alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 575,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/01/2019