Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/347 E. 2022/472 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/347 Esas
KARAR NO: 2022/472
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 13.03.2017
KARAR TARİHİ: 31.05.2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde davalı — sevk ve idaresi — plaka sayılı aracın —– dönüş yaptığı esnada kavşak içerisinde kurallara uygun olarak karşıdan karşıya geçiş yapan davacı yaya —– çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası maydana geldiği, davacı — kazanın akabinde ——- kaldırıldığı, davacının kaza sebebiyle sol ayağının kırıldığı, günlerce hareket etmeden istirahat etmek durumunda kaldığını, söz konusu durumun davacının maluliyetine sebebiyet verdiği, maluliyetin yargılama esnasında alınacak—- taraflarınca ispat olunacağını, meydana gelen kazada davacının bilecek bir kusur bulunmadığını, —- dosyası kapsamında alınan kusur raporunda —- plaka sayılı araç sürücüsü —— yer alan kuralları ihlal ederek kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, raporda kurallara uygun olarak karşıdan karşıya geçen davacı —tamamen kusursuz olduğunun da belirtildiği, davacı, —-alınan ifadesinde davalı —- şikayetçi olduğunu belirtiğini, soruşturmanın ——- numarası üzerinden devam ettiğini, davacının ciddi anlamda malul kalması hayatını altüst ettiği, en ufak gündelik işlerini dahi başkasının yardımı olmadan yapamaz hale geldiği, günlerce bacağı alçıda kalan ve henüz ——- yaşında olan görünüş olarak da ciddi anlamda bozukluk yaşayan davacının psikolojik olarak da bu süreçte çok yıprandığını, davacının telafisi imkansız şekilde ekonomik geleceğinin sarsıldığı, kazanın elem, acı ve kedere sebep olduğundan maddi ve manevi acılarının bir nebzede olsa telafisi amacıyla işbu davanın açıldığı, açıklanan nedenlerden dolayı; açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik ; ——–, davacının beklenen haklarına zarar verme tehlikesi bulunduğundan öncelikle ve ivedilikle gerek rızai gerekse cebr-i icra yoluyla 3.şahıslara satış, devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla davacının zarara uğramasına sebep olan—- plaka sayılı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına,— maddi —- tazminatının kaza tarihi olan —— itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, davacının yaşadığı acıyı bir nebze de olsa hafifletmek için —- manevi tazminatın kaza tarihi olan ——- tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte sigorta şirketi hariç olmak üzere tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.
SAVUNMA :
Davalı —— cevap dilekçesinde özetle; Dava şartının yerine getirilmemesi sebebi ile davanın usul yönünden reddi gerektiği, davacı tarafından davalı şirkete eksik evrak ile başvurulduğu, genel şartlarda açıkça ifade edildiği üzere gerçekleşmiş olan rizikonun kapsamının ve hak sahibinin uğramış olduğu zararın tespit edilebilmesi için gerekli tüm belgelerin sigorta şirketine ibraz edilmesinin zorunlu olduğu, gerekli yeni bir belgenin talep edilmesi halinde sigortacının ödeme süresi yeni belgenin ibraz edildiği tarihte yeniden başlayacağı, davacının eksik belgelerin hiçbirini ibraz etmediği, eksik belgelerin olduğunun davacı vekiline bildirildiği, davacı vekilinin eksiklikleri gidermeden dava yoluna başvurduğunu, bu şekilde dava ikame etme hakkının bulunmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen —- tarihli kazaya karıştığı belirtilen,—- plakalı aracın davalı şirkete —- tarihleri arasında geçerli olmak üzere —– sigortalı olduğu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı ——– olduğu, trafik sigortacısı şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtlen azami limltlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinde sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olacağı, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, kazaya karışan sigortalı aracın ticari araç olmaması sebebi ile hükmedilecek faizin yasal faiz olacağını, açıklanan nedenlerle; dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesini, bu taleplerinin reddi halinde; kusur tespiti için dosyanın —– gönderilmesini, maluliyet oranı tespiti için davacının ——- sevkini, geçici iş görmezliğe ilişkin talebin reddini, davalı şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Davalı ——- dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun tebliği edildiği ancak süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar —–tarihi ve davanın açıldığı tarihte küçük——- anne ve babası olup, —– tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde çocukları — ağır şekilde yaralandığını belirterek kazaya karışan —–plaka sayılı aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketi ile aracın kaza anındaki sürücüsünden maddi ve manevi tazminatının tahsili istemiyle çocukları adına velayeten davayı açmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında ——– değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek yargılama sonlandırılmıştır.
Davacı küçüğe ait hastane dosyaları, davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen hasar dosyası,—-kayıtları, kazaya karışan araca ait trafik tescil kayıtları, —— ceza dosyası, —– düzenlenen sosyal ekonomik araştırma raporu getirtilerek dosya içine alınmış, davacı küçüğe meydana gelen trafik kazası nedeniyle rücuya tabi bir ödeme almadığı—— gelen cevap ile anlaşılmıştır.
Hasar dosyasının incelenmesinde, kaza tarihi itibariyle —— plakalı aracın trafik sigorta poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya dava tarihinden önce bir ödeme yapılmadığı, sigortalısının dava dış—- olduğu, aracın hususi— olduğu, kaza anındaki sürücünün de davalı —–olduğu anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin —-soruşturma dosyası ile—– sayılı ceza dosyasının incelenmesi neticesinde, soruşturma dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda—-plakalı araç sürücüsü —- asli kusurlu olduğu, yaya olan küçük —– ise kusurunun olmadığı belirtilmiş, ceza mahkemesinde keşif suretiyle alınan —- tarihli bilirkişi raporunda da —- araç sürücüsü — asli kusurlu olduğu, yaya olan küçük —– ise kusurunun olmadığı tespit edilmiş, ceza mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde —- tarihli kararda olay sabahı arkadaşları ile birlikte okula gitmekte olan mağdur —- gelerek sola —–dönüş yapmak üzere yolun sağından soluna geçmekte iken bu sırada ——dönüş yapan sanığın yaya olan mağdura sokak başında durup geçiş hakkını vermesi ve geçişini tamamlamasını beklemesi gerekirken, yoluna devam ederek mağdura çarptığı ve onu kırık oluşacak hayati fonksiyonları —–derecede etkileyecek şekilde yaraladığı, olayda asli kusurlu olduğunun soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu ve mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğundan sanığın isnat olunan suçtan mahkumiyetine ve netice olarak —–kapsamında adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, kararı karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuş,——–ilamı ile başvurunun esastan reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce hastane evraklarının toplanmasından sonra davacı küçüğün maluliyetinin değerlendirilmesi bakımından —- tarihli rapor alınmış ve anılan raporda davacı küçüğün sürekli maluliyet oranının— olduğu, olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin — aya kadar uzayabileceği belirlenmiş ise de raporun —–hazırlandığı, kaza ve poliçe tarihi esas alındığında uygulanması gereken yönetmeliğin —-olduğu göz önüne alınarak, ——-rapor alınmış, alınan raporda davacı küçüğün sürekli maluliyet oranının bulunmadığı, olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin—— aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
Mahkememizin — tarihli celsesinde, alınan —-tarihli maluliyet raporu uyarınca hesaplama yapılması için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından —- tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen raporda özetle,” Davacı küçüğün —- beden gücü kayıp oranına göre ve davalı tarafın %100 kusur oranı üzerinden hesaplama yapıldığında —– sürekli iş göremezlik tazminatı talep edebileceği, davacının —- doğumlu,—- olduğu ——küçükler için de sürekli işgöremezlik tazminatı hesaplanacağı, ancak ——– küçüklerin gelir getiren bir işte çalışmadığı, dolayısıyla tedavisi boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı bulunmadığından, geçici işgöremezlik zararının bulunmadığı, ” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı sigorta vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş, davacılar vekili tarafından — tarihli ıslah dilekçesi ile —sürekli iş göremezlik tazminat talebini arttırarak — sürekli iş göremezlik ve —geçici iş göremezlik tazminatını kaza tarihi olan —-tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, —-manevi tazminatın kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte sigorta şirketi hariç olmak üzere davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi davalı taraflara tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi vekili tarafından ıslah dilekçesine karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Her ne kadar mahkememizin —–tarihli celsesinde, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olduğu gerekçesi ile —- göre rapor tanzim edilmesi için dosya —– tevdi edilmiş ve kurum tarafından düzenlenen —-tarihli raporda davacı küçüğün —- bu yönetmelikte bahsi geçen —- eklerindeki tablolara göre sürekli maluliyet oranının—- olduğu, olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin —— kadar uzayabileceği başka birinin sürekli olarak bakımına muhtaç olmadığı belirlenmiş ise de aşağıda açıklanacak gerekçeler ile iş bu rapor ve — tarihli maluliyet raporu hükme esas alınmamıştır.
Yargılamanın gelinen aşamasında,— tarihli celsede, davanın davacı — adına velayeten babası — ve annesi — tarafından verilen —— tarihli vekaletnameye dayanılarak —- tarihinde açıldığı, davacı —- doğumlu olduğu ve yargılama sırasında —— tarihinde reşit hale gelerek dava ehliyeti kazandığı anlaşılmakla, yasal temsilcinin sıfatı sona erdiğinden davanın ergin —— tarafından bizzat yahut vekalet verdiği bir avukat tarafından takip edilmesi zorunlu olmakla, ehliyetin dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiğinden reşit hale gelen—— bizzat duruşmalara katılmasının sağlanılması veya kendisi adına verdiği vekaletname kapsamında vekili aracılığıyla yargılamayı sürdürmesi gerektiği yönünde ara karar kurulmuş, davacı —– tarafından verilen vekaletname dosyaya sunulmuş olup yargılamaya devam edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, soruşturma ve ceza dosyası, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde davaya konu kazanın — tarihinde davalı sürücü — sevk ve idaresinde bulunan —– plaka sayılı aracıyla —–üzerinden gelip —- dönüş yaparken seyir yönüne göre yolun sağından soluna karşıdan karşıya geçiş yapan davacı ——- çarpması ve küçüğün yaralanması sonucu meydana geldiği, gerek soruşturma dosyası gerekse ceza dosyasında toplanan deliller ve alınan raporlar göz önüne alındığında, kavşağa gelen sürücülerin kavşak giriş ve çıkışlarında kurallara uygun olarak karşıya geçen veya geçmek üzere olan yayalara geçiş hakkını vermek zorunda olduklarından davalı sürücünün aracı ile sola dönmesi sırasında öncelikle hızını azaltarak kavşağa yaklaşması dönüş yapmakta olduğu sokak içinde yolun sağından soluna geçmekte olan davacı yayayı farkederek geçiş hakkını vermesi, bu amaçla durup yayanın geçişini beklemesi gerekirken bu kurala uymayıp yayaya çarptığından kazanın meydana gelmesinde asli ve % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı küçük —— ise kurala uygun olarak kavşak başından karşıya geçmekte olduğunun sabit olması ve ilk geçiş hakkının da kendisine ait olduğu göz önüne alındığında olayda herhangi bir kusurun bulunmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olmakla davaya konu trafik kazasının haksız fiilden meydana gelmesi, davalı sürücünün kaza tarihinde haksız fiil hükümlerine göre ve kusuru oranında yine aracın trafik sigortacısı konumunda olan davalı sigorta şirketinin de sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sorumlu olması dolasıyla davalıların anılan yasal düzenlemeler gereği meydana gelen maddi zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu açıktır. Tazminat yönünden yapılan incelemede ise kazanın meydana geldiği tarih ile poliçenin düzenleme tarihi dikkate alındığında uygulanması gereken yönetmelik ——olup mahkememizce de bu yönetmelik doğrultusunda rapor aldırılmıştır. Yargılama sırasında —- iptal kararı ve sonrasında bir kısım —–tarafından verilen kararlar göz önüne alınarak —- rapor tanzim edilmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ise de —-iptal kararı sonrasında hukuk birliğinin sağlanmasına yönelik verilen güncel kararlarında ——– haksız fiile dayalı tazminat taleplerinde uygulanması gereken yönetmeliğin haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik olması gerektiği ve kararlarında raporun kaza tarihi —-tarihleri arasında ise —– uygun olarak düzenlenmesi belirtildiğinden anılan yönetmelik hükme esas alınmış ve ——- olarak düzenlenen raporda davacı küçüğün daimi maluliyetini bulunmadığı , iyileşme süresinin —- aya kadar uzayabileceği belirlendiğinden, mahkememizce hukuk birliğinin sağlanmasına yönelik ve güncel verilen—- kararlarında ki hususlar benimsenmiş, aksi yönde bir kısım —– ki görüşlere iştirak edilmemiş netice itibariyle davacının sürekli iş göremezlik zararı talep edemeyeceği, bu noktada raporlar arası çelişkiden de bahsedemeyeceği göz önüne alınarak davacının davaya konu sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davacının davada maddi tazminata konu diğer bir talebi ise geçici iş göremezlik tazminat talebine ilişkin olup bu hususta yapılan incelemede ——sayılı kararı ve daha bir çok kararında da vurgulandığı üzere sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali ——- olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir. Davacı küçük—- kaza tarihinde —-yaşında olup hükme esas alınan maluliyet raporuna göre davacı küçüğün sürekli maluliyet oranının bulunmadığı, iyileşme süresinin —- aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Küçük kaza tarihinde henüz —–yaşında olup, gelir getiren bir işte çalıştığının iddia ve ispat edilemediği, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından, talep edebileceği geçici işgöremezlik zararının bulunmadığı sabit olup bu husustaki talebin de reddi yönünde karar verilmiştir. Açıklanan gerekçeler ile davacının sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik taleplerine ilişkin maddi tazminat davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise, kaza tarihi ve olayın oluş şekli, tarafların sosyo ekonomik durumları, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tamamen ve % 100 oranında kusurlu olması, davacının sürekli maluliyetinin bulunmayışı, iyileşme süresinin – aya kadar uzayabileceğinin belirlenmesi, yine kaza sebebi ile küçüğün kırık oluşacak hayati fonksiyonları —- derecede etkileyecek şekilde yaraladığı, —— yaşındaki davacı küçüğün okula giderken kaza sebebi ile duyduğu korku ve acıya muhattap kaldığı hususları birlikte değerlendirildiğinde manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığı hususu da göz önüne alınarak olay sebebiyle duyulan korku ve acının kısmen de olsa giderilmesi göz önüne alınarak taktiren davacı —- manevi tazminatın davalı — kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı —- verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının Reddine ,
2-Davalı —- aleyhine açılan manevi tazminat davasının Kısmen Kabulü ile ,
Taktiren davacı —– manevi tazminatın —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — alınarak davacı —— verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-a-Alınması gereken maddi tazminat davası yönünden 80,70-TL karar harcından, davacı tarafça başlangıçta maddi tazminat yönünden peşin olarak yatırılan 3,42-TL ile ıslah harcı 183,30-TL olmak üzere toplam 186,72-TL harcın mahsubu ile artan 106,02-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, ( Hükmün bu maddesi ve manevi tazminata yönelik diğer maddesindeki harç hesaplamaları maddi ve manevi tazminat davası yönünden taleplerin oranlaması suretiyle bulunmuş ve hesaplamaya o şekilde dahil edilmiştir.)
b-Davacı tarafça maddi tazminat davası yönünden peşin olarak yatırılan 3,42-TL ile ıslah harcı 183,30-TL olmak üzere toplam 186,72-TL harcın kendi üzerinde bırakılmasına
c-Alınması gereken manevi tazminat davası yönünden 546,48‬-TL harçtan, davacı tarafça başlangıçta manevi tazminat yönünden peşin olarak yatırılan 341,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 204,93-TL harcın davalı —– tahsili ile hazine adına irad kaydına,
d-Davacı tarafça manevi tazminat davası yönünden peşin olarak yatırılan 341,55-TL harcın davalı ——- tahsili ile davacıya verilmesine,
4-a-Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
b-Maddi tazminat davası yönünden davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
c-Manevi tazminat davası yönünden ayrıca davacı ve davalı taraflarca yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-a-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10.maddesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı—- tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davalı ——kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi nedeniyle karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31.05.2022