Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/338 E. 2018/1218 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/338 Esas
KARAR NO : 2018/1218

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/03/2017
KARAR TARİHİ : 18/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.04.2016 tarihnde davalı … şirketi tarafından ZMMS poliçeli —– plaka sayılı minibüsün sürücüsü —- —- yönetimindeki araç ile ——-caddesini takiben seyri sırasında, sol şeritten sağ şeride geçiş yapması sırasında sağ arkasından gelen —–yönetimindeki — plaka sayılı otomobilin sol ön tarafından darbesine maruz kaldığını, olay sonucu hasar gören ———– plaka sayılı otomobilin maliki tarafından araçtaki değer kaybı zararının davacıya temlik edildiğini, bağımsız eksper tarafından hasar gören araçta 8.080,00 TL değer kaybı, bunun tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olan 354,00 TL olmak üzere toplamda 8.434,00 TL’nin tahsili için davalı tarafa 02/03/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye her hangi bir cevap verilmediğini, davacıya da ödeme yapılmadığını belirterek 8.434,00 TL alacağın şimdilik 654,00 TL’sinin(354,00 TL tutarındaki kısmı ekspertiz ücreti ve 300,00 TL tutarındaki kısmı şimdilik değer kaybı alacağı olmak üzere) ticari işlerden uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsline, yargılama giderileri ve ücreti vekaletin de davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak niteliğinde açılmasının hukuka aykırı olduğunu, miktarın açıkça belirtildiğini, temlik alan tarafından açılan davada davacı tarafın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, tek taraflı alınan eksper raporunun delil niteliğinde olmadığını, alınan raporun hükme esas teşkil etmemesini, davalı … şirketi nezdinde açılan hasar dosyası üzerinden 6.532,48 TL araç hasar tazminatı ödendiğini, davalı şirketin üzerine düşün yükümlülüğü yerine getirdiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davalı, aktif husumet ve belirsiz alacak davası açılamayacağı yönünde hukuki yarar dava şartı noksanlığı itirazlarında bulunmuştur. Davalının aktif husumete ilişkin dava şartı noksanlığı itirazının davacının yasada yazılı şekle uygun olarak alacağı devralan gerçek kişi tacir olması sebebiyle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı bu nedenle hukuki yarar noksanlığı itirazının ise dava konusu edilen değer kaybının teknik hesaplamayı gerektirmesi davacı yanın yaptırmış olduğu eksper incelemesinin kesin delil olmaması ve emsal içtihatlar uyarınca benzer davalarda HMK. 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası açılabileceği yönünde verilen kararlarda dikkate alınarak bu yöndeki dava şartı noksanlığı itirazının reddine karar verilmiştir.
Hasar dosyası ve poliçe ile malik kayıtları ve ticaret sicil kayıtları celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan ekspertiz raporu, ekspertiz faturası, servis tamir formları ve kaza tutanağı ve ihtarname ile devir sözleşmesi sureti incelenmiştir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; ———–na ait —– plakalı minübüsün, 07/05/2015-2016 başlangıç ve bitiş tarihli olarak davalı …— tarafından—– sayılı trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığı; poliçede araç başına maddi zarar için verilen teminatın 29.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından sunulan 16/02/2017 tarihli devir sözleşmesi uyarınca dava dışı …, maliki olduğu —– plakalı araç için dava konusu edilen değer kaybı zararına ilişkin haklarını davacı …’a devretmiş; söz konusu şahsın bildirilen adresine tebligat çıkarılmış verilen süre içerisinde herhangi bir beyanda bulunulmamış olması sebebiyle içeriğinin ikrar edildiği kabul edilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Dosyada mübrez Makina Yüksek Mühendisi ———— tarafından düzenlenen 11/07/2018 tarihli bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Davacı vekili, 08/08/2018 tarihli ıslah dilekçesinde değer kaybına ilişkin talebin 2.700,00 TL artırarak 3.000,00 TL’ye yükseltmiş, ekspertiz ücreti olarak talep ettiği 354,00 TL ile birlikte toplam 3.354,00 TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faizi oranı üzerinden ve kaza tarihinden kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren davalıdan tahsilini talep etmiş, söz konusu bedel artırım dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından ıslaha beyan dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de söz konusu itirazın davanın belirsiz alacak davası olması sebebiyle yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davaya konu uyuşmazlık, dava dışı devredene ait aracın karışmış olduğu 29/04/2016 tarihli kaza nedeniyle aracın değer kaybına uğrayıp uğramadığı, uğradıysa miktarı, davacı devralanın değer kaybını talep edip edemeyeceği, edebilir ise miktarı, kusur oranı, değer kaybının hesaplanacağı yöntem, faizin niteliği ve hangi tarihten itibaren talep edebileceği ve ayrıca davacı yanın ekspertiz ücreti talep edip edemeyeceği, edebilir ise niteliği noktasında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporu içeriğine göre, 29/04/2016 tarihinde dava dışı …’a ait —— plakalı araç ile davalı şirketin sigortalısı———’na ait —- plakalı minübüsün kazaya karıştıkları, davalının kaza tarihi itibariyle dava dışı sigortalısının aracını zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortaladığı dolayısı ile KTK. 91/1. mad. hükmü gereğince işletenin ve onun eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin KTK. 85/1. maddesi ve ZMSS Genel Şartları A.l.l. maddesi ile poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere hukuki sorumluluğunu üstlendiği, dava dışı …’a ait ——- plakalı aracın,———– tipindeki otomobilin olay tarihinde yaklaşık 4 yaşında olduğu, kilometresi (114.255 km) kullanım şekli, kaza öncesi ve sonrası durumu, kaza nedeniyle uğradığı hasar durumu dikkate alındığında kaza nedeniyle aracın 2. el piyasa değerinde 4.000,00-TL değerinde bir kaybı olduğu, anılan araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tali % 25, davalı taraf sigortalısına ait araç sürücünün ise kazada asli olarak % 75 oranında kusurlu olması sebebiyle kusur oranına göre 3.000,00 TL olarak hesaplanan zarardan davalı ..—.’nin araç işletenin sorumluğunu üstlendiği ZMSS poliçesi teminatı kapsamında dava dışı şahsın aracında meydana gelen gerçek hasarı/zararı tazminle yükümlü olduğu, dava dışı …’ın aracındaki değer kaybı tazminatına ilişkin alacağını davacıya yazılı devir sözleşmesi ile devrettiği, bu hususta dava dışı şahsa çıkarılan tebligata yanıt verilmediği ve ihtarat gereğince içeriğini kabul etmiş sayıldığı, sigortalı aracın ticari nitelikte araç olduğu davacının avans faizi talebinin yerinde olduğu, davacının dava tarihinden önce 02/03/2017 tarihinde davalıya başvurduğu, davalı sigortanın faize ilişkin sorumluluğunun KTK 99. Maddesi uyarınca başvurudan itibaren 8 iş günü içerisinde hak sahibine ödeme yapmak zorunda olduğu hükmü kapsamında 8. İş günü sonrasında temerrüte düştüğünün kabul edilmesi gerektiği bu sebeple 15/03/2017 tarihi itibariyle davacının avans faizi talep edebileceği, ancak bu hususun kısa kararda hatalı olarak 11/03/2017 olarak yazıldığı, maddi hatanın gerekçe açıklanarak giderildiği ancak kısa karar ile hüküm farklı olamayacağından okunan kısa karar gibi hüküm oluşturulduğu, yine davacı tarafından talep edilen ekspertiz bedelinin ise Yargıtay— Hukuk Dairesinin emsal nitelikteki içtihatları gözetilerek davanın kabul oranına göre yargılama giderleri içerisinde hükmedilmesi gerektiği, bu alacak yönünden istemin yerinde olmadığı kanaatine varılarak; davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL’nin 11/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, 3.000,00 TL’nin 11/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Alınması gereken 204,93 TL harçtan başlangıçta yatırılan 31,40 TL peşin harç, 46,11 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 77,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 127,42 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafça yatırılan 77,51 TL(peşin+ıslah) harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk dava masrafı, 208,00 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 600,00 TL bilirkişi ücreti, 354 TL ekspertiz ücreti olmak üzere olmak üzere toplam 1.198,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre(%89 kabul) 1.071,56 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan 126,44 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan —– uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan —— uyarınca 354,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak, davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kabul ve reddedilen miktarlar dikkate alınarak her iki taraf yönünden kesin olarak verilen kararın verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.