Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/336 E. 2020/674 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/336 Esas
KARAR NO: 2020/674
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2017
KARAR TARİHİ : 03/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; ——– sayılı icra dosyasına borçlu tarafından itiraz edilmiş, takip durdurulduğu, itirazlar haksız olduğu, öncelikle yapılan yetki itirazı itibariyle belirtmek gerekir ki; başlatılan icra takibinde herhangi bir yetkisizlik bulunmadığı, sözleşmeden doğan para borçlarında; sözleşmenin yapıldığı yer icra dairesinde -HMK. mad. 10’daki ‘takip tarihinde’ borçlunun ya da vekilinin orada bulunması koşulu aranmaksızın sözleşmenin yerine getirileceği (icra edileceği) yer icra dairesinde (HMK. mad. 10) takip konusu yapılabileceği, icraya konu olayda, borç iki tacir arasında sözleşmeden doğan akabinde cari ekstreye yansıyan bir borç olduğundan, takibin borçlunun ikametgahından açılacağı şartı aranmayacağı, yapılan itirazda, borçlu ikamet adresinin ——sınırlarında olduğunu ileri sürerek, yetkili icra dairesinin Kocaeli icra daireleri olduğunu iddia ettiği, yetkili icra dairesinin——İcra Daireleri olmasının bir usulsüzlük olmadığı açık olduğu, davalı şirket, cari hesap ekstresine konu borcunu ödemediği, davacı şirket fatura bedelinin tahsili amacıyla, şifaen alacağını istemiş ancak davalı şirket borcunu ödemekten kaçındığı, fatura bedelin binaen cari hesap ekstresi yolu ile tahsil etmeye yönelik giriştiğimiz icra takibine davalı borçlu şirket, borcun ödendiğine dair herhangi bir ödeme belgesi sunmadan dosya borcunun tamamına itiraz ettiği, alacağın ticari ilişki çerçevesinde şirket kayıtlarımıza geçen ve davalı şirketin de kayıtlarında mevcut olan belgeye haiz olduğu, şirket kayıtlarının da incelenmesi ile, bu fatura bedelinin ödenmediği anlaşılacağı, itirazın iptaline, haksız itirazdan ötürü davalının %20 icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA
Davalı—–adına usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, —— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında —– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, —- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —– borçlusunun —- olduğu; takibin — asıl alacak, —işlemiş faiz alacağı toplam —-alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiğinin itiraz dilekçesinde anlaşıldığı, —-tarihinde borçlu —-tarafından dilekçe ile borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın — tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, —–asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, davalı tarafın şirket — olması nedeniyle—— Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, Talimat mahkemesince davalıya ticari defter ve kayıtlarını sunması için meşruhatlı davetiye çıkartıldığı, davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarının mahkemeye sunulmadığından talimatın iadesine karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılabilmesi adına mahkememizce inceleme gün ve saat tayin edildiği, davacı tarafa inceleme gün ve saatinin tebliğ edildiği, davacı tarafından inceleme gününde ticari defterlerin sunulduğu Mali Müşavir tarafından inceleme yapılarak —- tarihinde sunulan raporda özetle; mahkemece —- talimat yazılmış olup —- davaya ilişkin bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiği, —– davalı—–gerekli tebligatların yapıldığı ancak;—— davele icap etmediği, davalı taraf, ilamsız takipte ödeme emrine itirazda; ——–neticesinde davacının davalı tarafa salmış olduğu ürünlerden kaynaklı ve davacının ürünlerinin arkasında durmadığım ve bu netice de maddi ve manevi kayıpların olduğunu, belirtmek suretiyle, davacı ile bir ticaret ve cari hesap ilişkisini kabul ettiği, maddi veya manevi kayıplarının neler olduğuna dair dosyaya bir delil sunulmadığı, davacının davalıdan olan alacak bakiyesinin tek sefer yapılmış olan bir teslimden ibaret olduğu, tek bir adet faturadan kaynaklandığı, davalının faturaya veya teslime dair itirazının söz konusu olmadığı, davacı taraf defterleri incelemesinde, davalının ödeme ve iade faturası düzenlediği, borcunu azaltan eylemde bulunduğu, davacı defterlerinde davalının dava tarihi itibariyle —- borçlu göründüğü kanaatini bildirir rapor tanzim edildiği görüldü.
Bilirkişi tarafından mahkememize sunulan —- tarihli ek raporda özetle; davacı tarafın davalı tarafa toplam —- olmak üzere — adet fatura düzenlediği, taraflar arasında bir cari hesap ilişkisi olduğu, davalı tarafından davacıya — ödeme yaptığı, — iade faturası kestiği, toplamda cari hesap borcunu — azaltıcı işlemin söz konusu olduğu, davalı Taraf——–aradaki cari hesap ilişkisini doğruladığı, davacı Tarafça kesilen satış faturalarının davalı —— yer aldığı, —- bildirimlerinin davalı tarafça mevzuata uygun olarak düzenlendiği, davacı defterlerinde davalının dava tarihi itibariyle ——borçlu göründüğü, kanaat ve ön sonuçlarına varıldığını raporunda tanzim edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, icra dosyası, bilirkişi raporu ve ek raporu hep birlikte değerlendirildiğinde;Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, icra dosyası, bilirkişi raporu ve taraf şirketlere ait —– formları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında mal satımına ilişkin ticari ilişkinin —— yılında başladığı, cari hesap ilişkisi çerçevesinde devam ettiği, davalının borcu kabul etmediği, mahkememizce yapılan yargılama sırasında ise davaya cevap vermediği ve ticari defterlerini de bilirkişi incelemesine sunmadığı, davalı şirketin BA formunda davacı tarafından kesilen – adet faturanın bildirime konu edildiği, bir adet —- tutarındaki alış faturasının ise BA formunda bulunmadığı, —-altında kalan faturaların mevzuat gereği bildiriminin zorunlu olmadığı, davalı tarafın yapmış olduğu BA form bildirimleri ile davacının defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, cari hesabın —- yılından —- yılına azalarak geldiği ve —- tarihi itibariyle —— davacı defterlerinde davalının borç bakiyesi verir şekilde kayıtlarda yer aldığının anlaşıldığı, ayrıca davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı ve bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği, tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan tarafın, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki —– kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edilebileceği, aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkmasına sebebiyet vereceği, ————— dolayısıyla davalı taraf usulüne uygun ihtara rağmen ticari defterlerini süresinde ibraz etmemesi sebebiyle davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve dayanmış olduğu faturaya ilişkin alacağını ispat ettiğinin kabulü gerekeceğinden davanın asıl alacak yönünden kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca takipten önce borçlunun temerrüde düşürülmediği anlaşılmakla davacının fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-Davalının —–sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin ——- asıl alacak üzerinden aynen devamına,
-Fazlaya ilişkin işlemiş faize ilişkin istemin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 821,49-TL den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 246,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 574,54-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 246,95 TL peşin harç, 31,40 TL ilk masraf, 254,90-TL tebligat ve posta gideri, 700-TL bilirkişi ücreti ve 350-TL talimat gönderim ücreti olmak üzere toplam 1.583,25-TL yargılama giderinin 1.345,76-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/11/2020