Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/297 E. 2018/344 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/297 Esas
KARAR NO : 2018/344

DAVA : Alacak (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2017
KARAR TARİHİ : 02/04/2018

Yukarıda tarafları yazılı dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;

İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı derneğin üyelerinin yakıt satın almalarında akaryakıt alım tutarı üzerinden iskonto uygulanması ve tutar üzerinden hesap edilecek hak ediş tutarının davacı ödenmesi konusunda davalı tarafla sözleşme yapıldığını, davalının sözleşmeye aykırı davranarak bir süre sonra ödeme yapmadığını bildirmiş, davacının davalıdan alacağının tespiti ile şimdilik 5.000,00 TL alacağın yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde bildirdiği nedenlerle; davanın hukuka aykırı rahatsız olduğunu bildirmiş, reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye davalının uymadığı ve davacı tarafa sözleşme uyarınca yapması gereken ödemeleri yapmadığı iddiası ile sözleşmeden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 25/05/2015 tarih ve 2014/14664 esas 2015/9298 karar ile 06/02/2016 tarih 2015/9854 esas ve 2016/1152 karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşlmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
TTK nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalar tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK nun 4(1)-a ve devamı bentlerinde yazılı uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar mutlak ticari davalardır.
Somut olayda; davalı ticaret şirketi olmasına rağmen davacı tüzel kişiliği bulunan dernektir. Davacı tacir olmadığı gibi taraflar arasındaki sözleşme ve ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlığın yukarıda tanımlanan mutlak ticari davaya konu olabilecek ticari iş niteliğinde olmamasının yanında nispi ticari davaya konu olabilecek bir ticari ilişki de yoktur. Davacı derneğin üyelerinin tacir olması da davacı derneğin tacir sayılmasını gerektirmez.
Yukarıda anlatılan nedenlerle TTK’nun 4 ve 5. maddelerindeki düzenleme nedeniyle davacı tarafın tacir olmadığı gibi davaya konu anlaşmazlığın ticari iş niteliğinde bulunmadığı, uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşılmakla somut davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup, uyuşmazlığın mahkememizde çözümünün mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK’nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
02/04/2018