Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/282 E. 2020/697 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/282 Esas
KARAR NO: 2020/697
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 08/03/2017
KARAR TARİHİ: 03/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında — müşteri no.lu, —- sözleşme no.lu ——– akdedildiğini, işbu sözleşme konusu———–adresinde bulunan davacıya ait —— edildiğini, davacının söz konusu meskende —– yılından bu yana kiracı olduğunu, ancak ———— tarihinde gelen davalının çalışanlarının davacının sözleşmesinin iptal edildiğini, davacıya kaçak elektrik cezası kestiklerini, akabinde icra takibi başlatıldığını, sözleşmenin sonlandırıldığının davacıya herhangi bir şekilde bildirilmediğini, davacının tutulan tutanağı kendisine imzalatan davalı çalışanlarına izah etmesi üzerine kendisine ———- dendiğini, davacının işyerinin çalışması için tutanağı imzaladığını, akabinde ——-tarihinde kaçak elektrik cezasına itiraz ettiğini, ancak sonuç alamadığını, tahakkuk edilen para cezası tutarının oldukça fahiş olduğunu, sözleşmede ve yasal mevzuatta karşılığının bulunmadığını, bu sebeplerle ve resen nazara alınacak sebeplerle fazlaya dair diğer tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla ————– Sayılı dosyası için icra takip dosyasının konusu olan ceza ————— kaçak elektrik cezasının haksız ve mesnetsiz olduğundan davacının borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle davalının %20’den aşağı olmamak üzere ticari temerrüt faiziyle birlikte kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama aşamasında geçecek süre zarfında icra takibinin devamı sırasında davacının zarara uğramasının önlenmesi için yanlara tebligat ve duruşma yapılması beklenmeksizin dosya üzerinden inceleme yapılarak takibin dava sonuçlanıncaya değin durdurulması için teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —— tarihinde davalı kurum personelinin kaçak elektrik kullanımını tespit etmesinin ardından prosedüre uygun şekilde tutanak tuttuğunu, bu tutanakta ——— açıkça ifade edildiğini ve davacının bu tutanağı bizzat imzaladığını, söz konusu tutanak yeterli bir bildirim niteliğinde olduğundan davacı vekilinin bu yöndeki itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının borcundan haberdar olduğunu, talep edilen borç miktarının asıl borcun yanında ferilerini de barındırdığını, davacı vekilinin bu hesaplamalara —————- icra takip masrafları gibi diğer alacak kalemlerinin eklenmesinin gerekliliğini göz ardı ettiğini, anılan alacak kalemlerinin eklenmesiyle hukuka uygun şekilde borç tutarının güncel halini aldığını, davanın reddine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile, kayıp kaçak bedelinin tahsili amacıyla davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine yönelik açılan menfi tespit davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış ancak HMK 115 maddesi kapsamında davanın her aşamasında resen değerlendirilmesi gereken görev hususu taraflarca dosyaya sunulan beyanlar da dikkate alınarak yeniden incelenmiştir.
İcra dosyası ve ——– dosyası celp edilmiş, davacı tarafça dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
——- dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine —-asıl alacak, —- gecikme faizi, —olmak üzere toplam — alacağın tahsili için ——- tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde itiraz etmemesi nedeniyle takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya elektrik mühendisi ——– tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan tarihsiz bilirkişi raporunda; davacı taraf adına düzenlenmiş olan—– tarihli kaçak elektrik tüketim faturasının —– mevzuatlarına uygun olduğu, ——- dosyası dikkate alındığında davalı şirketin —– icra takip tarihi itibariyle davacı taraftan —- tarihli kaçak elektrik tüketim faturasının dayanak teşkil ettiği ——- alacak talep edebileceği bildirilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında alçak gerilim elektrik satışına dair abonman sözleşmesinin imzalanıp imzalanmadığı, imzalandı ise ve taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin varlığından bahsedilebilir ise davalı tarafından yapılan fesihte yasaya ve usul uygun bildirimin yapılıp yapılmadığı, yine davalı tarafından düzenlenen ———- tarihli tutanakta belirlenen kayıp kaçak tüketiminden davacının sorumlu tutulup tutulamayacağı bu tüketimden borçlu olup olmadığı, tahakkuk edilen para cezasının fahiş olup olmadığı, tüm dosya kapsamı itibari ve belirlenen uyuşmazlık noktalarında davacının tutanak ile belirlenen kaçak kullanım borcunun olup olmadığı ve kötü niyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davacı vekili yargılamanın — nolu celsesinde taraflar arasında aynı nitelikli uyuşmazlığa dair ——– sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararının ————- dosyası ile davacının tacir ve ya tacir sayılanlardan olup olmadığı yönünde inceleme yapılması ve buna göre davada öncelikle görev yönünden değerlendirme yapılması için kaldırıldığı, mahkemece dosyanın yeni esas aldığı dosyada gerekli araştırmanın yapıldığı ve müvekkilinin esnaf olması sebebiyle görevsizlik kararı verildiğini bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini talep ve beyan etmesi sebebiyle anılan dosya mahkemesinden celp edilerek incelenmiş ve usul ekonomisine ilişkin ilkelerde gözetilerek anılan dosyada yapılan yazışma yanıtlarının suretleri dosya içerisinde alınarak görev hususu huzurdaki dava yönünden yeniden incelenmiştir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesi gereğince görev kamu düzenindendir. Yine HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev, dava şartlarından olup, HMK.’nın 115/1 maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında kaçak elektrik kullanımı ile ilgili uyuşmazlık olduğu, taraflar arasında huzurdaki dava konusu ile aynı nitelikli ——- sayılı ilamına konu yargılamada verilen red kararın ————- kararı ile “Davada, dava konusu dükkanı işleten davalının, tacir mi esnaf mı olduğu saptanmadan, buna dair araştırma yapılmadan, işletmesinin esnaf işletmesi kapsamında kalıp kalmadığı, vergi kayıtları, vergi matrahları, ———- getirilmeden, hangi usule göre defter tuttuğu araştırılmadan, —- çıkartılan, ——- arası ayırıma dair, kararnamedeki gelir sınırı dosyaya alınmadan ve bu deliller toplanıp karar yerinde tartışılmadan, salt tutanakta yazılı —– ibaresi ile verilen karar, usul ve hukuka uygun bulunmamış, bu nedenle bunlar toplanıp kararda tartışılarak, eğer esnaf niteliğinde ise genel mahkeme olarak devam edilmek, tacir niteliğinde ise ticaret mahkemelerinin görevli olduğu göz önünde tutulmak suretiyle karar verilmek üzere” gerekçesi ile kaldırıldığı ve anılan mahkemece dosyanın yeni esas aldığı ——sayılı dosyada davacının bağlı bulunduğu vergi dairesine yazılan yazıya verilen yanıtta davacının ikinci sınıf tacir olduğu ve faaliyetinin esnaf faaliyeti aşmadığı, ticaret sicile yazılan yazıya da kaydı olmadığı yönünde bilgi verildiği bu nedenle görevsizlik kararı verildiği, usul ekonomisine ilişkin ilkeler gözetilerek yeniden yargılama gideri yapılmaması amacı ile dosyamız davacısının bağlı bulunduğu vergi dairesine yeniden yazı yazılmaksızın emsal davadaki yazışma yanıtları dikkate alınarak yapılan değerlendirmede taraflar arasındaki uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, davacının ikinci sınıf tacir niteliğinde olduğu bu nedenle nispi ticari davadan da söz edilemeyeceği, mahkememizin bu uyuşmazlığı çözmeye görevli olmadığı kanaatine varılarak davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK 4, 5/3. ve HMK.114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca mahkememizin görevsiz olduğu anlaşıldığından davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli —– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/11/2020