Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/244 E. 2018/1055 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/244 Esas
KARAR NO : 2018/1055
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2017
KARAR TARİHİ : 08/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı firma ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki sonucu ortaya çıkan alacağın tahsili amacıyla; İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğü’nün …. E.sayılı dosyası kapsamında, faturalara dayanarak 12.12.2016 tarihinde icra takibine geçildiğini, dosya borçlusu davalı şirket tarafından borca ve borcun tüm ferilerine haksız olarak itiraz edildiğini ve bu nedenle İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, taraflar arasında alacak ilişkisinden anlaşılabileceği üzere takip konusu yapılan alacak likit ve belirli olduğu için borca itirazın iptal edilerek takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket adresinin “Mahmutbey/İstanbul” olması sebebiyle davanın Bakırköy mahkemesinden açılmadığı için reddinin gerektiği, borca konu yapılan iki faturanın hizmet ve/veya bir emtia satışı sonucu düzenlenmiş olmadığı, davacı firmanın kargo işi yapan ve davalı firmaya ait emtiayı taşıma hizmeti ifa eden firma olduğu, 2014 yılı sonunda gönderilen ve davalı firmaya ait bir hizmet veya emtia karşılığı olmadığı için faturaların kabul edilmeyerek davacı firmaya geri iade edildiğini, açılan icra takibine de bu nedenle itiraz bulunulduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İstanbul Anadolu 1.İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ,ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile , uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün …. E sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine kaynaklı icra takibine giriştiği, davalı borçlunun borcunun bulunmadığından dolayı itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda ,”İthal edilmek üzere deniz yoluyla ülkemize getirilen eşyayı taşıyan deniz araçlarının, çeşitli nedenlere bağlı olarak (eşyanın boşaltılmasının zaman alması, gümrük işlemlerinin uzaması, vb.) limanlarda bekletilmesi söz konusu olabilmektedir. Kuşkusuz bu bekleme sürecinin taşıyan ve taşıtan boyutu bulunmakta olup, normal bekleme süresini aşan durumlarda, taşıyana ilave bir ödemenin varlığı her zaman gündeme gelmektedir. Kısaca …. olarak ifade edebileceğimiz bu beklemeye ilişkin ödenen tutarların, eşyanın kıymetine girip girmediği ve bu bağlamda, vergilendirme sürecine olan yansıması ve kimin tarafından ödeneceği zaman zaman önem arz etmektedir. Bu çerçevede, Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümlerine baktığımızda ise belirtilen nitelikte bir taşımanın söz konusu olduğu durumlarda, alıcı ve satıcı limana getirilen eşyanın ne kadar sürede gemiden boşaltılacağını veya yurtdışı edilmek istenen eşyanın ne kadar süre içerisinde gemiye yükleneceğini birlikte kararlaştırmaktadır. Bu süreye genel olarak …. denilmektedir. Ancak, deniz taşımacılığında tahliye ve yükleme işlemlerinin öngörülen bu süreler içinde tamamlanmaması halinde, gemilerin ilave bir süre beklemesi gerekecektir ki bu süreye …. adı verilmektedir. Bu gecikmeye bağlı olarak ödenen İlave ücretlere ise ….. denmektedir. ….. kavramı Türk Ticaret Kanunu’nda tanımlanmış olup, anılan Kanunun 1030 uncu maddesi; “Geminin tamamı taşıtana tahsis edildiğinde kaptan, gemi yükü alacak hale gelir gelmez bunu taşıtana bildirir. Yükleme müddeti ihbarın ertesi gününden itibaren işlemeye başlar. Kararlaştırılmışsa taşıyan, eşyanın yükletilmesi için “yükleme müddetinden” fazla beklemeye mecburdur. Bu fazla müddete …… denir. Aksi kararlaştırılmış olmadıkça yükleme müddeti için ayrıca bir para İstenemez. Fakat taşıtan ……… müddeti için taşıyana …… ücreti ödemekle mükelleftir” hükmüne amirdir. Dolayısıyla, ….kavramı, deniz ticaretinde eşyanın gemiye yüklenmesi veya boşaltılması için bir tazminat hakkı olmaksızın beklemeye zorunlu olduğu : üre veya … süresinden sonra eşyanın gemiye yükleme (veya boşaltma) süresinden sorjra fazladan geçen süreyi ifade etmektedir. Fiilen ödenen veya ödenecek fiyat İse, ithal eşyası için alıcının, satıcıya veya satıcı yararına yaptığı veya yapması gereken ödemelerin toplamıdır. Bu fiyat, ithal eşyasının satış koşulu olarak, alıcının satıcıya veya satıcının bir yükümlülüğünü karşılamak üzere üçüncü bir kişiye yaptığı veya yapacağı tüm ödemeleri de kapsamaktadır. Söz konusu ödemeler, para transferi şeklinde olabileceği gibi, akreditif veya ciro edilebilir bir kıymetli evrak kullanılarak ya da doğrudan veya dolaylı da yapılabilir. Ayrıca, konuyla bağlantılı Maliye Bakanlığının genelgeleri incelendiğinde; …..bedellerinin (dış) navlun maliyetlerinin içinde düşünülmesi gerektiği şeklinde ifadelerin varlığı da dikkat çekmektedir. Aynı konuda, Denizcilik Müsteşarlığınca da, emuraj bedelinin navlun hâsılatı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hususu vurgulanarak, Maliye Bakanlığı İle benzer bir yaklaşım içine girildiği görülmektedir. Konşimento; Yükün hangi durumda gemiye alındığını, yüklendiğini, hangi koşullar altında taşınacağını ve teslim edileceğini belirten kıymetli evraktır. Malların sahipliğini konteyner mühür numaraları ile birlikte gösteren, kimin adına tanzim ve ciro edildiği ve hangi mal için tanzim edilmişse hukuki olarak mal üzerindeki ve kanunlardan doğacak bütün hak ve sorumlulukların o şahsa ait olduğunu gösteren belgedir. Konşimento yüklemenin yapıldığını veya yapılacağını ispat eden belgedir. Dosya içinde taşınan yük İle ilgili konşimentonun mevcut olmadığı görülmüş, bu nedenle detaylı tetkik yapılamamıştır. Ödenen ….. bedelinin Emtianın kıymeti içinde bir maliyet olarak değerlendirilmesi gerektiği, Maliye Bakanlığı genelgeleri ve Denizcilik mevzuatında; ödenen …. bedelinin navlun hâsılatı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hususuna vurgu yapılmasından ötürü, davacı firmanın elde olmayan sebeplerle kendisine keşide edilen ve bu nedenle ödemek zorunda kaldığı …. bedelinden davalı firmanın doğrudan sorumlu olduğu yönünde “görüş bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına , tarafların iddia ve savunmaları , denetlenebilir bilirkişi raporu içeriğine göre, davacı alacaklı davalı borçluyla aralarındaki ticari ilişki kapsamında 2 adet faturadan kaynaklı alacağından bahisle giriştiği icra takibine davalının itirazının iptaline yönelik davada, taraflar arasında ticari ilişkinin varlığının kabul edildiği ,davalının yetki itirazının HMK 10 ve TBK 89 maddesi gereğince reddine karar verilerek yargılamanın devamına karar verildiği, davacı şirketin davalıya ait emtiayı …. getirdiği ,ancak davalı tarafından bahsi geçen yüklerin zamanında teslim edilmediğinden dolayı davacıya “….” faturaları kestiği ve davacının bu faturaları ödediği ,açılan takipte de bu fatura bedellerinin talep edildiği anlaşılmıştır. TTK 1030.maddesinde …. tanımlanmış olup …… bedelinin navlun hasılatı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmiş, davacının bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere kendisine düzenlenen bu bedelleri ödediği ancak fatura bedellerinden dolayı davalının sorumlu olduğu gözönüne alındığında davanın asıl alacak yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş, her ne kadar yabancı para alacağı olduğu ve bu yönde talep olduğu halde sehven alacaklının yabancı para bedelinin karşılığı TL talep edildiği düşünülerek bu yönde karar verilmiş ise de sonuç itibarıyla ; davanın kısmen kabulü ile, İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün …. sayılı takip dosyasında; davalının 960,00 USD nin fiili ödeme günündeki …. Bankası Efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığında yönelik itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 960,00 USD ye takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi gereğince devlet bankalarının USD cinsi döviz ile açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına, alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden (takip tarihindeki kur esas alınmak üzere) hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı 430,00 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
İAA 1. İcra Müdürlüğünün ….. sayılı takip dosyasında;
Davalının 960,00 USD nin fiili ödeme günündeki …. Bankası Efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığında yönelik itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacak 960,00 USD ye takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi gereğince devlet bankalarının USD cinsi döviz ile açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
Alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden (takip tarihindeki kur esas alınmak üzere) hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 430,00 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar harcı 149,07 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 37,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 111,80 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 73,27 TL ilk masraf, 131,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 804,77 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda dava miktarı yönünden kesin olmak üzere karar verildi. 08/11/2018