Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/191 E. 2020/803 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/191 Esas
KARAR NO: 2020/803
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2017
KARAR TARİHİ : 24/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirketin davalı borçludan —– Alacağı bulunduğunu, söz konusu alacağın talep edilmesine rağmen ödenmemesi üzerine ——- sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin ödeme emrine asılsız beyanlarla kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı şirketin itirazında taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını ve mal veya hizmet alınmadığını iddia ettiğini, icra dosyasındaki takip dayanağının ——– tutarlı fatura olduğunu, ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile müvekkili şirketin alacaklı olduğunun ve taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun tespit edileceğini davalı itirazının sırf müvekkil şirket alacağını sürüncemede bırakmak kastıyla yapıldığını iddia ederek, davalı şirketin vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20′ den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı mahkûmiyetine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında iddia edildiği gibi herhangi bir ticari ilişki veya sözleşme bulunmadığını, takip ve dava dayanağı ——-tutarındaki fatura konusu mal veya hizmetin müvekkili şirket tarafından satın alınmadığını ve teslim alınmadığını, neye dayanılarak tanzim edildiği belli olmayan fatura ve icra takibine taraflarınca haklı olarak itiraz edildiğini, alacaklı olduğunu iddia eden davacı şirketin fatura konusu mal ve hizmetleri davalı şirket tarafından satın alındığını ve müvekkil şirket yetkililerince teslim alındığını ispat etmek zorunda olduğunu, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde işbu durumun açıklığa kavuşacağını savunarak, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının %20′ den az olmamak üzere icra tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki mal alım satım ilişkisine dayalı fatura alacağı için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyasının bir örneği uyap üzerinden celp edilerek mahkememiz dosyası arasına alınmış, davalı şirkete ait BA/BS formları ilgili vergi dairelerinden davalı şirketin çalışanlarının kayıtları ilgili —– celp edilerek mahkememiz dosyası arasına alınmış, davacı tarafça sunulan mail yazışmaları incelenmiş, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —-tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
—- sayılı dosyası celbedilerek incelenmesinden; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının—– borçlusunun —– asıl alacak ve —- işlemiş faiz toplamı—– alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde —— tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edildiğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, bu kapsamda 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın —– tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati her iki tarafa da tebliğ edilmiş , gerekli ihtarlar yapılmış, davacı tarafça inceleme gün ve saatinde defterler sunulmakla birlikte davalı taraf defterlerini ibraz etmemiş herhangi bir mazeret de bildirmemiştir. Davacı defterleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Bilirkişi Mali Müşavir —- tarafından —— tarihli rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle,” Davacı şirketin defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir yazılı sözleşmenin bulunmadığı, değerlendirilmesi ve Takdiri Yüce Mahkemeye ait olacak bir takım—— yazışmaları çerçevesinde davacı Şirketin davalı Şirkete —– karşılığında teslim edildiğini iddia ettiği bir takım —— Nolu, —— tutarlı irsaliyeli faturayı düzenleyerek ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydetmiş bulunduğu, davacı ticari defter ve kayıtlarında yer alan ve ekine alınan örneklerden tespit edildiği üzere davalı tarafından davacı şirkete ———–, keşidecisinin davalı —- lehtarının davacı Şirket, muhatabının —— Şubesi olan, —- Nolu Hesaptan ———– bedelli çekin keşide edilmiş olduğu ve davacı Şirket kayıtlarında davalı —– borçlu iken bu çekin keşidesiyle ——Avans Alacaklısı durumuna geçtiği, söz konusu çekin akıbetine ilişkin olarak çekin arka yüzünde yer alan bilgilerden tespit edildiği üzere, davacı Şirketin dava dışı —– ettiği çekin dava dışı şirketçe muhatap bankaya —– tarihinde ibrazı sonucunda, Muhatap Bankanın “çekteki imzanın sahte/tahrif edilmiş olduğu——kuşkusu doğduğu” gerekçesiyle çek üzerinde herhangi bir işlem yapmadığı, üzerinde işlem yapılmayan bu çekin karşılıksız kalması nedeniyle davacı şirketçe davalı şirket aleyhine tekrar borç kaydedildiği ve bu kayıt sonucunda davacı Şirketin davalı şirketten —– Nolu, kdv oahii —— tutarlı irsaliyeli faturadan kaynaklı alacağının değişikliğe uğramayarak devam ettiği, davalı şirketle ilişkisine konu olduğu iddia olunan Takip/Dava dayanağı —- Nolu, —– tutarlı irsaliyeli faturanın, davalı şirketçe ——- bildiriminde bulunulmadığı açıklamasıyla cevaplandırılmış olduğu, dolayısıyla davalı şirket BA FORMU beyanlarından hukuki bir yarar sağlama imkânı sağlanamamış olduğu, bu durumda davalı şirketin davacı şirketle herhangi bir ticari ilişkide bulunulmadığı ve takip/dava dayanağı fatura içeriği malların satın ve teslim alınmadığı iddialarına karşılık olarak Takip/Dava dayanağı—- Nolu, —- —- İrsaliyeli Faturanın dosyada mübrez örneği incelendiğinde, fatura üzerinde —— sının yer aldığı, Yüce Mahkemece —–Tarihli Müzekkerenin—– yazıldığı ve davalı şirkete ait —- tarihini kapsayacak şekilde —-n talep edildiği, ancak ———- — alan Bildirimde, davalı şirketin şirket merkez adres değişikliğinin yapıldığı —- tarihinden sonra tescil edilen yeni şirke merkez adresine ilişkin olarak —- Tarihinden itibaren davalı şirketçe verilen—- bildirimlerine ilişkin aylık çalışan sayısı ve tahakkuk bilgilerinin sunulduğu, çalışanların kim olduklarının ise bildirilmedikleri, davaya konu faturanın düzenleme ve teslim tarihinin —-tarihi olduğu göz önünde bulundurulduğunda —- şirketçe faturanın düzenlendiği — tarihinde davalı şirketin faaliyette bulunduğu —– Kayıtlarını ve davalı şirket çalışanlarına ait tüm detay bilgileri dosyaya sunması halinde konu faturada ismi ve imzası bulunan —— davalı şirket çalışanı olup, olmadığının belirlenebileceği, takip ve dava dayanağı fatura ve fatura içeriği malların davalı şirkete teslim/tebliğ edildiğine ait tespit ve değerlendirmelerin Yüce Mahkemenin takdirinde olacağı, fatura içeriği malların davalı şirketçe satın ve teslim alındığı yönünde hüküm kurması halinde; davacı şirketin takip ve davaya konu ettiği —— Nolu, irsaliyeli faturadan kaynaklı olarak davalı —— ASIL Alacaklı olacağı, aksi halde davalı şirketin davanın dayandığı takibe yapmış olduğu itirazın yerinde olacağı”yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu her iki taraf vekiline de tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından beyan ve itiraz dilekçesi sunulmakla birlikte davalı vekili tarafından herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır. Bilirkişi raporu doğrultusunda —– ikiden fazla müzekkere yazılmış ise de müzekkereye iş yeri dosyası bulunamadığı gerekçesiyle olumsuz cevap verilmiş olup, dosyada toplanan tüm deliller nazara alınarak ve davalı tarafça da açıkça imza ve teslim edilene yönelik bir itiraz bulunmadığı da anlaşıldığından, mahkememizce resen davalı şirket yetkilisi adına usulüne uygun isticvap davetiyesi düzenlenerek tebliğ edilmiş, gelmemesi ve herhangi bir mazeret bildirmemesi halinde sonuçları davetiyeye şerh düşülmüş olup, davetiyenin tebliğ edildiği görülmüştür. İsticvap duruşması olarak kararlaştırılan gün ve saatte Covid-19 tedbirleri kapsamında duruşma ertelenmiş, herhangi bir hak kaybına yol açmaması adına taraflar mazeretli kabul edilmiş, erteleme duruşma tutanağında yargılamanın kaldığı yerden gelecek celse devam edeceği hususu önemle belirtilmiş olup, erteleme tutanağı da yine davacı ve davalı tarafa tebliğ edilmiş, belirtilen duruşma gün ve saatinde davalı şirket yetkilisi hazır bulunmayıp herhangi bir mazeret dilekçesi de sunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporu, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu irsaliyeli ve imzalı —– tutarlı faturanın davacı kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafından davacı adına —–tutarlı çek keşide edildiği ve davacı kayıtlarına alındığı, davalının çek keşide etmesi ile birlikte alacaklı duruma geçtiği görülmüştür. Çek sureti incelendiğinde karşılıksız çıkması sebebi ile banka tarafından ödeme yapılmadığı anlaşılmış davacı tarafça kayıtlara tekrar borç kaydı girilmiş olmakla davacının —– alacağının devam ettiği iddiasıyla dava açılmıştır. Esasen davalı tarafça aradaki ticari ilişki ve borcun bulunmadığına ilişkin itiraz edilmekle birlikte, bilirkişi raporunda da tespit edilen çeke ilişkin yargılama süresince bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır. Yine davacı tarafça sunulan bir takım mail yazışmalarından taraflar arasında davalı tarafın projelerinde kullanılacak kantarlar için —– ihtiyaç duyduğu, taraflar arasında bu yönde teklif formlarının hazırlanıldığının görüldüğü, ödemenin çek ile yapılacağının kararlaştırıldığı yönünde konuşmaların olduğu görülmüş olup, davalı tarafça mail yazışmalarına açıkça bir itiraz yargılama süresince ileri sürülmemiştir. Yine davaya ve takibe konu faturanın —— isim ve imzasına teslim edilmiş olması mail yazışmalarında malların aynı gün teslim alınacağının belirtilmesi, davalı tarafça fatura tarihi ile aynı tarihte davacı adına çek keşide edilip verildiği hususu da göz önünde bulundurulduğunda, gerek davacının usulüne uygun ve kesin delil vasfına haiz defterleri gerekse dosyada toplanan diğer deliller itibariyle mahkememizce taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve fatura konusu malın davalı tarafa teslim edildiği davalı tarafından da çek ile ödeme yapıldığı ancak karşılıksız çıkması sebebi ile borcun sona ermediği, borcun ödendiği yönünde varsa bir iddia artık bunun davalı tarafça ileri sürülmesi ve kanıtlanması gerektiği kanaatine varılmış olmakla birlikte, her ne kadar davalı tarafça açıkça imzaya ve —– çalışan olmadığına yahut teslime yetkili olmadığına itiraz edilmemiş ise de —– kayıtlarından davalı şirketin iş yeri dosyasının bulunamaması kaldı ki bulunsa bile bu kayıtların tek başına yeterli olamayabileceği de göz önünde bulundurulduğunda davalı şirket yetkilisinin isticvabı için davetiye çıkartılmış ancak davalı şirket yetkilisi gerekli ihtarlara rağmen isticvap için hazır bulunmamıştır. Tüm bu hususların yanında yargılama süresince davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesindeki ve cevap dilekçesinde ki borcun ve ticari ilişkinin bulunmadığına ilişkin soyut itiraz dışında yargılamaya katılınmamış, bilirkişi raporundaki tespitlere karşı beyan yahut itiraz ileri sürülmemiş, inceleme gün ve saatin de delil olarak ticari defter ve kayıtlara dayanılmasına rağmen ticari defterlerin hazır edilmediği görülmüştür. ——- sayılı kararında da vurguladığı üzere ticari davalarda ticari defterlerin karşılıklı olarak incelenmesi gerekmekle davalı tarafın gerekli ihtarlara rağmen ticari defterlerini ibraz etmeyerek kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu ve engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı nitekim aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonucun ortaya çıkacağı ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacağı da göz önünde bulundurulduğunda, açıklanan hukuki gerekçeler ile davacının davalıdan —— Nolu, —– tutarında alacağının bulunduğu ve davalının itirazının haksız olduğu sonucuna varılmakla, davacının davasının kabulüne, davalının ——sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin——asıl alacak ve ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi üzerinden devamına, faturaya dayalı alacağın likit olması ve itirazın haksız olduğu gerekçesiyle hükmedilen asıl alacak tutarının %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-Davalının —— sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin —— asıl alacak ve ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi üzerinden devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.469,04-TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 219,00-TL’den mahsubu ile bakiye 1.250,04-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 219,00-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 165,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.220,00-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/11/2020