Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/190 E. 2019/154 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/190 Esas
KARAR NO : 2019/154
DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/02/2017
KARAR TARİHİ: 14/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili———- davalı———— faturaya dayalı cari hesaba istinaden ——— TL alacaklı olduğunu, Bu alacağın davalı tarafından ödenmediğinden İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğü’nün ————– E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, Bu icra takibine davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak ————– tarihinde itiraz ettiğini, borçlunun itirazında haksız olup kötü niyetli olduğunu, İcra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini beyan ederek, haksız ve kötü niyetle yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve borçlunun % 20 icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, her türlü yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, her ne kadar müvekkil şirketin borcu olduğundan bahisle icra takibi başlatıldığını belirtmişse de müvekkil şirketin böyle bir borcunın olmadığını, Davacı yanın kötü niyetli hareket etmek suretiyle müvekkilden haksız kazanç sağlama çabasında olduğunu, Davacı taraf müvekkil şirketin fatura bedellerinin ödenmediğini iddia ettiğini, TTK uygulamaları ve Yargıtay kararlarına bakıldığında fatura düzenleyenin karşı tarafa bu faturayı tebliğ etmesi gerektiğini, Söz konusu faturalara dayalı alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafın öncelikle iş bu faturanın, malların veya hizmetin müvekkil davalıya teslim edilip edilmediği, edilmiş ise hangi yolla yapıldığının belgelenmesi gerektiğini, belge ibraz edilse dahi ibrazı yeterli olmayıp malların ve hizmetin müvekkil veya müvekkilin yetkilendirdiği kimseler tarafından teslim alındığını da ispat etmesi zorunlu olduğunu, Faturanın, sözleşmenin ifa safhası ile ilgili olması nedeniyle mutlaka bir sözleşmeye Dayanması gerektiğini, Davacı yanın aynı zamanda müvekkilin kötüniyetli olduğunu iddia ederek icra takip tutarının %20 sinden az olmamak üzere müvekkil aleyhine tazminata hükmedilmesini talep ettiğini, İcra-inkar tazminata hükmedilmesi için bilindiği üzere alacağın likit yani belirlenmiş olması gerektiğini, Davacı yanın açmış olduğu davasını ispatlaması gerekmektiğini, davanın reddi ile, davacı taraf aleyhine icra takip tutarının %20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, faturadan kaynaklı cari hesaba yönelik alacağın tahsili istemine ilişkin girişilen takibe yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, İcra dosyası celp edilmiş, alacağa dayanak fatura suretleri dosya içerisine alınarak incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün ———- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ———- tarihinde İstanbul 32. İcra Müdürlüğü’nün ———- sayılı dosyasında başlatılan takibin alacaklısının ———; Borçlusunun————— , takibin faturaya dayalı cari hesap ekstresinden kaynaklı 17.016,78 TL asıl alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; borçlu vekili tarafından verilen 03.01.2017 tarihli itiraz dilekçesinde Yetkiye ,Borca, İşlemiş faize ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiği, alacaklı vekilinin talebiyle dosyanın İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerine gönderildiği, usulüne uygun düzenlenen ödeme emrinin borçluya 25.01.2017 tarihinde tebliğ edildiği;borçlu vekili tarafından süresinde 26.01.2017 tarihinde itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği , 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlayılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, tarafların tacir olması ve delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati her iki tarafa da tebliğ edilmiş , gerekli ihtarlar yapılmış, davacı tarafından inceleme gün ve saatinde defterler hazır edilerek defterler ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davalı vekili tarafından inceleme gününden bir gün önce soyut beyandan ibaret mazeret dilekçesi sunulmuş, incelemeye katılınmamış ve daha sonrasında da mahkememize şirket defterlerinin incelenmesine yönelik herhangi bir talepte bulunulmamıştır. Bilirkişi Mali Müşavir———– tarafından 13/09/2018 tarihli rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişiden alınan 13/09/2018 tarihli rapor içeriğine göre,” davacı şirket tarafından ibraz edilen 2016 yılına ait ticari defterlerin; e-defter kapsamında tutulduğu ve envanter defterinin açılış tasdikinin bulunduğu, davacı şirket defterlerinde takip tarihi itibari ile 17.016,81.-TL tutarınca alacağının raporlandığı, davaya konu faturalar ile ödeme tutarlarının davacının ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, taraflar arasında ilgili sözleşmelerin bulunduğu , davacı tarafından davalıya hitaben düzenlenen faturalara davalı tarafından kabul, ret veya iade işleminin yapıldığı ile İlgili dosyada her hangi bir bilgi bulunmadığı , davalı tarafından da ticari defterlerin sunulmadığı, takibe konu olan faturaların kiralama ve sigorta bedellerine ait olduğunun anlaşıldığı,davacının davalıdan tutarında alacağının bulunduğu ve bu alacağa takipte yıllık % 10,50 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda avans faizi işletilmesi gerektiği” tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan rapor birlikte değerlendirildiğinde , tarafların tacir olup , taraflar arasında yazılı sözleşme bulunması, davalı tarafından sözleşme altındaki imzanın inkar edilmemiş olması , inceleme gün ve saatinde gerekli ihtarlara rağmen hazır bulunmayan ve rapora itiraz dilekçesinde dahi defter inceleme talebinde bulunmayan davalı tarafın itirazlarının soyut beyandan ibaret olup , kanıtlayacak her hangi bir bilgi ve belgenin dosya kapsamında bulunmaması ve davacı defterlerinin usulüne uygun ve takibe konu fatura ve kayıtları içeriyor olması hususları göz önünde bulundurularak ve davacı tarafın ticari defterleri ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde düzenlenen rapor denetime elverişli görülerek hükme esas alınarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 17.016,78- TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu alacağın faturadan kaynaklı olması sebebiyle likit bir alacak söz konusu olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, davacının usul ve yasaya uygun görünen takip talebindeki faiz talebi doğrultusunda (her iki tarafında tacir olması sebebiyle ) aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile ;
Davalının İstanbul Anadolu 1.İcra Dairesinin ——— esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 17.016,78 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar takip talebinde belirtilen faiz uygulanmasına,
Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Karar harcı 1.162,42-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 205,53-TL harcın mahsubu ile bakiye 956,89-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davanın tam kabulüne karar verilmesi nedeniyle Davacı tarafça yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı ,205,53 TL peşin nispi harç, 180,80-TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.222,33-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı tarafından yapılan yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yere olmadığına,
6-Davanın kabul edilen bölümü için , davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi gereği karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/02/2019