Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/180 E. 2020/868 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2017/180 Esas
KARAR NO: 2020/868
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/02/2017
KARAR TARİHİ: 15/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili—- nakliyesi sırasında hasar görmesi sonucu dava dışı sigortalıya ödenen hasar tazminatı alacağının tahsili amacıyla —- sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı itiraz üzerine takibin durduğunu, —– tarihleri arasında düzenlenen —- sergilenmek üzere üst taşıyıcı konumundaki davalının sorumluluğunda gerçekleştirilen nakliye sonrasında hasarlı olarak teslim edildiğini, ekspertiz incelemesi yapıldığı ve sigortalıya—— ödendiğini, sigortalının haklarına halef olunduğu, davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına kararları verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketinin iddiaları haksız olduğu dava konusu icra takibinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket dava konusu olayda —–olduğu husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirket ile Sirena aralarında sözleşmeye istinaden alt taşıyıcı —- sözleşme imzalandığı ve bu taşımanın tarafından yapıldığı aşikar olduğunu, davanın alt taşıyıcıya ihbarı gerektiğini, dava konusu zarar için sorumlu tutulamayacağını,—–açıklandığını, yaptırım ihtimalinde rücu edileceğinden dava dışı ———- tarihinde ihtarname gönderildiğini, içtihatta fiili taşıyıcının taşıma sırasında meydana gelen hasardan tam olarak sorumlu olduğuna hükmedildiğini, müvekkili şirket —- sıfatına haiz olmadığı ve iddia edilen zarar arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın —–ihbarına, davanın reddine kararları verilmesi talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle dava dışı şirkete ait emtianın nakliyesi işini üstlenen davalı taşıma şirketi tarafından, emtianın taşınması sırasında meydana geldiği iddia olunan hasar neticesinde meydana gelen zarar nedeniyle, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği hasar bedelinden davalı taşıyıcının sorumlu olduğu iddiası ile rücuen tazminat için davalı hakkında yapılan icra takibine davalının itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında—— tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,— sayılı takip dosyasının incelenmesinde;—- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının—- olduğu; takibin—- alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlu — tebliğ edildiği; borçlu tarafından — tarihli dilekçe, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu; davanın —– tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplandıktan sonra, davanın niteliğinin teknik bilgi ve uzmanlık gerektirmesi sebebiyle dosya taşıma-CMR alanında uzman —- tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından —- tarihli bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
Düzenlenen —- tarihli bilirkişi raporunda özetle, ”Davada uygulanması gereken hukukun CMR Konvansiyonu hükümleri olduğu, araca yüklenmesi gönderen tarafından yapılan teknede meydana gelen hasarın nedeni; yükün bağlama, sabitleme ve istifleme hatalarından kaynaklandığı, yükün taşınması işinde; davalı Akdi —-Taşıyıcı sıfatında —- bulunduğu, hasarın meydana geliş şekline göre; kural olarak, vaki hasar sonucu ortaya çıkan zararda davalı akdi ——- taşıyıcının sorumluluğuna gidilemeyeceği, ancak gerek somut olayın özelliği ile hasarın meydana geliş şeklinin ve gerekse tanıtılan —- gereği olarak; yüke nezaret borcu eksikliği ağırlaştırılmış hali ve teknede küçük bir kısım hasarın ortaya çıkması eylemi nedenlerinden % 40 oranında davalıya, teknenin araca yüklenmesi işi tarafından hatalı gerçekleştirilmiş olmasından ve yükleme güvenlik sertifikası yokluğundan %60 oranında sigortalı gönderene izafe edilen kusur oranı karşılığı olarak;— akdi taşıyıcı tarafından davacı sigortacıya rücuen ödenmesi gerekeceği, davalı akdi taşıyıcının ödenecek tazminatı zarar sorumlularından dava ihbar olunan fiili taşıyıcıya—- rücu hakkı bulunduğu, davacı sigortacı sigortalısına hasar tazminatı tediyesinde poliçe istisna hükmü hilafına ödemede bulunulmakla halefiyet ilkesi ihlal edildiği, temlik niteliğinde ibranameye dayalı olarak davada sıfatı Mahkemenin hukukunda bulunduğu, geçmiş gün faizi % 5 oranında uygulanmak üzere temerrüdün, davacının rücuen tazminatın tarafına ödenmesine ilişkin davalıya gönderdiği —- ihtarının tebellüğ tarihi —- sonrası başlayabileceği” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Bilirkişi kök raporuna karşı taraf vekillerinin sunmuş olduğu itirazların değerlendirilmesi amacıyla bilirkişiden —- tarihli ek rapor alınmış, düzenlenen ek raporda özetle, bilirkişi tarafından taraf vekillerinin sunmuş olduğu itirazların değerlendirilmesi sonucu kök rapordaki görüşlerin aynen korunduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporuna gerek taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi ve önceki raporlarla karşılaştırma yapılarak rapor hazırlanması ve gerekse işlemiş faiz talebi yönünden de inceleme yapılması için dosya CMR alanında uzman bilirkişi—- tarihli rapor alınmıştır. Düzenlenen — tarihli raporda özetle,” Davada tartışılan hasar —– arasında icra edilen karayolu taşıma işi sırasında vuku bulduğundan; davalı taşıyıcının somut olayda davacının sigortalısı —-karşısında üstlendiği sorumluluğun tayininde CMR Konvansiyonu hükümlerinin öncelikli olarak gözetilmesi gerektiği, bu bağlamda taşıyıcının çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasında hareket ve ihmallerinden, keza taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtlardan, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahut ta çalışanlarının hata ve/veya ihmallerinden dolayı sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumlu olduğu, ayrıca taşıyıcının konvansiyonda öngörülen sorumluluk sistemine göre, taşıdığı —— eşyayı varma yerinde “teslim aldığı haliyle” alıcısı emrine veya onun temsilcisine teslim borcunu üstlendiği gibi “yükün güzergâh üzerinde yaptığı aktarmalar dâhil olmak üzere” taşıma süresi içerisinde eşyayı gözetim sorumluluğunun da olduğu, CMR’deki sorumluluk sisteminde, yükün ambalajının kifayetsiz ya da ambalajsız olmasından ve/veya araca hatalı yüklenip, sabitlenmesinden dolayı vuku bulan hasardan taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı öngörülmüş olmakla birlikte; ambalajlama, yükleme, sabitleme, boşaltma ve istifleme göndericiye / yükleyene veya alıcıya ait olsa da taşıyıcının basiretli bir tacir gibi davranarak nezaret görevi (özen borcu) bulunduğu, “ilke olarak kabul” edilmesi gerektiği, bu durumda zararın gönderen/yükleyen/istifleyip sabitleven ile taşıyıcı arasında, paylaştırılması ve bunun içinde taşıyıcının “yüklemeye nezarete ilişkin görevini ihlalden” dolayı müterafik kusur oranının belirlenmesinin gerekeceği, sevk edilecek malın somut olayda olduğu gibi özellik arz eden yük olması halinde, komple ——-güzergâha ve özelliklerine göre araç——- sabitlenmesinde kullanılan beşiklerin, —– tam uyumlu olması; “aracın mutat salınımlarında——- araç üzerinde sabit kalmasını sağlaması” bakımından özel önem arz ettiği, hal böyle olmakla birlikte somut olay için taşıma işine tahsis edilen ——— yetersiz olduğu, aracın fren yapmasına ya da eğimli yollardaki mutat salınımlarına mukavemet gösteremeyeceği, aracın yüklü halinin fotoğraftaki görünümüne göre; “taşıyıcının yüklemeye nezaret borcu esnasında herhangi bir araştırma yapmadan kendi bilgisiyle fark edebileceği” kadar belirgin olduğu, davalı tarafından bu konularda “davacının sigortalısına yükleme aşamasında gerekli uyanlar yapıldığı halde hiçbirine itibar edilmediğini” beyan etmekte ise de; “dava dosyasında bunu tevsik edebilecek türde denetime elverişli herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, dosya münderecatına göre davacı taraf dava konusu —— türü özel yükü taşınmak üzere davacının sigortalısından çekincesiz olarak teslim almış, ancak varış noktasında düzenlenen tutanağa kayden —— kısmi hasarlı vaziyette teslim edebilmiş durumda olduğu, bu duruma göre kusurun ağırlıklı bölümü gönderenin/yükleyenin üzerinde bırakılmak suretiyle taşıyıcının somut olayda yüke olan özen yükümlülüğünü ihlalden kaynaklanan müterafik kusurunun %40 olarak belirlenmesinin uygun olduğu, nakliye sürecinde vuku bulan hasar/zarar/kayıp için taşıyıcının hak sahibine ödeyeceği tazminatın miktarı ise hasar yansıtma ya da harcama faturalarının toplamına ya da sigorta tazminatı olarak ödenen bedelin tutarına göre değil CMR. md.25/2 – a ve b’ve göre CMR md.23/3’de öngörülen mesuliyet sınırını aşmaması kaydıyla, CMR md.23/1-2 ve 4’e göre belirlenen değerin hasar/kavıp nedeniyle azalmış kısmına göre belirleneceği ve bunun için de önce eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız/noksansız değeri bulunarak ve bu değere hasarlı noksan kısım için ödenen navlun ücreti, varsa gümrük vergileri ve taşıma ile ilgili diğer giderler ilave edileceği, taşıyıcının hak sahibine bunlar dışında başkaca bir tazminat ödemeyeceği, CMR Md. 23/4 nazarından taşıma ile ilgili gider niteliğinde olmayan, hasar ayrıştırma bedelinden ve/veya hasarın tespiti için görevlendirilen eksperin veya teknik ekibin ücretinden ya da tamir onarım tadilat masraflarından keza nakliye sürecinde hasar gördüğü için ikinci kez gönderilen malın navlun ücretinden de taşımanın tabi olduğu kurallara göre taşıyıcı mesul olmadığından somut olayda davalı tarafın üstlendiği taşıma işi ile ilgili gider niteliğinde olmayan bedellerden tazminat bağlamında sorumluluğunun takdiri Yüce Mahkeme ye ait olması kaydıyla olmadığı, diğer yandan dava konusu tekne nakliye sürecinde tamamen hasarlı hale de gelmemdiği hasar tutanağında kayıt altına alınan ve bağımsız eksper tarafından da irdelenen motor kısmı ve ekipmanı kullanılamaz hale geldiği ve davacının sigortalısının stokundan gönderilen yenileri ile değiştirildiği, davacının stokundan gönderilen malzemelerin gümrük işlemlerini ikmal eden ——- davacının sigortalısı adına düzenlediği —- tarihli hizmet faturası ve ekindeki bilgi notundan, nakliye sürecinde hasar gördüğü için yenilenen parçaların brüt ağırlığının —-olduğu, dava konusu brüt ağırlığı ——– sürecinde hasar gören —– aksamı için taşıyıcının CMR Md. 23/3’de öngörülen mesuliyet üst sınırının ise —–karşılığı da sadece fikir vermesi amacıyla işbu raporun tanzim tarihinde ilan edilen ——- olarak hesaplandığı, hasarlı olan motorla değiştirilmek üzere davacının dava dışı sigortalısının stokundan gönderilen brüt ağırlığı —– bedeli, dava dışı üretici —– adına düzenlediği faturaya göre —– olduğundan ve davalı tarafın—– navlun ücreti karşılığında taşıma sorumluluğunu üstlendiği teknenin hasarlı kısmı da motoru olduğundan, davalı tarafın davacının sigortalısına karşı —- oranında müterafik kusuru nispetinde sorumlu tutulabileceği miktarın CMR md.23 ve 25 de yer alan düzenlemeler ve dava dosyasına intikal eden denetime elverişli veriler gözetilmek suretiyle ——(dosyada davalı tarafın sorumluluğunda dava konusu teknenin taşınması ile ilgili olan başka bir masraf veya hertıangi bir vergi olmadığından; davalının, akdi ya da Üst taşıyıcı olarak taşıma sorumluluğunu üstlendiği brüt ——- üzerinden düzenlediği faturalı navlun bedelinin nakliye sürecinde hasar gören —— kısmi navlun ilave edilmek suretiyle toplam—— olarak hesaplandığı ve bu miktarın işbu raporun tanzim tarihi itibariyle taşıyıcının CMR Md.23/3’de öngörülen mesuliyet limitini aşmadığı, davacının bu alacağına miktarı infaz aşamasında belirlenmek suretiyle takip tarihinden itibaren % 5 oranında döviz faizi de yürütebileceği” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile taraf iddia ve savunmaları bir arada değerlendirildiğinde, dava konusu taşımanın ——arası karayolu taşıması olduğu ve uyuşmazlığın çözümünde CMR hükümlerinin uygulanmasının esas olduğu, davalının dava dışı davacının sigortalısı ile anlaşarak karayolu nakliyesini —— taşıma ücreti karşılığında üstlendiği, davalının akdi taşıcı konumunda olmakla birlikte fiili taşımanın davalı tarafından değil alt taşıyıcı ——- tarafından yapıldığı, davalının itirazlarının aksine CMR Konvansiyonu’nun 34. ve devamı maddelere göz önünde bulundurulduğunda, taşıyıcılar arasında müteselsil sorumluluk bulunduğu ve fiili taşıyıcıya yüklenecek olan bir kusur varsa davalının da aynı oranda sorumlu olacağı, dolayısıyla davalının husumet itirazının yerinde olmadığı, dosya kapsamı itibariyle davacının sigortalısı ile arasındaki poliçeye dayalı olarak ekspertiz raporu ile —— hasar tespiti sonrası, sigortalısı ile arasında Temlik Niteliğinde İbraname dayanak davacı sigortacı tarafından —— tarihli havale talimatı ile dava dışı sigortalıya ödendiği görülmekle davacının aktif dava ehliyetine haiz olduğu, mahkememizce son alınan —— tarihli bilirkişi raporunda hasarın miktarına ilişkin yapılan tespit ve hesaplamaların denetime elverişli ve yerinde olduğu, kusur oranlarının tayini bakımından ise kural olarak yükleme ve istiflemenin kimin borcu olduğu CMR’ de belirtilmemiş ise de , bazı istisnai—–borç olduğu ve kural olarak taşıyıcının, sorumluluğunun olmadığı ancak somut olayda olduğu gibi salt yükleme ve istiflemenin aracın manevra kabiliyetine etkisi ile güvenli seyrini bozup bozmayacağını ve hata açıksa hata hakkında müspet vukufu da varsa, göndereni haberdar etme dürüstlük kurulanı gözetmesinin taşıyıcıdan beklenilen mesleki ve genel sorumluluğunun da bir gereği olacağı, nitekim bu hususta bir çok yargıtay kararının bulunduğu, davacının iddiası ve itirazı gibi taşıcı ve gönderenin kusurunun eşit oranda olmadığı, gerek hasarın meydana geliş şekli gerek yüklemeden sorumlu gönderen dava dışı sigortalının yükleme güvenlik sertifikasının yokluğu nazara alındığında farlı bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlarda davacının sigortalısına atfedilen % 60 kusur oranın yerinde olduğu, aynı şekilde her ne kadar davalı tarafça % 40 kusur oranının fazla olduğu emsal kararlarda % 20-25 arası kusur oranı belirlendiği yönde itirazda bulunulmuş ve yerleşik uygulamalarda taşıyıcının yüke nezaret borcu % 25 olarak genel anlamda belirlenmekte ise de bilirkişilerin raporlarında da tespit ettiği üzere somut davada taşıyıcının teknenin yeterli bağlanmadığını bile bile yolculuğa başladığı dosya kapsamı ile toplanan deliller itibariyle açık olup, araca yüklemede olası hasarın öngörülmüş olmasından ve ihtirazı kayıt bulunmamasından, yine taşınan emtianın özellik arz ettiği göz önünde bulundurulduğunda bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere gövde altında kullanılan —— tam uyumlu olmadığı, teknenin baş ve arka kısımlarında beşik bulunmadığı gibi bağlama halatlarının da yaklaşık —- yetersiz olduğu, aracın fren yapmasına ya da eğimli yollardaki mutat salınımlarına mukavemet gösteremeyeceği ve dosya kapsamındaki fotoğraflardan taşıyıcının yüklemeye nezaret borcu esnasında herhangi bir araştırma yapmadan tüm bu hususları kendi bilgisiyle fark edebileceği kadar belirgin olduğundan davalının fiili taşıyıcı ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumluğunun bulunduğu ve yüke nezaret borcu eksikliğinin açıklanan nedenler ile ağırlaştırılmış hali gereği hasarın meydana gelmesinden % 40 oranında izafe edilen kusur oranı yerinde olduğu anlaşılmakla taraf vekillerinin bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiş, davacının düzenlediği poliçeyle, kendi sigortalısına yani dava dışı ——- karşı üzerine aldığı mesuliyet ile davalının belli bir ücret karşılığında davacının dava dışı sigortalısına karşı uluslararası karayolu taşıma işi nedeniyle üstlendiği sorumluluk birbirinden farklı düzenlemelere tabi olduğundan dava konusu olayda davalının üstlendiği taşıma işinin tabi olduğu kurallara göre tazminat bağlamında üzerine aldığı mesuliyet incelenerek düzenlenen —— tarihli rapor hesaplama tekniği yönünden hükme ve denetime elverişle görülmekle, davacının davalıdan CMR md.23 ve 25 de yer alan düzenlemeler ve dava dosyasına intikal eden denetime elverişli veriler gözetilmek suretiyle hesaplanan ——– üzerinden düzenlediği faturalı navlun bedelinin nakliye sürecinde hasar gören ——- kısmi navlun ilave edilmek suretiyle toplam 3.395 alacağının bulunduğu, davalının fiili taşıyıcı dava dışı şirket ile birlikte bu miktardan müşterek ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu, miktarın taşıyıcının CMR Md.23/3’de öngörülen mesuliyet limitini aşmadığı, her ne kadar davacı tarafından işlemiş faiz talep edilmiş ise de CMR 27/1 maddesi göz önünde bulundurulduğunda davacı tarafça davalıya yazılı bir ödeme isteğinin tebliğine ilişkin belgenin dosya kapsamında bulunmadığı ve davacı tarafından da ——– tarihli dilekçesi ile faizin takip tarihinden itibaren başlatılmasının kabul edildiği, tebliğe ilişkin şerhe ulaşılamadığı yönünde beyanı karşısında işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı ve reddi gerektiği anlaşılmakla, açıklanan gerekçeler ile davacının davasının kısmen kabulüne, davalının ——- icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin —– asıl alacak ve asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince takip tarihinden tahsil tarihine kadar yürütülecek——- CMR’nin 27. maddesi uyarınca uygulanması gereken %5 faiz oranını geçmemek üzere devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile;
-Davalının —- sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin —– asıl alacak ve asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince takip tarihinden tahsil tarihine kadar yürütülecek—– CMR’nin 27. maddesi uyarınca uygulanması gereken %5 faiz oranını geçmemek üzere devamına,
-Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-Karar harcı —- davacı tarafça peşin olarak yatırılan 645,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 262,12-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 645,86-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 218,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.100,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.354‬-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 359,46-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 450,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 330,53-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen—– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2020