Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/170 E. 2019/12 K. 07.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/170 Esas
KARAR NO : 2019/12

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/02/2017
KARAR TARİHİ : 07/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16.06.2016 tarihinde, —— Mahallesi istikametinden ——– istikametine seyir halinde olan ——- plakalı araç sürücüsü ———————-, sağa olan viraja hızlı ve dikkatsiz girmesi sonucu yolun sağında bulunan ————- kodlu dört ayaklı demir elektrik direğine aracının ön kısmıyla çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında; ————- plakalı araç sürücüsü ———— kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu, kaza sebebiyle müvekkilinin yaralandığını, ———— Devlet Hastanesi’de tedavi olduğunu, kaza nedeniyle ———— Cumhuriyet Başsavcılığınca sürücü ———– hakkında Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma suçundan —————- soruşturma numarası ile soruşturma başlatıldığını, ancak açılan soruşturma sonucunda Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiğini, kazaya sebebiyet veren ———– plaka sayılı aracın davalı ————- Şirketi’nin ———- numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, ———- ———— Sigorta Şirketine 24/01/2017 tarihinde başvurulduğunu, başvuru neticesinde tazminat talebinin değerlendirilebilmesi için kişinin sakatlığını gösterir heyet raporunun ve gelir durumunu gösterir belgenin gerektiğini, müvekkilinin maluliyet oranını bildirir engelli sağlık kurulu raporunun kaza tarihinden itibaren 1 yılın dolmamış olması nedeniyle temin edilme imkanının bulunmadığını, 27/01/2017 tarihli mail ile davalı sigorta şirketine gönderilen dilekçe ile müvekkilin tazminatının asgari ücret üzerinden hesaplanacağı bildirilmiş ve kaza tarihi 16/06/2016 olduğundan bu aşamada rapor temin edilemediği, medikal inceleme ile dosyamızda maluliyet için oran belirlenmesi talep edildiğini, aksi halde dava yoluna gidileceği davalı sigorta şirketine ihtar olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından 27/01/2017 tarihinde gönderilen mail ile taleplerine heyet raporu olmadan inceleme yapılmayacağı yönünde cevap verildiğini, kaza tarihi 16/06/201 olduğundan müvekkilin maluliyetine ilişkin engelli sağlık kurulu raporunun temin edilebilmesi için gerekli olan bir yıllık sürenin 16/06/2017 tarihinde dolacağını, dolayısıyla engelli sağlık kurulu raporunu alınabilmesi için gereken sürenin henüz dolmadığını, söz konusu süre geçene kadar davacı müvekkilinin hak kaybına uğrayacağını bildirmiş, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 3.200,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının davalı şirkete başvuru yapılan 24/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——— plakalı aracın müvekkili şirket tarafından ——- tarihleri arasında geçerli olmak üzere —— no.lu Karayolu Zorunlu Mali Sorumluluk poliçesi ile sigortalandığını, dava konusu kazada araçların kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacının müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiğini, birçok Yargıtay kararında davacının müterafik kusuru hususu dikkate alındığını, bu durumda hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılması gerektiğini, sigorta şirketi, dava öncesi başvuru var ise başvuru tarihinden 8 iş günü içinde temerrüde düşebilir. Dolayısıyla kaza tarihinden faiz taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası nedeniyle davacıda oluşan daimi sakatlık nedeniyle davalı sigorta şirketinden maddi tazminat istemine yönelik davadır.
Davalı vekilinin sunduğu uyap üzerinden gönderdiği 02.10.2018 tarihli dilekçe ve dilekçeye ek sulh anlaşması ile davacı ile sulh olunduğunu, davacının davadan ve fazlaya ilişkin haklarından feragat ettiğini yapılan sulh anlaşması gereği karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını ,davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini talep ettiği,11/10/2018 tarihli celsede davacı vekilini sulh ve ibraname dilekçesini yönelik beyanda bulunmak için süre verildiği, davacı vekili tarafından sunulan 15.11.2018 tarihli dilekçe ili tarafların sulh olduğunu, davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesinin talep edildiği görüldü.
Taraf vekilleri arasındaki sulh anlaşması ve beyanları doğrultusunda, dava konusu alacağın tahsil edildiği, davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 315/1 md gereğince haricen sulh nedeniyle konuzu kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar harcı 44,40 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Talep olmadığından taraf vekilleri lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının HMK.nun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.