Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/164 E. 2019/1040 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/164 Esas
KARAR NO : 2019/1040

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2017
KARAR TARİHİ : 24/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı …’nın sahip olduğu şahıs şirketi — resmi olmayan bir ticari ortaklık kurduğu, bu ticari ortaklıkta davalı … ——– içerisindeki bir depoyu kendi şahıs şirketi üzerine kiraladığı, işletmenin malzeme tedariki davacı şirket tarafından karşılandığı, —tarihinde davalı … bu ticari birlikteliği sona erdirmek istediğini davacı şirkete bildirince davacı şirket nezaket göstererek depoyu ayarlayan makineleri tedarik eden davalı taraf olduğundan önceliği ona verdiği ve ayrılma şartlarını bildirdiği, —- taraflar ayrılma şartlarında anlaşmış iki tarafın muhasebecisi bir araya gelerek hesapları incelemiş ve karı, zararı ve borçları çıkardığı, bunun üzerine taraflar arasında muhasebecilerin de şahitliğinde davalı …’nın icra dosyasına sunduğu sözleşme imzalandığı, İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün dosyasında alacağa borçlu itiraz ettiği, davalı tarafa kesilen tüm faturalar hem davacı şirket kayıtlarında hem de davalı …’nın muhasebe kayıtlarında görülebileceği buna ilişkin inceleme yapılacağı, fatura örnekleri aynı dilekçe ekinde görüleceği, borçlu itirazında haksız olup kötü niyetli olduğu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiği, bu nedenle borçlunun itirazının iptali, takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına çarptırılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA :Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde; taraflar arasında davalının borçlu olduğuna dair bir husus olmadığı, hesaplar sunulan belgeler ile ödenmiştir, davalı ile alacaklı arasında söz konusu faturalardan dolayı bir borç olmadığı, bu faturalar müvekkilimin——adresinde iş yerinin devir alınması nedeni ile kesilen bakiye faturalar olduğu, bu İş yeri ekte sunulan —– tarihli iki taraf arasındaki sözleşme uyarınca müvekkilime kesilmesi gereken bakiye faturalardır, müvekkil i m tüm iş yerini devir alduğu, toplamda——- ödeme yaptığı, şu anda dahi fatura alacağı olduğu, ödenen—- nedeni ile kesilmesi gereken faturalardır.alacaklı müvekkilime benim stokumda gözüken faturaları sana keseyim dediği için bu kadar fatura kesildiği, bakiye —— yakın faturalar ise kesilmediği, davalının bunların kesilmesini talep etmekte İse de alacaklı halen daha bunları kesmekten kaçınmadığı, her iki tarafın ticari defterleri incelendiğinde davalının Ödeme yaptığı—- den fazla fatura çıkarsa davalının o zaman borçlu olabileceği, ancak davacı taraf bakive faturaları direnmediği, davacı taraf bakiye faturaları kesip KDV ödememek için bu icra takibini yaptığı, açıklanan nedenlerden dolayı davacının haksız davasının reddine karar verilmesini, davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini yergılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İAA—.İcra Müdürlüğünün — esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce yapılan yargılamada— celse de davacı vekiline irsaliyeli —içeriğinin sevk edilip edilmediği ve fatura içeriğindeki malların teslimine ilişkin bilgi ve belgelerin mahkemeye sunması için süre verildiği, verilen süre içerisinde davacı tarafça beyanda bulunulmadığı, — tarihli duruşmaya davacı tarafça gelinmediği, mazerette bildirilmediği, davalı tarafın aynı celsede davayı takip etmek istemediği beyanında bulunulduğu, aynı duruşmada dava birinci kez takipsiz bırakılmış, dosyanın süresi içerisinde davacı vekilinin talebi doğrultusunda yenilenmesi sonrasında taraflara yeniden duruşma günü tebliğ edilmiş ve dava kaldığı yerden devam etmiştir. Bu kez dosyanın 6. celsesinde davacı tarafca duruşmaya bir kez daha iştirak etmemiş ve mazeret bildirmemiş, duruşmada hazır bulunan davalı vekilincede takip edilmeyen davayı takip etmediğini bildirmiş, her ne kadar tensip zaptında huzurdaki davanın yazılı yargılama usulüne tabi olduğu belirtilmişse de —— tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K. nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle usul hukuku hükümlerinin yürürlüğe girdiği andan itibaren uygulanacağına dair hükümler bulunduğu, dolayısıyla huzurdaki davanın miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu, davanın açılış tarihi itibariyle HMK 316 vd. maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanmasının gerektiği, bu nedenle HMK 320/4 ve HMK 150/6 Maddeleri gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 150/6. Maddesinde; işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde dava açılmamış sayılır hükmünü haizdir. Yine HMK 320/4 maddesinde basit yargılama usulüne tabi davalarda dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılması halinde dava açılmamış sayılır, yönünde açık hüküm bulunduğu, davanın açılış tarihi itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu ve yasanın emredici hükümleri de gözetilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1.Davanın HMK 320/4 ve HMK 150/6. maddeleri gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2.Alınması gerekli olan —– maktu harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan —- mahsubu ile fazla alına—– harcın davacıya iadesine,
3.Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden —- hükümleri gereğince karar tarihindeki verilere göre hesaplanan— TLvekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5.Taraflarca mahkemeler veznesine yatırılan gider avansından artacak kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi