Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/161 E. 2022/432 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/161 Esas
KARAR NO: 2022/432
DAVA: Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ: 08/02/2017
KARAR TARİHİ: 24/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacının müflisten —-alacağı bulunup elinde de buna ilişkin faturaların bulunduğunu, —- borcundan dolayı —— dosyası ile takip başlatıldığını, daha sonra anılan şirketin iflasına karar verildiğini, iş bu alacak nedeniyle —– edildiğini ve taleplerinin bir takım fatura fotokopilerinin ibraz edilmiş olduğu istemi kanıtlamaya yeterli olmadığını, bu haliyle yargılamayı gerektirdiğinden ifadeleriyle —— tarafından tümüyle reddedildiğini, davacının müflisten olan alacağının ——- sıra cetveline yazılmamış olmasından dolayı iş bu davayı açma zorunluğunun hasıl olduğunu, davacı alacağının iflas masasına kaydedilerek sıra cetvelinin yeniden düzenlenmesini,——– toplantısına katılınabilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı Müflis Şirket —- Vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davalı —- dosyasından —- tarihinde — kararı verildiğini, —— işlemleri —— sayılı dosyadan yürütüldüğünü, davalı hakkında —— verilmiş bulunduğundan mevcut dava kayıt kabul davası niteliğinde olduğunu İİK 194. madde gereği ikinci alacaklılar toplantısından —– sonrasına kadar davaların durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini, ikinci alacaklılar toplantısı henüz yapılmadığından öncelikle yargılamanın ikinci alacaklılar toplantısından ——sonrasına kadar durdurulmasını talep ettiklerini, dava takip yetkisinin —— geçtiğini, davacı tarafın talep ettiği alacağını kanıtlayamadığını, davacının kayıt talebinde bulunduğu alacak iddiasına dayanak gösterdiği faturaların yalnızca fotokopileri sunulmuş olup sunulan fatura fotokopilerden müflis şirket yetkilisinin de kabul etmediği alacak iddiasının varlığına kanaat getirilemediğini, dolayısıyla anılan tutarlara dair kayıt başvurusu da reddedildiğini, işbu dava ile talep edilen alacağın, sıra cetveline kayıt ve kabul kabiliyetinin olup olmadığı yargılanmakta olduğunu, bunun için de temel hukuki ilişkinin ve alacak iddiasının dayanaklarının ispatlanması zorunlu olduğunu, bilindiği üzere de kayıt kabul davalarında ispat yükünün, masaya yazdırılması gereken bir alacağı bulunduğunu iddia eden davacı alacaklıda olduğunu, kaldı ki ———- dosyalarında özenle dikkat edilmesi gereken husus, gerçek alacaklılar ile yaratılmış alacaklıları birbirinden ayırmakta olduğunu, bu hususta yasa koyucu da masanın bu menfaatine yardımcı olduğunu ve talep sahibine alacağın temelindeki asıl borç ilişkisini ispatlama mecburiyeti getirdiğini, burada korunan menfaatin, masanın menfaati olduğunu, müflisin menfaati olmadığını, yukarıda yapılan açıklamalara dayanarak davacı tarafın alacak iddiası kanıtlanamadığını bu nedenle işbu davanın reddine karar verilmesini ,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK 235. maddesi uyarınca açılan kayıt kabul davasıdır.
Davanın basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilip incelenmiş, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın, davacının müflis şirketten takip tarihi itibariyle ne kadar alacaklı olduğu, —-itibariyle faiz ve ferileri ile birlikte kayıt kabulü gereken alacak tutarının ve davacının başvuru no ve miktarı ile alacağının kayıt ve kabulünün şartlarının bulunup bulunmadığı hususlarına yönelik olduğu anlaşılmıştır.
—– esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —– olduğu, takibin —- asıl alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği borca yönelik itiraz dilekçesi sunulmadığı, davanın —— asıl alacak üzerinden açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; davacının incelenen —- yıllarına ait resmi defterlerinin sahibi lehine delil ——– haiz olduğunu, davacının incelenen resmi defter ve belgelerinde — icra takip tarihi itibarıyla davalıdan —- alacaklı olduğunu, davacı yanın — alacak bakiyesini oluşturan faturalarda — kısmının teslim alanın isim ve imzasını barındırdığı, —- kısmının——– barındırdığını, —kısmının isim olup okunamadığını, ——-kısmının isim ve imzayı barındırmadığını tespit ettiğini bildiren rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraf şirketlerin ticari defter ve dayanakları üzerinde yapılan incelemede defterlerin usule uygun tutulduğu ve taraflar için lehe ve aleyhe delil vasfında olduğu, davacının faturalardan kaynaklı toplam —- asıl alacak üzerinden icra takibinde bulunduğu, taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklanan alacak istemi bakımından davacı şirketin —- yıllarına ait incelenen ticari defter ve dayanaklarına göre davalıdan —–alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalının —– yasal defterlerinde ise yasal defterlere kayıtların alt hesap bazında değil ana hesap bazında toplu olarak kaydedilmesi ve davacı cari hesap bakiyesini gösterir şekilde yasal defterlerde herhangi bir kaydın olmaması nedeniyle dava konusu alacağın miktarının varlığı hususunda herhangi bir tespitin yapılamadığı, davacının — alacak bakiyesini oluşturan faturalarda —kısmında isim ve imzanın bulunduğu, — kısmında sadece imzanın bulunduğu, —kısmında isim olup okunamadığı, —– kısmında ise isim ve imzayı barındırmadığının tespit edildiği, davacının sadece fatura düzenlemesinin mal tesliminin ispatı anlamında yeterli olmayacağı bu kapsamda mahkememizce iş bu faturalardan isim ve imzanın bulunanlar ile sadece imzanın bulunanlar yönünden müflis davalı şirketin yetkililerine HMK 171. madde gereğince isticvap davetiyesinin usulünce tebliğ edildiği, ancak şirket yetkililerinin usulünce davete rağmen duruşmaya katılmadığı gibi mazeret de sunmadığı anlaşılmakla faturalardaki imzaların mal teslim almaya yetkili kişilerce alındığı kabul edilerek —- faturalar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, yine davalının ilgili yıllara ——- istenmiş ancak takibe konu yapılan cari hesapta görülen diğer faturaların davalı şirket tarafından ——- bildirilmediği tespit edilmiş ayrıca davacının yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla ispat edilemeyen kısım yönünden davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile,
-Davacının — alacağı olarak tespit edilen ——– iflas tarihi itibariyle davalı müflis şirketin——- KAYIT ve KABULÜNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 31,40- TL harcın indirilmesi ile eksik 49,30-TL harcın davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40- TL peşin harç, 310,60- TL tebligat ve müzekkere gideri ve 750-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.123,40.-TL yargılama giderinin davalı şirketten (davalı şirketi temsilen iflas masasından) alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yararına takdir edilen 5.100,00-TL TL maktu vekalet ücretinin davalı şirketten (davalı şirketi temsilen iflas masasından) alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde———- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/05/2022