Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1424 E. 2019/491 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1424 Esas
KARAR NO : 2019/491
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 28/12/2017
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle 08.09.2016 tarihli —————- Sözleşmesi’ne ve aynı tarihli — Sözleşmesi gereğince davalının sözleşmeden doğan borcunu ifa etmemesi ve 01.12.2016 tarihli faturayı ödememesi üzerine İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğü’nün ——–E. sayılı dosyası ile———- tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin davalıya 31.05.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının da 01.06.2017 tarihinde borca itiraz ettiğini, davalının haksız ve kötüniyetli olduğunu, ———— başlıklı hükmü gereğince “İmalatın tamamı yapılmadan projeye ve idareye uygun olması bakımından taşeron tarafından 1 adet şahit numune yapılarak aşağıdaki fiyat üzerinden faturalandınlacaktır.” şeklinde kararlaştırıldığını, numune bedellerinin davacıya ödenmesinin koşula bağlanmadığını, davalı tarafından numunelerin onaylanıp onaylanmayacağının dava ile ilgisi olmadığını, davacı tarafından birer adet şahit numune hazırlandığını, bu şekilde faturalandırıldığını, numunelerdeki hammaddenin geri dönüşüm malzemesi olduğuna ilişkin bir tutanağın bulunmadığını, numunelerdeki hammaddenin geri dönüşüm malzemesi olduğu kabul edilse bile bunun sözleşmeye aykırılık taşımadığını, davalının numuneleri ayrıntılı olarak incelemediğini, kısaca göz attığını, inceleme veya kontrol yapılmadan sözlü olarak numunelerin uygun olmadığını belirtip işyerinden ayrıldıklarını, davacının 05.12.2016 tarihli ihtarname ile davalıya sözleşme hükümlerine uymasını, idareye onaylatmasını ve şahit numune bedellerini ödemesini ihtar ettiğini ancak ödenmediğini, davalının ise, davalının ise 20.12.2016 tarihli ihtarnamesinde numuneler üzerinde gerekli incelemenin yapıldığını, ancak numunelerin imalatında hammadde olarak geri dönüşüm malzemesinin kullanılmış olması sebebiyle numunelerin onaylanmadığını belirttiğini, bu ihtarnamede davalı gerekli incelemenin yapıldığını ikrar ettiğini, davacının davalıya inceleme için izin vermediği yönündeki savunmanın gerçeği yansıtmadığını, davalının sözleşmeyi ve faturaları kabul ettiğini, davalının icra takibinde işlemiş faize ve faiz başlangıcına itiraz ettiğini ve fakat takip tarihinden öncesine ilişkin olarak faiz talebinde bulunulmadığını, asıl alacağa avans faizinin uygulanmasının hukuka uygun olduğunu belirtmiş ve itirazın iptali ile takibin devamına, bakiye borca takip tarihinden itibaren reeskont faizinin işletilmesine, alacak tutarının %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama masraflarının karşı tarafa yükletilmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili özetle sözleşmede numunelerin nerede inceleneceğine ilişkin bir hüküm olmasa da uygulamada numune incelemesinin numunelerin hazırlandığı yerde yapıldığını, bakanlık müşavirlerinin ve idare personellerinin numuneyi yerinde incelemek istediklerini, 23.09.2016 tarihinde ——- kapsamında bakanlık müşavirinin, şantiye sorumlusu İhsan Oğuz’un, nihai kullanıcı olan VASKİ’den teknik personellerin davacının imalathanesine teknik kabul ve inceleme için ziyarete gittiklerini, buna göre pvc imalatında kullanılan malzemelerin ham maddesinin geri dönüşüm malzemesi olduğunu saptadıklarını, bunun mevzuata aykırı olduğunun belirtilerek bu hammaddenin kullanımının uygun bulunmadığını, bu sebeple de müşavirin ve————— personelinin ürüne onay vermediklerini, kabul tutanağını imzalamadıklarını, bu ziyaretten kısa süre sonra davalının bakanlık müşavirleri ve ——- personelleri ile ziyarete gittiklerini, ancak davacı tarafından imalathaneye alınmadıklarını, numuneler üzerinde gerekli incelemelerin yapılamadığını, davacının numunelerin incelenmediği ve idareye onaylatılmadığı yolundaki iddiasının gerçek olmadığını, ——— projesinde çıkan uyuşmazlık üzerine ——— projesinde de hammaddenin geri dönüşüm malzemesinden yapıldığının davacı tarafından beyan edildiğini, Akçaabat’ta yapılacak inceleme talebini davacının reddettiğini, numunelerin incelenmesine davacı müsaade etmediğinden numunelerin incelenemediği ve idareye onaylattırılamadığı, buna rağmen davacının fatura kesip icra takibi başlattığını belirtmiş ve davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğü’nün ————— esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine kaynaklı icra takibine giriştiği, davalı borçlunun borcunun bulunmadığından dolayı itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi rapor içeriğine göre, uyuşmazlığın, “numune bedellerine ilişkin olarak keşide edilmiş fatura bedelinin ödenmesi için yapılan icra takibine yapılan itirazının iptaline ilişkin olduğu, taraflar arasındaki sözleşmelerin TBK m. 470 vd. hükümlerinde düzenlenen “eser sözleşmesi” niteliğinde olduğu, davacının “yüklenici”, davalının ise “iş sahibi” sıfatını haiz olduğu, davacının, davalının numuneleri ayrıntılı olarak incelemediği iddiasını, dosya kapsamına sunduğu belgeler ile HMK m. 194 hükmünce somutlaştıramadığı kanaatine varılabileceği, davacı, davalının 20.12.2016 tarihli ihtarnamesinde gerekli incelemenin yapıldığını ikrar ettiğini iddia etmiş olsa da ihtarname ve cevap dilekçesi incelendiğinde davalının, gerekli incelemeyi yaptığım ikrar etmediğinin kabul edilebileceği, ancak davalının da davacının davalıya inceleme için izin vermediği yönündeki iddiasını, dosya kapsamına sunduğu belgeler ile HMK m. 194 hükmünce somutlaştırmadığı, dosya kapsamında numunelerdeki hammaddelerin geri dönüşüm malzemesi olduğuna ilişkin belgeye rastlanmaması ve de pvc imalatına ilişkin numunelerdeki hammaddenin geri dönüşüm malzemesi olup olamayacağı yönünden “sözleşme boşluğu olduğu, bu halde ‘‘yedek hukuku hükmü” niteliğindeki TBK m. 86 hükmünün uygulama alanı bulabileceği, davacı borçlunun numune hazırlama ediminde kullanacağı malzemenin hammaddesinin geri dönüşüm malzemesi olup olmayacağı, pvc imalatına ilişkin numunelerde kullanılan geri dönüşüm malzemesinin o isin gereği gibi yapılabilmesi için TBK m. 86 hükmünce “ortalama nitelikten daha düşük” olup olmadığı hususunun uzmanlık alanımda olmadığından değerlendirilemediği, bu yöndeki bir değerlendirmeyi uzman bir bilirkişinin yapabileceği, keşide edilen 200880 seri numaralı faturanın Akçaabat projesi için 1.685TL.,——- için de 1.685TL bedelle toplamda 3.976,60 TL tutarında düzenlendiği görülmekle birlikte dosva kapsamından davalının faturalara süresi içinde itiraz edip etmediğinin, tarafların ticari defterlerindeki durumun anlasılamadığı, bu yöndeki bir değerlendirmeyi uzman bir bilirkişinin yapabileceği, sözleşmede yer alan “davalının numunenin uygunluğunu onaylaması sonrasında bu sözleşmenin geçerli sayılacağı, onaylanmaması durumunda ise sözleşmenin iptal olacağı“ şeklindeki hükümdeki irade beyanının TBK m. 19/1 hükmünce yorumlanması ile sözleşmenin TBK m. 170 hükmünce “geciktirici koşul (taliki sarta) bağlandığı, numunelerdeki malzemenin geri dönüşüm malzemesi olmasının davalı tarafından uygun bulmama/onay vermeme sebebi oluşturabileceği ihtimalinin “gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bilinmeyen bir olgu” olduğu ve dosya kapsamı gereğince TBK m. 170 hükmünce geciktirici koşulun gerçekleşmediği, sözleşmenin hüküm ifade etmeyeceği, yani imalata eser sözleşmesince başlanmayacağı sonucuna varılabileceği ve fakat mahkemenin takdiri ile hem mali hem de teknik yönden bilirkişiden de rapor alınması neticesindeki duruma göre, davacı tarafından hazırlanacak numune bedellerinin, “davalının numunelerin uygunluğunu onaylanması” şeklindeki sözleşmede kararlaştırılmış geciktirici koşula bağlanıp bağlanmadığı hususunda sözleşmelerin “açıklamalar” hükmü TBK m. 19/1 hükmünce yorumlandığında TMK m. 2 hükmü gereğince “dürüstlük kuralı” uyarınca taraflarca numune bedellerinin davacı yükleniciye ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bunun geciktirici koşula bağlanmadığı, böylece davacının icra takibindeki alacak hakkına hak kazanabileceği sonucuna varılabileceği” yönünde görüş bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacı ile yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre;
Davacı ve davalı şirket arasında yapılan sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde bulunduğu, bu sözleşmeye göre davacının yüklenici, davalının ise iş sahibi olarak nitelendirildiği, İİK 67 madde kapsamında girişilen icra takibinde davacı alacaklının bu sözleşme dahilinde numune bedellerine ilişkin olarak keşide edilmiş fatura bedelinin ödenmediğinden yapılan icra takibine davalı borçlunun itirazının iptali ile icra inkar tazminatı talep edildiği, taraflar arasında yer alan sözleşme içeriğine göre davalı yanın kendisine ulaştırılan numunenin uygunluğunu onaylaması sonrasında sözleşmenin geçerli sayılacağı, onaylanmaması halinde ise sözleşmenin iptal olacağı yönünde şarta bağlandığı; bu geciktirici koşulun gerçekleştiğine dair dosyada delil bulunmadığı ve davalının bu numunelerin uygunluğunu onayladığına dair iddia da ileri sürülmediğinden sözleşmenin hüküm ifade etmeyeceği ve bundan dolayı talepte bulunulamayacağı gözönüne alındığında açılan davanın bu yönden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın başlangıçta yatırılan 67,92 TL harçtan mahsubu ile 23,52 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/04/2019