Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1422 E. 2018/1118 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1422 Esas
KARAR NO : 2018/1118
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 20/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının site yönetim hizmetinden kaynaklanan cari hesap alacağı sebebiyle müvekkiline borçlu olduğunu bu sebeple davalı aleyhine İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğü’nün…. E sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, itiraz sebeplerinin haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhinde alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve deva etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından alacağın neye ilişkin olduğu tam olarak anlaşılamamakla dava konusu ile ilgili olarak müvekkili site yöneticiliğinin hesabında uyuşan tek bir borç olduğunu, bununda alacaklısının ……. olduğunu dolayısı ile davacının taraf ehliyeti olmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirketin kayıtlarında takip konusu alacakla ilgili herhangi bir kaydın yeralmadığını, bir an için davacının söz konusu alacak ile ilgili taraf ehliyeti olduğu kabul edilse dahi takip konusu alacağın anılan şirket tarafından iki adet fatura şeklinde tanzim edilen alacaktan ibaret olduğunu ve anılan şirketin iban hesabına ödendiğini, davacının bu ödemeyi bilmesine rağmen icra takibi başlatmasının kötüniyetli hareket ettiğini gösterdiğini, davacının bu alacağı istemesinde hukuki yararı da olmadığını belirterek davanın reddine ve davacı aleyhine alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; cari hesap alacağına dayalı başlatılan icra takibine itirazın İİK. 67. Maddesi kapsamında iptali davasıdır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlandıktan sonra, usulüne uygun öninceleme duruşması açılmış taraf iddia ve savunmaları tespit edilerek somut uyuşmazlıkta öncelikle dava şartları incelenmiştir.
Dosyaya sunulan dilekçe içerikleri ve deliller incelendiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarının site yönetim hizmeti sebebiyle oluşan cari hesap alacağına konu muaccel bir borcun bulunup bulunmadığı bu kapsamda takibe itirazın iptali şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğü …. E. sayılı dosyası celp edilmiş, dosyamız davacısının alacaklı, davalının ise borçlu olduğu anlaşılmış, takibin hukuki ihtilaf konularında belirlenen cari hesap alacağı olduğu tespit edilmiştir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Amaç başlıklı 1. maddesinde aynen “Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.” hükmü bulunmaktadır. Yine aynı Kanunun 2. maddesi düzenlemesinde, “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmü bulunmaktadır.
6502 Sayılı yasanın 3. maddesinde yapılan tanımlamalar uyarınca, d)Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu, ı) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, k) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı yasanın 73. Maddesinde ise, Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmü düzenlenmiştir. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlık incelendiğinde, taraflar arasında site yönetim hizmetine ilişkin yazılı olmayan sözleşmenin kurulduğu iddiası ile oluşan cari hesap alacağına ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin hukuki uyuşmazlık bulunduğu, davacının himzeti veren; davalının site yönetimi olduğu ve tüketici konumunda olduğu, emsal içtihatlar gözetildiğinde (Yargıtay 15. HD. 2014/175 E.;2017/1974 K.) yasada yazılı benzer sözleşmeler sebebiyle site yönetimi aleyhine açılan davaların Tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinin belirtildiği, görevin kamu düzenine ilişkin olduğu, bu durumda uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görüşülerek karara bağlanması gerektiği gözetilerek HMK.114/1-c ve HMK 115/2 maddeleri uyarınca davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK 4,5/3. ve HMK.114/1-c maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/11/2018