Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1388 E. 2020/519 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1388 Esas
KARAR NO : 2020/519
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 21/12/2017
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun müvekkili şirket ile kurduğu taşıma ilişkisinden doğan asli edimi ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek temerrüde düştüğü, davalı borçlunun tanzim edilen faturalara yasal süresi içinde herhangi bir itirazının olmadığı, faturaların kesinleştiği, alacağın tahsili için ——– sayılı dosyası ile icra takibi yaptığı, ancak davalı borçlunun takibe külliyen itiraz ettiği ve takibin durduğunu, bu nedenlerle davalı borçlunun ———– takibine vaki haksız ve hukuka aykırı itirazının iptaline, takibin devamına, davacının likit ve muayyen alacağına haksız, kötü niyetli, alacağı sürüncemede bırakmak kasdıyla itiraz ettiğinden davalı aleyhine takibe konu bedelin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taşıma ilişkisinden dolayı düzenlenen fatura alacağına istinaden başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilip dosya içerisine alınarak incelenmiş, taraf şirketlere ait —- yılına ilişkin —– formlarının celbi için ilgili vergi dairelerine müzekkereler yazılarak müzekkere cevapları dosya içine alınmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında ——– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, —–sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ——- borçlusunun —- olduğu; takibin fatura alacağı açıklamasıyla — alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından —- tarihli dilekçe, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu; davanın —— tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, inceleme gün ve saati her iki tarafa da tebliğ edilmiş, belirtilen inceleme gün ve saatinde taraflarca defterler sunulmamış, herhangi bir mazeret de bildirilmemiş, dosya kapsamı ve toplanan tüm deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Bilirkişiler Mali Müşavir —– ile taşıma uzmanı ——- tarafından ——– tarihli rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle,”Davacı ve davalının tacir oldukları, davacı vekiline müvekkil şirkete ait ticari defter ve kayıtlarını sunması için yazılı bildirimde bulunulduğu ve telefon ile aranmasına rağmen defter ve kayıtları incelemek üzere sunmadığı, bu nedenle inceleme yapılamadığı, davalı tarafın davaya cevap vermediği ve incelemeye katılmadığı,vergi dairelerinden gelen ——- göre davacı davalıya satışını ve teslimini yaptığı mallara ilişkin faturaları beyan ettiği, yine davalının da davacıdan satın aldığı mallara ilişkin faturaları —-ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan ettiği, başka bir anlatımla davacının kayıtlarında görünen faturalar ile davalının kayıtlarında görünen faturaların birebir birbirini teyit ettiği, davacının ve davalının mal ve hizmet satışlarına ait — ve hizmet alışlarına ait —-yılında——- yapıldığı, ancak defler ve kayıtlar ibraz edilmediğinden dolayı ne kadar tahsilat/ödeme yapıldığının tespit edilemediği, bu nedenle davacının icra takibinde talep ettiği—– tutarda alacaklı olup olmadığının tespit edilemediği,”yönünde tespit yapılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafça bilirkişi raporuna karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunmamakla birlikte, davacı vekili tarafından —- tarihli celsede, sağlık sorunları sebebi ile defterlerin ibraz edilemediği, —– formlarından davalının hizmeti aldığı sabit olup bir ödeme var ise artık davalı tarafından ispatlanması gerektiği , mahkeme aksi kanaatte ise defterleri sunmak için süre talep ettiklerini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve taraf şirketlere ait vergi dairesi kayıtları birlikte değerlendirildiğinde, takip ve dava konusu faturanın , davalı şirket tarafından vergi dairesine BA bildiriminde bulunulduğu, her ne kadar defterlerin sunulmaması sebebiyle inceleme yapılamamış ise de davalı tarafın BA bildiriminde bulunması ve vergi dairesi kayıtlarının birebir örtüştüğü de göz önünde bulundurulduğunda, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve davalı tarafın faturaya konu hizmeti aldığının artık dosya kapsamı itibariyle ispat edildiği, borcun sona erdiği, ödendiği yönünde aksi bir iddianın ileri sürülmesi durumunda bu hususun davalı tarafça ispatlanması gerektiği, davalı tarafından davaya cevap verilmeyip ödeme emrine itiraz dilekçesindeki borcun bulunmadığına ilişkin soyut itiraz dışında süresinde, hiçbir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı gibi inceleme gün ve saatin de ticari defterlerin hazır edilmediği görülmekle, toplanan deliller kapsamında davacının takip tutarı kadar davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla, davacının davasının kabulüne, davalının —– sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin ——asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %10,5 oranını aşmamak kaydı ile değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına, faturaya dayalı alacağının likit olması sebebiyle hükmedilen asıl alacak tutarının %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir,
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile
-Davalının davaya konu ——- Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin ——– asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %10,5 oranını aşmamak kaydı ile değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına,
2-Asıl alacak tutarının %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 451,02-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 112,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 338,26-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 112,76-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 174,65-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.610,65-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2020