Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1384 E. 2019/887 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1384 Esas
KARAR NO : 2019/887

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/12/2017
KARAR TARİHİ : 11/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 13/03/2016 tarihinde davalının ——- poliçe numarası ile sigortalısı olan — sahibi —– sürücüsü olduğu ——” plakalı araç ——– istikametinde seyir halinde iken aynı yönde seyir halinde bulunan müvekkili sigorta şirketi nezdinde —-poliçe nolu —- ile sigortalı —-maliki olduğu —- sevk ve idaresindeki —-plakalı araca arkadan çarpması sonucu sigortalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle —- tarihinde sigortalıya —-hasar bedeli ödediğini, davalı sigorta şirketine meydana gelen kaza nedeniyle uğranılan zararın karşılanması için 15.12.2017 tarihinde talepte bulunulduğunu, davalı şirketin trafik kaza tespit tutanağında kendilerine kusur izafe edilmediğini belirterek talebi reddettiğini, işbu hasar neticesinde müvekkili sigorta şirket tarafından dava dışı sigortalı —- 24.06.2016 tarihinde poliçe limiti dahilinde 11.639,00 TL hasar tazminatı ödendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile şimdilik 11.639,00 TL tazminatın ödeme tarihi olan 24.06.2016 tarihinden itibaren avans faizi, yargılama gideri ve vekâlet ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı——–. vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik sigortasına konu ——- plaka sayılı aracın,— tarihinde karıştığı kaza sonucu sigortalısına ait araçta meydana gelen 11.639,00 TL zararın 24.06.2017 tarihinde giderilmesi sebebine dayalı olarak, kazanın müvekkili şirket sigortalısına ait ——sayılı araç sürücüsünün %100 kusuruyla meydana geldiğinden bahisle iş bu rücû davasını yönelttiğini, müvekkili şirket nezdinde ——- poliçe numarasıyla sigortalı olan ————— plaka sayılı aracın poliçeden dolayı maddi zarar halinde araç başına azami sorumluluk limitinin kaza tarihinde 31.000,00 TL olup, kabul manasına gelmemek kaydı ile şirketin bu teminatla sınırlı olarak sorumlu olduğunu, davaya konu somut olaya ilişkin kaza tespit tutanağında ilgili kurumun tam kusurlu olduğu açıkça ifade edilmiş olup müvekkil şirket sigortalısına hiçbir kusur yüklenmediğini beyan ederek, davanın reddini, davacının davasının ispatı halinde, müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmasını, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ——– plakalı aracın ——— yönetiminde iken davacı sigorta şirketi nezdinde genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı ve ———- kullandığı ——- plakalı araca çarpması neticesinde sigortalıya 11.639,00 TL hasar bedeli ödendiği, bu hasar bedelinin karşı tarafın tam kusurlu kabul edilerek ödenmesi için davalı yana başvuruda bulunulduğu, ancak ödeme yapılmadığından halefiyet ilkesi gereği ödenen miktarın tazmini istemine yöneliktir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan rapor içeriğine göre “dava konusu kazalı ————– plaka sayılı araç sürücüsü —- kusursuz olduğu, davalı taraf sürücüsü (———-plaka sayılı otomobil sürücüsü) dava dışı—— %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, 13/03/2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu oluşan hasara ilişkin tespitlerin, —- plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, dava konusu — plaka sayılı——- araçta meydana gelen toplam hasar tutarının (KDV dahil) 11.639,73 TL olabileceği, davacının talebinin ise 11.639,00TL olduğu), —- plakalı araçta 13.03.2016 günü oluşan hasar, Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının, sigortanın kapsamı başlığı altındaki A.1.a maddesinde yer alan aracın karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz taşıtlarla müsademesi halinde ve davacı—- tarafından tanzim edilen—- nolu Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında kaldığı, davacı ——-plakalı aracı tamir eden —— ödeme için 6102 Sayılı TTK 1472 maddesince kanuni halef sıfatı ile aktif husumet ehliyetine haiz olduğu, davalı ——- plakalı araç için tanzim ettiği ZMMS poliçesinin sunulmadığı, davalı —- plakalı araç için —- kaza günü itibarı ile ZMMS poliçesi tanzim etmiş olması halinde, ZMM sigortalı — plakalı aracın —-araca verdiği zarardan ZMMS genel şartlarının A.5.a maddesi göre davalı —- sorumlu olacağı, davalı —– davacının talebini reddettiğinden işbu 8 günlük sürenin bitimi aranamayacağından 18 Kasım 2017 ret günü temerrüde düştüğü,” yönünde raporlarını sunarak görüş bildirilmişlerdir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan denetime elverişli bilirkişi raporu içeriğine göre; 13/03/2016 tarihinde davalının sigortalısı bulunan dava dışı ——— sevk ve idaresinde bulunan —- plakalı aracın seyir halindeyken aynı yönde seyir halinde bulunan davacı sigorta şirketi nezdinde Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi sigortalı dava dışı —– maliki olduğu ve — sevk ve idaresindeki —- plakalı araca çarpması neticesinde araçta hasar meydana geldiği, yapılan başvuru ve ekspertiz incelemesi sonucunda davacının sigortalısına 24/06/2016 tarihinde 11.639,00 TL hasar bedeli ödediği, bu hasar bedelini davalı sigorta şirketinden talep edilmesine rağmen kazada kendilerine kusur izafe edilemeyeceğinden hasar bedeli davalı yanca ödenmemiştir.
Meydana gelen trafik kazasında denetlenebilir ve bilimsel uyulan bilirkişi raporuna göre dava dışı—tam kusurlu olduğu ve bu kusur durumunun %100 oranına denk geldiği, dava dışı—–plaka sayılı aracıyla kazanın oluşumuna sebebiyet vermediği ve alabileceği bir önlem bulunmadığı, bu nedenle KTK ve bağlı yönetmelik gereğince davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan — plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu bulunduğu, davaya konu aracın model yılı kullanılan parça, malzeme ve işçilik kalemlerinin değerlendirilmesinde ve araçta meydana gelen hasarın ise değerinin 11.639,73 TL olabileceğinin belirlendiği bu nedenle; ZMMS genel şartları dahilinde davalı ——— nin meydana gelen kazadan dolayı davalı sigorta şirketinin ödediği hasar bedelinden sorumlu bulunduğu, davalının bu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiş, davalı yanın dava öncesi davacının talebini reddettiği tarih itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilerek davanın kabulü ile, 11.639,00 TL tazminatın 18/11/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
1-11.639,00 TL tazminatın 18/11/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar harcı 795,06 TL’den peşin olarak yatırılan 198,77 TL’nin mahsubu ile 596,29 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 198,77 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk dava masrafı, 137,80 TL tebligat, müzekkere gideri, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.473,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan ———– uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.