Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1356 E. 2019/634 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1356 Esas
KARAR NO : 2019/634

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/12/2017
KARAR TARİHİ : 21/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı asil dava dilekçesinde özetle, davalının,—-arsada, ——-bulunan arsa üzerinde inşaat yapacağını ve anlaşma yaptığını, 300.000 TL’lik bir daire vereceğini, 6 ay içinde bitireceğini söylediğini, 100.000 TL’lik senet verdiğini, kalan bakiyenin dairelerin tesliminin 2 yıl süreli taksitler halinde ödemesini istediğini, güvendiğini ve 100.000 TL’lik senedi verdiğini, aradan birkaç ay geçtikten sonra inşaat alanına gidip araştırdığını, herhangi bir faaliyetin olmadığını gördüğünü, araştırmanın sonucunda arsa sahibi ile mahkemelik olduğunu öğrendiğini Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2016/463 esas sayılı dosyasında davanın görülmekte olduğunu öğrendiğini ve söz konusu senedi ödemediğini, senedin arkasına başkasına ciro edilemez ibaresini yazdığını, üçüncü şahıslara verilmemesi için ve senede kendi el yazısıyla nakden ve 15.07.2015 vade ödeme tarihini yazdığını, arz ve izah ettiği sebeplerden ötürü İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün 2016/5404 Esas sayılı dosyasında da borç miktarı 100.000 TL olan senetten davalıya borçlu olmadığının tespitine, takip konusu senedin iptaline, yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle, davacının iddia ettiği gibi davacıya herhangi bir gayrimenkul satılmadığını, bu konuda davacının hiçbir delil belge veya satış sözleşmesi sunamayacağını, davacı ile müvekkili şirket yetkilisi — arasında davacının bahsettiği taşınmazın satışı için 2016 yılı içerisinde görüşülmüş olduğunu ve bu konuda hiçbir zaman bir anlaşma yaşanmadığını, davacının dava taşınmaz iddialarının dava konusu ile uzaktan yakından ilgisinin olmadığını ve davacı ile bu konuda hiçbir şekilde anlaşma sağlanmadığını, davacının hiçbir sözleşme ve yazılı delil sunmadan taşınmaz aldığını ve buna ilişkin senet verdiği iddiasının akla, mantığa ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının HMK gereğince teminat senedi iddiasını yazılı delille ispat yükümlülüğü altında olduğunu, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü ve haksız bütün iddiaları ile davanın reddine ve takibin devamına, davacılara %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama ücretleri ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı hakkında İAA —. İcra Müdürlüğünün 2016/5404 esas sayılı dosyası ile girişilen kambiyo senetlerine özgü icra takibinde senetten dolayı davalıya borçlu olmadığına yönelik menfi tespit davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğünün 2016/5404 esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde davalı şirketin davacı … aleyhine kambiyo senetlerine haciz yoluyla yapılacak takip yoluyla icra takibine giriştiği, 15/07/2015 tarihli ödeme günlü 100.000 TL senetten dolayı icra takibine giriştiği tespit edilmiştir.
İlgili senedin incelenmesinde düzenleme tarihinin 15/01/2015 olduğu, ödeme gününün –ve …’ın borçlu davalı — ise alacaklı olduğu senet miktarının—bulunduğu görülmüştür.
Davalı yan 04/05/2018 tarihli ikinci cevap dilekçesinde; ” davacı taraf ile davalı şirket proje düzenlenmesi için — bedel ile anlaştıkları, bu bedelin davacı tarafın senet ile ödeyeceğinin bildirdiği ve bu senedin bu nedenle kendilerine verildiğini, senedin davalı şirketin projeyi tamamlaması ve projeyi davacıya tesliminden sonra gerçekleştiği ve bu anlaşmaya uygun davranarak yükümlülüğün yerine getirildiği, alınan senedin ödeme günü geldiği halde davacı tarafından ödenmediği ” belirtilerek üstlenmiş olunan proje yapımı için senedin alındığı ve bu projeyi tamamlayarak davacıya teslim edildiği belirtilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi rapor içeriğine göre, “Tacir olan davalı şirketin 2016 yılı ticari defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından davalı ile anlaştıkları daire karşılığı 100.000,00 TL‘lik senet verdiğini, ancak herhangi bir daire teslim etmediğini ve bu nedenle söz konusu senedi ödemediğini, davalı işbu senetle ilgili olarak takip başlattığını, işbu icra takibinden borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, davalının ise davacıya proje konusunda yardım ettikleri, projede eksik hususların giderilmesi konusunda 100.000,00 TL karşılığında anlaştıklarını, ancak dava konusu senedin davacı tarafından ödenmediğinden bahisle takip başlattıklarını beyan ettiği, davalının davacıya dava konusu senet karşılığı İş yaptığım ispat etmesi gerektiği, ancak işbu projeye ilişkin hizmet İfasını ispatlayacak somut delilin dava dosyasına sunulmadığı, davalının incelenen ticari defterlerinde davacı … tarafından davalıya verilen — tarih, — ödeme günlü, — bedelli senedin,—hesabına borç kaydedildiği, — hesabına alacak kaydedildiği, 31.12.2016 tarihinde –senedin alacak kaydı yapılarak kapatılmış olduğu anlaşıldığından, taraflar arasında ticari ilişki tespit edilemediği, davacının — düzenleme tarihli, — ödeme tarihli ve —bedelli senetten dolayı borcunun bulunmadığı” yönünde görüş bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafları iddia, savunma ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı İstanbul Anadolu—– İcra Müdürlüğnüün 2016/5504 esas sayılı takip dosyasında takibe konu senetten kaynaklı davalıya borcunun bulunmadığının tespitini istemektedir. Davacı davalının yapacağı inşaatta 300.000 TL kıymetinde kendisine bir daire vereceğini, dava konusu 100.000 TL karşılığında senet kendisinden talep ettiğini bu senedi bu amaçla verdiğini ancak herhangi bir inşaat olmadığı ve daire teslimi yapılmadığını ileri sürmüştür. Davalı ikinci cevap dilekçesinde takibe konu senedi davacı borçludan proje düzenlenmesi karşılığında yaptıkları anlaşma gereğince aldığını ve üstlenmiş olduğu projeyi yaparak tamamlayıp teslim ettiğini ve yükümlülüğü kalmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin keza cevap dilekçeisnde davacının ” davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi ” yönündeki beyanlı kabul ettiği, davalı şirketin ticari defterleri incelendiğinde davacının borçlu olduğunun tespit edileceğinin bildirildiği; bu haliyle açılan menfi tespit davasında davalının bahsi geçen senedin proje kapsamında davacı borçludan alındığı iddiasıyla bu iddiasını ispat etme yükümlülüğünü üzerine aldığı kabul edilmiştir. Davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesinde; yanlar arasında herhangi bir yazılı anlaşma bulunmadığı, davalı şirketin iddia ettiği projenin hazırlanıp teslim edildiğine dair herhangi bir delil sunulmadığı, sadece ilgili senedin alacak senetleri hesabına borç olarak kaydedilerek kasa hesabına senedin alacak kaydı yapılarak kapatılmış olduğu belirlenmiştir. Davalının mahkemeye sunduğu 03/05/2016 tarihli davacı el yazısıyla yazdığını ileri sürdüğü mutabakat adı altındaki yazının davalının ileri sürdüğü tamamlanıp teslim edilmiş projeyle ilgili olmadığı anlaşıldığından; neticeten davacının İstanbul Anadolu —- İcra Dairesinin 2016/5404 sayılı takip dosyasında davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davacının İstanbul Anadolu — İcra Müd. 2016/5404 esas sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gereken 6.831,00 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile 5.123,25 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.707,75 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL ilk dava masrafı, 179,80 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 811,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan —- uyarınca 10.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.