Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1335 E. 2021/48 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1302 Esas
KARAR NO: 2021/132
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/11/2017
KARAR TARİHİ: 02/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, satılan ve teslim edilen mallar karşılığı fatura düzenlendiğini, fakat ödeme alınamadığını, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra takibine haksız ve kötü niyetli itirazı ile durdurulduğunu belirterek; borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan tarafından davaya konu edilen —–numaralı faturanın 3065 sayılı kanun gereği, ihraç kayıtlı olarak düzenlendiğini, fatura tutarının —-alacaklarını tahsil etmeleri için—– tarafından aslı gibidir olarak onaylayıp bir nüshasının kargo ile davacı yana gönderildiğini, yani teslim etmiş olduğu ürünlerin fatura tutarının—olduğunu, davacı yan tarafından — tarihinde imzalanmış olan, adi yazılı sözleşmede —- tutarı çek olarak aldığını, geri kalan bakiyenin ürünler satıldıktan sonra alınacağı ibaresini davacı yan kendi antetli kağıdına yazıp hazırlanan adi sözleşmeyi yazılı olarak davalı yana mail yoluyla ilettiğini, ürünlerin yurt dışında satışının halen yapılamadığını belirterek; davanın reddine, davacının alacağın %40’ından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu —- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine dava konusu fatura dayanak gösterilmek suretiyle; ——— ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tanıklarının beyanları tutanak altına alınarak incelenmiştir.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya mali müşavir — tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan —– tarihli bilirkişi raporunda; davacının inceleme gününde defter ve belgeleri hazır etmediği, dolayısıyla davacının defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davalının —– yılı arası ticari defterlerinin incelenmesinde ise defterlerin usulüne uygun olarak düzenlendiği, davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle ——-alacaklı alacaklı olduğu bildirilmiş, davacı vekilinin itirazları kapsamında dosya bu kez aynı mali müşavir ile nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilerden oluşan heyete tevdi yönünde ara karar kurulmuş ise de davacı tarafça bilirkişi ücreti yatırılmadığı gibi inceleme gününde defterler hazır edilmediği için inceleme yapılamamış, sunulan ilk bilirkişi raporunun ilgili kısımları HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında mal satışına ilişikin kurulan ticari ilişki kapsamında davacı tarafından düzenlenen fatura nedeniyle başlatılan takip tarihi itibariyle davacının davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, taraflar arasında satış bedelinin ürünlerin davalı tarafından satışı sonrasında ödenileceğine ilişkin anlaşma olup olmadığı, davacının bu yönde bir taahhüdünün bulnuup bulunmadığı, ürünlerin davalı tarafından satılıp satılmadığı, davacının döviz alacağına ilişkin faiz talebinin yerinde olup olmadığı, bu kapsamda itirazın iptali, icra inkar ve kötü niyet tazminatı hüküm koşularının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında TBK m.170 hükmü kapsamında geciktirici koşula bağlı kılınan satış sözleşmesi kapsamında ticari ilişki kurulduğu, davacının satıcı davalının ise alıcı olduğu, itirazın iptali istemine konu icra takibine dayanak edilen faturanın —– tarihli fatura olduğu, fatura üzerinde —- ibaresinin yazılı olduğu, tanık olarak dinlenilen davacı çalışanı ——tarafından kullanılan, uzantısı davacı tacire—– adresinden davalıya gönderilen —–içeriğinde davacı ismi ile antetini barındıran kaşeli imzalı tarihsiz belgede, davalıya hitaben ——olarak alınmıştır. Geri Kalan Bakiye ürünler satıldıktan sonra alınacaktır.” ifadesinin yazılı olduğu, söz konusu belgenin davacı tarafından inkar edilmediği, celp edilen banka yazı cevabında davacı tarafından davalı lehine keşide edilen muhatabı ——— tarihinde şubeye ibraz edildiği ve ödemenin yapıldığının belirtildiği, usulüne uygun olarak iki ayrı duruşmada davacı vekiline ihtarat yapılmasına rağmen davacının ticari defter ve kayıtlarını inceleme gününde hazır etmemesi sebebiyle davacı yan ticari defter ve kayıtlarının incelenemediği, davalı yan ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde ise takibe dayanak faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturaya karşılık davalı tarafından davacıya — ödeme yapıldığı, bakiye bedel olan —–kadar —– yolu ile kapatıldığına ilişkin kayıt kurulmuş ise de buna ilişkin bir belgenin sunulmadığı dolayısı ile davalının takip tarihi itibari ile davacıya—–olduğunun belirtildiği, yine bu faturaya konu malların davalı yan tarafından —— düzenlenen fatura ile ihraç edildiği ve gümrük beyannamesi ile bu şirketin —– adresine gönderildiği, dinlenen davalı tanıklarının beyanlarının davalı savunmasını teyit ettiği, davacı çalışanı —– olduğu ifadesinde, fatura konusu malların davacı tarafından davalıya teslim edildiği, ürünlerin —— satışı yapılır ise bedelinin davalıdan tahsil edileceği yönünde anlaşma yapıldığı, ürünlerin halen — davalının deposunda yer aldığı ve halen satılmadığını beyan ettiği, talimat yolu ile ifadesi alınan tanık —– beyanlarının da benzer mahiyette olduğu, davacı vekili her ne kadar davalı tarafından ——–yapıldığı dolayısı ile geciktirici koşulun gerçeklettiğini beyan etmiş ve davalı ticari defterlerinde söz konusu malın anılan yabancı şirkete satışı yapılmış gibi kayıt kurulmuş ise de dinlenen her iki tanık beyanında da ——- mağazanın/firmanın davalıya ait olduğu ve malların halen satılmadığı, depoda bulunduğunun belirtildiği, davalı tarafından sunulan video kaydında fatura muhteviyatında yer alan regülatörlerin —— tarihi itibari ile mağazada yer aldığının görüldüğü bu sebeple ürünlerin satılmasına ilişkin geciktirici koşulun dava tarihi itibariyle gerçekleşmediği, fatura tarihi dikkate alındığında davalının aradan geçen süre içerisinde sessiz kalmasının TMK.m.2/2 maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanılması teşkil edip etmeyeceği yönündeki değerlendirmede ise davalının cevap dilekçesinde ürünlerin sergilenmesine rağmen satışının yapılmadığı, davacıya ulaşılamadığını beyan ettiği bilirkişi raporuna itiraz ve beyan dilekçesinde ise ürünlerin satılmamasının sebebinin prizlerin uyumsuz olmasını ileri sürdüğü, davacının aksi hususun ispatına yönelik herhangi bir delil sunulmadığı gibi gerçekten de—– verilerine göre incelenen ———-davacının kurulduğu günden bu yana — tarihinden sonra da —- kez adres değiştirdiği, davalının davacıya ulaşamamış olmasının kabul edilebilir olduğu, kaldı ki davalının sessiz kalmasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı hususunun davacı taraf için de geçerli olduğu, her iki yanın da TTK.m.18/2 gereğince basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünde olduğu, aradan geçe süre içerisinde malların iadesine ilişkin herhangi bir talebi olmayan davacının, malın iadesinin yapılmadığını belirterek davalıdan bedeli talep etmesinin TMK.m.2 ile bağdaşmayacağı, TMK.m.6 hükmü kapsamında ispat yükü üzerinde olan davacının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı gibi geciktirici koşulun gerçekleştiğine dair bir delil de sunmadığı, aksine sunulan deliller kapsamında geciktirici koşulun somut olayda gerçekleşmediği, bu sebeple davacının iddiasını ispat edemediği kanaatine varılarak davanın reddine, davacının takip başlatırken kötü niyetli olduğuna dair dosyaya yansıyan bir delil bulunmaması sebebiyle kötüniyet tazminatı isteminin reddine yine davalının HMKm.329 kapsamındaki taleplerinin de koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde karar kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Şartları bulunmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Davalının HMK 329. Madde hükmü kapsamındaki taleplerinin koşullarının bulunması sebebiyle reddine,
4-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 524,01 TL harcın mahsubu ile artan 464,71-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 11.439,79 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/02/2021