Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1317 E. 2022/709 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1317 Esas
KARAR NO : 2022/709

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 13/04/2010
KARAR TARİHİ : 21.09.2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davalarının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Ana dava dosyasında: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı ile davalı ..—- ortak olarak kurdukları—— işlettiğini, her iki ortağın da —- yetkili olduğunu, bunun dışında .—–imzaya yetkili müdür olarak atandığını, şirketin muhasebe kayıtlarının incelenmesinde —– hesabından —hesaptan yine 50.000,00 TL olmak üzere davalı … —- hesabına aktarıldığını, davalı …— noter aracılığıyla ihtar edildiğini, müvekkili ..— zaman zaman şirkete borç para verdiğini , bu kapsamda halen şirketten — alacaklı olduğunu belirterek— hesaplardan çekildiği tarihten itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin işbu dosyasıyla — sayılı dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile ;davalı ….— mühendisi olduğunu, şirketin faaliyet konusu olan —- yapıldığını,— verildiğini, davalının bunu kabul etmediğini, daha — edebileceğini söylediğini , ancak teklifin çok üzerinde bir maliyet ortaya çıktığını, böylece şirketin zarar ettiğini belirterek oluşan zararın tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin işbu dosyasıyla— sayılı dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile ;şirket ana sözleşmesinin 14. Maddesi gereğince şirketçe kar payı dağıtılmadığını, kar payının keyfi ödenmemesi sebebiyle şirket hesaplarından—— yıllarına ait kar payının tespitiyle hakkın doğumundan itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı birleşen dosyanın davacısı … —tarihinde dava dilekçesini ıslah ederek —faizi ile birlikte tahsili talep etmiştir.
SAVUNMA :Ana davada davalı vekili davalı vekili savunmasında özetle: Davacı—- husumet ehliyetinin bulunmadığını, şirketin davacı ile davalı tarafından kurulduğunu, —esas sayılı dosyasında şirketin tasfiyesi için dava açıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen dosyalarda davalı taraf davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Asıl Dava, şirket yöneticisinin şirkete verdiği zararlardan dolayı Tazminat davasıdır.
Mahkememizle— dava,—- talebidir.
Mahkememizle birleşen —- esas sayılı dosyasındaki dava, şirket yöneticisinin şirkete verdiği zararların tazmini zararlar nedeniyle tazminat davasıdır.
Mahkememizce, bozma öncesi yapılan yargılama sonucunda; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ;davacı …—- davalı ….—-%50 hisse ile ortak oldukları —–kurdukları , her iki ortağın —– münferit imza ile yetkili müdür atandıkları , davalılardan .—- şirketin hesaplarından — tarihinden toplamda — şirketin parasını kendi hesabına aktardığı, daha sonra diğer ortak tarafından —- ihtar edildiği, davalının bu—— hesaplarına yatırmaması üzerine —- sırada kayıtlı davanın açıldığı, davalı … savunmasında şirketin kar payını dağıtmaması sebebiyle işbu miktarı kendi hesabına aktardığını beyan ettiği, yukarıdaki anlatımdan da açıkça anlaşıldığı üzere … hiç bir hakkı olmamasına rağmen şirkete ait parayı açıkça kendi hesabına geçirdiği, yargılama devam ederken …—-çeşitli tarihlerde şirkete aktardığı , böylece işbu dosyadaki davacı şirketin davasında haklı olduğu anlaşıldığından daha sonra şirket hesabına aktarılan paraların çekildikleri tarihten paranın şirkete aktarıldığı tarihe kadar işlemiş faizinin davalıdan tahsiline , şirket hesabına aktarılmayan—- ‘—- hesaptan çekildiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline , mahkememizin işbu dosyasıyla birleşen —–esas sayılı dava dosyasında davacı … dağıtılmayan kar payını talep ettiği, alınan bilirkişi raporuna göre şirketin kar payını dağıtması için herhangi bir karar almadığı anlaşıldığından bu konudaki davanın esastan reddine, birleşen—- sayılı dava dosyasında davacı vekili, şirket adına——– davalı tarafından daha fazla — yaptırıldığından bahisle şirketin zarara uğratıldığını belirterek tazminat talep ettiği, alınan bilirkişi raporuna göre istasyonun yapılması için —alındığı, teklif kapsamında eksik bırakılan işlerin tamamlanması halinde teklif bedelinin –olduğu , bu teklifin içerisinde —- bulunmadığı,%10 civarında —– eklendiğinde ——– olduğu , davalı tarafından —- hazır hale getirildiği,——- işlettiği tesisin davalı tarafından yapımının şirketin zararına değil aksine yararına olduğu , ayrıca dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre tespit edilen kapasite, kalite ve ——– mal edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından birleşen bu davanın reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle — tarihli hüküm verilmiştir. Bu hüküm davacı – birleşen dosyada davalı …— tarafından temyiz edilmiştir.
Hüküm verildikten sonra —…. tarafından ——– davadan feragat edildiği bildirilmiştir. Ayrıca bu dilekçede şirket vekili —azledildiği bildirilmiştir. Bu feragat beyanı üzerine mahkememizce verilen — kararda : ” Mahkememizin işbu dosyasında —-asıl dosyadaki davanın kabulüne, birleşen dosyalardaki davaların ise reddine karar verildiği, kararın birleşen davacı -davalı vekili tarafından Temyiz edildiği, şirket müdürü olduğunu beyan eden ..—- tarihli dilekçesi ile asıl dosyadaki davadan feragat ettiğini beyan ettiği, ayrıca dilekçesine eklediği —— davacı vekilini azlettiğini belirttiği , davacı … ise —tarihli dilekçesi ile ….— imza yetkilerinin kısıtlanmasını, karar kesinleşinceye kadar şirketin—- tarafından idaresinin devamına ve —- kadar şirket hesabında bulunan—- konulmasına ve feragat talebi ile—- kılınmasına karar verilmesini talep ettiği, dosyanın incelenmesinde davacı şirket adına—dava açtığı, vekaletnameyi ..—verdiği ,— tarihli —- yayımlanan——- başına—– olduğu , — tarihli —- yayınlanan karara göre de şirket ortakları dışında—- — olarak atandığı , davayı —- yetkisine dayanarak …—– olduğu , dolayısıyla ….— verdiği vekaletnameye istinaden davadan feragat yetkisinin— vekiline ait olduğu, ayrıca .—- tarafından verilen —- bulunmadığı anlaşıldığından .— feragat dilekçesinin işleme konulmasına yer olmadığına , davacı şirket vekili olarak halen — olduğuna , ..—şirkete kayyım atanması ve şirket hesabında bulunan paranın üzerine tedbir konulması yönündeki talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.” denilmek suretiyle, — davadan feragat yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi yönündeki talebinin reddine, — davacı şirket vekili —vekillikten azletme yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla davacı şirket vekilinin halen — olduğuna,—-.— şirkete yeniden — hesabında bulunan para üzerine tedbir konulması yönündeki talebinin reddine, şirket müdürü ..— imza yetkisinin kısıtlanması yönündeki talebin reddine, kararın taraflara tebliğine dair ek karar verilmiştir. Bu ek karar taraflara tebliğ edilmiştir. Bu ek kararı asıl davada davalı – birleşen davada davacı …—-temyiz etmiştir.
Yine hükümden sonra verilen—– tarihli ek kararla,—tarihli müteferrik karar ile yönetici kayyım — — sonlandırılmasına karar verilmiş, bu karar davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
—sayılı kararıyla:
“Asıl davada davacılar vekili, müvekkil şirketin % 50’şer ortak ve münferit yetkili müdürlerinin … ve davalı … olduğunu, —..—— yetkili müdür olarak atandığını, —– şirket hesabından çekerek hesabına aktardığını ileri sürerek, — birlikte iadesini talep ve dava etmiş, birleşen davaların ise reddini istemiştir.
Birleşen davada —- davacı … vekili, davalı şirketin — tarihinde tescil edildiğini,— ödemesi yapmadığını ileri sürerek, kar payı oranlarının tespitini, davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, asıl davanın ise reddini istemiştir.
Birleşen diğer davada ise —– davacı … vekili,—- teklif aldığını, buna göre tesisin —– olacağını, davalı .—— olması nedeniyle daha düşük fiyata tesisi mal edeceğini belirtiğini,—- miktara yapıldığını, bu surette şirketin zarara uğratıldığını ileri sürerek, davalının şirketi uğrattığı zararın tespitini, zararın davalıdan tahsil edilerek şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, asıl davada davalı ..—— şirket hesabından — çekerek şahsi hesabına aktardığı, yargılama devam ederken—davalı uhdesinde bulunan — gerektiği, birleşen —esas sayılı davada şirketin kar payı dağıtılmasına ilişkin olarak karar almadığı, — esas sayılı davada— şirketin zarara uğratılmadığı gerekçesiyle, birleşen davaların reddine, asıl dava yönünden —–davalıdan tahsili ile davacı şirkete verilmesine, davacı … yönünden aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, — — tarihinde atanan kayyımın görevinin ek karar tarihi itabariyle sona erdiğine karar verilmiştir.
Mahkemece, — tarihli ek kararla —- ….—davadan feragat ve vekili azletme yetkisinin bulunmadığına karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen davalardaki verilen kararı davalı-birleşen davalarda davacı … vekili temyiz etmiştir.
— tarihli ek kararı asıl davada davacı … temyiz etmiştir.
09.01.2014 tarihli ek kararı asıl davada davalı- birleşen davalarda davacı … vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davalarda davacı … vekilinin birleşen davalara yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı-birleşen davalarda davacı … vekilinin asıl davaya ve — tarihli — yönelik temyiz istemine gelince, somut olayda davacı — ortaklı olup, …—-.. % 50 paya sahiptir. Ayrıca, her iki ortağın yanında davalı .— şirket dışından müdür olarak atanmış ve her—–şirketi temsile yetkilidir. Asıl dava, — verdiği vekaletname ile davalı ….— karşı açılmış, mahkemece … aleyhine hüküm kurulmuş, sonradan şirket müdürü … şirket — azlederek davadan feragat etmiş, mahkemece ek karar ile şirket müdürü ….——- ve davadan feragat yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle, feragat isteminin reddine karar verilmiştir. Oysa, her ne kadar feragat ve kabul davanın her aşamasında ve hüküm kesinleşmeden mümkün olsa da, mahkemeler kanunda gösterilen istisnalar dışında kendi hükümlerini kendileri kaldıramazlar. İlk derece mahkemelerinin kararlarını bozup kaldırma yetkisi Yargıtay Kanunu’nun 1. maddesi ve HUMK’nın 428. maddesi uyarınca münhasıran—aittir. Yerel mahkeme duruşmaya —– kararı vermekle davadan elini çekmiştir. Artık mahkemece karardan sonraki dönemde usule ilişkin haller dışında davayı tekrar ele alıp esasa etkili karar verilemez. Mahkemece belirtilen doğrultuda inceleme yapıp karar vermesine olanak veren bir usul hükmü de yoktur. Yani, ..—–feragati üzerine, mahkemece dosya ele alınıp ek karar ile feragat talebinin reddine karar verilemez.
Bu itibarla, mahkemenin ——– kararının kaldırılmasına,— kararları uyarınca,——— yönelik feragat dilekçesi hakkında esasa ilişkin olarak bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Asıl davada davacı-birleşen davada davalı …— kayyımın görevinin sona erdirilmesine ilişkin ek karara yönelik temyizine gelince, mahkemece kayyım atanmasına tedbiren karar verilmiş olup, — sayılı içtihadı birleştirme kararına göre bu tür kararların temyizi mümkün değildir.
Bu itibarla, asıl davada davacı-birleşen davada davalı ..– temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda— açıklanan nedenlerle davalı-birleşen davalarda davacı … vekilinin birleşen davalara yönelik tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, — numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-birleşen davalarda davacı … vekilinin asıl davaya ve — tarihli ek karara yönelik temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen davada davalı ..— temyiz isteminin REDDİNE, temyiz harcı peşin alındığından asıl davada davacılar birleşen davalarda davalılar — başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl davada davalı birleşen davalarda davacı …— iadesine, —- kararımız kısmen bozulmuştur.
Mahkememizce bozma hükmüne uyulmuş yeniden duruşma açılmıştır.
Birleşen dosyalarla ilgili olarak Mahkememizce verilen ret kararları bozma kapsamı dışında kalmış olup kesinleşmiştir. Bozma sonrası yargılama sadece ana dava yönünden devam etmiştir.
Ana dava yönünden, Mahkememizce verilen hükümden sonra, davac–dilekçeyle davadan feragat beyanında bulunduğu ve mevcut vekili azlettiği anlaşılmaktadır.
Davacı şirketin — ilan edilen — kararıyla ..— şirket yetkilisi olarak atandığı, tek başına temsil ve ilzam yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.—— edilen ana sözleşmenin 8.maddesine göre … ve …— olarak—- müdürü seçilmişlerdir. Şirket müdürlerinin tek başına temsil ve ilzam yetkilerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Böylece şirketin — bulunduğu ve her üçünün de münferiden temsil ve ilzam yetkisini haiz oldukları anlaşılmaktadır.
Ana davayı davacı—- sıfatını da taşıyan ortak … açmıştır. ….—- şahsı adına açtığı davanın reddine ilişkin hüküm bozma kapsamı dışında kalıp kesinleşmiştir. Davacı şirket adına açılan dava, … tarafından verilen vekaletnameyle açılmıştır. Dava görülüp sonuçlandırılmış, bu aşamadan sonra ana davanın davalısı olan .— ve şirket yetkilisi olan … tarafından feragat dilekçesi verilmiştir. ….—şirketi tek başına temsil ve ilzam yetkisi vardır. Ancak ….— da tek başına temsil ve ilzam yetkisi vardır. Şirket müdürlerinden birinin ortaya koyduğu dava açma iradesini diğer şirket müdürünün — yetkisinin — ortadan kaldırılması sonucunu doğuracaktır. Bu nedenle ek kararımızda belirtildiği üzere şirket müdürü ….— davadan feragat edemeyeceği kanaatine varılmıştır. Aynı şekilde şirket müdürünün atadığı vekilin de diğer müdür tarafından azledilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Aksinin kabulü, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacaktır. TMK.2/2.maddesi uyarınca, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Bu ilke ışığında, —- vekilini azletmesi ve davadan feragat etmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan, azil ve feragat beyanlarına itibar edilmemiştir.
Duruşmaya davalı şirket adına katılan — şirket müdürü olan ve aynı zamanda ana davanın davalısı olan … tarafından atanmıştır. Bu vekil tarafından duruşmadaki beyanda feragat nedeniyle davanın reddini istemiştir. Bu vekilin — dilekçesinde de, şirket yetkilisi ..—— verdiği feragat dilekçesine göre davanın reddi gerektiğini, feragat beyanına katıldığını beyan etmiştir. Burada da MK.2.maddesi ışığında değerlendirme yapılması gerekir. Davalı … kendi aleyhine açılan davada, kendisi tarafından davacı şirket adına atanan vekilin feragat beyanıyla hükmün getirdiği sorumluluktan kurtulmaya çalışmaktadır. Dolaylı olarak davalı, kendi aleyhine açılan davadan kendisinin atadığı vekil aracılığıyla kurtulmaya çalışmaktadır. Böyle bir durumun MK.2.maddesi kapsamında hukuk düzeni tarafından korunmayacağı açıktır.
Asıl davada yargılama aşamasında ödenen 455.000 TL için dava konusuz kalmıştır. Bu kısımlarla ilgili sadece faiz hüküm altına alınmıştır. Konusuz kalan alacak tutarları yönünden davanın açıldığı tarih itibariyle davacının davasında haklı olduğu anlaşıldığından, yargılama giderlerinin tayininde HMK.331/1.maddesi uyarınca uygulama yapılmış ve yargılama giderinin tamamı davalıya yüklenmiştir. Avukatlık ücret tutarı da davadaki toplam talep üzerinden hesaplanmıştır.
Mahkememiz tarafından yukarıdaki gerekçe uyarınca karar verilmiş, ancak—sayılı ilamı ile;”Bir şirket müdürü iradesiyle şirket adına, şirketin zarara uğratıldığı iddiasıyla dava açılırken diğer bir —– bu davadan feragat edilmiştir. Böylece davacı şirketi tek başına temsile yetkili müdürler arasında davanın sürdürülüp sürdürülmemesi konusunda görüş ayrılığı oluşmuş bulunmaktadır. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi ———-azil ve feragat beyanları geçerli kabul edilmemiş ise de, şirketin temsili konusunda menfaat çatışması doğduğu gözardı edilmiştir. Davanın sürdürülüp sürdürülmemesi konusunda davacı şirketin ortak ve müdürleri arasında menfaat çatışması doğduğuna göre, şirketi münhasıran bu davada temsil etmek üzere bir temsil kayyumu atanması ve kayyumun beyanına göre bir değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde davadışı müdür ….–azil ve feragat beyanı geçersiz kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozularak yeniden mahkememize gönderilmiştir. Mahkememiz tarafından — ilamındaki usul eksikliği giderilerek davacı şirkete temsil kayyımı olarak … huzurunda yargılamaya devam edilmiştir. — ilamı usulü bir bozma olduğundan bahse konu eksiklikte tamamlandığından mahkememizce verilen daha önceki karar gibi hüküm tesis edilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-)BİRLEŞEN DOSYALAR YÖNÜNDEN: BİRLEŞEN—SAYILI DAVALARIN REDDİNE dair Mahkememizin —ve — kararı bozma kapsamı dışında kalıp, kesinleşmiş olduğundan, birleşen dosyalar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
B-)ASIL DOSYA OLAN —ESAS NUMARALI ANA DAVADA:
1-Davacı şirket tarafından açılan davanın KABULÜ İLE ;
a)— yargılama aşamasında— tarihinde ödendiği anlaşılmakla işbu paranın şirketin hesaplarından —- tarihinden itibaren 08/03/2011 tarihine kadar işlemiş avans faizinin davalı … mirasçılarından tahsili ile davacı şirkete verilmesine, bu miktardaki asıl alacak ödenmekle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
b) —yargılama aşamasında —— tarihinde ödendiği anlaşıldığından işbu paranın şirketin hesaplarından çekildiği ——–kadar işlemiş —— davalı … mirasçılarından tahsili ile davacı şirkete verilmesine, bu miktardaki asıl alacak ödenmekle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
c)—– yargılama aşamasında — tarihinde ödendiği anlaşılmakla işbu paranın şirketin hesaplarından çekildiği tarih — tarihinden itibaren —tarihine kadar işlemiş avans faizinin davalı … mirasçılarından tahsili ile davacı şirkete verilmesine, bu miktardaki asıl alacak ödenmekle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
d)—-ise şirketin hesaplarından çekildiği tarih olan— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … mirasçılarından tahsili ile davacı şirkete verilmesine,
2-Davacı ..———- şahsı adına açtığı davanın sıfat yokluğu sebebiyle reddine dair mahkememizin —tarihli kararı bozma kapsamı dışında kalıp kesinleşmiş olduğundan, bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
C-) Harçlar;
1-Asıl davada alınması gereken — TL karar harcına karşılık dava açılırken alınan 14.850,00 TL peşin harç ve ——- ıslah harcının mahsubu ile bakiye— harcın davalı … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Birleşen— sayılı davalar yönünden; Mahkememizin —- tarihli kararı kesinleşmiş olduğundan, bu davalar bakımından harca ilişkin hükümler de (anılan kararın 9. ve 12.maddeleri) kesinleşmiş olacağından, bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
D-) Vekâlet Ücretleri;
1-Asıl davada, davacı şirket tarafından açılan dava bakımından; davacı şirket lehine –göre takdir edilen — vekâlet ücretinin davalı … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacı şirkete verilmesine,
2-Asıl davada, davacı … tarafından açılan dava bakımından; kendisini vekille temsil ettiren davalı … mirasçısı davalı … lehine –göre takdir edilen — maktu vekâlet ücretinin davacı ..—alınarak, davalı .—- verilmesine,
3-Birleşen — davalar yönünden; Mahkememizin — Karar sayılı ve —– tarihli kararı kesinleşmiş olduğundan, bu davalar bakımından vekâlet ücretlerine ilişkin hükümlerde (anılan kararın 11. ve 14.maddeleri) kesinleşmiş olacağından, bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
E-) Yargılama Giderleri;
1-Asıl davada, davacı … tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
2-Asıl davada, davacı şirket tarafından yapılan; —– başvurma harcı, —— ıslah harcı, 57.850,00 TL kayyım ücreti, 516,50 TL posta ve tebligat gideri ve —- bilirkişi gideri olmak üzere toplam —– yargılama giderinin davalı … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı şirkete verilmesine,
3-Asıl davada, davalı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Birleşen ——- davalar yönünden; Mahkememizin —- tarihli kararı kesinleşmiş olduğundan, bu davalar bakımından yargılama giderlerine ilişkin hükümler de (anılan kararın 10. ve 13.maddeleri) kesinleşmiş olacağından, bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
F-)Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davacı şirket temsil kayyımının yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde— temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.